ERDOĞAN: ''ECEVİT'İ ÖLDÜRMEK İSTEDİLER''

8 Mayıs 2011 15:13 tsi
Başbakan Erdoğan,"Ecevit’i hayattayken üzerine beton döküp öldürmek istediler” iddiasında bulundu.

Ecevit’i öldürmek istediler

Başbakan Erdoğan Zonguldak’ta dün Ergenekon Davası tutuklusu CHP Zonguldak Milletvekili adayı Prof. Dr. Mehmet Haberal’a, isim vermeden 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e yüklendi.

“Ecevit’i hayattayken üzerine beton döküp öldürmek istediler” iddiasında bulunan Erdoğan, Demirel için, “Ayakta zor duruyor, CHP’nin çete sanığı adaylarına kefil oluyor” diye konuştu.

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan dün Düzce ve Zonguldak’ta miting düzenledi. Düzce mitinginde 1999 depremine değinen Erdoğan, “Çok daha iyi günler var önümüzde, yeter ki söylediklerimiz yerine gelsin, yani yüksek binalar, zemin etüdü yapılmamış binalar dikilmesin” dedi.
Ardından Zonguldak’a geçen Erdoğan’ın hedefinde, Bülent Ecevit’i öldürmeye yönelik komploya karışmakla suçlanan, Ergenekon sanığı, CHP Zonguldak milletvekili adayı Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve isim vermeden 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel vardı. Erdoğan’ın Demirel’e “Ayakta zor duruyor” dediği konuşması özetle şöyle:

Kılıçdaroğlu su tesisatçısı

“Kılıçdaroğlu bizimkine endeksli bazı rakamlar açıklıyor. Biz bir zamanlar hortumları kesmekten bahsediyorduk, o bizim genel merkeze hortumları döşüyormuş. Ben senin su tesisatçısı olduğunu nereden bileyim ya. Hiçbir zaman taklitçi aslı gibi olamaz, bunlar mukallit.
Türkiye’yi kirinden pasından kurtarmak için yoğun mücadele verdik. İşte şimdi birileri o çeteleri yeniden güçlendirmenin peşinde. Bugüne kadar çetelere avukatlık yapanlar şimdi bu çeteleri siyasete kazandırmanın hevesi ve mücadelesi içindeler. Aslında diyet ödüyorlar. Çetelere borç ödüyorlar. Kaset mağduru genel başkan gitti, kaset mamulü genel başkan geldi.

Sağ iken beton dökemediler

Ecevit’i hayattayken üzerine beton döküp öldürmek istediler. Ecevit, Zeki Sezer’e ‘benim çekilmemi istiyorlar, yerime de Sinan Aygün’ün geçmesini istiyorlar’ demiş. O Sinan Aygün, şimdi CHP’nin milletvekili adayı. Zonguldak’a geliyor, yanında Ecevit’in yanından bir isim var. Hem Sayın Kılıçdaroğlu, hem de onun yanındaki şahıs kim için oy istiyorlar, Mehmet Haberal için oy istiyorlar. İnsan biraz sıkılır. Emrehan Halıcı, zamanında Ecevit’e Haberal’ın iş göremez raporu vereceğini açıkladı. İkisi mahkemelik oldular. Bu nasıl bir çıkar işbirliği anlamak mümkün değil. Sağ iken Ecevit’in üzerine beton dökemediler, şimdi ölüsünün üzerine beton dökmeye çalışıyorlar. Zonguldak oyuna gelmesin, demokrasi şehridir çetelere yol vermesin. Zonguldak kendisiyle alay edenlerle 12 Haziran’da dalgasını geçecektir.

80 yaşında bir zat

Bütün ömrünü CHP’ye muhalefetle geçirmiş 80 yaşında bir zat var, ayakta zor duruyor. Anlamışsınızdır. O da CHP’nin çete sanığı adaylarına kefil oluyor. Bu nasıl CHP? Solcu deseniz asla solcu değil, sağcı deseniz sağcı değil, sosyal demokratlık hak getire.

Kürtleri temsil ettikleri yalan

Kastamonu’da konvoyumuza alçakça saldırıda bulundular, telsiz konuşmaları ortaya çıktı. ‘Hedef Ak Parti’dir’ diyorlar. Çünkü Ak Parti sorun çözüyor, yeni Anayasa diyor, kardeşlik diyor. Bunlar ‘Biz Kürtlerin temsilcisiyiz’ diyor. Yalan, yalan. Bunların böyle bir derdi yok.
Eskiden milyonere zengin derdik. Sonra bir milyona tuvalete gider hale geldik. Şu anda bizi eleştiren bir köşe yazarı, ‘altı sıfırı atsınlar, Taksim Meydanı’na çıkıp anırırım’ dedi. Her halde şimdi evinde anırıyordur.”

