En Sıcak Konular

1.661 ÇOCUK KAYIP

3 Nisan 2011 22:09 tsi
1.661 ÇOCUK KAYIP Polis kayıtlarına göre, 27 Ocak 2010 tarihi itibariyle yurt genelinde bin 16'sı kız olmak üzere bin 661 çocuk kayıp.

Bin 661 çocuk kayıp

Polis kayıtlarına göre, 27 Ocak 2010 tarihi itibariyle yurt genelinde bin 16'sı kız olmak üzere bin 661 çocuk kayıp. Bu çocuklardan yüzlercesi evdeki baskılar yüzünden kaçarken, önemli bir bölümü de "kaçırılan" çocuklardan oluşuyor. Kayıpların yaşandığı ailelerin şiddetli geçimsizlik, boşanma, kavga, aile içi şiddet gibi sebepler yüzünden sıklıkla olay yaşanan aileler olması dikkat çekiyor.

 Emniyet kayıtlarına göre, 27 Ocak 2010 tarihi itibariyle yurt genelinde bin 16'sı kız olmak üzere bin 661 çocuk kayıp. Bu çocuklardan yüzlercesi evdeki baskılar yüzünden kaçarken, önemli bir bölümü de "kaçırılan" çocuklardan oluşuyor. Kayıpların olduğu ailelerin şiddetli geçimsizlik, boşanma, kavga, aile içi şiddet gibi sebepler yüzünden olay yaşanan aileler olması dikkat çekiyor. Kayseri'de 1,5 yıl önce kaçırılan üç çocuğun vahşice öldürülmesi ve İstanbul Sultangazi'de 9 yaşındaki Fırat S.'nin üvey annesi tarafından hunharca katledilmesi dikkatleri diğer kayıp bin 661 çocuğa çekti.

Kayıpların bin 462'si 13-18 yaş arası, 195'i de 0-12 yaş arası çocuklardan oluştururken kayıpların neredeyse üçte ikisini kız çocukları oluşturuyor. 18 yaşından küçük çocuklar için yapılan kayıp başvurusunda, İstanbul ilk sırada yer alırken, kayıp başvurularında son yıllarda Doğu ve Güneydoğu illerindeki artış ise dikkat çekiyor.

Toplumsal çöküş!

TBMM Çocuk Hakları İzleme Komitesi Üyesi İzmir milletvekili Şenol Bal'a göre, çocukların kaçırılmasının temelinde toplumsal çöküş yatıyor. Kayıp çocuk vakalarının önüne yalnız polisiye ve adli tedbirlerle geçmenin imkansız olduğunu belirten Bal, toplumdaki çöküşü önleyerek ön tedbirler alınması gerektiğini dile getirdi. Çocukların evden kaçmalarına aile içi şiddetin neden olduğunu vurgulayan Bal, "Aileleri eğiterek çöküşün önüne geçilmeli, yasal tedbirler alınmalı. Bu kadar şiddet Türk toplumuna yakışmıyor" dedi. Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD)  Başkanı Zafer Özbilici'ye göre de cinsel istismar, organ ticareti veya evlat edinmek için de çocuklar kaçırılıyor.

Uzmanlar, çocukların yabancılarla görüşmelerini mutlaka ailelerine bildirmeleri gerektiğini söylüyor. Kayıp çocukların büyük çoğunluğunu ise evden kaçanlar oluşturuyor. Evden kaçmaların sebebi olarak aile içi şiddet, üvey anne ve baba dayağı ile ekonomik sorunlar gösteriliyor. Yapılan araştırmalara göre çocukların genellikle pedofili hastaları tarafından kaçırıldığı belirtiliyor. Çocuk pornosu, cinsel istismar, organ ticareti ile evlat edinme de kaçırılma nedenleri arasında gösteriliyor.

Saç telinin önemi

Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği (YAKAD) Başkanı Zafer Özbilici, kayıp olaylarında DNA testiyle kimlik tespitinin yapılabilmesi için ailelere çocuklarının saç tellerini saklamaları önerisinde bulundu.

Özbilici, 1992 yılında geliştirdikleri ''Umut Otobüsü'' projesiyle kamuoyunun dikkatini çektiklerini ifade ederek, ''Umut otobüsünde kaybolan insanların fotoğrafları var. İl il dolaşarak insanları bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Amacımız, ailelere, çocuklara çeşitli uyarılarda bulunarak bu hadiselerin bir daha yaşanmamasını sağlamak'' diye konuştu. Aile içi şiddet, diyalog eksikliği ve ekonomik sıkıntıların kaybolmaların başlıca nedeni olduğunu ifade eden Özbilici, kayıp olaylarında insanların alabilecekleri en kötü haberin ise ölüm olduğunu kaydetti.

TBMM'ye taşındı

Dernek olarak konuyu TBMM'ye de taşıdıklarını ifade eden Özbilici, milletvekilleriyle bu konuda konuştuklarını ve kayıplarla ilgili bir komisyonun kurulmasını sağladıklarını belirtti.

Zafer Özbilici, kayıplar konusunda medyadan da daha fazla destek beklediklerini ifade etti.

