En Sıcak Konular

ZEYBEK: ''ERDOĞAN'IN KENDİSİ ÇILGIN BİR PROJEDİR''

29 Nisan 2011 22:06 tsi
ZEYBEK: ''ERDOĞAN'IN KENDİSİ ÇILGIN BİR PROJEDİR'' Demokrat Parti Genel Başkanı Zeybek,"Erdoğan, bir masal adamıdır, gerçekte böyle biri yoktur" dedi.

Demokrat Parti Genel Başkanı Zeybek, İstanbul'da yaptığı konuşmada, “Çılgın Kanal” projesini eleştirdi:

“Masal Alemi, Ucube Proje”

“Erdoğan’ın kendisi çılgın bir projedir. Tüm televizyonlarda bir masal alemi ve masalımsı resimler yer alıyor. Kendisi, ‘bir çılgın proje’ olan Recep Tayyip Erdoğan, bir ucube projeyi ortaya atıyor, toplum bunu ciddiye alıyor ve bu konuşuluyor. ‘Çılgın proje’ diyorlar, ortaya bir ucube çıkıyor ve bu ciddiye alınıyor. Erdoğan, bir masal adamıdır, gerçekte böyle biri yoktur.”

DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, İstanbul Milletvekili aday tanıtımı toplantısında yaptığı konuşmada, “Çılgın Kanal” projesini eleştirdi ve “Masal Alemi, Ucube bir Proje” dedi

Zeybek, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

“Şimdi bakınız son günlerde dün, bugün tüm televizyonlarda bir masal alemi ve masalımsı resimler yer alıyor. Kendisi bir çılgın proje olan Recep Tayyip Erdoğan, bir ucube projeyi ortaya atıyor ve toplum bunu ciddiye alıyor, bu konuşuluyor. Çılgın proje diyorlar toplumu meraka sokuyorlar. Sonra ortaya bir ucube çıkıyor ve bu ciddiye alınıyor. “Erdoğan, bir masal adamıdır” Zaten ele geçirilmiş, sindirilmiş, korkutulmuş, ‘Bi taraf olan bertaraf olur’ diye verilen hükümlerle kıpırdayamaz hale getirilmiş, basın yayın organlarımız ne yapacaklardı? Hemen birtakım insanlar çağrılıyor, sanki bu proje başlamış ve bitmesi yaklaşmış da iyi mi, kötü mü tartışması yapılıyor. Ortada bir çılgın proje var. Bu proje, hiç kuşkunuz olmasın Recep Tayyip Erdoğan ve onun AKP’sinin projesidir, bu uluslararası bir projedir. Neden böyle bir projeye ihtiyaç duyulmuştur? Türkiye’yi yeniden tanzim ederek, Atatürk Türkiye’sini ortadan kaldırıp, yeniden Sevr’e dönmek isteyenler, Lozan’ın büyüklüğünü kabul etmeyen, içine sindiremeyen ama günü geldiğinde başka araçlarla dünyayı tanzim ederken, Türkiye’yi de tanzim edecek bir lider oluşturmak isteyenler bu işe hazır. Yoğurdunuz varsa, bende hıyarım ben de geleyim de cacık yapalım diye koşan birileri. Sonra bir de maydanoz olanlar da var tabii bu arada. Hemen kendilerini sundular, ‘Biz ne derseniz yapmaya hazırız yeter ki, bizi iktidar yapın. Bizi baş yapın gerisi kolay’ dediler.

“Erdoğan, bir masal adamıdır”

Birileri, Efendim bu Kanuni’nin projesi. O kadar ben Osmanlı’yı okudum, hiçbir kaynakta böyle bir proje yok. Bunları, nereden uyduruyorsunuz? Kanuni döneminde tankerler mi geçiyordu da o tankerler, rahat geçsin diye başkalarının tankerleri için milleti borçlandırarak, Kanuni oradan bir kanal açacak. Böyle bir şey mi var?

Kanuni döneminde bir proje vardı ama o da bu değildi. O proje Karadeniz ile Hazar Denizi’ni birbirine bağlayan, Nil ırmağını da kullanarak, o dönemin gemilerinin Hazar’a kadar geçmesini sağlayan bir proje vardı. O Osmanlı’yı Türkistan’a ulaştırma projesiydi. Döneminde gerçekleşmedi, bugün gerçekleşti. Bugün gemiler Hazar’dan kalkıyorlar, Nil ırmağından geçiyor.

