En Sıcak Konular

ZEYBEK: AKP SİYASİ PARTİ OLMAKTAN ÇIKTI ŞİRKETE DÖNÜŞTÜ''

4 Nisan 2011 20:14 tsi
ZEYBEK: AKP SİYASİ PARTİ OLMAKTAN ÇIKTI ŞİRKETE DÖNÜŞTÜ'' Zeybek,"Türkiye’de de bir kabile inşa edildi. Bir aşiret var ve bu aşiret, bir Anonim Şirkete dönüştürüldü. Kastettiğim AKP Anonim Şirketi, yani AKPAŞ’tır.dedi.

DP Genel Başkanı Zeybek, Merkez Karar Kurulu toplantısında konuştu:

“AKP, bir Anonim Şirket haline gelmiştir.”

“Bugün Türkiye’de de bir kabile inşa edildi. Bir aşiret var ve bu aşiret, bir Anonim Şirkete dönüştürüldü. Kastettiğim AKP Anonim Şirketi, yani AKPAŞ’tır. Bugün artık AKP, bir siyasi parti olmaktan çıkmış bir Anonim şirket haline gelmiştir. Bakınız milletvekili olmak için 6 bin kişi başvuruyor, her biri 10 bin lira ödüyor. Birden bire ortaya 60 milyar çıkıyor. Peki bu insanlar nasıl oluyor da bu parayı ödüyor? Çünkü bunu bir piyango bileti gibi görüyorlar. Yani bunu verdiği zaman arkasından neler geleceğini biliyorlar.

Namık Kemal Zeybek, MKK üyelerinin ellerini tek tek sıkarak hoşgeldiniz dedi.

DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Merkez Karar Kurulu toplantısını açılışında yaptığı konuşmada, “AKP, bir Anonim Şirket haline gelmiştir” dedi.

Zeybek, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

Türkeş’i rahmetle anıyorum

“Merkez Karar Kurulu toplantısını açıyorum, hayırlı olsun inşallah. Hayırlı işe Bismillah diyerek başlamakta fayda vardır. Bugün 4 Nisan, tarihimizde rahmetli Alparslan Türkeş’in öldüğü gün olarak bilinir. O’na da Allah’tan rahmet diliyorum. Türkiye’de vatansever, milliyetçi gençlerin yetişmesi konusunda çok büyük hizmeti olan bir insandır. O’nu da rahmetle anıyorum, mekânı cennet olsun diyorum.

Antalya’da tam bir felaket yaşandı

Antalya’dan yeni döndüm. Antalya, bildiğiniz gibi acı bir gün yaşadı, biz o acı günde, acıyı yaşayan ailelerin acılarına ortak olduk. Önceki gün meydana gelen dolu felaketi, tam anlamıyla bir felakettir. Hükümete bu olay dolayısıyla görevini yapması ve afetlerle ilgili mevzuatın gereği dışında da bölgede mağdur olan ve her şeyini kaybeden insanlara gereğini yapması konusunda çağrıda bulunuyorum. Orada hayatını kaybeden genç kızımıza da Allah’tan rahmet diliyorum.

Başbakan Kaddafi’ye benzemektedir.

Değerli arkadaşlarım, artık seçim için gün sayılmaya başlandı. İnşallah Türkiye için bu sıkıntılı gidişin biteceğini ve tehlikeli gidişin önleneceğini getirecek bir seçim gelecek. Gidiş tehlikelidir, yine söylüyorum ne yazık ki, Sayın Başbakan gittikçe Kaddafi’ye benzemektedir. Bir taraftan Libya ve Mısır, demokraside Türkiye’yi örnek olarak gösterirken, ‘Türkiye modeldir’ denilirken, ne yazık ki AKP iktidarında model Libya olmaktadır. Neyi kastediyorum, Libya’da kötü gördüğümüz, yanlış bulduğumuz ve halkın isyanına sebep olan neydi? Libya’da bir diktatör var, uydurma bir rejim ilan etmiş, cumhuriyetin dışında kendisini lider ilan etmiş, yakınlarını, oğullarını, kızlarını, ailesini yandaşlarını zengin eden ama halkı yoksulluk içerisinde bırakan, orta sınıfı ortadan kaldıran bir rejim. Dolayısıyla Türkiye’nin gidişi de bundan farklı değil. Bu gidişin durdurulması lazım. Öte yandan Türkiye’de kendisine halkın verdiği başbakanlıkla yetinmeyen, cumhurbaşkanı olmak isteyen, cumhurbaşkanlığını da az bulan, başkanlık isteyen, başkanlığı da az bulan ve neredeyse halifeliğini ilan etmesine bir adım kalmış bir başbakanla karşı karşıyayız. Türkiye’nin gittikçe Libyalılaştığının bir ölçeği ve bir göstergesi de bu. Ne yazık ki, bu gerçek.

