İSHAK ALATON'DAN 'BÖLÜCÜLÜĞE'' BÜYÜK DESTEK

9 Nisan 2011 13:09 tsi
BİLGİ Üniversitesi’nde düzenlenen “Barışı Kurmak” konferansına, Leyla Zana’yla birlikte konuşmacı olarak katılan işadamı İshak Alaton'tan bölücü ağzı.

Alaton bölücü ağzıyla konuştu:

Bölünme için Güneydoğu’da referandum yapılsın, Abdullah Öcalan özgürlüğüne kavuşturulsun

BİLGİ Üniversitesi’nde düzenlenen “Barışı Kurmak” konferansına, Leyla Zana’yla birlikte konuşmacı olarak katılan işadamı İshak Alaton,  “Tabuları yıkmamız lazım. Kürtler kimi istiyorsa onu seçmeli” dedi.

Bebek katili de coştu!
“DEVLETE seslenen” bebek katili ise tehdit savurdu: Devletle görüşüyorum, bu bilinmeli. Seçimden sonra hangi hükümet olursa olsun demokratik çözüm gelişmezse topyekün savaş başlar, kıyamet kopar!

Teröristbaşına hürriyet istedi
 İş adamı Alaton, Bilgi Üniversitesi’ndeki bölücü konferansta, 30 bin kişinin katiline önce ev hapsi ardından da özgürlük istedi. Mandela örneğini veren Alaton, “Bu gecikmeden yapılmalı” dedi

Bilgi Üniversitesi, bir bölücü konferansa daha ev sahipliği yapıyor. Türkiye Barış Girişimi’nin Bilgi Üniversitesi’nde organize ettiği “Barışı Kurmak” konulu konferansta iş adamı İshak Alaton açılış konuşması yaptı. Alaton, Kürt sorununun çözümü için, önce Kürtlerden ayrılıp ayrılmak istemediklerini sormak ve bunun için orada referandum yapılması gerektiğini söyledi.

AKP’liler mesaj gönderdi
Bakanlar Egemen Bağış, Faruk Nafiz Özak ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş’ın mesaj yolladığı konferansta konuşan Alaton, Türkiye’nin en acil sorununun Kürt sorunu olduğunu belirterek şöyle dedi: “Ancak hala bu derdi halledemedik. Belki de biz yanlış bir yolda devam ediyoruz. Türkiye bu problemi çözmeden 21. Yüzyılın saygın bir devleti olamaz. Buraya barış üzerine konuşmak için çağrıldığımıza göre bir savaş halimiz olamaz. Bu kavga aynı ülkenin yurttaşları arasında uzun yılladır sürdüğüne göre bir son vermenin zamanı geldi. Neden hala barışı kuramıyoruz. Benim sorum bu. Barışı kurmak savaştan daha büyük bir cesaret ister. Kendi hatalarını anlamak açıklamak ve geri dönebilmek cesareti. Yeryüzünde bundan daha güçlü bir hareket yoktur.”

‘Toplumsal zemin hazırlanmalı’
Seçim barajının derhal düşürülmesi ve bölge insanının tek bir oyu bile ziyan olmadan, halkın meclise güvenini tazelemenin yollarının açılması gerektiğinin altını çizen Alaton, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tek başına iktidar kararıyla değil, ulusal bir uzlaşmayla Öcalan’ın da durumu düzeltilebilir. Kürtleri teskin edebilecekse Öcalan ev hapsine alınabilir. Bunun toplumsal zemini hazırlanmalıdır. Ardından da hürriyeti tamamen verilebilir. Gecikmeden, kendisine ölüm gelmeden... Kürt sorununun bugün geldiği yere silahla ulaşıldı. Ancak silah bundan daha fazlasını alamaz. Burada artık silahı bırakmak şart. Aksine şiddet devam ettikçe elde ettiklerini de hızla kaybedecektir. Hiçbir hukuki teknik olmadan Kürt tarafı ne istediğini açıkça belirtmeli ve Türklerin kaygılarını da dikkate almalı. İslami Kürt grupları da, korucu Kürt grupları da bölge üzerindeki hayallerini açıkça ifade etmelidir.”

Empati tavsiye etti
Irak’ın kuzeyindeki kukla Kürt devletini de öven Alaton, sözlerini şöyle tamamladı: “Bölgede ekonomik ve teknolojik dönüşümlerle birlikte kültürel dönüş de yaşanmadan, bizim gibi olun demek doğru değildir. Kürtler çözüm meselesinde PKK’nin muhatap alınmasında ısrar ediyorlar. Bundan dolayı çözüm kapısı kilitli kalıyor. Savaşta büyük sorumluluğu olanların barışta da aynı büyüklükte payları vardır. Dünde kalmış aşınmış fikirlerde ısrar ederek yola devam edemeyiz. Toplumun ekseriyetinin kalbini kazanmalıyız. Buna ikna etmeliyiz.”

