En Sıcak Konular

''TÜRKİYE’NİN PROBLEMLERİ TESPİT İDRAKİ, ÜLKEYİ YARINLARA TAŞIYACAK SEVİYEDE DEĞİL''

18 Ocak 2011 23:07 tsi
''TÜRKİYE’NİN PROBLEMLERİ TESPİT İDRAKİ, ÜLKEYİ YARINLARA TAŞIYACAK SEVİYEDE DEĞİL'' Türk Ocakları Genel Merkezi tarafından düzenlenen Ocakbaşı Sohbetlerinin bu haftaki konuşmacısı olan Merkez Valilerinden Cengiz Aydoğdu, “Türkiye’nin problemleri tespit idraki, ülkeyi yarınlara taşıyacak seviyede değil" dedi.

CENGİZ AYDOĞDU: “TÜRKİYE’NİN PROBLEMLERİ TESPİT İDRAKİ, ÜLKEYİ YARINLARA TAŞIYACAK SEVİYEDE DEĞİL”

Türk Ocakları Genel Merkezi Galip Erdem Salonu’nda her hafta yapılmakta olan Ocakbaşı Sohbetlerinin bu haftaki konuşmacısı, Merkez Valilerinden Cengiz Aydoğdu idi. Aydoğdu, “1980 Sonrası Zihniyet Değişmeleri” konusunda konuştu.Toplantı, her zaman olduğu gibi, Ocakbaşı Sohbetleri Genel Koordinatörü Prof. Dr. Orhan Aslan’ın açış konuşması ile başladı.

Türk Yurdu  Dergisi’nin 2011 yılı boyunca yayınlanacak olan anıt sayılarından ilki olan Ocak sayısını tanıtan Aslan, toplantıya katılan misafirlerden; yıl boyunca eşlerine – dostlarına verecekleri hediyelerin Türk Yurdu Aboneliği olmasını istedikten sonra konuşmalarını yapmak üzere Cengiz Aydoğdu’yu kürsüye davet etti.

“Kendi çocuklarımızla ve gençlerle Türkiyemizin durumunu konuşurken onların verdikleri cevaplarda bir eksiklik, bir boşluk buluyoruz” diyerek sözlerine başlayan Aydoğdu, konuşması sırasında bunun cevaplarını aradı. Aydoğdu’nun konuşmasından satırbaşlarını şöyle aktarmak mümkün:

“Türkiye’de maalesef TV dizileriyle bir geçmiş, bir tarih oluşturulmaya çalışılıyor. Ben bu konuda çalışma yapmaya başladım. Söyleyeceklerim, bu çalışmalarımın bir izdüşümü olacak.”

“Bizdeki yenileşme malum; 1839 Tanzimat Fermanı ile başladı. Bu ferman, Müslüman tebaada olduğu gibi İmparatorluk sınırları içinde bulunan gayrimüslim camiada da tepki doğurdu. Tanzimat fermanı okunacağı sırada dua eden hoca efendinin duasında geçen, “Ya Rabbi! Halden hale geçiyoruz, sen akıbetimizi hayreyle”  mealindeki sözleri bile bu yenileşmenin tutmayacağını, halktan kopuk olduğunu gösteriyordu. Bugün yapılmak istenen değişim de aslında 1839’da yapılmak istenenden farksız. Aradan geçen 200 yıla yakın zaman zarfında hiçbir isteğimiz  Avrupa topluluğu ülkelerince kabul edilmedi. Bugünde edilmedi, edilmeyecek. Demek ki bu çizgi yanlış.”

“1918 Mondros Mütarekesi ile Avrupalılar, Türkiye defterini kapattıklarını sanıyorlardı ama tahmin edemedikleri bir dirençle karşılaştılar. 1920’den sonra Türkiye’de yeni bir dönem başladı. 12 Eylül 1980’e kadar bir yere geldik. Şartlar öylesine kötü idi ki, 13 Eylül sabahı herkes halinden memnun görünüyordu ve kimse çıkıp “kötü oldu” demiyordu. Oysa 12 Eylül’ün nimetlerini yiyenler başkaları, külfetini çeken ise Türk Milleti idi.”

“12 Eylül’den sonra üretmeden tüketen bir  toplum olduk. 12 Eylül, yiğitliğe, “ne olacak bu milletin hali” sorusuna, milletin kutsal değerlerine bir tepki idi. Bir devlet kurulup kuralları işletilemezse ihtilaller kaçınılmaz olur.  12 Eylül ve önceki ihtilallerin temelinde yatan budur. Ordunun duracağı yer, hükümetlerin, meclisin çeşitli kurum ve kuruluşların görevleri tam anlamıyla belirlenmemiş ve uygulanmıyorsa akıbetin ne olacağı belli olmaz.”

