En Sıcak Konular

ZEYBEK: ''ÇATI BU GECE ÇÖZÜLMELİ''

10 Nisan 2011 18:38 tsi
ZEYBEK: ''ÇATI BU GECE ÇÖZÜLMELİ'' Zeybek, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Türkiye Partisi ve milli duruş sahibi tüm partileri Demokrat Parti çatısı altında ittifaka davet etti.

Genel Başkan Namık Kemal Zeybek, İl Başkanları toplantısında konuştu:

"Çatı Konusu Bu Gece Çözülmeli”

“Birleşik oy pusulasındaki yerimiz ikinci sıradadır. Oy pusulasındaki ikinci sırada bulunan Demokrat Parti'nin Kıratının böğrüne böğrüne mührü basın. Nefesimiz, Ak Parti’nin ensesinde, onun peşini bırakmayacağız, yaptığı işleri adım adım ortaya koyacağız.”

DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, DP İl Başkanları toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Türkiye Partisi ve milli duruş sahibi tüm partileri Demokrat Parti çatısı altında ittifaka davet etti ve “ çatı konusu bu gece çözülmeli” diye uyardı.

Namık Kemal Zeybek’in konuşması şöyle:

“Türkiye bölünmeye doğru götürülüyor.”

“Değerli arkadaşlar, nasıl zor günler yaşadığımızın çok bariz belirgin örnekleri arka arkaya geliyor. Bugün yine bu sabah aldığımız haber, dün sivil itaatsizlik adı altında bir takım tiyatro faaliyeti içinde bulunan bölücüler bir polisimizin burnunu kırdılar. Polisimizin burnunu kıran yakalanamadı değil, yakalanmadı. Daha önce de polisimize tokat atan başkası, ‘ben bu tokatı T.C. Devleti’ne atmalıydım’ dedi ve zaten yaptığı şey de oydu.

Türkiye Cumhuriyeti halkının tamamının ortak, kutlu bayrağı ayyıldızlı bayrağımız, halkımızın tamamının al kanlarından renk alan bayrağımız, ne yazık ki yerlerde çiğnenmekte buna karşı hiçbir tepki ortada görülmemektedir. Böyle günler yaşıyoruz. Türkiye adım adım bölünmeye doğru götürülüyor. T.C. Hükümeti’nin başında olan Başbakan ne yaptığının farkında olmadan, bir taraftan halkımızı; kökü, kökeni ne olursa olsun ortak millet bilincinde birleşmiş olan halkımızı, parçalara ayırarak fikri ve kültür ortamı hazırlamakta, bir taraftan da ağzından kaçırdığı Amerikan tipi başkanlık sistemi söylemi ile ve valilerin halk tarafından seçileceğini ilan ederek, durup dururken ve dünyada hiçbir devletin yapmadığı yapay, yukarıdan bir federal sistem Türkiye’ye getirilme çabası içerisindedir. Bu kendi çabası da değildir. Türkiye’yi bölmek isteyenlerin planıdır ve ne yazık ki, bu plana alet olmaktadır.

Zeybek il başkanlarını dinledi.

Dünya’da durup dururken federal olan hiçbir devlet yok. Federe devletler birleşti de bazı federal devletler oluştu. Onlar da ne yapsak da üniter devlet sistemine geçsek diye düşünüp dururlarken, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün başbakanı, yarın cumhurbaşkanı, başkanı, tam yetkili başkanı, mutlak otorite, otokratik totoliter diktatorya kurma peşinde giden bir vatandaşımız, bugünkü başbakanımız ne yazık ki, durup dururken Türkiye’yi federal yapıya kavuşturmak istiyor.

Tarihi bir hakikati açıklamak isterim. Bir sırdır, bu sır bana verilmiştir. Artık bu sırrı tutmanın bir anlamı kalmadığından onu açıklamakta bir beyis görmüyorum. Yugoslavya Başkanı Tito Türkiye’ye geldiği zaman Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Korutürk ile görüştüğünde ikisi arasında anlaşmayı sağlayan tercüman İlhami Emin, bugün Makedonya’da yaşayan bir yurttaş, bizim kardeşimiz. Yeminli tercümandı artık yeminini tutması için bir sebep kalmadı. Çünkü artık ne Tito kaldı, ne Yugoslavya kaldı. Korutürk diyor ki, “Neden ülkenizde federal sistem kurdunuz. Bunun sonu sizden sonra bölünmedir. Bakınız Atatürk tekil, üniter devlet kurdu” diyor.

