ÖSYM AÇIKLAMA YERİNE KİTAPÇIĞI KALDIRDI

16 Nisan 2011 10:35 tsi
ÖSYM’nin YGS’ye yönelik suskunluğu devam ediyor. Arada bir yaptığı açıklamalar ise kafaları daha da karıştırıyor.

ÖSYM açıklama yerine kitapçığı kaldırdı

ÖSYM’nin YGS’ye yönelik suskunluğu devam ediyor. Arada bir yaptığı açıklamalar ise kafaları daha da karıştırıyor.

Milliyet’in dünkü manşeti, basına verilen soru kitapçığının, ÖSYM Başkanı Ali Demir’in iddia ettiği gibi sınavdan sonra değil, sınavdan üç gün önce hazırlandığına yönelikti. Bu iddiayı destekleyen belgeler ise bizzat ÖSYM’nin internet sitesinden alınmıştı.

Peki, ne oldu?
ÖSYM, hemen bir açıklama yapıp, olayı aydınlığa mı kavuşturdu?
Hayır.
Saban erken saatlerinde Milliyet’i okur okumaz yaptıkları ilk iş, basına verilen soru kitapçığını, ÖSYM’nin internet sitesinin ana sayfasından kaldırmak oldu.
Neredeyse iki haftadır siteyi açtığınızda karşınıza çıkan soru cevapları, bulabilmek için şimdi epeyce bir uğraş vermeniz gerekiyor...

İlle de şeffaflık
YGS konusunda kamuoyunu ikna etmenin en iyi yolu şeffaflıktır. Oysa ÖSYM bunun tam tersini yapıyor. Ortada derin bir kriz var ve bunu yönetemiyor.
Öğrenciler sokağa dökülüyor, muhalefet iktidarı suçluyor, veliler perişan durumda ama ÖSYM hâlâ sessizliğini koruyor.
Hemen herkesin dilinde bir slogan var:
ÖSYM Başkanı Demir istifa etsin.
Peki, istifa ettiğinde sorunlar bitecek mi? Kesinlikle hayır.
KPSS skandalından sonra dönemin ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan istifa etti de ne oldu?..

Devlet neden sessiz?
KPSS skandalı patlar patlamaz Cumhurbaşkanı Devlet Denetleme Kurumunu, Başbakan MİT’i, YÖK Yüksek Disiplin Kurulu’nu, MEB müfettişlerini yargı da Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nı harekete geçirmişti. Şu anda ise Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın 9 aydır süren çalışmalarının ötesinde somut bir şey yok. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Şadan Sakınan, dün yaptığı değerlendirmede, söz konusu iddiaların KPSS soruşturması çerçevesinde değerlendirildiğini ve LGS’den önce sonuçlandırılacağını söyledi.
Oysa bu soruşturmanın YGS sonuçları açıklanmadan bitirilmesi ya da sonuçların ertelenmesi gerekir. Yoksa KPSS’de olduğu gibi, puanlar açıklandıktan sonra yaşanan sıkıntı iki katına çıkar ki, bu da adaylara eziyetin ötesinde bir işe yaramaz...