Libya bir modeldir, pilot proje çalışmasıdır..

Libya’da olan biten işler şunu gösteriyor ki, Libya aynı zamanda bir modeldir, pilot proje çalışmasıdır. Pilot proje çalışmasının Türkiye’ye de uygulanacağı görülüp duruyor. Ben bunu görüyorum, feryat ediyorum. Tarihi bilen, sürekli okuyan, dünyada olup biten işlerin ne anlama geldiğini bilen, dünyadaki büyük projeleri bilen bir insan olarak şu anda sizin huzurunuzda feryat ediyorum. Bu gidiş durdurulmazsa Türkiye bölünecek. Çok açık söylüyorum bu gidiş Türkiye’nin bölünme sürecidir. Bu gidiş durdurulmalıdır. Bu gidişin durdurulması demek Recep Tayyip Erdoğan Beyefendinin önünün kesilmesi, hızının kesilmesidir. Bu hızla gittiği zaman, sonunu ilan eder. Başkanlık sistemi gelsin, Amerika’daki gibi başkanlık olsun ve valileri halk seçsin diyor. Aklı başında olan her insan bunun sonucunun ne olacağını görüyor. Göremeyenlere de biraz gözlerini muayene ettirmelerini salık veriyorum. Ne dediğimi anlamayanlara biraz çevremizde ve tarihte olup biten işleri akıl gözüyle, gönül gözüyle, sezgi gözüyle görmelerini salık veriyorum.

Başbakan bir gün Kaddafi gibi şaşırıp kalır.

Israrla söylüyorum, bir gün bunların gerçekleştiğini görmemek için mücadele ediyorum. Eğer bu gidiş böyle devam ederse yani askerlerimizin başına çuval geçirilmesinden, emniyet amirlerimizin yüzüne tokat atılmasına kadar gelen bir süreç, bundan bahsediyorum. Terör örgütü mensuplarının kahramanlar gibi karşılanmasından, ayaklarına adliyenin götürülmesinden bahsediyorum, bütün bunlar bir araya getirildiği zaman olan bitin işler açıkça belli. Ne yapılmak istenildiği belli. Bunun sonucu şudur, PKK tarafından seçilmiş 10-15 Vali bir araya gelip bağımsızlığını ilan ederse, Türkiye o zaman ne olur? Başbakan ne yaptığının farkında olmadığından, bilinçli olarak bu işleri yapmadığından neler olup biteceğini de bilmiyor. Bilmediği için de bir gün Kaddafi gibi şaşırıp kalır. Ne oldu bu işler, bu noktaya nasıl geldi diye.

“İkaz ediyorum: Türkiye, Erdoğan’dan kurtarılmalıdır”

Ben ikaz ediyorum, en azından Başbakan aklını başına almalı, başını ellerinin arasına almalı, bu işi bilenlerle ciddi istişareler yapmalı ve bu tezinden vazgeçmelidir. Ama bundan ümitli değilim dolayısıyla Türkiye biran önce AKP’den ve AKP kendinden Recep Tayyip Erdoğan da Recep Tayyip Erdoğan tehlikesinden kurtarılmalıdır.

