''KERKÜK ELDEN GİDİYOR BAŞBAKAN ERBİL'DE CAKA SATIYOR''

2 Nisan 2011 21:07 tsi
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın Irak gezisi kapsamında Kerkük'e gitmemesine tepki gösterdi.

Kerkük elden gidiyor, Başbakan Erbil'de caka satıyor

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın Irak gezisi kapsamında Kerkük'e gitmemesine tepki göstererek "Kerkük'e gitmemiştir yazıklar olsun, niye gitmiyor, dostu Barzani kızar da onun için Kerkük'ü unutuyor. Kerkük elden gidiyor Başbakan Erbil'de caka satıyor" diye konuştu.

VURAL, Zekeriya Öz'ün özel yetkilerinin elinden alınması ve Başsavcı Vekilliğine atanmasını "Yargı yürütmenin etkisi altına girmiştir, hakim ve savcıların yer değişikliğine yürütmenin müdahil olmasını doğru bulmuyoruz" şeklinde değerlendirdi. 

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Başbakan'ın Irak gezisini "BOP eşbaşkanı sıfatıyla yaptığı bir gezi'olarak nitelendiren Vural, AKP döneminde Türkiye'nin Irak'ın bölünmesine sessiz kaldığını kaydetti.

Başbakan'ın Erbil ziyaretiyle Irak'ın kuzeyinde kurulan fiili Kürdistan'a göz kırptığını, Barzani'ye devlet başkanı gibi ve " dostum'diyerek hitap ettiğini belirten Vural "Başbakan Washington'da verdiği sözlerin gereğini yerine getirmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erbil'e gitmiş ama Kerkük'e gitmemiştir, yazıklar olsun" dedi. Kerkük'ün Sesi gazetesinde Başbakan Erdoğan'ın gezisine ilişkin haber ve yorumları gösteren Vural "Cumhurbaşkanı Gül Bağdat'a gidiyor Kerkük'e gitmiyor, Davutoğlu, Başbakan Kerkük'e gitmiyor. Niye? Dostu Barzani kızar da Kerkük'ü onun için unutuyorlar. AKP döneminde Kerkük adeta Barzani'ye teslim edilmiş gözüküyor" dedi. 

"IRAK MECLİSİ BİZDEN ÖTE DİYOR KANIMA DOKUNUYOR"

Başbakan Erdoğan'ın Erbil ziyaretinin 28 Mart 1991'deki Altınköprü Katliamı'nın yıldönümüne denk geldiğini, Türkmenlerin katledilmesi nedeniyle Kerkük'lü öğrencilerin eylem yapmak istediğini ancak saldırıya uğradığını belirten Vural, "Bunlar Recep Tayyip Erdoğan döneminde yapılıyor.

Bunu Türkiye'nin Başbakanı oradayken yaparak Türkiye'ye gözdağı veriyorlar. 7 yıl içinde 12 bin peşmerge yerleştirilerek Kerkük'ün nüfusu iki katına çıkarıldı. Kerkük elden gidiyor Başbakan Erbil'de caka satıyor" diye konuştu. Erbil'i cazibe merkezi olarak gösteren Erdoğan'ın Türkiye'nin Kerkük ve Irak'ta milli olan her türlü hedefini sildiğini, bitirdiğini savunan Vural, Başbakan Erdoğan'ın Irak Meclis'ini öven sözlerine de tepki gösterdi. Vural "TBMM'ye dil uzatıyor, Irak Meclisi bizden öte diyor.

TBMM'yi Irak Meclisi'nin gerisinde gören bir zihniyet; her türden temsilci var diyor. Bu kadar ırkçı bir yaklaşım, cahiliye döneminin kabile anlayışını Türkiye'ye yansıtmak isteyen bir zihniyet. Nereden seçilirsek seçilelim hepimiz Türkiye'yi temsil ediyoruz. Gazi bir Meclis'i ABD'nin oluşturduğu Irak Meclis'inin altında görüyor, kanıma dokunuyor. Bundan büyük hakaret olur mu? Bir de tür diyor. Kafataslarımıza göre ayıracak. Başbakan kendi ifadesiyle bölücülük yapıyor, ırkçılık yapıyor. Madem öyle Meclis başkanına çağrı yapsın; Irak Meclisine göre düzenleme yapın desin" diye konuştu.

"MİSYONERLİK FAALİYETLERİNİ SORGULAMAYACAK MIYIZ?"

