BOZKURT CEHALETİ

24 Nisan 2011 15:52 tsi
Başbakan Erdoğan'ın tarihi simgelerle ilgili yorumu, Türk'e tahammülsüzlüğün yeni bir tezahürü olarak tarihe geçti.

Bozkurt cehaleti...

Başbakan Erdoğan'ın tarihi simgelerle ilgili yorumu, Türk'e tahammülsüzlüğün yeni bir tezahürü olarak tarihe geçti.

TAKSİM'e 10 bin genci yığma tehdidine MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin verdiği cevap karşısında panikleyen Erdoğan'ın, Türk tarihinin vazgeçilmez sembolü Bozkurt'a saldırarak haklı çıkmaya çalışması, hayret ve ibretle karşılandı.

Milli değerlere saldırıyor

BÖLÜCÜ hainleri, 'kardeşlik'masallarıyla temize çıkarmaya uğraşan Başbakan Erdoğan'ın, ortaya saçılan sahtekarlıkları gizleyebilmek için Bozkurt'u diline dolaması, sonuç almak için feda edemeyecekleri hiçbir değer bulunmadığını bir defa daha belgeledi.

Tarih de bilmiyor

TÜRK tarihinin her döneminde var olan, gelmiş geçmiş bütün Türk devletleri tarafından sembol olarak kullanılan, Göktürk Devletinin bayrağını teşkil eden, Atatürk'ün büyük önem ve değer verdiği Bozkurt, bu özellikleriyle Ülkücü- Milliyetçi görüşün de simgesi olarak kullanılıyor.

Gerçek yüzünü gösterdi

ZİHİN bulandırmak için şehit Ülkücülerin mektubunu okuyup gözyaşı döken, Başbuğ Alparslan Türkeş'in oğlunun arkasına saklanarak milliyetçi olduğunu ispatlamaya çalışan Erdoğan'ın 'Bozkurt'yorumu gerçek yüzünü gösterdiği kadar, Türk tarihine ve Türk değerlerine duyduğu tahammülsüzlüğün yeni bir tezahürü olarak da tarihe geçti.

Taksim'e 10 bin genci yığma tehdidine MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin verdiği cevap karşısında panikleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türk tarihinin vazgeçilmez sembolü Bozkurt'a saldırarak haklı çıkmaya çalışması, hayret ve ibretle karşılandı. Bölücü hainleri, "kardeşlik" masallarıyla temize çıkarmaya uğraşan başbakanın, ortaya saçılan sahtekarlıkları gizleyebilmek için Bozkurt'u diline dolaması, sonuç almak için feda edemeyecekleri hiçbir değer bulunmadığını bir defa daha belgeledi.

Türk tarihinin her döneminde var olan, gelmiş geçmiş bütün Türk devletleri tarafından sembol olarak kullanılan, Göktürk Devletinin bayrağını teşkil eden, Atatürk'ün büyük önem ve değer verdiği Bozkurt, bu özellikleriyle Ülkücü- milliyetçi görüşün de simgesi olarak kullanılıyor. Zihin bulandırmak için şehit ülkücülerin mektubunu okuyup gözyaşı döken, Başbuğ Alpaslan Türkeş'in oğlunun arkasına saklanarak milliyetçi olduğunu ispatlamaya çalışan Erdoğan'ın Bozkurt yorumu gerçek yüzünü gösterdiği kadar, Türk tarihine ve Türk değerlerine duyduğu tahammülsüzlüğün yeni bir tezahürü olarak da tarihe geçti.

Başbakan Erdoğan'a göre Bozkurt'un insanla ilgisi yoktur. Hatta İzci Yavru Kurt'lar da başka dünyanın yaratıklarıdır ve insan sayılmamalıdırlar. Bozkurt'un Türk tarihindeki yerini bilmeden bir hayvan olarak kabul edip, aşağılamaya çalışmak en hafif şekliyle cehalettir. Bunları bilip Bozkurt'u aşağılamak cehaletin de ötesinde Türk tarihine hakarettir.

Türkiye'yi 9 yıldır tek başına yönettiğini unutup, YGS'de hakları gasp edilen öğrencileri karşılarına Taksim'de 10 bin genci yığmakla tehdit eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir adım daha ileri giderek Türk tarihinden ve Türk simgelerinden duyduğu nefreti de dile getirdi.

