En Sıcak Konular

''SURİYE'DE MOSSAD PARMAĞI VAR'' İDDİASI

30 Nisan 2011 11:51 tsi
''SURİYE'DE MOSSAD PARMAĞI VAR'' İDDİASI Tunus'ta başlayıp bazı Arap ülkelerine sıçrayan halk hareketi 15 Mart'ta Suriye'de de ilk sinyallerini vermeye başladı.

'Suriye'de MOSSAD parmağı'

Suriyeli stratejist Talib İbrahim: Suriye'de MOSSAD parmağı

Tunus'ta başlayıp bazı Arap ülkelerine sıçrayan halk hareketi 15 Mart'ta Suriye'de de ilk sinyallerini vermeye başladı. Ancak ülkeden ülkeye nitelik değiştiren Arap isyanı Suriye'de, diğer ülkelere göre oldukça bulanık bir niteliğe bürünürken, olayların yoğunlaştığı her kentte farklı bir gerekçe öne çıktı. Dera kentinde yerel yöneticilerin uygulamaları, Şam kırsalındaki Duma'da peçe yasağına itirazlar, Lazkiye ve Tartus'ta mezhep çatışması... Suriye'de reform yapılmasını isteyen ve mevcut uygulamalardan şikâyetçi olan önemli bir halk kitlesi varken kitlesel protestolar yaşanmadı ancak 15 Mart'tan itibaren ülkede huzur da sağlanamadı.
 
Suriye'deki mevcut durumu değerlendiren stratejist-yazar Talib İbrahim'e göre ülkede huzursuzluğun devam etmesinin birkaç sebebi var. Birincisi, "halkın bir kısmının reform yapılacağına inanmaması ve yönetimin sadece zaman kazanmaya çalıştığını düşünmesi", ikinci sebep "yönetimin nimetlerinden faydalanan bazı kişilerin reform yapılmasını istememesi", üçüncü sebep "reformların ardından güçlenecek bir Suriye'yi bölgede istemeyen güç odakları..."
 
"İç ve dış odaklar şiddeti körüklüyor"
 
Suriye'de reform yapılmasını istemeyen ülke içinden ve dışından odakların "şiddet sarmalını arttırmaya yönelik" faaliyetler yürüttüğünü belirten İbrahim, ülkeye yönelik bir komplonun hayata geçirildiğini belirtiyor. İbrahim'e göre, "Ülkeye yönelik bir komplo var ancak Suriye'de komplonun uygulanacağı bir zemin de var."
 
İbrahim Suriye'nin bazı kentlerinde yüklü miktarda silah ele geçirildiğini ve bazı göstericilerin silah kullandığını hatırlatarak, "Keskin nişancı tüfekleri ile bıçaklarla güvenlik güçlerine saldırılar yapılıyor, protestocular etrafa ateş açıyor, şiddetin kendiliğinden oluşmasını sağlamaya çalışıyorlar" diyor.
 
"Amaç, Suriye-İran-Hizbullah bağını koparmak"
 
İbrahim, Suriye'ye yönelik komplonun en önemli amacının Suriye-İran ve Hizbullah arasındaki bağın koparılması olduğunu söylüyor. "2006'da Hizbullah'ı haritadan silmeye çalıştılar ancak Hizbullah Suriye'nin desteği ile kazandı. İran'a, nükleer programını gerekçe göstererek baskı uygulamaya çalıştılar ancak başaramadılar. En sonunda, en zayıf halka olan Suriye ile ilgili detaylı bir çalışma yaptılar. Suriye kalesi düşerse, İsrail Fırat'a kadar ulaşacaktır" diye konuşan İbrahim, komplonun mezhepsel çatışmayı hedeflediğini savunuyor.
 