AKP Anonim Şirketi (AKPAŞ)

Bakınız, Kaddafi’leşmenin bir başka göstergesi de şu: Kaddafi’nin bir kabilesi var ve ülkenin bütün kaynakları o kabileye aktarılıyor. Büyük sıkıntı bu. Görüyoruz ki, bugün Türkiye’de de bir kabile inşa edildi, bir aşiret var ve bu aşiret bir A.Ş.’ye, Anonim Şirket’e dönüştürüldü. Kastettiğim AKPAŞ’tır. AKP Anonim Şirketi. Bugün artık AKP, bir siyasi parti olmaktan çıkmış bir Anonim şirket haline gelmiştir. Bakınız 6 bin kişi milletvekili olmak için başvuruyor. Her biri 10 bin lira ödüyor. Birden bire ortaya 60 milyar lira çıkıyor. Peki bu insanlar nasıl oluyor da bu parayı ödüyor? Çünkü bunu bir piyango bileti gibi görüyorlar. Yani bunu verdiği zaman, arkasından neler geleceğini biliyorlar. Çünkü görüp duruyorlar. Yani AKP, artık bir AKP Anonim Şirketi’dir yani AKPAŞ’tır. Bu da Kaddafi’leşmenin bir başka göstergesidir, bir aşiret oluşturuluyor ve ülkenin kaynakları o aşirete peşkeş çekiliyor. Bir taraftan bütün o büyük kaynaklar dışarının dev şirketlerine peşkeş çekiliyor. Böyle bir gidiş var. Türkiye bu halde, bu gerçeği görmeliyiz ve mutlaka bunu önlemeliyiz.

Nerede bu muhalefet?

Dış politikamızda ne yazık ki, taşeronluk vardır. Irak’ta taşeronluk yapılmıştır, Davos’taki taşeronluktur ve Libya’da da taşeronluk yapılmaktadır. Yani başka büyük oyuncuların, oyunlarının taşeronluğudur bu. Halkın ve herkesin bildiği, görünüp duran bu tehlike. Bütün bunlar karşısında ne yazık ki, bunları feryat ile anlatan yani gerekirse gidişi durdurmak için Meclis içindeki bütün imkanları kullanması gereken, Meclis’te meşru engelleme denilen bir konu vardır; yanlış gördüklerini engellemek için milletvekilleri uzun uzun konuşmalar yaparlardı, çıkarlardı kürsüden konuşurlardı. Nerede bu muhalefet?

Onun için bizim, biran önce DP olarak gereken tanzimleri yapıp, bütün bu işleri durdurmamız lazım. Biz tarihimizde olduğu gibi yine dengeleri yerli yerine oturtacağız, cumhuriyetimizin dengelerinden asla taviz vermeden, onlara sımsıkı yapışarak olabildiğince demokrasiyi biz getireceğiz. Milli, manevi ve insani değerlere bağlı demokratlarız biz. Milli değerlere sonuna kadar bağlıyız. Manevi değerlere sonuna kadar saygılıyız. İnsani değerlere de olabildiğine açığız ve açık olmaya devam edeceğiz.

Orta sınıf yok edilmektedir

Milli, manevi ve insani değerlerin güvencesi orta sınıftır. Orta sınıf yok edilmektedir. Tarımı dirilteceğiz. Esnafı dirilteceğiz. Memuru, işçiyi, emekliyi insanca yaşayabilir ve satın alabilir hale getireceğiz. İlan ettik, yüzde 50 zam vereceğiz. O zam sadece memura işçiye ve emekliye değil, aynı zamanda esnafa, üreticiye, sanayiciye verilmiş bir zamdır. Geçmişte hep bunu yaptık, yine yapacağız.

Milli kültürümüzü dışa açacağız, dünyaya tanıtacağız. Dünyanın bizim milli kültürümüzü Yunus Emre’mizi, Hacı Bektaş-ı Velimizi, Hacı Bayram-ı Velimizi, Nasrettin Hocamızı anladığı zaman bize bambaşka bir yüzle bakacağını biliyoruz.

Devleti çağdaş esaslara göre yeniden tanzim edeceğiz, güçlü bir devlet kuracağız. Meslekten orduyu kuracağız. Artık dünyada zorla askere alma sistemine dayalı zorunlu askerlik yok. Avrupa’nın bütün ülkelerinde meslekten ordular var biz de bunu yapacağız.

Şehitlerimiz ölmemiş gibi terfi edecekler..