Kendi başbakanımızı seçmek istiyoruz
Eski DEP milletvekili Leyla Zana da, Kürtçe yaptığı konuşmada bölücü taleplerini sıraladı. Türkiye’nin çok güzel ve ekonominin yanı sıra çok kültürlülük, çok dillilik ve uluslar açısından da zengin bir ülke olduğunu belirten Zana, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz, özgür bir toplum, özgür bir ulus olarak bütün doğal haklarımızı yerine getirerek yaşamak istiyoruz. Kürtler artık kendi adlarına düşünmek, geleceklerini kendileri aydınlatmak istiyor. Türkler, Farslar, Araplar, Ermeniler, Yahudiler, Ortadoğu halklarıyla birlikte eşit yaşamak, birlikte bir sinerji yaratmak istiyorlar. Dünya sözleşmelerini de üst kimlik olarak ortaya koyup bunun altında yaşamak istiyorlar. Bunun için tabuları yıkmamız lazım.  Kendinizi Kürtlerin yerine koymaktan vazgeçmek lazım. Avrupa Parlamentosu’nda söyledim. Sizin başbakanlarınızı biz seçebilir miyiz? Hayır. O zaman bırakın biz de kendikimizi kendimiz seçelim. Mesele, gerçeği sorusuz şekilde, sorunsuz şekilde dile getirmektir.” Barış Girişimi adına konuşan yazar Oya Baydar da 30 yıldır süren ve 10 binlerce cana mal olan savaş halinin bir eşik noktasına geldiğini belirterek, bunu atlatmak için herkesin barış yoluna taşlar koyması gerektiğini söyledi. Baydar, sürece bir katkısı olması için bu konferansı düzenlediklerini aktararak, “Sivil İtaatsizlik” taleplerini, toplantı konusu olarak ele aldıklarını kaydetti.
 
Soykırım iftirası
Konferansın öğleden sonraki bölümünde ise İngiliz Prof. Tove Skutnabb-Kangas’tan Türkiye’ye soykırımcı iftirası geldi. Kangas, “Türkiye burada sistematik olarak Kürtleri soykırım tanımlarının içine geren 5 uygulama ile soykırıma tabi tutmaktadır. Bu durum ağır zihinsel hasar vermektedir. Hakim dil eğitim dili olduğunda bedensel, sosyal, psikolojik ve ekonomik olarak marjinalizasyona neden oluyor. Bütün bunlar bu gün Kürdistan’da söz konusudur. Özellikle yatılı okullarda alkolizm intihar, ensest ve şiddet bunun bir ürünüdür. Nedeni oradaki eğitim sistemidir” dedi.

Mandela tezgahı
Bölücü konferansın konuşmacılarından biri de Güney Afrikalı Roelf Petrus Meyer’di. Türkiye’yi Afrika ile mukayese eden Meyer, sanki Türkiye’de iç savaş varmış gibi çözüm önerileri sundu. Meyer şöyle konuştu: Afrika’da 4 ilke çatışmaların önünü kesti ve bu Türkiye için de geçerli olabilir. Bu maddeler şöyle: 1-Herkesi dahil etme süreci (11 resmi dilimiz var. Anayasada 11 dil olması bir dünya rekoru. Bu hoşgörünün sembolü de Nelson Mandela’dır. Mandela, 27 yıl sonra hapisten çıktı ve yaptığı ilk şey kendisini hapse atan insanın dul eşini ziyaret etmek oldu.) 2-Güven oluşturma (Bu güven bize toplam 6 yıl süren müzakerelerde çok faydalı oldu.) 3-Sahiplenme (Kendi çözümümüz için süreci sahiplendik. Ne BM ne de ABD’yi çözüm için beklemedik.) 4- Birey haklarına saygı.

İmralı’dan savaş tehdidi savurdu
Bebek katili Öcalan İmralı’dan yine açıklama yağdırdı. Kandil’deki teröristlerine “Gerilla zayıf olmaz. Kendinizi korumayı öğrenin” talimatı veren Öcalan devlete de savaş tehdidinde bulundu. Demokratik anayasal çözüme şans verilmesini isteyen Öcalan, “Bu yönde irade göstermesi, demokratik geleceğin inşası demektir. Demokratik anayasal çözüm gelişmezse  topyekün savaş dönemi başlar. Kızılca kıyamet kopar. O zaman sözün bittiği zamandır.” (Haber : Salim YAVAŞOĞLU-YENİÇAĞ)

 

Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=48612

Bu haber 1,291 defa okundu.