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin, "gençleri tehdit etme, bin Bozkurtum'la gelirsem Kasımpaşa'ya kadar arkana bakmadan kaçarsın" cevabıyla gençlere sahip çıkması karşısında panikleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türk tarihinin vazgeçilmez sembolü Bozkurt'a saldırarak haklı çıkmaya çalışması, hayret ve ibretle karşılandı. Bölücü hainleri, "kardeşlik" masallarıyla temize çıkarmaya uğraşan başbakanın, ortaya saçılan sahtekarlıkları gizleyebilmek için Bozkurt'u diline dolaması, sonuç almak için feda edemeyecekleri hiçbir değer bulunmadığını bir defa daha belgeledi.

Göktürk Devletinin bayrağı Bozkurt

Türk tarihinin her döneminde var olan, gelmiş geçmiş bütün Türk devletleri tarafından sembol olarak kullanılan, Göktürk Devletinin bayrağını teşkil eden, Atatürk'ün büyük önem ve değer verdiği Bozkurt, bu özellikleriyle 40 yıldır Ülkücü- milliyetçi görüşün simgesi olarak kullanılıyor.

Zihin bulandırmak için şehit ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun mektubunun milliyetçilikle ilgili bölümlerini atlayarak okuyup gözyaşı döken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran seçimleri öncesinde de Başbuğ Alpaslan Türkeş'in oğlunu aday yapıp, onun arkasına saklanarak milliyetçi olduğunu ispatlamaya çalıştı. Ancak bütün bunlar Erdoğan'ın gerçek yüzünü ve gerçek niyetini gizlemeye yetmedi.

Yaptığı Bozkurt yorumu asıl niyetini gösterdiği kadar, Türk tarihine ve Türk değerlerine duyduğu tahammülsüzlüğün ve nefretin yeni bir tezahürü olarak da tarihe geçti.

Bozkurt'un 3 simgesi

Başbakan Erdoğan'ın nefretle hakaret etmeye çalıştığı Bozkurt binlerce yıllık Türk tarihinin asla vazgeçilmez sembollerinin en başında geliyor. Türklerin tarih sahnesine yeniden çıkışını anlatan ve Tarih boyunca anlatılarak gelen Ergenekon destanında Bozkurt üç ayrı şeyi simgeliyor. Süt veren Bozkurt atayı, yol gösteren Bozkurt rehberi, tehlikelere direnen bozkurt kurtarıcılığı anlatıyor.

Bu özellikleri sebebiyle tarihte yer almış bütün Türk devletleri tarafından özel bir yere konulan, tarihin en ihtişamlı Türk devletlerinden olan bir Göktürk Devleti'nin bayrağında arma olarak bulunan Bozkurt, bugün Anadolu'da da bir çok ilçe ve beldenin ismi olarak yaşıyor.

Atatürk bir Bozkurt'tu

Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, bu tarihi özelliği sebebiyle Bozkurt'a özel bir ilgi gösterir ve önem verirdi. Zaman zaman kendisini de bir Bozkurt olarak tanımlayan Mustafa Kemal, bu sembolü bir milli değer olarak kabul edip, milli varlıkların simgesi haline getirdi.

Türk lirasının üzerine Bozkurt sembolleri bastıran Atatürk, Petrol Ofisi gibi Cumhuriyet'in en önemli kurumlarından birinin armasını da Bozkurt olarak tasarlamıştı.

Bozkurt ve milli varlıklar

Recep Tayyip Erdoğan'ın asla vazgeçilmez bir Türk sembolü olduğu için hakaret edip aşağılamaya çalıştığı Bozkurt, Mustafa Kemal Atatürk için asla vazgeçilmez ve onurla taşınacak bir semboldür. Bu yüzden de, Kendi döneminin Adalet Bakanı olan Mahmut Esat'ın "Bozkurt" soyadını almasını sağlamıştır. İlk yolcu gemisine "Bozkurt" adının konulmasını teklif etmiştir.

Petrol Ofisi'nin armasını "Bozkurt" olarak tasarlamıştır. Diğer devletlerden kendisine armağan olarak "Bozkurt" heykelleri gönderilmesini büyük bir taktirle kabul etmiştir. Milli simge olarak "Bozkurt'u", yeni Türk Devleti'nin paralarının ve pullarının üzerinde kullandırmıştır. Milli Eğitim Bakanlığının girişine, Türk'lerin Ergenekon'dan çıkışını temsil eden bir resim yaptırmıştır. Yerli malı olarak üretilmeye başlayan bir sigaraya "Bozkurt" adını uygun görmüş ve bu sigaranın paket resminin "Bozkurt" olmasını istemiştir. Türk İzci Ocağı bünyesindeki çocuklara "Yavru Kurt" yakıştırmasını yapmıştır.

