SARKOZY KADİM DOSTUNU (!) SATTI

20 Mart 2011 10:33 tsi
Libya’da Kaddafi güçlerine karşı dün başlatılan operasyonun öncülüğünü Fransa yaptı. Sarkozy, bu süreçte yaptığı sert Kaddafi karşıtı konuşmalarla dikkati çekti. Oysa aynı Sarkozy, geçtiğimiz yıllarda,Kaddafi’ye kapılarını açmıştı.

Sarko şov yaptı

Libya’da Kaddafi güçlerine karşı dün başlatılan operasyonun hem diplomatik hem askeri öncülüğünü Fransa yaptı. Cumhurbaşkanı Sarkozy, bu süreçte yaptığı sert Kaddafi karşıtı konuşmalarla dikkati çekti. Oysa aynı Sarkozy, geçtiğimiz yıllarda, eleştirilere kulak tıkayıp Kaddafi’ye kapılarını açmıştı.

FRANSA ve dünya kamuoyu, Kaddafi’nin uzun süren hükümranlığına belki de son verecek olan operasyonun fitilini ateşleyen Nicolas Sarkozy’yi konuşuyor. Birçok ülkeyi bu müdahaleye ikna eden Fransa Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz yıllarda Kaddafi’yle oldukça yakın bir ilişki kurmuştu. 10 Aralık 2007’de Sarkozy, Paris’te Kaddafi’nin ayaklarına kırmızı halıyı seren ilk Fransız Cumhurbaşkanı oldu. Üstelik Sarkozy’nin ‘reel-politik’ diye açıkladığı ve 10 Aralık “İnsan Hakları Günü”nde gösterdiği bu davranış, Fransa’yı ayağa kaldırdı. Sarkozy’nin hükümetinde o dönem İnsan Hakları Bakanı olarak görev yapan Rama Yade, “Fransa, Kaddafi’nin kanlı ayaklarını sileceği bir paspas değildir” çıkışını yaptı. Sarkozy, bu açıklamanın yapıldığı gün Rama Yade’ı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na çağırarak azarladı.
“Kaddafi katil, Sarkozy işbirlikçi”
Sarkozy ile Kaddafi, Libya Liderinin Paris ziyareti sırasında 12 milyar Euro’luk sözleşmelere imza attı. Ancak geçen üç yıllık sürede sözleşmeler yerine getirilmedi. Kaddafi 14 adet Rafale savaş uçağı alma sözü vermişti. Ama dünyada hiçbir ülkenin almadığı uçakları Kaddafi de almadı. Fransız diplomasisi ise 3 yıl boyunca, “Elysee Sarayı’nın bahçesine çadırını kuran Kaddafi” imajını unutturmak için çalıştı. Ancak bunu bir türlü başaramadığından, şubat ayı boyunca Paris sokaklarına çıkan Libya rejimi karşıtları, “Kaddafi katil, Sarkozy işbirlikçi” sloganları attı.
Diplomatları bile bayrak açtı
Sarkozy’nin Kaddafi karşısında takındığı bu beklenmedik tavır, aslında Ortadoğu bölgesi başta olmak üzere dış politikada yarattığı kötü izleri ortadan kaldırma isteğine de dayanıyor. Örneğin Tunus’ta, devrik lider Zeynel Abidin Bin Ali yönetimine, gösterileri bastırmak için polis yardımı öneren Fransa, Afrika ve dünya kamuoyundan büyük tepki toplamıştı. 22 Şubat’ta Le Monde’da isimsiz ortak bildiri yayınlayan Fransız diplomatlar, Fransız dış politikasının hiç bir dönemde olmadığı kadar kötü yönetildiğini, “amatörce ve düşünmeden alınan” kararlarla çıkmaza sürüklendiğini yazdı. Diplomatlar, hiçbir etkin hazırlık yapılmadan ortaya atılan Akdeniz İçin Birlik projesinin bunun en iyi örneği olduğunu, bir kez daha diriltmeye çalışılan bu proje kapsamında, iki kez toplantı bile yapılamadığını söylediler.

Sarko’ya koştu

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Fransa’nın başkenti Paris’te toplanan ‘Libya’ya müdahale zirvesinde’ Fransız lider Nicolas Sarkozy’yi sevindirdi. Başkent Paris’te Elysee Sarayı’nda askeri törenle karşılanan Clinton, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’ye ancak film sahnelerinde görülebilecek bir tarzda ellerini açarak ve koşarak sarıldı. Uzun süre ayrı kaldığı bir yakınına koşar gibi Sarkozy’ye sarılan Clinton’un mutluluğu yüzündeki gülümsemeden okunuyordu. (Arzu Çakır MORİN / PARİS-HÜRRİYET) [1]

Ankara yapılan şovdan rahatsız     
   
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin, Libya Lideri Muammer Kaddafi’ye yönelik askeri operasyon seçeneğini “şov”a dönüştürmesi Ankara’da rahatsızlığa neden oldu.

Dışişleri Bakanlığı dün Paris’te AB, ABD ve Arap Ligi arasındaki toplantıyı yakından takip etti. Ankara bir yandan da NATO’da birbiri ardına yapılan toplantılarda gelişmelerle ilgili değerlendirme ve düşüncelerini aktardı. Bunların yanısıra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, muhalif Ulusal Geçici Konsey’in Dış İlişkilerden Sorumlu Üyesi Nasır El Mani ile dün de görüştü. El Mani bu görüşmeden sonra Türkiye’den ayrıldı.
İmaj düzeltme çabası
Ankara’ya ulaşan bilgilere göre Fransa, Libya’ya yapılacak müdahalede NATO’nun bir şekilde devreye girmesini engelleyerek, kendi liderliğinde ayrı bir ittifak oluşturmayı tercih etti. Paris’teki zirvenin bu anlayış doğrultusunda toplandığından hareket eden Ankara, resmi bir beyanda bulunmasa da Sarkozy’nin bu tutumunu Türkiye ve Türkiye gibi düşünen ülkeleri dışlama ile “Tunus ve Mısır’daki olaylarda zarar gören imajını yeniden düzeltme çabası” olarak değerlendirdi.
Çadırlı ziyaret unutulmadı
Bakanlıkta yapılan değerlendirme toplantılarında hazır bulunan bir dışişleri yetkilisi, Ankara’nın rahatsızlığını şöyle dile getirdi:
“Bizim tutumumuz son derece açık. Uçuşa yasak bölge kararını destekliyoruz. Libya’ya yerleşmenin yolunu açacak bir askeri harekata ise sıcak değiliz. Ancak Kaddafi’yi önce çadırıyla ülkelerinde ağırlayanların nasıl bir anda değiştiklerini de not etmiş durumdayız. Libya’da olaylar başladığı zaman, Türkiye’nin sivil halka yönelik şiddetin durması talebi o zaman dikkate alınsaydı, olaylar bu boyuta gelmezdi.” Aynı yetkili şu an için üs kullanımı veya olası bir askeri operasyona katılım için Türkiye’ye gelmiş bir talebin olmadığını da vurguladı.(Uğur ERGAN / ANKARA- HRRİYET) [2]

 

Kaynak: HÜRRİYET GAZETESİ

[1] {http://www.hurriyet.com.tr/dunya/17320743.asp?gid=373}

[2] {http://www.hurriyet.com.tr/dunya/17320779.asp?gid=200}

Bu haber 783 defa okundu.