Özbilici, kayıp olaylarında kimlik tespitinin zor yapıldığını anlatarak, DNA testiyle kimlik tespitinin yapılabilmesi için ailelere çocuklarının saç tellerini saklamaları önerisinde bulundu.

Kayıp, ölümden daha kötü!

Kayıp yakınlarından Celal Sarıcan 16 yaşındaki oğlu Caner Sarıcan'ın 1991 yılında ''İşe gidiyorum'' diyerek evden çıktığını ve bir daha geri dönmediğini belirterek, gelen ihbarların hep asılsız çıktığını ve sürekli kandırıldıklarını söyledi. İnsanların ''Benim çocuğum kaybolmaz'' diye düşünmemesi gerektiğini belirten Sarıcan, ''Bu derdi başına gelmeyen anlayamaz. Eşim, Caner'in kaybolmasına dayanamayarak kanser oldu. Kayıp, ölümden daha kötü. YAKAD bünyesinde 'bizim çektiğimizi insanlar çekmesin' diye yıllardır uğraşıyoruz'' dedi.

Oğlu Bayram Küpşin'i 2007 yılında kaybeden Cevher Küpşin de yaşadıkları acının bütün acılardan daha büyük olduğunu söyleyerek, çocukları kaçıranların insan olamayacağını vurguladı. Kızı Ebru Gönül'ü 1997'de kaybeden Feride Gönül de Kurban Bayramı'na bir hafta kala alınan pantolonu beğenmeyip değiştirmek için dışarı çıkan 8 yaşındaki kızının bir daha dönmediğini söyledi. Kızının kesinlikle kaçırıldığını savunan Gönül, ''Kızım ailesini çok seven, zeki bir kızdı. Okulunda da örnek bir kızdı. Yaşadığımız acıyı kimsenin anlamasını beklemiyorum, ancak yaralı bir anne olarak yetkililerden bu konuya ayrı bir önem vermesini bekliyorum'' dedi.

Kızını 2 yıl sonra buldu

Kızı Serpil Şimşek'i 1992 yılında kaybeden ve 2 yıl sonra bulan Erdal Şimşek de dernek sayesinde birbirlerinin acılarını paylaştıklarını belirterek, ''Kızımı bulmama rağmen dernekle diyaloğu kesmedim. Buradaki insanların acılarını acım bildim. Dernek ekonomik zorluklar içerisinde bulunuyor. Yetkililerin bu işe sahip çıkmasını bekliyorum'' diye konuştu.

Ulus bebek hastanede  kayboldu!

Bitlis'in Tatvan ilçesinde doğduğu hastaneden 14 ay önce kaçırılan Ulus bebek hala bulunamadı. Tatvan Doğum Hastanesi'nden henüz bir günlükken kaçırılan Ulus bebekten aylardır haber alınamıyor. Baba İrfan Ulus, (30) çalan her telefona koşarak baktıklarını ifade ederek, Türkiye'de her gün farklı farklı olayların çözüldüğünü belirterek kendi olaylarının da çözülmesini istedi. Ulus, "Bizim olayımız neden aydınlatılamıyor halen anlamış değiliz. Çünkü olayın olduğu yer belli, kişiler belli, her şey göz önünde, neden şimdiye kadar aydınlatılmadı? Her gün televizyonlarda izliyoruz, farklı, farklı olaylar çözülüyor ama bizim olayımız çözülmedi" şeklinde konuştu.

Liseli kız 15 gündür kayıp

Ordu'da üniversiteye hazırlık için gittiği kurstan kaybolan 17 yaşındaki lise öğrencisi genç kızdan 15 gündür haber alınamıyor.

Üniversiteye hazırlık için Cumhuriyet Lisesi'nde açılan kursa devam eden Nazlı Ş. (17), kursa girdikten hemen sonra 'Birazdan geliyorum' diyerek ortadan kayboldu. Bir daha kendisinden haber alınamayan ve ailesi tarafından her yerde aranan genç kız, tüm aramalara rağmen bulunamadı. Eniştesi Fahrettin Kaldırım, yeğeninin kendisinde kaldığını ifade ederek, "Nazlı psikolojik tedavi görüyor. Bu sebepten dolayı kolay kandırılabilir ve ikna edilebilir. Hayatından, sağlığından endişeliyiz" dedi.

Minik Egehan 3 yıldır kayıp

Yaklaşık 3 yıl önce İstanbul'dan düğün için geldikleri memleketleri Amasya'nın Sarayözü köyünde kaybolan Egehan'ın babası Serdar Çıplak, Kayseri'deki çocukların cinayetinin aydınlatılmasının kendileri için umut olduğunu söyleyerek özel ekip istedi. Çıplak, "Biz de o çocukların aileleri de kadar bu trajedik duruma üzüldük. En azından olay aydınlatıldı. Fail yakalandı, çocukların cesetleri bulundu. Benim çocuğuma ise yaklaşık 3 yıldır ulaşamadık. Çocuğumun kaçırıldığına inanıyorum." diye konuştu.

Kaynak: MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/haber/bin-661-cocuk-kayip-196246.htm}


 



Bu haber 1,169 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,775 µs