Tito ise, “söyledikleriniz doğru, büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Ama ne yapayım Sovyetler Birliği’nden ayrılınca kendisinden yardım istediğim Almanya bize bunu dayattı. ‘Federal sistem kurmazsanız, size yardım vermem’ dedi. Şahidim İlhami Emin’dir. Bugün de sağdır, Üsküp’te yaşamaktadır. Türkiye halkı da uyansın böyle bir yanlışa gitmesin. Ama ne yazık ki, bugünkü iktidar, iktidar derken tek kişidir Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi Türkiye’yi adım adım bölünmeye götürüyor. Bütün bunların işaret taşlarını görüyoruz. Her şey açık ortada ama ne yazık ki, bugün AKP bir siyasi parti olmaktan çıktığından bütün bu gerçeklerin ışığında siyaset yapma imkânları kalmamıştır. Başkalarının projesini uygulayan bir kişi her şeye yön veriyor, diğerleri teslim olmak, boyun eğmek zorunda kalıyorlar ve her seçim döneminde yeniden yenilenen Meclis grupları ile tam itaatli hiçbir şekilde itiraz etmeyen, grup oluşturmaya çalışıyorlar. Nitekim yakında da bunu göreceğiz.

“AKP Bir Anonim Şirket Olmuştur.”

Artık AKP bir siyasi parti olmaktan çıkmış, bir anonim şirket haline gelmiştir. Onun için ben artık AKPAŞ (AKP Anonim Şirketi) diyorum. Altı bin kişinin bir ümit uğruna getirip 10 bin lirayı yatırdıkları bir siyasi parti. Onlar içinde memurlar var. Niye yatırıyorlar acaba memurlar 10 bin lirayı bir hayal uğruna. Çünkü bir menfaat ortaklığı haline gelmiştir. Son derece tehlikeli bir durumdur, orta sınıf yok edilmiştir. Türkiye sadece vatan olarak değil, halk olarak da bölünmektedir. Yukarılarda çok büyük zenginlerden oluşan bir sınıf, aşağılarda da dağıtılan kömüre muhtaç insanlar meydana getirilmektedir. Çok yukarılarda büyük paralar kazananların da bir kısmının en azından milli bilinçten yoksun olduğu bugün yayınlanan İshak Alaton adındaki yurttaşımızın sözlerinden bellidir.

“İshak Alaton’un kafasında Türkiye bölünmüştür.”

İshak Alaton yalnız değildir, kendisinden önce TÜSİAD’ın başkanının kocası olan bir değerli beyefendi de aynı sözleri söylemiştir. Bunların kafasında Türkiye bölünmüştür. Bunlar Türkiye’nin bir kısmından vazgeçmişlerdir ve bize bunu dayatmaya çalışıyorlar ve mesele çok açıktır. Bakınız İshak Alaton’un söylediklerine; “Ayrılmayı halka sormalıyız.Yani Halk oylamasıyla soracağız Türkiye’den ayrılmak istiyor musunuz? Apo’nun ev hapsine toplum hazırlanmalıdır”. AKP iktidarı Türkiye’yi ona doğru götürüyor. Bununla da yetinmiyor ‘Apo, Mandela gibi serbest bırakılsın’ diyor. Mandela, terörist değildi, Mandela halkının hakları için barışçıl mücadele yapan bir insandı. Halkın yüzde 80’i Mandela’nın halkıydı, Türkiye nere Güney Afrika nere. Şu benzetmeye bakın? bu cesaretle bir takım insanlar çıkıyorsa ne halde olduğumuz herhalde bununla çok açık bellidir.

“Biz siyaseti halkımız ve vatanımız için yapıyoruz”

Bütün bunların bilincinde olan teşkilatımız, Genel İdare Kurulumuz, Merkez Karar Kurulu’muz yani DP kadroları olarak önce vatan. Biz siyaseti halkımız, milletimiz ve vatanımız için yapıyoruz. Biz Türkiye’nin en köklü siyasi partisiyiz. Biz Türkiye’nin omurgasıyız. Biz Türkiye’nin dengelerini temsil ediyoruz. Cumhuriyet değerlerine bağlı olmakla en ileri demokrasiyi hedeflemek arasındaki dengeyi kalkınmayı tabandan başlatan bir siyasi ortaya koyarak dışa açılmayı dengeleyen bir hareketiz biz. Bağımsızlığımızdan vazgeçmeden, başkalarının oyuncağı olmadan dünya ile bütünleşmeyi hedefliyoruz. Başından beri böyleyiz. Bu bilinçteki insanlar olarak, teşkilatımızla yaptığımız görüşmeler sonucunda biz iki ittifakın bu oyunları bozabileceğini düşündük.

