En Sıcak Konular

''KANAL İSTANBUL'' PROJESİNE DAİR DEĞERLENDİ​RME

28 Nisan 2011 11:29 tsi
''KANAL İSTANBUL'' PROJESİNE DAİR DEĞERLENDİ​RME Yüksek Şehir Plancısı Ahmet Turgut,Başbakan tarafından kamuoyuna açıklanan “KANAL İSTANBUL” projesini değerlendirdi.

İSTANBUL GÖZÜN AYDIN!

BÜTÜN SORUNLARIN SONBULACAK…

NEDEN Mİ? ÇÜNKÜ ARTIK“2. BOĞAZ OLACAK”: KANAL İSTANBUL !...

Sayın Başbakan’ın 27.04.2011tarihinde açıklamış oluğu “Çılgın Proje” keşke İstanbul’u gerçekten çılgın bir iddia,vizyon, ufuk ve kapsamla kucaklasaydı, keşke tanıtımının başında ifade edilmişolduğu gibi İstanbul’un tüm sorunlarını kapsayan bir yaklaşımla istihdamdandoğal dengeye, çevresel sürdürülebilirlikten, eğitime uzanan bir hassasiyetlekurgulanmış olsaydı…

Keşke, 12 Haziran’ı hedefleyenbir “seçim sürprizi”, “seçim vaadi” olarak gündeme atılmasaydı…  Türkiye’nin çok önemli olan genel seçimgündemine  “yerel yönetimler seçimi”ninvaadiymiş gibi sunulmasaydı… 13 Haziran’dan itibaren fizibilitesi ve etütlerininiki yıl devam edeceği söylenen, yerinin dahi net olarak tanımlanmadığı birprojenin büyük bir sansasyonla açıklanmasının başka bir nedeni olabilir mi?

Evet; İstanbul, Sayın Başbakan’ındediği gibi “İstanbul Türkiye’nin özeti”, “İstanbul’a yatırım yapmak Türkiye’yehizmet etmek demek” ancak bugün; ülkebütününde dengeli bir kalkınma ile planlamayı gerçekleştiremediğimiz vebütüncül bir yaklaşımla bölgelerarası dengesizliği gideremediğimiz sürece neİstanbul’un ne de Türkiye’nin gerçek gündemine “akılcı, “uzun erimli” ve“sürdürülebilir” çözümler üretememişiz demektir.

İstanbul’un öncelikli sorunu /sorunları nelerdir? İstanbullunun endişeleri, korkuları nelerdir?  Bu sorulara yanıt vermek için akademikaraştırmalara gerek yoktur. Bugün İstanbul; %70’lere varan sağlıksız gelişimiyle,yüksek deprem riskinden altyapı eksiklikleri ve kentsel kalite yoksunluğuyla,ulaşım sorunlarından çevre kirliliğine dek bir sorunlar yumağı…

Dolayısıyla bu proje; Osmanlı’dan bu yana tartışılan ve aslında hiçde yeni olmayan  “eski bir proje” Kanal İstanbul,İstanbul’un öncelikli bir projesi değildir. Ne kadar dikkate alınmasıgerekir bilemeyiz ancak Sayın Başbakan’ın açıklamaları sırasında kullanılansunumda yer alan, çok da profesyonel olmayan, görsellerde de açıkça izlendiğigibi söz konusu kanalın etrafı yeni yerleşim alanlarına açılmakta, yeni kontrolsüznüfus artışlarına belki de yeni göç dalgalarına açıkça davetiyeçıkarılmaktadır.

Üç imparatorluğa başkentlik etmiş, eşsiz kültürel ve coğrafideğerleriyle tartışılmaz bir kent olan, dünyanın gözbebeği İstanbul’un böylesiyapay vizyonlara ve çılgınlıklara ihtiyacı yoktur. Büyük projelertartışmasız olarak kentlerin geleceği için önemlidir. Tartışılmalıdır,önerilmelidir, titizlikle kurgulanmalıdır. Kentleri geleceğe taşıyan, yenisoluklar oluşturan, hassas dengeler gözeten ve bilimsel yaklaşımlardan asla veasla uzaklaşmaması gereken projeler hepimizin destekleyeceğiyaklaşımlardır. 

Ancak burada başka bir sorunvardır.  Bu kadar önemli görülen projeler,plansız kentin üst vizyon ve stratejilerinden bağımsız ve sorumsuzcaüretilmemelidir. Aynı siyasi iradenin kentin anayasası olarak öngördüğü veaçıklandığı tarihlerde bütün söylemlerini dayandırdığı 1/100.000 ölçekliİstanbul Çevre Düzeni Planı, ne yazıktır ki bu gelişmelerden tamamıyla yoksundur.Çok değil, bundan 2 yıl önce üretilmiş olan bu plan, gelişmeleri öngörememiş  hükümetin gerçekleştirdiği ve planladığıhemen hemen hiçbir büyük yatırımı kapsamamaktadır. İstanbul Boğaz’ı LastikTekerlekli Tüp Geçişi, 3. Köprü ve Güzergahı, “İki Yeni Şehir”, “Kanal İstanbul”gibi tüm bu projeler;  ne henüz 1 yılönce tamamlanan Ulaşım Master Planı’nda, ne de 1/100.000 ölçekli Çevre DüzeniPlanında hiç mi hiç düşünülmemiştir.

