PKK, İKTİDARDA AKP'NİN Mİ OLMASINI İSTER YOKSA MHP'NİN Mİ?

8 Mayıs 2011 09:49 tsi
Her Türk vatandaşı kendisine sadece şunu sormalıdır: Terör örgütü PKK, iktidarda AKP'nin olmasını mı ister, yoksa MHP'nin olmasını mı?

PKK, İKTİDARDA AKP'NİN Mİ OLMASINI İSTER YOKSA MHP'NİN Mİ?

AKP'nin "Kürt Açılımı" ile meşrulaştırdığı, Habur Sınır kapısında karşılayarak kahramanlaştırdığı, İmralı'da önderleri ile pazarlık yaparak yücelttiği terör örgütü PKK, Başbakanlık otobüsüne eskortluk yapan ekip otosuna Ilgaz Dağı'nda pusu kurarak el bombası ve silahlarla saldırmış bir polisimizi şehit etmiş, diğerlerini yaralamıştır.

AKP iktidara geldiği günden bu yana PKK'ya her türlü tavizi vermiş ama bir türlü PKK'yı tatmin edememiştir. Bugün tatmin olmayan PKK, Türkiye'yi yakıp yıkma noktasındadır ve maalesef hiçbir güç bu terör örgütünü durduramamaktadır. AKP'nin şımarttığı, önünü açtığı ve söz geçiremediği, mücadeleyi bırakıp müzakere yaptığı PKK artık Başbakanın konvoyundaki polislere bile saldırı yapma noktasına gelmiştir.

Recep Tayyip Erdoğan sıfırlanmış terörle 57.Hükümetten teslim aldığı Türkiye'yi teröre teslim etmesinin hesabını vermeden bu saldırıyı bile miting meydanlarında istismar etmeye çalışmaktadır. Saldırıdan hemen sonra Kastamonu'da halka hitap eden Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık." demesi bu istismarın en bariz örneğidir. Kastamonu'da miting alanına toplanan halkın "Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez" sloganlarını atması da AKP açısından oldukça trajı-komik olmuştur. Çünkü bu AKP, o sloganları atanları geçmişte camilerde gözaltına aldıran, bu sloganları atanları "Ergenekoncu, kandan beslenen" şeklinde sıfatlarla suçlayan bir partidir. Ama seçim var, sahte milliyetçi kimliklerini güçlendirecek atmosferi yaratmaya çalışıyorlar.

Başbakanın saldırıdan sonra yaptığı konuşmasının içeriği, istismar için kullandığı ifadeler bunu göstermektedir. Aynı PKK geçtiğimiz yıl Tokat'ta askerlerimize yönelik saldırı gerçekleştirdiğinde bu AKP değil miydi, PKK'nın üstlendiği saldırıyı "PKK yapmadı, başka odaklar gerçekleştirdi." diye zihinleri karıştıran… Niye böyle yapmaya çalışmıştı? Çünkü bir taraftan PKK ile müzakereler yapıyor, saldırı sonrası halkın büyük tepkisini çekecekti, diğer taraftan ise Ergenekon adı verilen davayı muhalefete baskı aracı olarak kullanma alanını güçlendirmek için…

PKK, Tokat saldırısını "Bu eylem başta önderliğimize ve son süreçte şehit düşen Berhudan arkadaşın ve son süreçte şehit düşen arkadaşların anısına düzenlenmiştir" şeklinde sahiplenirken, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ısrarla "Olayın üzerinden 3 gün geçtikten sonra üstlenmesi soru işaretleri içeriyor. PKK, bugüne kadar bu tür saldırıları hemen üstleniyordu. Ama 3 gün beklenmiş olması bazı soru işaretleri doğuruyor." açıklamalarını yapıyordu.

Sadece Hüseyin Çelik değil elbet, başta Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç olmak üzere birçok üst düzey yönetici ve yandaş medya adeta Tokat saldırısını PKK'nın yapmadığını ifade ederek PKK'yı aklamaya çalışmışlardı.