“Artık MHP defteri kapanmıştır.”

Biz vatanımız uğruna muzdarip insanlarız. Asla şahsi ikbal hedeflemeden, ben kendimi ortaya koydum, ‘ben aday olmam’ dedim. Aday olmam demek, o projede milletvekili olmam demek değildi. O proje Türkiye’den başbakan çıkaracak projeydi ve dedim ki, ben bu anlamda başbakan da olmam. Projenin içinden çıkan birisi başbakan olur. Bunu söyledim. Biz bu bakış açısıyla MHP’ye elimizi uzattık. Vatan için uzattık, MHP’yi mukaddes bildiğimiz için, üstün bildiğimiz için değil. Tarihin getirdiği bir tesadüf bugün onlar Meclis’te biz değiliz. Vaktiyle biz büyük çoğunluklarla Meclis’teydik, yine öyle olacağız ama bugün başka bir gün. Teşkilatlarımız da şunu söyledi MHP çatısı altında olursa olur. Biz de elimizi uzattık, MHP çatısı altında ittifak yapalım, sadece listeleri oy getirecek şekilde düzenleyelim. Bu güne kadar olumlu bir cevap alamadım. Bundan sonra herkes verdiği karara sadık olacaktır. Kim bu birlik ve beraberlikten, kimin bu ülkenin yanlışlardan kurtarılmasından gerçek anlamda rahatsız olduğu artık ortaya çıkmıştır. Halkımız bu gerçeği görmüştür. Artık şu an itibarı ile o defter kapanmıştır. Ama biz o kadar vatanseverce bakıyoruz ki, hayır gelin konuşalım derlerse ona da hayır demeyeceğiz. Çünkü Pazartesi’ne kadar her şey mümkündür. Biz yaptık yapacağımızı, vatan için, millet için, halkımızın birliği için, ezilen kitleler için biz üzerimize düşen görevi fazlasıyla yaptık.

“İttifaka davet ediyorum”

Öte yandan bir başka çözüm: Dedik ki, Meclis’te grubu bulunmayan siyasi partilerle yapacağımız ittifak da sonuç alabilir. Ama bu mutlaka DP çatısında olmalıdır. Sonuç almak için bu gereklidir. Biz çatı inadımız olmadığını ispat ettik, öyle bir derdimiz yok. Bizim sonuç alma ve Türkiye’yi kurtarma inadımız ve ısrarımız var, derdimiz bu. Bu çağrımızı tekrarlıyorum. Saadet Partisi’ni, BBP’yi ve son derece değerli Türkiye Partisi’ni ve bütün milli duruş sahibi partileri DP çatısı altında ittifaka davet ediyorum. Bu milli bir görevdir. Bu görev yapılmalıdır. Burada sizin huzurunuzda kamuoyuna bizi ulaştıracak olan değerli basın yayın kuruluşlarımızın huzurunda bunu bir kere daha ilan ediyorum. Bu milli bir çağrıdır. Bu tarihi bir çağrıdır. Bir gün tarih de bu yazılacaktır ve önemli bir gün olacaktır.

Zeybek ittifak çağrısı yaptı.

“Seçime girmeye hazırız”

İki çağrımızda sonuç almaya yönelik, şerefli ve en başta vatan, önce vatan diyen, önce millet diyen, önce devlet diyen, önce halkın çıkarları diyen, Türkiye diyen, insanların ortak bilincinin ifadesi olan bir çağırıdır. Değerli arkadaşlar, bu çağırılarımıza karşılık bulacağımız umuduyla sonuna kadar bekleyeceğiz ve inşallah da karşılık bulacağımızı umut ediyorum. Ama biz hazırlığımızı yaptık. Seçim bildirgemizi hazırladık. Adaylarımızı tespit ettik, ediyoruz. Son şekli üzerinde çalışılıyor. Seçime girmeye hazırız. Bütün gücümüzle, bütün gücümüzü, sesimizi feryat haline getirerek halkımızla ittifak için ne gerekiyorsa yapacağız ve inşallah böylece netice almaya çalışacağız. Tabi ki zorluklarımız var.