İbrahim, reform yapılmayacağına inanan ve ülkedeki idari, sosyal ve ekonomik durumdan şikâyetçi olmasına rağmen sokağa inmeyen halkın ise, sabırlı olması gerektiğini belirterek, "Birçok insan başkanın (Esad'ın) elinde Suriye'deki sorunların çözümü konusunda sihirli değnek olduğunu düşündü" diyor. Ancak ülkedeki karar verici mekanizma hakkında birçok Suriyeli gibi İbrahim de net bir fikre sahip değil. İbrahim, "Başkana en yakın ağzın kim olduğunu hiç kimse bilmiyor. Başkan çok popüler, halk onu seviyor. Problem şu ki, bizim bütün yönelim ve düşüncelerimiz başkanın etrafındaki bu çemberin engeline takılıyor. Suriye'nin gerçek problemi başkanın etrafındaki çemberin bu engelidir" diye konuşuyor. Suriye'deki birçok rahatsızlığın sembolü haline gelen Baas Partisi'ninin ise son 20-30 yıldır ülkede politikanın dışına itildiğini savunan İbrahim, "Bütün kararları 4-5 kişi alıyor. Bu nedenle parti, politikanın dışındadır" diyor.
 
"Türkiye çok dikkatli olmalı"
 
Suriye'deki gelişmeler konusunda Türk halkının, hükümetinin ve istihbaratının çok dikkatli olması gerektiğini anlatan İbrahim, "Suriye'de yaşananların reformlarla ilgisi yok, reformları görmek istemiyorlar. Reform yapıldıktan sonra Suriye devleti çok daha güçlü hale gelecektir. Demokrasi ve özgürlük olduktan sonra halk arasında, mezhepler arasında problem kalmayacaktır. Ancak Suriye'deki herhangi bir toplumsal ve siyasi bir rahatsızlık Türkiye'yi de böler" görüşünü savunuyor.
 
İbrahim'e göre, "Aleviler Türkiye'de, Suriye'de ve Lübnan'da mevcut. Dürziler Suriye'de, Lübnan'da ve Ürdün'de varlar. Hıristiyanlar Suriye, Irak, Lübnan ve Ürdün'de. Sünniler Suriye, Irak ve Türkiye ve Ürdün'de yaşıyorlar. Şiiler Irak, Suriye, Lübnan ve bir kısmı da Türkiye'de. Suriye'deki mezhepsel bir çatışma Türkiye'yi, Irak'ı, Ürdün'ü ve Lübnan'ı da etkiler. Türkiye, Suriye'yi kendi güvenliğinin bir parçası olarak görmeli. En ufak bir rahatsızlık yaşanırsa bütün Ortadoğu çöker." İbrahim, Ortadoğu'da devlet geleneğinin olmamasının, devlet mekanizması yerine mezhep ve dinlerin hâlâ çok önemli olmasının bu durumun ciddiyetini arttıran faktörlerden biri olduğunu anlattı.
 
"Komplonun mimarı MOSSAD"
 
İbrahim Suriye'ye yönelik komplonun mimarı olarak MOSSAD'ı görüyor ve "her kentte kentin yapısı, güç merkezleri, hassasiyetleri gibi konularda detaylı çalışmalar yaptığını" düşünüyor. İbrahim, "Bu çalışmalar sonucunda her şehir için gruplar oluşturuldu. Bunlar bir merkeze bağlı değil, bir lidere bağlı değiller. Duma'da peçe problemini öne çıkarıyorlar. Dera'da vali ve bazı güvenlik müdürlerinin kötü uygulamaları, yolsuzlukları vardı. Buradan yola çıkarak karışıklık yaratmaya çalıştılar. Lazkiye'de ise her şey çok iyiydi, vali görevini iyi yapıyordu. Orada da mezhep çatışması çıkarmaya çalıştılar. Çünkü güvenlik güçlerini şaşırtmaya çalıştılar" diyor.
 
İbrahim'e göre, Suriye içinde mezhep temelli bir çatışmanın başlaması ülkenin yine mezhep temelli Sünni, Alevi, Hıristiyan, Dürzi ve hudi devletleri olmak üzere 5 parçaya ayrılmasına kadar uzanabilir.

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/haber/-suriye-de-mossad-parmagi--200054.htm}



Bu haber 887 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,147 µs