PKK bile AKP'den daha omurgalı davranarak alçakça gerçekleştirdiği saldırısını sahiplenmişti. AKP'nin bu tutumu karşısında PKK üst düzey yöneticilerinden Duran Kalkan Tokat'taki PKK'nın terör eylemini ile ilgili "Laftan anlamayanlara kendi anladıkları dilden mesaj verilmiştir" açıklamasını yapmak durumunda kalmıştı.

PKK'ya söz geçiremeyen, PKK'nın her talebini karşılayan AKP, Ilgaz Dağı'nda gerçekleşen hain pusuyu ise olayın hemen ardından daha PKK bile üstlenmeden, PKK'ya havale ederek nutuklar atmaya başlaması çok ilginç olmuştur.

Çünkü seçim var, PKK ile kavga ediyor gözükmek durumundadır. 22 Temmuz 2007 yılında PKK'nın o dönemki siyasi uzantısı DTP ile koalisyon yapma ortamını bile hazırlayan AKP, daha sonraki seçimlerde ise hep kavga ederek halkın iradesini etkilemeye çalışmıştır. 29 Mart 2009 yerel seçimleri ve 12 Eylül 2010 referandumu öncesi yaptığı sanal kavga gibi, şimdi yine 12 Haziran 2011 seçimleri öncesi kavga ediyor görüntüsü vermeye çalışmaktadır. Seçimler öncesi kavga, seçimler sonrası işbirliği taktiği ile çalışmaktadırlar.

Kastamonu'daki hain saldırı AKP için seçim istismarı yapılmak istenmektedir. Başbakanın sanki saldırı kendisine yapılmış gibi kefen edebiyatı yapması bunu çok net ortaya koymuştur. Başbakanın hiçbir ölçüsü yoktur, iktidarda kalabilmek için her tezgahı yapabilme, her şeyi istismar etme özelliği vardır. Kastamonu'dan verdiği görüntüde budur.

İmralı'daki alçakla pazarlık yapan bu iktidarın inandırıcılığı var mıdır? Bugün hain saldırıları yapanları Habur'da davulla, zurnayla ve çiçeklerle karşılatan AKP iktidarı değil midir? Mahkemeleri PKK'nın ayağına gönderen, Habur'daki rezil manzara karşısında "Manzara çok güzel" diye övgüler düzen Tayyip Erdoğan değil midir? AKP'nin bu konuda konuşacak yüzü kaldı mı ki,hala istismar peşinde koşuyor?

Sahi AKP'liler sizler değil miydiniz "PKK-Ergenekon elele,omuz omuza" propagandaları yapanlar?

Kendisine sorulan "Öcalan görüşme notlarında, devletle teması olduğunu söylüyor. Siyasal iktidar bunun neresinde?'' sorusuna "Hükümet, devlet kanallarıyla bu görüşmeleri gerçekleştirir. Devletin başı da iktidardır." şeklinde cevap veren Genel Başkanınız bu propagandanızı çürütmüyor mu?

AKP-BDP aynı 12 Eylül 2010 referandumu öncesi olduğu gibi yine kontrollü gerginlik stratejisi anlaşmasını uygulamaktadır. Bu durum kimseyi aldatmamalıdır.

PKK, AKP ile pazarlık masasında iken AKP'yi sıkıntıya sokacak hiçbir adım atamaz. Attığı her adım AKP'ye seçim meydanlarında istismar malzemesi içindir. Hain saldırılar da işte bu istismarın güçlenmesi için yapılmaktadır. PKK saldırıyor, Recep Tayyip Erdoğan milliyetçi nutuklar atarak, sicilini temizlemeye çalışıyor. Bu oyun bayatlamıştır artık…

Her Türk vatandaşı kendisine sadece şunu sormalıdır: Terör örgütü PKK, iktidarda AKP'nin olmasını mı ister, yoksa MHP'nin olmasını mı?

9 yıllık AKP iktidarına bakıp cevabını ver ey Türk vatandaşı…

 

Yıldıray Çiçek - ORTADOĞU

 

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ {http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=9061} 

Bu haber 786 defa okundu.