“Yazıklar Olsun.”

Ne yazık ki artık onu söylemeliyim. Bir dönemdir bu iki partiyi, Anavatan Partisi’yle, Doğru Yol Partisini birleştirerek oluşan Demokrat Parti’nin başında bulunan bir arkadaşımız üstün çabalar göstererek partiyi bataklığa sokmuş, enkaz haline getirmiştir. Evet partiyi enkaz haline getirmiştir. Ne yazık ki böyledir. Artık bunu açıklamalıyım. Ve bütün bunları niye yaptığının da cevabı çıktı. İkide bir kamuoyunun önüne çıkıp hala Demokrat Parti Eski Genel Başkanı ünvanını kullanarak ve Demokrat Parti’nin üyesi olduğunu söyleyerek, Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy istediği, bütün bunları niye yaptığı da ortaya çıktı. İspatını kendisi yaptı. Hala da buna devam ediyor. Yazıklar olsun diyorum. Yazıklar olsun. Böyle bir şey olur mu? Yakışır mı bu? Yani Demokrat Parti’nin Genel Başkanlığını yapmış, daha iki buçuk ay önce Genel Başkan olan bir insan bu işleri niye yapar? Yetmedi mi? Yani enkaz ve entrika ile karşı karşıyayız. Ama Allah'a şükürler olsun ki bizim teşkilatımız buna razı olmadı. Teşkilatımız ortak bir bilinç ortaya koydu. Teşkilatımız harekete sahip çıktı. İl Başkanlarımız en başta olmak üzere il başkanlarımızın büyük çoğunluğu ortak bir bilinç ortaya koyarak bu kongrede bir çıkış yolu aradılar. Partiyi kurtarmak istediler ve çıkış yolunu da buldular. Ben il başkanlarına bu bakımdan partimiz adına, ülkemiz adına sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Bunu il başkanlarımız başarmışlardır ve onların iradesi doğrultusunda parti şimdi tabii eksenine oturtulmuş, partinın omurgaları yerli yerine konmuş ve parti hızla yükselmeye başlamıştır. Arkadaşlar, kitlelerle birleşiyoruz ve bunun sonucunda inşallah güzel şeyler olacak. Biz yaptığımız her hareketi, attığımız her adımı ister burada toplantı yaparak istersek de grup arkadaşlarımızla konuşarak arkadaşlarımızdan aldığım ilham ile katılımcı demokrasinin gereğini her şeyden önce kendi teşkilatımızla uygulayarak buraya kadar geldik.

“Mührü, Kırat’ın böğrüne basın”

Şimdi bugün demokrasinin söz ve vicdan özgürlüğünün gereği olarak ve katılımcı demokrasinin son noktası olmak üzere bugün il başkanlarımızla olup biten işlerle ilgili ve takip edeceğimiz yolla ilgili, yapmamız gereken seçim çalışmalarıyla ilgili bir değerlendirme toplantısı yapacağız ve yarın da inşallah genel idare kurulumuzu toplayacağız ve listelerimize son şeklini verdikten sonra da pazartesi teslim edeceğiz. Salı’dan itibaren de Bismillah deyip yepyeni bir anlayışla, yepyeni bir dönemle, çok daha yoğun etkinliklerle halkımıza gidip halkımızın oy pusulasındaki ikinci sırada yerini alan Kırat'lı Demokrat Parti'ye oy istemek için ne mümkünse onu yapacağız. Bu sözü tekrar tekrar söyleyeceğiz, karışıklıklara yer açmasın diye. Evet oy pusulasındaki yerimiz ikinci sıradadır. Bir olmalıydı ama iki oldu. Şimdilik ikiye razı olalım, sonra bir de olur inşallah. Şimdi ikinci sıradadır. Partimize oy verecek vatandaşlarımıza anlatacağımız bu olacaktır. Oy pusulasındaki ikinci sırada bulunan Demokrat Parti'nin Kıratının böğrüne böğrüne diyordu sayın Demirel. Böğrüne böğrüne mührü basın diyordu sayın Demirel. Şimdi aldık o sözü tekrar edeceğiz. Ondan sonra tüm gücümüzle çalışacağız. Bütün gücümüzle çalışacağız. Ben şu anda gribim. Serum yaptırdım geldim. Bütün enerjimi ortaya koyuyorum. Yine serum yaptırırız, ilaç içeriz. Ne olursa olsun, sahalar da, meydanlar da, mitingler de, televizyonlar da bütün gücümüzle bu iki ayı çok iyi çalışacağız. Gayret bizden, başarı Allah'tandır diyeceğiz. Biz elimizden geleni yapacağız. Ondan sonra Allah ne vermişse, Elhamdürillah, şükürler olsun deyip razı olup yolumuza yeniden devam edeceğiz. Teşekkür ederim. Gazeteci arkadaşlarımızın soruları varsa alalım.

