TORBA YASA ÇORBA OLDU

6 Ocak 2011 09:30 tsi
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen ve kamuoyunda "torba yasa tasarısı" olarak bilinen düzenlemeye tepkiler büyüyor.

Torba yasa çorba oldu

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen ve kamuoyunda "torba yasa tasarısı" olarak bilinen düzenlemeye tepkiler büyüyor.

 Dağ fare doğurdu
Sağlık-Der Genel Sekreteri Yaşar Başaran, torba yasa içerisinde uzmanların maaşlarını eşitleyen düzenlemeden maliye uzmanlarının ayırt edilmesini eleştirerek, "Dağ fare doğurdu. Söz konusu tasarı eşit işe eşit ücret bağlamında kamuoyundaki ümitleri boşa çıkarmıştır" dedi.

İki bakan imzalamadı
Kabinenin iki Bakanının tasarıya imza atmamasının, söz konusu tasarının hükümet nezdinde de tam anlamıyla benimsenmediğini gösterdiğine dikkat çeken Yaşar Başaran, "Bütün bu olaylar toplum önünde cereyan ederken alt komisyonda görev yapan muhalefet milletvekillerinin yasanın bu adaletsiz uygulaması konusunda sessiz kalması anlaşılamamıştır" dedi.

Sağlık-Der Genel Sekreteri Yaşar Başaran, torba yasa içerisinde uzmanların maaşlarını eşitleyen düzenlemeden maliye uzmanlarının ayırt edilmesini eleştirerek, "Dağ fare doğurdu. Söz konusu tasarı eşit işe eşit ücret bağlamında kamuoyundaki ümitleri boşa çıkarmıştır" dedi. Başaran, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, kamuda kariyer uzmanlık kadrolarında çalışan memurların maaşlarının eşitlenmesinin kamuoyunda yıllardır dillendirildiğini ve nihayet konu hakkındaki kanun tasarısının Meclis Alt Komisyona sevk edildiğini kaydetti. Alt komisyona sevk edilen torba yasa içerisinde; maliyedeki uzmanların diğerlerinden ayırt edildiği, taşra ve Bakanlık merkezi ayrımı yapıldığı, halen kamuda çalışan APK Uzmanları, Eğitim Uzmanları, Araştırmacıların yasa tasarısına dahil edilmediğini vurgulayan Başaran, "Yine APK uzmanları, araştırmacılar, eğitim uzmanları 1400 TL ücret almaya devam edecek. Adaletsizliğe uğrayan uzmanların sayısı mevcut uzman sayısının ancak yüzde 10'u kadardır" diye konuştu.

Bu konunun yasalaşması durumunda mevcut bürokraside çalışan daire başkanları, genel müdür yardımcıları, il müdürleri, il müdür yardımcıları, kendi istekleri halinde uzmanlık veya başuzmanlığa geçebilecek iken aynı hakkın daha önceki hükümetler döneminde aynı görevleri yapan bürokratlardan esirgenmesinin eşitlik prensibi ile izah edilemeyeceğini belirten Başaran, "Geçmiş hükümetler döneminde çalışan bürokratlar acaba bu ülkenin bir döneminde çalışanı değil miydi acaba" diye sordu.

Başbakanın her fırsatta bürokratik oligarşiden yakındığını hatırlatan Başaran, "Maalesef hazine bürokratlarının uzman maaşları eşitlemesi konusunda yukarıda bahse konu olan maaş farklarının giderilmesine karşı çıkarak bu konuyu da çorbaya döndürmüşler. Yeni hükümet bir avuç bürokrata teslim olmuştur" dedi.