“İstanbul Boğazı” kentin eşsiz, evrensel bir değeridir. İkinci bir “boğaz arayışı” İstanbul için gerçekten beyhude birçabadır. Bu proje asla bu “biricik değer” ile yarışamayacak bir  “uluslararası su yolu” olabilir. İstanbul Boğaz’ında gerçekleşen yük trafiğinin risklerinin bertaraf edilmesi üzere projegeliştirilmesi akılcı ve doğrudur. Bu geçişlerin kontrolünü sağlamak,İstanbul’a verdiği ve verebileceği zararı minimuma indirmek şüphesiz gereklidir.Ancak Sayın Başbakan tarafından bugün sunulan proje “sözde dayandırıldığı” endişe ve amaçların çok gerisind etamamıyla seçim odaklı ve heyecan verici bir pazarlama boyutuyla kamuoyuna sunulmuş “masalsı bir hedef”tir.

Neden?...

Öncelikle bu proje;

Sayın Başbakan ve çalışmaarkadaşlarının birlikte ürettikleri bir proje değildir. Önceki yıllarda da pekçok kez gündeme getirilmiş olan söz konusu projenin yeniden kamuoyuna sunulmasıdır.Proje yeteri kadar uluslararası hukuksal zeminde irdelenmemiş ve bu bağlamdakamuoyuna sunulmak gereği de duyulmamıştır.

Kent morfolojisi, topografya,fauna, flora, nüfus hareketleri ve belki de en önemlisi kent kimliği ileörtüşmeyen bu proje, kendi içindedoğru hedeflerle üretilmeye başlanmış olabilir ancak sunuluş şekliyle İstanbuliçin acil yanıt bekleyen sorunlara çare değildir.

Peki İstanbul’un ve İstanbullununasıl sorunları nelerdir? Sokakta yürüyen kaç kişi İstanbul’un öncelikli sorunuolarak Boğaz’daki Tanker geçişinin yarattığı tehlikeyi dile getirir. Kaç kişibununla ilgili proje beklentisindedir. Bu bakışla söz konusu sorunu gözardıetmek istemiyorum. Ama çılgın proje diyince -ki bunun yerine belki başka birtamlama daha doğru olur- İstanbul’un çözülmesi hayal sorunlarına “çare bulmak”yer alıyor benim bakış açımda.

İstanbul’un gerçekten kalıcı, akılcı ve “aciliyeti olan” sorunlarınaçözüm üreten tutarlı ve büyük projelere ihtiyacı vardır. İvedidir bu ihtiyaçlüks değildir, yaşamsal önem taşır, hayati risk taşır.

Çözümler; seçim döneminden seçimdönemine ertelenen boş vaatler şeklinde olmamalıdır. İnsanlar örneğin, “12yılda çok şükür deprem konusunda epeyce adım attık diyebilmelilerdi” ancak bunlar nedense tartışılan söylemler arasında yok. 

Hükümet de, yerel yönetim de sınıfta kaldı aslında, bu bile başlıbaşına bir çılgınlık İstanbul için… Neredeyse depreme meydan okuyoruz… Geldiyoruz, gel… Hem hazırlanmıyoruz göz göre göre ,  hem korkmuyoruz… Neden çılgın mıyız biz?

Sonuç olarak; hiçbir fizibiliteetüdü olmayan ve ön araştırmasının yapılmadığını Sayın Başbakan’ın bizzat ifadeettiği ve konumu dahi açıklanmamış, belirtildiği üzere saptanmamış bir proje şuanda hayali bir heves ve boş bir tartışmadan öte değildir de nedir?  Böylesi bir açıklama, bilimsel olarak bir “proje”olarak dahi adlandırılamaz. Projenin açıklandığı andan itibaren bazıilçelerimizin isimleri öne çıkmaya ve arazi fiyatları tartışılmaya başlandıbile. Şimdi sormak istiyorum böylesi spekülatif belirsizlik ve hiçbir bilimselaraştırmasının tamamlanmadığı hayali bir su yolu, doğru bir karar olsa dahi,ülke gündemine getirilip tüm dikkatler üzerine çekilerek mi sunulmalıdır?Güzergahı, bütçesi ve hatta olabilirliği dahi kesinleşmemiş bir hayal ve buasılsız heves üzerinden politika yapılmalı mıdır?

Sonuç olarak Kanal İstanbul Projesi; heyecanlı, büyük ve akılcıprojelere ihtiyacı olan İstanbul’a ve İstanbulluya karşı yapılan sakıncalı vesadece propaganda kokan bir açıklamadır. Bu projenin tüm fizibiliteçalışmaları, araştırma etütleri sonrasında ve öncelikle uluslararası hukukbağlamında irdelenmesi bu doğrultuda konumu belirlenerek kamuoyu ilepaylaşılması halinde faydalı olabilecek ve “seçim vaadi” kimliğindenarındırılarak sunulacak bir proje olması dâhilinde tartışılması gerektiğikanaatindeyim.

Saygılarımla,

 

Ahmet TURGUT

Y. Şehir Plancısı

MHP İstanbul  3. BölgeMilletvekili Adayı

MHP MYK üyesi

 

Not: Bu değerlendirme, Yüksek Şehir Plancısı Ahmet Turgut Tarafından Mir Haber'e yayımlanmak üzere, e-posta yolu ile gönderilmiştir.



Bu haber 720 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,090 µs