Tarihimizde böyle bir proje yok ama Kanuni aklını peynir ekmekle yemedi ki, niye açsın? Kanuni, hangi ihtiyaçtan dolayı böyle bir şey yapacaktı. Yalan, o kadar yalanlar söyleniyor ki, peş peşe bu da ortaya atılıyor ondan sonra efsane başlıyor, ‘Kanuni’nin projesini görkemli Erdoğan gerçekleştiriyor.’ Görkemli Erdoğan’ bir masal adamıdır, gerçekte böyle birisi yok.AKP iktidara neden getirildi? Türkiye’yi uluslar arası kapitalin, dev şirketlerin, ABD demiyorum, dev şirketler diyorum. Çünkü bu dev şirketler önce Amerika Birleşik Devletleri’ne el koydu, ele geçirdiler. Amerika’da dahi bir takım insani değerleri ve yurtseverlik duygularını yitirmemiş insanlar, Amerika’yı bu şirketlerin tasavvufundan kurtarmaya çalışıyorlar. Dinazor dev şirketler, dünya devleti kurmak peşinde. Bunun için milli devletleri güçsüzleştirme, bölmek, dağıtmak ve milli ekonomi, milli dış siyaseti uygulanmaz hale getirmek istiyorlar ve ülkelere böyle insanlar getirip yerleştiriyorlar.

“Erdoğan’ın kendisi çılgın bir projedir.”

Çılgın proje dediği bu, Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisidir çılgın bir projedir, O’nun başbakanlığa getirilmesidir. Bu Zat İstanbul Belediye Başkanı iken, ‘İstanbul bundan daha fazla nüfusu taşıyamaz, onun için vize koyalım, İstanbul’a kimse vizesiz gelip yerleşemedin” demedi mi? Dedi. O dönemde Batı Kulübü diye Amerika’ya ağzına geleni söyleyen, batı emperyalizminden bahseden, böyle bir insandı. Şimdi ne oldu? Dönüştürüldü ve bu hale getirildi. O zaman yaptığı buydu, şimdi yaptığı bu. Çünkü bu başka bir insan, bu ele geçirilebilir bir insan.

Zeybek, aday tanıtım töreninde yaptığı konuşmada, “Çılgın projeyi” eleştirdi.

“Türkiye’nin başına bir bela getirildi, Çılgın proje budur.”

Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden Türkiye’yi kurtarmak lazım. Şimdi, ‘iki şehir kuracağım’ diyor. Bir Anadolu yakasına, bir İstanbul yakasına. Bir de bunu yaparsa, ciddiye alanlar diyor ki, “İstanbul’un nüfusu 30 milyon olur. 30 milyon olursa insanlar nasıl hareket edecek, birbirine çarpmadan nasıl yürüyecek sokaklarda, nasıl taşıyacak bu yükü.

Dolayısıyla işin ciddiyeti yok, çılgın proje filan yok. Çılgın proje Recep Tayyip Erdoğan. Türkiye’yi bölmek için bu getirildi. Türkiye insanının orta direğini çökertmek için getirildi. Türkiye’yi Türkiye olmaktan çıkarıp, dünya lideri olabilecek bir ülke olmaktan çıkarılmak için getirildi. Tarihinde olduğu gibi geleceğinde de büyük bir ülke olmak üzereyken bu zat getirildi. Niye tarihinde olduğu gibi? Demokrat Parti iktidarlarının yıllarca yaptıkları hizmetlerin sonucunda orta çıkan ekonomik büyüme, bu ekonomik büyümenin dışa açılabilecek hale gelmesi, Süleyman Demirel ile merhum Turgut Özal’ın Türkiye’yi dışa açık ülke modeline sokması gibi gerçekler, tam bu dönemde Sovyetler Birliği’nin dağılması, Türk cumhuriyetlerinin ortaya çıkması, Türkiye’yi lider ilan etmeleri ve bütün bunlar sonucunda da, Batı’nın, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin dizini döver hale geldiği bir dönemde;

‘Bundan sonra biz ne yapacağız. Artık Türkiye ile baş edemeyiz’ gibi sözler sonucunda Türkiye’ye Recep Tayyip Erdoğan getirildi. Türkiye’nin başına bir bela getirildi. Çılgın proje budur.

“Türkiye, güneydoğuda psikolojik darbe yedi..”

57. hükümet döneminde Türkiye’yi bölmek için ilk adım atıldı. Terörist başı, Türkiye’yi kana bulayan bir insan getirildi ve ‘bunu asmayacaksınız’ denildi. O dönem iktidarda bulunan MHP ne yaptı? söylediği şuydu; “Bizi karıştırmayın ama siz ne istiyorsanız yapın.”