“Çatımız da yüreğimiz kadar geniştir.”

SORU: Efendim bütün illerden aday gösterecek misiniz?

NAMIK KEMAL ZEYBEK: Bütün illerden aday gösterme çabası içerisindeyiz ve inşallah başaracağız.

SORU: Efendim ittifak görüşmeleri anladığım kadarıyla çatı noktasında tıkanıp kaldı. Demokrat Partinin, Demokratik Sol Partisinin de önceliğinde olan bir ittifak örtüşmesi var. Demokrat Parti DSP ile görüşüyor mu veya bu konuda bir çalışmanız var mı?

NAMIK KEMAL ZEYBEK: Efendim şu anda bir görüşmemiz yok ama tahmin ediyorum. Demokrat Partisi çatısı altına, bütün milli görüş sahibi partilerimizi davet ediyorum. Yani DSP'nin değerli Genel Başkanı’na da davettir. Yani onu da davet ediyoruz. Gelirse elbette ona da bir itirazımız olmaz. Çatı sözü çok yaygın bir söz oldu. Biz de yine kullanalım ama Demokrat Parti’nin bayrağı altında ve Demokrat Parti’nin çatısı, bütün siyasi partileri içerisine alacak kadar büyüktür. Elhamdürillah Allah'ın verdiği bu nimet bu arada bize bunu sağlayan merhum Özal'a da şükranlarımızı ve rahmet dileklerimiz sunuyoruz. Mekan-ı Cennet olsun diyoruz. Çatımız da yüreğimiz kadar geniştir.

Biz seçime giriyoruz

SORU: Efendim, çatı olmasa da birliktelik olmasa da bu seçime tek başınıza gireceğinizi söylüyorsunuz.

NAMIK KEMAL ZEYBEK: Biz seçime giriyoruz ve onları çatımız altına çağırıyoruz.

SORU: Peki anlaşma olmazsa ne olacak?

NAMIK KEMAL ZEYBEK: Anlaşma böyle olacak Demokrat Parti çatısı altında. Yani bu çağırımıza mutlaka karşılık verenler olacak. Hiçbir zaman görüşmeler kesilmez. Son ana kadar toplantılar yapılır, konuşmalar yapılır. Bizim ısrarla başından beri söylediğimiz budur. Yani bakınız bizim teşkilatlarımız şu ölçüyü ortaya koydular. Daha önce yaptığımız il başkanları toplantısında da bu ölçü ortaya kondu. Deniliyor ki, mecliste grubu bulunan siyasi partilerle.. Kim o parti? MHP’dir. Eğer bir ittifak olursa bizim onun çatısı altında girmemiz doğru olur. Razı oluruz değil, netice almak bakımından doğru olur. Eğer mecliste grubu olmayan partilerle girecekse, çatının Demokrat Parti çatısı olmasıdır. Doğrusu budur. Ancak böyle sonuç alınabilir. Yani sonuç dediğimiz büyük bir grupla. Neden böyledir? Çünkü Demokrat Parti zaten söz konusu olan bütün o diğer partilerin vaktiyle ortak çatısıydı. Evet yani bu çatı içinden bir çok siyasi parti çıkmıştır. İnşallah eninde sonunda bütün o siyasi hareketler bu çatı altına döneceklerdir. İster ittifak hadisesiyle ilgili olsun. İster ittifaktan sonra, seçimden sonra olsun ama eninde sonunda olacak olan da budur inşallah. Umudumuz, dileğimiz ve gayretimiz bununla ilgilidir.

SORU: Efendim çatı konusunda anlaşıldığını düşünürsek, kalan süre çok az tabi. O süreye kadar erişme şansı nedir?