Cenazelerde, ‘şehitler ölmez’ deyip, sonra şehitleri ikinci bir defa öldürenlerden olmayacağız. İktidara geleceğiz, şehitlerimiz ölmemiş gibi terfi edecekler, zamanı gelince teğmen orgeneral olacak, zamanı gelince polis memuru emniyet müdürü olacak. Bu İran’da var, biz İran kadar olamıyor muyuz?

‘Mahalle hayat merkezlerini’ kuracağız, milli dil siyaseti uygulayacağız, milli birlik ve bütünlüğümüzü Güneydoğu’yu gerçek anlamıyla terör bataklığı olmaktan çıkarmak için zaten tarıma vereceğimiz destekle, tarım ve hayvancılık dirilecek ve oralarda fabrikalar açacağız. Böylece işsizliği en aza düşürerek terör örgütünün en az alanda ve zorlukla militan bulabileceği bir ortam meydana getirdikten sonra da geçmişte yaptığımız gibi, profesyonel savaşçılarla, en iyi müdafaa hücumdur en iyi savaşçılarla terörün de kökünü biz kazıyacağız. Güneydoğu halkımızın burnunun kanamaması için de ne mümkünse yapacağız. Çünkü Güneydoğu halkımızla, diğer halklarımız kardeştir, çünkü müminler birbirinin kardeşidir. Biz bir coğrafyada yaşayan müminleriz, biz bir coğrafyada yaşayan kader birliği yapmış insanlarız Güneydoğu meselesini böylece halledeceğiz ve inşallah biz yapacağız.

MHP daha çok milletvekili çıkartır

Soru: MHP’den görüşme talebinize bir cevap geldi mi? Bir de Saadet Partisi ile görüşmeleriniz devam ediyor mu?

Namık Kemal Zeybek: Baştan çizdiğim Türkiye manzarası karşısında biz çözüm yolu arıyoruz. Çözüm yolu ararken de Allah biliyor nefisimize hiçbir şey istemiyoruz, şahsımıza istemiyoruz. Şimdi biz istiyoruz ki, insanlar vatanseverce meselelere yaklaşsınlar ve vatanseverler olarak, şu kötü gidişi gören insanlar biraraya gelsinler ve bu gidişe ‘dur’ denilsin, bunu istiyoruz. Bunu istiyoruz ve iki yol bulduk. Birisi sağ ittifakla daha büyük bir şekilde Meclis’e girmek. Daha fazla milletvekili ile Meclis’e girmek. Bunun için biz Saadet Partisi’nin ve Türkiye Partisi’nin bize yaptığı ittifak teklifini görüşmeye açtık ama gelip dayandığımız noktada şunu söylüyoruz çatı bizim olsun, onların olsun meselesi değil, çatı ancak Demokrat Parti olursa bundan bir sonuç almak mümkündür. Başka türlü mümkün değildir, biz hep bunu söyledik, bu sözümüzden de hiç geri adım atmadık, doğrusu bu. Dolayısıyla bizim söylediğimiz Meclis’te grubu bulunmayan siyasi partilerle yapacağımız bir ittifakta çatının Demokrat Partisi olması kadar tabii bir şey olamaz, bunu söylüyoruz ama ne yazık ki, şu ana kadar bu mesele çözülmüş değil.

İkinci mesele, teşkilatlarımızla yaptığımız istişareler sonucunda, İl Başkanlarıyla, GİK Üyeleriyle, MKK Üyeleriyle, partimizin ileri gelenleriyle, eski bakanlarla yaptığımız istişarelerde, ittifaka yakın bir çoğunlukla şöyle bir görüş ortaya çıktı. Denildi ki, eğer Meclis’te grubu bulunan MHP ile ittifak yaparsak onların çatısı altında ittifaka girmemiz doğru olur. Biz de o günlerde zaten basına da bir yerlerden nasıl olduysa düzmece bir haber intikal etti, hiç olmayan görüşmeler yapılıyormuş gibi, hiçbir şekilde bu işin içinde olmayan değerli Genel Başkan Vekilimiz Salih Uzun Bey ve değerli Teşkilat Başkanımız Ahmet Uyanık Bey, bir şey söylemiş gibi basında bir şeyler çıktı bu da işi alevlendirdi. İşte o günlerde karşılıklı bir takım talepler oldu, MHP tabanından, teşkilatlarından bize ulaşıp, sevinç içinde, ‘ne güzel olacak, tek başımıza iktidara geliriz’ diyenler oldu. Ben en doğrusunun genel başkanlar arasındaki görüşme olduğunu düşünerek, Sayın Devlet Bahçeli’den, Perşembe günü görüşme talebinde bulundum. Ama şu ana kadar benim görüşme talebime herhangi bir cevap verilmiş değil.