Vural basın toplantısında dün misyonerlikle ilgili çalışmaları nedeniyle bazı İlahiyatçı profesörlerin evinin aranmasını da değerlendirdi. Artık yapılan her bir eleştirinin, kitabın Recep Tayyip Erdoğan'ın takibi altında olduğunu ifade eden Vural, evi aranan Prof. Dr. Abdurrahman Küçük'ün kitaplarını gösterdi. Milletin dinine sahip çıkan, misyonerlik faaliyetlerini sorgulayanların çalışmalarının sorgulanabildiğini, misyonerlik faaliyetlerini sorgulamanın suç haline geldiğini kaydeden Vural, "Misyonerlik faaliyetlerini sorgulamayacak mıyız, kendi öz yurdumuzda garip, parya mı olacağız.

Apartman kiliselerinin ortaya çıkmasına sessiz mi kalacağız. Bu ülkede korku imparatorluğunu, misyonerlik faaliyetlerini eleştirmek suç gibi gösteriliyor. Abdurrahman hoca kitap yazmış, suç mu bunları yazmak. Bu ülkede milli kimliği savunmak suç haline geldi. Bu millet ne olup bittiğini bilmeli, milli kimlik üzerinde oynanan oyunları deşifre edecek bilim adamlarına, siyasetçilere ihtiyaç var.Bu millet kendi milli kimliğine yönelik çalışmaların mahkum edildiğini görmek istemiyor" diye konuştu.

"DEMİRTAŞ'LA NİMET ÇUBUKÇU AYNI EKSENDE BULUŞMUŞ GÖRÜNÜYOR" -

Vural bir soru üzerine BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Andımız boykotunu değerlendirdi. Vural "Demirtaş'la Nimet Çubukçu aynı eksende buluşmuş görünüyor. Türklük tanımı sosyolojik bir tanımdır, etnik bir tanım değil. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Andımız'ın hiçbir vatandaşı rencide edici yanı yok. Yakında İstiklal Marşı'nı da kaldıracaklar.Bu milletin hafızasından Türklüğü silmek istiyorlar. Andımız okunmalı, okullar İstiklal Marşı'yla açılıp İstiklal Marşı'yla kapanmalı kime dokunursa dokunsun" diye konuştu. 

"İKTİDAR YARGI SÜREÇLERİNİ SİYASİ AMAÇLI KULLANIYOR"

Vural, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün özel yetkilerinin alınması ve Başsavcı Vekilliğine terfi ettirilmesiyle ilgili bir soruya ise "Siyasi iktidar yargı süreçlerini siyasi amaçlı kullanıyor. Bundan önceki süreçteki dalgaların AKP'nin demokrasi konusunda ne kadar iyi olduğu yönünde pazarlandığı düşünülürse, bu hareket de AKP'nin yeni bir pazarlaması oluyor. Yargı faaliyetleriyle siyasi faaliyetlerin ayrılması gerektiğini düşünüyorum.

Anlaşılan o ki siyasi iktidar bundan da siyasi amaç güdüyor" karşılığını verdi. HSYK'nın 2000 yılındaki atamalarla ilgili eski Adalet bakanı Sadullah Ergin'in sözlerini hatırlatan Vural, artık yargının yürütmenin etkisi altına girdiğini belirterek "Hakim ve savcıların yer değiştirmesine yürütmenin müdahil olmasını doğru bulmuyoruz. Yargı silah gibi kullanılmamalı" dedi.

"BAŞBAKAN'IN MİADI DOLDU 12 HAZİRAN SONRASI İÇİN AHKAM KESMESİN" -

Vural Başbakan Erdoğan'ın seçimlerin ardından Başkanlık Sistemi'ni referanduma götürmeyi düşündüğüne ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine ise "Başbakan neyi referanduma götürdü bugüne kadar? Başbakan'ın bir takım sözleriyle kamuoyunu meşgul etmenin kime ne faydası var?

Vatandaş bitmiş biz Başbakan'ın devlet başkanı olmasını tartışıyoruz. Bunlar Başbakan'ın gündem saptırmasıdır. Başbakan'ın bu sözlerinin ne anlama geldiğini müstafi danışmanı Akif Beki'ye sormakta fayda var. Başbakan'ın miadı doldu, 12 Haziran sonrası için ahkam kesmesin" diye konuştu.

 

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ {http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=19542}

 

Bu haber 647 defa okundu.