NAMIK KEMAL ZEYBEK: Yani çatı konusu çözüldüğü an herşey hazır. Bugüne kadar zaten onunla ilgili çalışmalar da yapılıyordu. Yani çatı konusunu çözdüğümüz an ki bu çatı konusu dediğimiz de bu gece çözülmeli. Yoksa bizim bu konuda üstün, saha da faaliyet gösterebilecek kişiler olmak itibariyle teşkilatımızı doğrudan temsil ettikleri için il başkanlarıyla olacak olan bu görüşmemiz çok önemlidir ama hukuki olarak yani parti tüzüğüne göre karar verme yetkisi genel idare kurulumuzda dır. Yani listelerin son şeklinin nasıl olacağını onlar kararlaştıracaklardır. Yarın toplantımız var. O toplantıdan sonra bir yeni gelişme olursa tekrar toplantıya çağırırız. Gece toplanırız, sabahleyin toplanırız yine yetiştiririz.

“Biz kahin değiliz.

GAZETECİ: Efendim seçimlerle ilgili bir tahmininiz var mı Demokrat Parti olarak?

NAMIK KEMAL ZEYBEK: Efendim biz kendimizi siyasi parti olarak ve görüşlerimizi halkımıza anlatmakla vazifeli bir siyasi hareket olarak görüyoruz. Biz kahinlik kurumu da değiliz, araştırma merkezi de değiliz. Biz çalışırız sonuç ne geldiyse, hoş geldi, sefa geldi deriz.

“Nefesimiz, Ak Parti’nin ensesinde”

SORU : Efendim Ak Parti biz birinciyiz diyor, CHP dördüncü sırada olmasını biz dört dörtlük partiyiz diye yorumluyor, MHP ise on ikinci sırada olmasını çünkü on ikiden vuracağız diye söylüyor. Siz ikinci sırada olmanızı nasıl yorumluyorsunuz?

NAMIK KEMAL ZEYBEK: Vurmak sözü pek iyi bir söz değil. Başka bir şey demişlerdir. Biz şu anda diyoruz ki, birinci parti olmalıydık, niye ikinci parti olduk? Ama biz ikinci sıradayız. Bu bizim için güzel. Bazı karışıklıkları engelleyeceği için de çok güzel. Atımızın biçimini tanımlamak zorunda kalmayacağız. Sakin duran, yürümeye hazır olan Kırat, arkasında Türkiye silueti, haritası olan Demokrat Parti oy pusulasının ikinci sırasında, şaşırmayın. Başka yerde aramayın. Bir’e de basmayın. Bir ve üçün ortasında, tam ikiye basın diyeceğiz. Bunlar da, bu işler de ve inşallah faydalı olacaktır. Evet arkadaşımız güzel birşey söylüyor. Nefesimiz, Ak Parti’nin ensesinde, onun peşini bırakmayacağız, yaptığı işleri adım adım ortaya koyacağız. Evet Bülent Erdinç beyin değerlendirmesi. Arkadaşımızın bu güzel nüktesini de söylemiş olalım.

“Bizim partimiz, Atatürk'ün partisidir”

KONUK: Efendim ben de diyorum ki Atatürk'ten sonra ikinci lider sizsiniz.

NAMIK KEMAL ZEYBEK: Evet bu da güzel bir söz itiraz etmeyiz. Evet arkadaşlar biz şunu söylüyoruz. Geçmişte büyüklerimiz büyük işler yaptılar. Geçmişten utanacağımız hiçbir şey yok. Atatürk'ün partisidir bizim partimiz. Celal Bayar, Menderes, Demirel, Özal bizim tarihimizdeki şerefli yerlerini aldılar. Sayın Özal bizim partimizin çağdaşlık anlayışının güzel bir göstergesi olarak, bir hanımı Başbakan yapmış bir partiyiz biz. Evet bir hanımefendiyi başbakan yaptık ve o da başarılı bir icraat yaptı. Ama diyoruz ki biz yeni kadrolar olarak, yeni zamanda çok daha büyük şeyler yapmak için bambaşka projelerle geliyoruz. Yani onların yaptıklarından çok daha ilerisini yapmazsak, ‘iki güne uyan mümin aldanmıştır’ sözü, hikmeti ortaya çıkar. Tabii ki daha iyisini daha büyüğünü yapacağız. Kimsenin aklına gelmeyen projelerimiz var. Bunları ısrarla söylüyorum. Cesur projelerimiz var. Kadrolarımız yetişmiş kadrolar. Fikriyatımız doğru fikriyat ve inşallah doğru neticeler alacağız. Peki çok teşekkür ederiz. 

Kaynak: DP Basın Bürosu {http://www.dp.org.tr/HaberDetay.asp?id=132220}



Bu haber 752 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,490 µs