Kabinenin iki Bakanının tasarıya imza atmamasının, söz konusu tasarının hükümet nezdinde de tam anlamıyla benimsenmediğini gösterdiğine dikkat çeken Başaran, "Bütün bu olaylar toplum önünde cereyan ederken alt komisyonunda görev yapan muhalefet milletvekilleri yasanın bu adaletsiz uygulaması konusunda sessiz kalması anlaşılamamıştır" dedi. Sendika veya konfederasyonlardan bu konuda ses çıkmamasını eleştiren Başaran, "Acaba sivil toplum kuruluşları neyi beklemektedir?" diye sordu. Sağlıkder'in binlerce bürokratın hak ve menfaatlerini savunmayı kendisine görev edinerek komisyonu bilgilendirmeye çalıştığını kaydeden Başaran, "Şayet bu yasa bu haliyle meclisten geçerse yargıya taşıyacağımızı bu gün aynı hizmeti gören bürokratlara verilen hak gasbının hesabını soracağımızı milletimize ilanen duyurmayı insani ve vicdani bir görev bildiğimizi ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

Sustukça sıra hepimize geliyor

Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul ve beraberindeki şube başkanlarını kabul eden MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Torba tasarı, çorbaya dönüştü. Herkesi susturarak, dikensiz gül bahçesi oluşturmak istiyorlar. Bu; ileri demokrasiyse, Allah daha ilerisinden milletimizi korusun" dedi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, kamu alacaklarını yeniden düzenleyen ve kamuoyunda "Torba Tasarı" olarak bilinen tasarının, "çorbaya" dönüştüğünü, her şeyi içine alarak, hak mahrumiyetine gidildiğini söyledi.

Vural, Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul ve beraberindeki şube başkanlarını kabul etti.

Yurdakul, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri süren, bazı kanunlarda değişiklik öngören "Torba Tasarı" ya yönelik eleştirilerini dile getirdi.

Nihat Yurdakul, tasarının, ihtiyaç fazlası belediye ve il özel idaresi işçilerinin, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığının taşra teşkilatlarına gönderilmesini düzenleyen maddesine karşı çıktıklarını belirtti.

Yurdakul, işçilerin rızası alınmadan, işverenin insafına terk edildiğini söyledi.

Yurdakul, bu maddenin, 174 bin belediye ve 30 bin il özel idaresi işçisini, aileleriyle birlikte mağdur edeceğini belirterek, "Biz üyelerimizin mağdur olmasını, ailelerinin parçalanmasını istemiyoruz. Biz aidat peşinde de değiliz" dedi.  Nihat Yurdakul, tasarının, güçlülere karşı güçsüzleri korumadığını, güçlüleri daha da güçlü yaptığını öne sürdü. (Milli Gazete) [1]

"ALLAH DAHA İLERİSİNDEN KORUSUN"

Oktay Vural da "Bir ülke düşünün ki çalışan kişinin nerede çalışacağı, çalışıp çalışmayacağı belli değil. Kalkıp, barış ve huzurdan bahsediyorlar"  dedi.

Endüstriyel ilişkiler sisteminde, sosyal barışın bozulduğunu, emeğin horlanır hale geldiğini ifade eden Vural, şöyle devam etti: "Bugün geldiğimiz noktada adını koydukları ileri demokrasi bu olsa gerek. Bu; ileri demokrasiyse, Allah daha ilerisinden milletimizi korusun. İl özel idareleri, belediyeler taşeronlaşma, hizmet alım yoluyla bunları yaparken, burada hizmet yapan işçileri başka yerlere gönderiyorlar. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Bunun adı; AKP, insanlarımızı tehdit ediyor. Önümüzde seçim var. 

Oy tehdidiyle, 'sizi gönderebiliriz'denilecek. İşçilerin nakil yoluyla bir başka yere gitmesini öngören kanun teklifimiz var. Bu teklifin, tasarıyla birleştirilmesini istedik ancak kabul etmediler. Torba tasarı, çorbaya dönüştü, her şeyi içine koyup, bu yolla bir sürü hak mahrumiyetine gidiliyor. Bu sosyal güvenlik sisteminin, çalışanlara ve prim ödeyenlere maliyeti çok daha fazla olacaktır.

Sustukça sıra hepimize gelmeye başladı. Herkese sıra geliyor, medya, işçi, esnaf sustu, sıra onlara geldi. Herkesi susturarak, bir dikensiz gül bahçesi oluşturmak istiyorlar."  (Ortadoğu) [2]

 

Kaynak:

[1] MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/haber/torba-yasa-corba-oldu-186843.htm}

[2] ORTADOĞU GAZETESİ {http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=18609}

Bu haber 1,857 defa okundu.