Bu mudur milliyetçilik, böyle mi olur milliyetçilik? Gerçekten söylediklerine inanıyorsan Devlet Bahçeli, gerçekten Türkiye’yi tehlikede görüyorsan, sen ne pahasına olursa olsun o caniyi astırmalıydın, tarih önünde sen de suçlusun. Böylece Türkiye, bölgede en büyük psikolojik darbeyi yedi. Çünkü Güneydoğu insanı,”demek ki, Apo devletten daha güçlüymüş” diye düşünmeye başladı. Bu büyük bir darbedir. Orada yaşayan insanlar, bizim kardeşlerimiz, aynı milletin mensupları, aynı dinin müminleri, o zaman, ‘demek ki, biz bu kadar yıl boşuna direnmişiz” dediler. En büyük acıyı onlar yaşadılar, hiç kuşkunuz olmasın. Bunun sorumluları tarih önünde bunun hesabını vereceklerdir.

“Irkçılık senin yaptığındır.”

Kürt meselesi diye bir mesele icat edildi. Bakınız ilan ediyorum Türkiye’de Kürt meselesi diye bir mesele yoktur, Elhamdürillah yoktur. Arkadaşlar Türkiye’de Kürt meselesi yoktur. Kim var diyorsa yalan söylüyordur. Kürt kökenli yurttaşlarımız milletvekili olamasalardı, subay olamasalardı, polis olamasalardı, iş adamı olamasalardı yani Kürt kökenli yurttaşlarımıza bir ayrımcılık yapılsaydı, işte o zaman Türkiye’de Kürt meselesi diye bir mesele vardı. Ama böyle bir şey yok. Biz Osmanlı coğrafyasında son dönemlerde oluşmuş bir bilinçle ve Atatürk’ün tamamladığı bir anlayışla, ana dilimiz ne olursa olsun, bir milletiz, Lozan’da buna böyle karar vermişiz. Atatürk Lozan’da dedi ki, “aksini söylerlerse dönün gelin, kabul etmeyin” Bu ülkede yaşayan, Müslüman’sa Türk’tür, Müslüman olmayanın da ben Türküm deme hakkı vardır. Bakınız Avrupa’da Boşnaklar var. Ben bizzat bir Boşnak kardeşimin şu sözünü duydum, “Elhamdürillah Türk’üz, Türk’lüğün beş şartı vardır” Ben Kafkaslarda dolaştım, Balkanlarda dolaştım onlar da aynı görüşte. Ama Recep Tayyip Erdoğan sanki şeytani bir güç tarafından bu milletin ortak değerini yok etmek için getirilmiş, çılgın bir proje gibi şunu söylüyor, bu ülkede şunlar var, şunlar var, Türkler var diyor. En kötüsü, Türkü ayırıyor. Ayrı bir etnik grup yapıyor, bu ırkçılıktır.

Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Akif’i anma gününde şunu söylüyor: “İstiklal Marşı’mızı bir Türk mü yazdı? Bir Kürt mü yazdı? Bir Arnavut yazdı”

Akif, ırkçılığı reddeder. Halbuki, cahil, bilgisiz ve ırkçılık senin yaptığındır. Çünkü Akif, Arnavut olduğunu gizlemez. Bir şiirinde, Arnavutlar ve İslam unsurları Osmanlı’dan ayrılmasın diye şöyle de; ‘Ben ki evet Arnavut’um, başka bir şey diyemem. İşte perişan yurdum’ Doğru, çünkü Osmanlı’dan ayrıldı perişan oldu. Ama aynı zamanda ordunun duasında şunu söyler; ‘Türk eriyiz, silsliemiz kahraman, Müslümanız hakka tapan Müslüman” Doğrusu budur.

“Açılım dediler, Türkiye’ye PKK saçıldı..”

Çılgın proje, Recep Tayyip Erdoğan ne yazık ki, milletimizi dağıtmak için ne mümkünse onu yapıyor. Kürt açılımı dedi, PKK saçılımı çıktı altından. PKK saçıldı Türkiye’ye. ‘Ben PKK mensubuyum’ diye bağırıyor adam. Ama huzuruna gönderilen savcılar, ‘yok siz değilsiniz’ diyor. Niye? Çünkü beraat ettiniz, sizi içeriye Türkiye’ye alalım.. Türkiye bu hadiseyle ikinci darbeyi yedi. Bunlar çok önemlidir, tarihte bazı anlar vardır ki, telafisi çok zordur. Orada aşiretler var, aşiretlerin hiçbiri PKK’yı tasvip etmez. Ama Recep Tayyip Erdoğan bu seçimlerde aşiretlerden aday koymadı, niye? Bunlar çılgın projenin unsurlarıdır.