“1970’lere kadar dergilerde, derneklerde ayrışma yoktu. Mesela Nihal Atsız, Nurettin Topçu, Necip Fazıl Kısakürek aynı dergide yazı – şiir yazabiliyorlar, -birlikte aynı mekanda bulunmasalar bile- aynı derneklerin çatısı altında konferans verebiliyorlardı. Sonra ayrışma başladı ve 12 Eylül gelip çattı. Biz problemlerimizi halletmeden ya da bünyemizdeki hastalıkları tedavi etmeden sağlam bir insan gibi hareket etme gayretine düştük.  Bizim camia 11 Eylül’ü 12 Eylül’e bağlayamadı ve kopukluklar aldı başını gidiyor. Millet ve devlet olarak da 1923’ü 23 öncesine bağlayamamıştık.”

“Türkiye’nin problemleri tespit idraki, ülkeyi yarınlara taşıyacak seviyede değil. Kanuni’nin torunları  ‘Muhteşem 100 Yıl” dizisini böyle seviyesizce tartışmamalı, Atatürk için çevrilen bir film bu kadar vaveyla koparmamalıydı. Bunlar neden oluyor? Tarihimizi, devlet adamlarımızı, fikir ve düşünce insanlarımızı yeterince bilmiyor, anlamıyor, okumuyoruz.”

“Günümüzde maalesef,  “Başarabildiğimiz şeyler meşrudur” görüşü hâkim oldu. Bunun ahlaka aykırılığı, kurallara uymaması kimsenin umurunda olmadı. Hırsızlık adeta meşru hale geldi. Nemelazımcılık aldı başını gitti. Ciddi konular konuşulmaz, tartışılmaz oldu.”

“Bugün komünist dünya çöktü, Türkiye’deki solcuların bütün tezleri çürüdü ama biz ne galibiyetimizi ilan edebildik, ne de onların mağlubiyeti tescil edildi. 12 Eylül’de Türk milliyetçilerinin yargılanıp cezalandırılması, milliyetçiliğin cezalandırılıp kötülenmesi olarak algılandı. Bunun yanlışlığını söyleyenlerin sesleri cılız kaldı ve dikkate alınmadı. 12 Eylül yönetiminin uçaklarla, helikopterlerle attıkları bildiriler aslında bizim yazıp dağıttığımız bildirilerden farksızdı ama biz bunu anlatamadığımız gibi onlar da, ‘Yahu, onlar da bunu söylüyorlardı’ demediler.”

Konuşmasının sonunda, “1980’den önce biz konuşunca dinlenirdik ama bugün neredeyse dinleyen yok. Bunun için ya siyaseten ya da fikir olarak güçlü olmak durumundayız. Adımızın illa ki “milliyetçi” olması gerekmez. Pek çok sıfatımızdan biri de milliyetçiliğimiz olabilir ama önemli olan bunun tezahürlerini gösterebilmektir” Diyen Cengiz Aydoğdu sözlerini şu cümlelerle bitirdi:

“Kürtçülük meselesini çözümü Türkiye’deki Türkçülerin elindedir. Bunun için mutlaka fikir üretmeliyiz. Bu konuda bir tezin tarafı olarak değil, konunun sahibi, meseleyi çözecek son mercii olarak hareket etmeliyiz. Biz Yunanlılar, Bulgarlar ya da Araplar gibi milliyetçilik yapamayız. Bir siyasi parti gibi değil Padişah gibi, Devlet Başkanı gibi yüksek düşünmeliyiz. Mesela bir yerde deprem olmuştu. TRT muhabirinin konuştuğu köylü kadın, “Evimiz yıkıldı ama sığınacak bir çadırımız var. Allah Karabağ’da, Bosna’da zulüm altında inleyenlere yardım etsin” diyordu. İşte bu yüksek düşüncedir, Padişah düşüncesidir. Dünya birinci ve ikinci dünya savaşlarını yaşadı. Pek çok devlet 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kendilerini yeniden dizayn ettiği halde biz hala 1. Dünya Savaşı’nın sonuçlarından 2. Dünya Savaşı sonrasına geçemedik. Devlet adamlarımızın ufku dar ve bir o kadar da gururlular. Peygamber Efendimiz Mekke’nin fethinden sonra şehre girerken tevazuundan başını kapatıp devesinin boynuna doğru eğmiş. O sırada ağzından dökülen kelimeler ise ‘Allahım beni affet!’ olmuş.

Daha sonra söz alan  Türk Milliyetçilerinin ağabeylerinden  değerli iş adamı İdris Yamantürk’ün sözleri, konferansın konusu olan “1980’den Günümüze Zihniyet Değişmeleri”nin bir özeti gibiydi: Yamantürk şunları söyledi: “Ben 85 yaşındayım, mühendisim. Okuduğum fakültede, 4 bölümün ancak 1000 talebesi vardı. Böyle bir konferans düzenlediğimizde bu bin kişinin en az 400’ü 500’ü katılırdı. Bugün ise nüfusumuz arttı, üniversitelerimizde on binlerce öğrenci var ama toplantılara katılanların sayısı çok az.”

 

Kaynak: turkocagi.org.tr {http://www.turkocagi.org.tr/modules.php?name=News&file=article&sid=3628}

 



Bu haber 662 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,182 µs