Öğrenci yurdu açtı

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Zonguldak mitinginin ardından yurt açtı. Erdoğan, öğrencilere, “Yastık savaşı yapıyor musunuz?” diye sordu. Öğrencilerden olumsuz yanıt alan Erdoğan, “Biz öğrenciliğimizde yapardık” dedi. Açılıştan önce bir grup öğrenci, “Paralı eğitim öğrencinin, ölüm madencinin kaderi olmayacak” yazılı pankart açtı. Müdahale edilen öğrenciler gözaltına alındı.

Zonguldak’ta alarm

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın konvoyunun Kastamonu’da silahlı saldırıya uğramasının ardından alınan yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti. Dün de mitinglere devam eden Erdoğan, Oba helikopteriyle, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait 3 helikopter eşliğinde Düzce’ye geldi. Erdoğan’ın gelişi sırasında özel harekâtçı polisler tepelere, binaların çatılarına ve camilerin minarelerine çıkarak güvenlik önlemi aldı. Erdoğan’ın dün 17.00’de Zonguldak Madenci Anıtı önünde yapacağı miting ve ardından katılacağı toplu açılış töreni öncesinde, önceki akşam saatlerinde İnağzı Mahallesi Mevkisi’ndeki ormanlık alanda koyun otlatan bir çoban, silahlı 2 kişiyi gördüğünü polise ihbar etti. Çobanın şalvarlı 2 kişinin terörist olabileceğini belirtmesi üzerine İl Emniyet Müdürlüğü ile Ankara’dan gelen terörle mücadele ekipleri, olası bir terör saldırısına karşı bölgede operasyon başlattı. Kentin yüksek noktalarında önlem aldı. 2 kişinin görüldüğü ormanlık alanda da uzun namlulu silahlı ve dürbünlü polisler arama yaptı. Ekiplerin önceki akşamdan itibaren başlattığı taramada, herhangi bir ize rastlanmadı. Erdoğan’ın programı öncesi kentteki güvenlik önlemleri de en üst seviyeye çıkarıldı. (Selçuk ŞENYÜZ-HÜRRİYET)*

<< Mir Haber'in Notu: Son bir kaç haftadır Ecevit'i ağzından düşürmeyen Başbakan Erdoğan,25 Ocak 2010 günü, MEMUR-SEN'in düzenlediği ULUSLARARASI DEMOKRASİ KONGRESİ'nde yaptığı konuşmada; hastalığından kaynaklanan olumsuzluklara vurgu yaparak,Ecevit'in başında olduğu koalisyon için bakın neler diyordu:

"...Dikkatinizi çekiyorum, şu anda köşelerinde koalisyon dönemlerine methiyeler düzenler var. Televizyon ekranlarına çıkıp koalisyon dönemlerine özlem duyduklarını dile getiren mütekait siyasetçiler var. Bu ülkede aylarca Bakanlar Kurulu toplanamadı, aylarca. 'Bakanlar Kurulu toplantısını Başbakanlıkta mı yapalım, yoksa evde mi yapalım, yoksa hastanede mi yapalım?'. Gazeteler hep bunları yazdı, çizdi. Aylar geçti ülkede Bakanlar Kurulu toplanamadı. Aynı kabinenin bakanları gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında günlerce, hatta haftalarca birbirlerini topa tutuyordu. Hükümeti oluşturan partilerin biri bir tarafa çekiyor diğeri onun tam tersi tarafa çekiyordu. Ekonomi deseniz uçurumun kenarına gelmişti. Dış politika deseniz hak getire. Siyaset ve siyaset kurumu toplum nezdinde en az güvenilen olarak listenin başında yer alıyordu. Koalisyonlar, bırakın milletin derdine çözüm üretmeyi kendi dertlerine çare bulamıyordu. Türkiye bunları unutmadı. Anayasalar fırlatılıyordu. Bunları gördü bu ülke..."  {http://www.memursen.org.tr/upload/document104.pdf}>>

 

*Kaynak HÜRRİYET GAZETESİ {http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17735011.asp}

Bu haber 825 defa okundu.