Fuat Köprülü'nün "Türkiyat Enstitüsü'nün ambleminin nasıl olması gerektiğini sorusuna şu cevabı vermiştir: " Karlı Tanrı Dağları'nın önünde elinde meşale tutan bir "Bozkurt" olsun, Bu meşale, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilminin ifadesi olsun. Ergenekon'dan çıkmamızda kılavuz olan Bozkurt, Türklüğün Anadolu topraklarındaki yeni devletinin kuruluşunu ifade etsin. "

Türk Ocakları'nın amblemini " Bozkurt " yaptırmış, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı'nın amblemini " Kurtbaşı " olarak önermiştir. Ankara Üniversitesi'nin diplomalarının alt köşesine " Kurtbaşı " amblemi koydurmuş, çalışma masasındaki çağırma zili küçük bir " Bozkurt " heykeli olarak kullanmıştır.

Yavru Kurtlar

Başbakan Erdoğan'a göre bütün bunların insanla ilgisi yoktur. Hatta Yavru Kurt'lar da başka dünyanın yaratıklarıdır ve insan sayılmamalıdırlar. Bütün bunları bilmeden Bozkurt'u bir hayvan olarak kabul edip, aşağılamaya çalışmak en hafif şekliyle cehalettir. Bunları bilip Bozkurt'u aşağılamak cehaletin de ötesinde Türk tarihine hakarettir. (Mehmet MÜFTÜOĞLU - Ortadoğu)*

Erdoğan ‘Bozkurt’a Fransız!

Başbakan’ın MHP lideri Bahçeli ile girdiği polemikte söylediği “Ben insanlarla dolaşıyorum, bozkurtla değil” sözüne Ülkü Ocakları’ndan sert tepki geldi: Tarih bilgisizliğinin göstergesi, milli değerlere ne kadar Fransız kaldığının işareti!

MHP’li vekiller de hakaretamiz sözlere sessiz kalmadı. Şenol Bal, “Başbakan, Türk’ün bozkurta yüklediği anlamı bilmiyor ama bir gün öğretiriz” derken, Atilla Kaya ise “Tarih ve kültürümüze yabancı olmanın verdiği yaklaşım” diye konuştu.

Başbakan milli değerlere Fransız

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Sen Bozkurtlar ile mi dolaşıyorsun, ben insan ile dolaşıyorum” şeklindeki sözlerine Ülkü Ocakları’ndan da sert tepki geldi. Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada,. “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın; millî kültürümüzün ve tarihimizin motifi, Türklüğün sembolü Bozkurt’u değerlendirme şekli ve bu minvalde söylem geliştirmesi, tarih bilgisizliğinin göstergesi olmakla birlikte, millî değerlere ne kadar ’Fransız kaldığının’da işaretidir” denildi. Açıklamada, “Milli destanlarımızın ilhamı çerçevesinde Bozkurt, Türk’ün karakter özelliklerinin sembolü haline gelmiş ve bu sembol Türk milleti tarafından da benimsenmiştir. İşte tam da bu noktada, Başbakan’ın politikaları göz önüne alındığında, Bozkurt’la alakalı probleminin bu sembolün ’esarete boyun eğmeme’anlamından kaynaklandığı tahmin edilebilir” ifadesi kullanıldı.

Gözyaşlarının sahteliği tescillendi
Açıklamada şunlara yer verildi: “Bir diğer husus, Sayın Başbakan aynı konuşmasında; ’Ülkücü gençlik’özelinden yola çıkıp şerefli bir mücadelenin geçmişini hedef almış ve ’illegal’iddiasında bulunmuştur. Böylece referandum sürecinde, yakın tarihimizin şerefli gençleri için Meclis kürsüsünden döktüğü gözyaşının ’sahte’olduğunu da bizzat kendisi tescillemiştir. Ülkücü hareketin geçmişini ’illegal’olmakla itham eden Başbakan’ın, protesto haklarını kullanan gençlere, karşılarına başka bir gençliği çıkarmak tehdidini savurduğunu da hatırlatmakta yarar görüyoruz. İllegal bir düşünce hiçbir dönemde bir Başbakan’ın ağzından bu kadar rahat ifade edilememiştir. Başbakan ’illegal’iddiası ve provakatif söylemleriyle sanki arzu ettiği bir tabloyu dile getirmektedir. Fakat Ülkücü gençlik, hiçbir illegal tertibin içinde olmayacak, mücadelesini meşru yöntemlerle sürdürecek ve faaliyetlerini daima yasal çerçevede devam ettirecektir.”