Ne diyor ki, Akif, “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” biz bu zincirleri kıracağız. Türkiye’yi bölmek için son adımlar atılıyor. Bu Zat böyle yalanlarla, propaganda imkanlarıyla, harcaya harcaya bitiremeyeceği paralarla, yine halkımızın bir kısmını yanına alır Meclis’e de KeKa’lı CHP, ve DeBe’li MHP ile girerse PKK’nın partisiyle birlikte, dört başı mağmur bir bölünme projesi gerçekleşmiş demektir. Bunu siz önleyeceksiniz, bunu biz önleyeceğiz.

“KeKa’ da kim”

Şimdi diyeceksiniz ki, ‘KeKa’ da kim? Hani bir değerli insan var ya Kemal Kılıçdaroğlu. Kemal Kılıçdaroğlu nasıl getirildi? Biliyorsunuz uluslararası bir tuzakla getirildi. Ve önce sustu sonra içindekini kustu. Dedi ki, “Kürt kimliği önündeki engeli kaldıracağız.” Kemal Bey nedir bu engel? sende mi başladın Kürtleri dışlamaya. Benim korumam Kürt, kirvem Kürt, Haysiyet Divan’ımız da bir çok arkadaşımız Kürt. Bizim aklımıza bile gelmiyor, nereden çıkarıyorsun bu işleri? Çünkü O’na da bu iş söyletiliyor ve buna hazırlık için getirildi. Daha ne diyeyim. Meclis bu halde olursa işimiz zordur. Ama bu halde olmayacak, biz o Meclis’e gireceğiz bu işi düzelteceğiz. Nerede olursa olsun bu tuzağı biz bozacağız. ‘Beş bin adamım var, çıkartırım’ diyorlar, sen tek adam çıkaramazsın. Bırak bu kuru lafları. Öteki de, ‘iki bin bozkurt’ diyor. “Kurt sürüsünün başına bir koyun gelirse, kurtlar koyun gibi davranmaya başlar” Bunlardan bir hayır gelmez, Meclis’te olsalar ne olmasalar ne. Oldular da ne yaptılar ki? Hatta oldukları zaman oyunun tamamlayıcısı oluyorlar.

“Gaflet içindesiniz.”

‘Hain demedim kimseye, zalim demedim. Vurdun bana ey el bu ne halin demedim. İnsanlık için dua dua, yalvardım bedduaya amin demedim.’ Ne söylüyorum? siz gafilsiniz, gaflet içindesiniz, ne yaptığınızın farkında değilsiniz. Orta direk yok ediliyor, bir toplumda orta direk yok ediliyorsa, orada milli ve manevi değerleri yaşatamazsınız. Türkiye’de orta direk yok ediliyor, bu ülkeye sahip olacak olan orta direktir, tarım üreticisidir, esnaftır, kobilerdir, işçilerdir, memurlardır, emeklilerdir. Biz geleceğiz, kaynakları bunlara aktaracağız. Yeniden kaynayan bir kazan gibi kalkınma tabandan başlayacak ve inşallah bunun sonucunda Allah’ın izni ile demokrat iktidar gelecek. Eninde sonunda gelecektir. Biz bunun gereğini yapacağız, Allah bizi şaşırtmasın.

“Mührü Kırat’a vurun”

Hep birlikte şunu söyleyeceğiz. Oy pusulasında ikinci sırada Kırat var, nefesi çılgın projenin ensesinde, yurttaşlarımızın hepsi Oy’unuzu buraya verin, vurun mührü ve mübarek demokratların geleceğine doğru. Yani vuracağınız mühür, hayatınızın en büyük sevabı ve bu ülkeye yapacağınız en büyük hizmet olacaktır inşallah.

Bugün Atatürk’ün dediği gibi, ‘memleketin bütün tersaneleri zaptedilmiş, bütün basın yayın organları zaptedilmiş, bütün topakları satılmış, bankaları peşkeş çekilmiş olabilir, memleketin içinde iktidara sahip olanlar gaflet dalalet içinde bulunabilirler. Ey benim büyük milletin ve ey benim büyük partimin, Bayar’ın, Menderes’in, Özal’ın, Atatürk’ün kurduğu partinin üyeleri, şimdi bize düşen şey yurttaşlarımızla beraber geleceğe yürümek. Yürüyüşümüz mübarek olsun Allah yardımcımız olsun."
 

Kaynak: DP Basın Merkezi {http://www.dp.org.tr/HaberDetay.asp?id=132363}



Bu haber 716 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,168 µs