Sınav şampiyonunun yorumu!
H.B. Bakaoğlu, ÖSYM’nin sınav şampiyonlarından birisi. ABD’nin en iyi üniversitelerinde master ve doktora yaptıktan sonra, dünyanın en önemli şirketlerin üst düzey yöneticilikler yaptı. Birçok dile çevrilmiş kitapları var ayrıca tam 12 tane patente imza attı.
Ne kadar uzakta olsa da YGS’deki gelişmeler onu da etkilemiş ve görüşlerini bizimle paylaşma gereği hissetmiş. İşte o görüşlerden satır başları:
1. YGS, sonuçlar açıklanmadan iptal edilsin. Bu imtihan şaibeli. Zaten ikinci imtihan var. Çocuklar sadece ikinci imtihanın sonucuna göre üniversitelere yerleştirilsin. Hilesiz olacağı garanti edilecek tek yaklaşım o.
2. Verilere ulaşmam imkân dışı olduğu için ispat edemem ama benim tahminim bu imtihanda kötü niyetli bir kopyacılık olmadığı. Bilgisizlik ve uzman eleman hatası sonucu her adaya özel kitapçık yaratan yazılım gelişigüzel rakam fonksiyonu (random number generator) kullanan bir yöntem uygulayacağına kolayca deşifre edilebilen bir algoritma kullanmış. Ayrıca diğer uzmanların vurguladığı gibi soru seçeneklerinin sıralamasının her adayda farklı olması doğru değil. Çünkü bazı sıralamalar şaşırtıcı oluyor.
3. ÖSYM Başkanı Sayın Ali Demir istifa etmeli. Bunun birçok nedeni var. Halkın güvenini kaybetti ve makama gelir gelmez büyük bir değişiklik yaparak güvenilir kararlar verecek kapasitede olmadığını gösterdi. Tepe işler böyledir. Bir hata yapınca işinden olursun. ÖSYM başkanlığı gibi çok mühim bir işin başına yeni gelen daha akıllı ve tecrübeli bir tepe adam “Arkadaşlar her adaya özgü kitapçık üzerinde uzun zamandır çalışıyorsunuz biliyorum, ama ben bu işte daha yeniyim. Beni eğitin. Bunun nasıl çalışacağını daha iyi anlayalım. Acelesi yok” demesi gerekirdi.
Sınavda kopya olup olmadığı şu yöntemlerle belirlenebilir:
-  Kişiye özgü analiz: Öğrencilerin bireysel başarısı analiz edilir. Mesela eğer bir öğrenci şifreli sorularda yüzde 90 başarılı ve şifresiz sorularda yüzde 10 başarılı ise bu kopya olduğuna ipucu olabilir. Tesadüfen bir iki böyle öğrenci olabilir ama bunun gibi mesela 1000 tane öğrenci olma olasılığı çok küçük. Bu olasılık standart sapmalar ile istatiksel olarak hesaplanabilir ve hesaplanınca böyle bir tesadüfün sıfıra yakın çok küçük bir olasılık olduğu görülecektir.
-  Toplu popülasyon analizi: Şifreli ve şifresiz soruları öğrencilerin yüzde kaçı doğru yapmış analiz edilir. Bu kopyanın ne kadar yaygın olduğunu gösterir. Eğer şifre çok az öğrenciye verilmişse bu toplu popülasyon analizi yeterli değildir. O nedenle bir önceki paragrafta açıklanan kişiye özgü analiz çok mühim.
-  Soru kitapçıklarının analizi: Şifrenin verildiği çocuklara ne kadar tembih edilmiş olsa bile soru kitapçıklarında kalemle yaptıkları işaretlemeler, çizmeler, hesaplar çok ipucu verir. Gelişigüzel binlerce soru kitapçığı incelenmeli ve bilhassa ilk paragrafta tarif ettiğim “sıra dışı” öğrencilerin hepsinin soru kitapçığı dikkatlice incelenmeli. Mesela bu “sıra dışı” öğrencilerin yüzde 95’i karmaşık hesap gereken bir soruyu doğru cevaplamışlarsa, ama sadece yüzde 10’unun kitapçığında hesaplama varsa bu soruyu kafadan hesaplamak çok zor olduğu için kopya olduğu hakkında ipucu verebilir. Eğer böyle şüpheli kitapçıklar yoksa kopya olmadığına delil olur...”
Özetin özeti: Aklıselim, iktidarın artık olaya el koymasını istiyor!..

Abbas Güçlü- Milliyet

Kaynak: MİLLİYET GAZETESİ {http://gundem.milliyet.com.tr/osym-aciklama-yerine-kitapcigi-kaldirdi/gundem/gundemyazardetay/16.04.2011/1378298/default.htm}

 

Bu haber 865 defa okundu.