Bozkurt Türk’ün simgesidir
Erdoğan’ın “Sen Bozkurtlar ile mi dolaşıyorsun, ben insan ile dolaşıyorum” şeklindeki sözlerine tepki gösteren MHP’den “Herhalde Başbakan Bozkurt kavramının ne olduğunu bilmiyor ama biz öğretiriz” açıklaması geldi

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Bayburt mitingindeki açıklamaları MHP’nin sert tepkisine neden oldu. İzmir milletvekili Şenol Bal, Başbakan’ın, “Sen Bozkurtlar ile mi dolaşıyorsun, ben insan ile dolaşıyorum” sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Bal, Bozkurt’un tarihten beri var olan, Türklüğü, bağımsızlığı, özgürlüğü, dürüstlük ve doğruluğu simgeleyen bir kavram olduğunu belirtti. Başbakan’ın YGS’de mağdur olmuş öğrencilerin gösterileri karşısındaki sözlerine değinen Bal, o ifadelerin büyük talihsizlik olduğunu kaydetti. Bal, sözlerini şöyle tamamladı: “Başbakan demek ki MHP’nin temsil olarak ifade ettiği milliyetçi Türk insanına başka türlü bir ifade kullanmıştır. Başbakan tarihi, efsaneleri bilmiyor. Türk’ün Bozkurt’a yüklediği anlamı da bilmiyor ama bir gün öğretiriz. Türk milliyetçileri bu ülkenin tek umududur.”

Ayıplarını örtme çabası
İstanbul milletvekili Atilla Kaya da, Başbakan’ın yaptığı bir yanlışı telafi etmenin gayreti içerisinde olduğunun altını çizdi. Kaya, YGS’deki şifre skandalıyla ilgili haklı protestolarda bulunan gençlere karşı söylediği, “Biz de oraya 10 bin genci yığarız” sözlerini hatırlatarak şunları söyledi: “Halbuki halkın ondan beklentisi önce bu şifre iddialarının aydınlatılması. İstanbul’u bir savaş alanına çeviren, İstanbul’un göbeğinde Türk bayrağını indiren, evleri, arabaları tahrip eden bölücü eşkıyalara karşı bir tavır koymasını beklerken, masum bir şekilde kendi haklarını arayan gençlere karşı tavır koyan bir Başbakan gerçeği ile karşı karşıyayız.” Başbakan’ın kendi ayıplarını örtme çabası içerisinde olduğunu ifade eden Kaya, Erdoğan’ın, tarihimize ve kültürümüze yabancı olmanın vermiş olduğu bir yaklaşımla böyle bir beyanatta bulunmuş olduğunu da sözlerine ekledi.(Haber: Bilun ÇELİK)

Bozkurt derken iki kere düşünün...

Her insan, anadiliyle düşünür, anadiliyle konuşur biliyoruz. Aynadan da herkes kendini görür.
Bayburt’ta aynada gördüğünün anadiliyle düşünen ve seslenen Eşbaşkan;  “Sen bozkurtla mı dolaşıyorsun? Ben bozkurtla dolaşmıyorum. Ben insanlarla dolaşıyorum.” diye bağırdı!
Peh! Peh! Peh! Hitâbetini, nezâketini sevsinler senin!
Şahsen bu lisanı bilmiyorum! İnsanlara hayvan menşe’li sıfatlar hep kullanılır. Aslan gibi, kaplan gibi, kurt gibi, tilki gibi, kartal gibi, serçe gibi, akbaba gibi, yılan gibi, kedi gibi, ayı gibi, eşek gibi, v.s. sıfatlar kullanıldı, kullanılıyor, kullanılacak.

Mustafa Aslan - Yeniçağ 

 

*Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ {http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?haber=bozkurt-cehaleti&id=19811}

Bu haber 1,123 defa okundu.