Bu arada basından Saygı Öztürk’le, görüşme talebimden iki gün sonra yaptığım görüşmede, bizim MHP çatısı altında seçimlere gireceğimizi, bunun Türkiye için yararlı olacağını, faydalı olacağını, bu kötü gidişi, bu felaketi durduracağımızı düşündüğümü söyledim ve dedim ki, biz herhangi bir ön şart ileri sürmeyiz, şu kadar milletvekili, bu kadar milletvekili sayı filan konuşmayız. Sadece şunu söyleriz, biz getireceklerimizi alırız, getireceklerimizin de bir kısmını alırız. Yani o kadar çok milletvekili gelir ki, tabii bir şekilde biz listeleri o çok milletvekilinin çıkması için çok oyun gelmesi şeklinde tanzim edersek, MHP bugün aldığından ve alabileceğinden çok fazlası milletvekili çıkarır.

Önemli olan şu, bu blokta bir çözümdür, hatta buraya BBP de girer. Girecekti, onu da ifade edeyim. Türkiye Partisi’ni ve Saadet Partisi’ni de ikna edersek ‘buradan tek başına iktidar çıkar. Ben de aday olmam’ dedim. Yani bu ittifakın Başbakanı tabii olarak Namık Kemal Zeybek’tir. Dolayısıyla akla bu gelmesin, kendisini başbakan yapmak için böyle bir formül geliştirdi denilmesin ve kimse ürkmesin, korkmasın diye ben aday olmayacağım dedim. Aday olmayınca, milletvekili olamam, milletvekili olamayınca da Başbakan olamam. Daha ne diyeyim, bunu söyledim. Ama şu ana kadar herhangi bir haber gelmedi.

30 yerde miting yapacağız

Biz yolumuza devam ediyoruz, biz hazırlığımızı yaptık, seçim bildirgemiz hazır. Çalışmalar yapıyoruz, dün de Antalya’da çok güzel seçim çalışmaları yaptık, o da güzel oldu. Mitinglerimizi hazırlıyoruz, programımızı hazırlıyoruz. Şu andaki programımıza göre 30 yerde miting yapacağız, kendimizi anlatacağız, hatırlatacağız. Demokrat Parti’nin Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi gibi iki dev hizmetler yapan partinin birleşmesinden meydana gelen Demokrat Parti olduğu gerçeğini, göstergesinin Kırat olduğu, hizmetler yapan ama çağı yakalayan bir kadro ile o hizmetlerden çok daha ilerisini yapan bir parti olduğunu anlattığımız zaman elbette ki, mesele bitecek.

Biz elbette ki, Bayar’dan da Menderes’ten de çok daha ileri hizmetler yapmalıyız, yapacağız. Çünkü ‘iki günü birbirine eşit olan mümin aldanmıştır’ hadisi gereğince, iki günü ve geçmişi ile bugünü birbirine aynı olan parti de aldanmıştır. Zaman yeni bir zamandır, çağ yeni bir çağdır, dünya yeni bir dünyadır dolayısıyla biz yetişmiş insanlar olarak onlardan çok daha iyisini yapmak için halkın huzuruna çıktık ve inşallah netice alacağız, eninde sonunda alacağız.

Çok teşekkür ederim değerli arkadaşlarım, size can sağlığı, uzun ömür, güzel bir hayat sağlık diliyorum.”
 

Kaynak: DP Basın Merkezi  {http://www.dp.org.tr/HaberDetay.asp?id=132215}

 



Bu haber 788 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,229 µs