En Sıcak Konular

SESSİZ OLUN BİR TOPLUM UYUYOR!

6 Ocak 2011 09:43 tsi
SESSİZ OLUN BİR TOPLUM UYUYOR! Madem "özerklik", "federasyon", "çifte dil" kimseleri rahatsız etmiyor, o zaman nihai amacı bu unsurları da barındıran terörist örgüte niye nefret duyuyordunuz? Yoksa, o nefretiniz de mi sahteydi...

Sessiz olun, bir toplum uyuyor!

Geçen seneden beri yaşanan bir süreç var malum. "Açılım" süreci diyoruz buna ve Obama'nın ziyaretinden sonra başlatıldığını söylemek doğru olur. Gayet somut, elle tutulur, gözle görülür ve bir o kadar da ciddi değişimleri tetikliyor ve pek de hayra alamet olmadığı açık. Bölgemizdeki veya İslam coğrafyası içerisindeki herhangi bir ülkenin tarumar edilmesini, sınırlarının değiştirilmesini izlediğimiz gibi kendi ülkemizdekileri de izlemekle yetiniyoruz maalesef. Hemen her şeye "yersiz korkular" ve "paranoya" nitelemeleriyle yaklaşanlar, milli hassasiyetini dile getiren sesleri de boğuyorlar.

Bu her konuya sirayet etmiş vurdumduymazlık ve hafife alma hali, mesela Türkiye'nin kritik tesislerini ve kurumlarını satın alan yabancı sermayeyi savunma adına "ceplerine koyup götürmüyorlar ya!" absürdlüğüne bürünüveriyor. Öyle bir garip durum ki, hemen her konuda "yabancı" kaynaklı bir meşruiyet arayışı söz konusu ve kurtarıcıyı "dışarıdan" bekleme halet-i ruhiyesi hakim bir unsura dönüşmüş gibi.

Türkiye'nin kalkınmasının, gelişmesinin anahtarı derseniz Avrupa Birliği'ne üyelik deyiveriyorlar. Üstelik 10-15 sene AB'nin bir "Hıristiyan (Haçlı) kulübü" olduğunu söyleyenler, bugün en hararetli AB muhibbine dönüşüveriyor. Siyasete girmek isteyen veya siyasi ikbal peşinde koşanlar ABD kapılarını aşındırıyor mesela. Adeta bir "icazet" veya "el alma" ritüeli söz konusu ve çoğunluk da bu yolun yolcusu olmuş durumda.

AKP'nin dış politikasının Milli Görüş'ün bir tevili veya antitezi olduğunu savunan isimler var İslami kesimde. Bu isimler, giderek daha fazla riayet edilmeye başlanan "dış güdümlülük" haline bile ses çıkaramıyorlar, sırf "her şartta ve durumda otoriteyi savunalım"cılıktan ötürü. Daha geçenlerdeki füze kalkanı fiyaskosunu bile insanlara başarı (!) olarak duyurma telaşesindeydiler, bunları unutmayalım. Aynı, İsrail'in OECD üyeliğine karşı veto hakkını kullanmayan, sessiz kalan ("oybirliğiyle" seçildi İsrail) Türkiye de onların görmediklerindendi zaten. "Açılım" denen saatli bombayı bile savunmaları, çok güzel şeyler olacağını beklemeleri de kendilerine yakışan tutarsız bir tavır sadece.

Son günlerde hemen her kanalda "özerklik", "çifte dil", "federasyon" konuları tartışılıyor, sağdan say 10, soldan say 10 kişi bir o kanalda, bir bu kanalda boy gösteriyor ve bitkisel hayata girmiş olan toplum bu duruma da eyvallah demeye alıştırılıyor. En pahalı benzin, en pahalı et, bitik tarım, bitik hayvancılık, rekor işsizlik, patlamaya hazır cari açık, tefeciliğin daniskasını yapan bankaların kıskacındaki milyonlar, akşam olup da izledikleri dizinin yanında kimsenin (ki çoğu konu başlığı toplumu bire bir ilgilendirdiği halde) ilgisini çekmiyor. Korkarım ki, yarın birileri kalkıp da biz "özerk Kürdistan'ı kurduk, işinize gelirse" dese, bu haplanmış kitleler "aman iktidar partisini tenkit etmeyelim. Varsın, orası da özerk olsun" der ve yeniden uykuya dalar.

Birden bire gelen bir ilhamla Kürt açılımı başlatıp ardından Ermeni açılımı, Alevi açılımı diyerek farklılıkları ve dahi ayrışmayı giderek büyüttüklerinin bile farkında olmayanlar, bir de "bölgenin lider ülkesi" rolüne soyunmamızı bir başarı gibi sunmuyorlar mı, gülmekle ağlamak arasında gidip geliyor insan. Bunu söyleyenler Türkiye'yi (İran'ı hariç tutarsak) diğer komşularımızla aynı kalibrede mi görüyorlardı acaba diye sormak gerekir. Türkiye, bırakın Ortadoğu coğrafyasının, tarihsel sonuç itibariyle İslam ülkesinin lider ülkesi olmalıdır zaten, her ne kadar kötü durumda olsa bile. Tabii, bu amaca ulaşmanın yolu Atlantik ötesinin, BOP'un tevdi ettiği roller çerçevesinde ve küresel sisteme entegre bir bakışla olmamalıdır. O bakış açısıyla, sadece kamuoyu (aynı İsrail ile yaşanan krizler gibi) birkaç fevri tepki ve beyanatla uyutulur. Somut örnek isteyene, en son açıklanan Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret hacminin son 1 senede 0 arttığını söylemek kafi gelir. Madem bu kadar sorunlusunuz da, ticaret hacminiz (yani iş yapma potansiyeliniz) nasıl oluyor da artıyor? Küresel egemenlerin uygun bulduğu "lider ülke" rolüne inananlara ithaf olunur.

Bir de şu soru var elbet; madem "özerklik", "federasyon", "çifte dil" kimseleri rahatsız etmiyor, o zaman nihai amacı bu unsurları da barındıran terörist örgüte niye nefret duyuyordunuz? Yoksa, o nefretiniz de mi sahteydi, konjonktürel miydi diye sorulması gerek bu ülkenin mütedeyyin ve tüm bu olup bitene sessiz kalan insanlarına. Terörist örgütle, bugün bu talepleri dillendiren siyasiler arasında bir fark olmadığını da mı bilmiyor bu tepkisiz insanlar? Ve son soru; özerkliği verip de kurtulacağınızı mı sanıyorsunuz? Batı'nın, yarım kalan hesabı kapatma fırsatını kaçıracağını sanmak ne kadar da büyük bir saflık. Hele ki, Kuzey Irak Türkiye ile birleşecek gibisinden saçmalıkları savunanlar yok mu, İsrail'e vilayet olmaya şimdiden hazırlasınlar kendilerini.

 

Burak Kıllıoğlu - Milli Gazete

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/makale/sessiz-olun-bir-toplum-uyuyor-186832.htm}



Bu haber 902 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,611 µs