En Sıcak Konular

TÜRK OCAKLARI HARS HEYETİNDEN DEMOKRATİK ÖZERKLİK HAKKINDA BİLDİRİ

29 Aralık 2010 21:47 tsi
TÜRK OCAKLARI HARS HEYETİNDEN DEMOKRATİK ÖZERKLİK HAKKINDA BİLDİRİ Türk Ocakları Genel Merkez Hars Heyeti,Demokratik Özerklik Tartışmaları Hakkında Bildiri yayımladı.İşte o bildiri:

Demokratik Özerklik Tartışmaları Hakkında Türk Ocakları Genel Merkez Hars Heyetinin Bildirisi  

Demokratik Toplum Kongresi denilen ama demokratik bir temelden ziyade malum önderliğin talimatıyla hareket eden bir yapının, kendilerine liberal, demokrat, solcu vb. sıfatları yakıştırmakla birlikte Türk milletine yabancılaşmış bir grup gazeteci-yazar ve kişinin de katılımıyla yapılan bir toplantıyla başlatılan “Demokratik Özerklik” tartışmasını ibretle izliyoruz.

Bu tartışmalarda yer alan bazılarının, dile getirilen “proje taslağı”nın kabul edilmiş bir metin değil, kendilerinin de pek çok yönüne katılmadıklarını ileri sürdükleri bir tebliğ olduğuna bizi ikna etmeye çalışması da, en hafif deyişle, milletimizin zekâsını hafife almaktır.

Millet, bazı “proje”lere alıştırılmak istenmektedir. Sivri çıkışlarla önce toplum şaşırtılmakta, bilahare yapılan bazı açıklamalarla sözde “yanlış anlama”lar düzeltilmektedir. TBMM’de küstah tavırlar sergileyen bölücü çevreler, ayrı bayrak, ayrı ordu, ayrı idarî yapılar öneren bu projenin bizi bölmeyeceğini hatta daha da birleştireceğini iddia ediyorlar.

Türkiye ve Kürdistan kelimeleri yan yana konarak iki farklı ülkeden, Türkler ve Kürtler yan yana konarak iki ayrı milletten bahsedenler, yanı başımızdaki Irak’ta olanlardan hiç haberimiz yokmuş gibi bizim saf saf, bölünmekten korkmamamız gerektiğine inanmamızı bekliyorlar.

Bu çevrelerin şunu hatırlaması gerekiyor: Bu ülkede herkesin kendi etnik kimliğini ifade etmesinin, ana dilini kullanmasının, öğrenmesinin önünde hiçbir engel yok; geçmişte yapılan hatalar varsa onlar artık çok geride kaldı. Fakat bu ülke bin yıldır Türkiye’dir ve en azından yedi asırdır buranın devlet dili Türkçe’dir. Bunu, Türkçülük yapan bir takım insanlar değil, bu ülkenin tarihi belirlemiştir. İmparatorluktan millî devlete geçişte de aynı gerçek dikkate alınmıştır. Bugün toplumun yüzde 90’ının ana dili Türkçe’dir. Tarihin ve kültürün doğurduğu bu sonucu, bir takım etnik ırkçıların fantezileri ortadan kaldıramaz.

Özerklik yavesiyle aslında bağımsız Kürdistan hayalinin peşinde koşanlar, etnik kökeni ne olursa olsun Türk milletini oluşturan bütün insanların bu ham hayali boşa çıkaracağını bilmelidirler. Türk milletinin asil ve vakur duruşunun anlamını idrak edemeyenler, bu sükûnetin bir teslimiyet veya kayıtsızlıktan değil, tarihin bu millete bahşettiği büyüklükten ileri geldiğini de anlayamıyorlar.

Türkiye epey bir zamandır, fikir ve ifade hürriyeti dâhil pek çok alanda büyük ilerlemeler kaydetmişken, bazı çevrelerin, büyük bir sorumsuzluk veya kötü niyetle, adeta “imkânsızı talep ederek” toplumda bir süredir tohumları yeşertilen duygusal bölünmeyi şiddetlendirip fiilî bölünmeye tahvil etmeye çalıştıkları açıkça görülmektedir. Bunlar kendilerini, Kürt denilen bütün gruplar ve insanlar adına Stalinist bir örgütün direktifleriyle, totaliter bir devlet ve toplum yapısı oluşturmaya yetkili görüyor.

Sağduyu sahibi her insan, bin yıldır Anadolu mayasında karılan kardeşliği bozma planlarına karşı kararlılıkla durmalıdır. Elbette ki demokratik hukuk devletinde herkes her fikri savunabilir; buna diyecek bir şey olmamalı. Nitekim demokratlığı ve liberalliği kendilerinden menkul aydınlar, TRT ekranları dâhil medya organlarında adem-i merkeziyetçiliğin ve ana dilde eğitimin artık kesinlikle tartışılması ve neticede uygulanması gerektiğini savunuyorlar. Fakat bu fikirleri dillendirenler bu toplumun ana gövdesinin hassasiyetlerine de kulak vermeli, milleti ruhen bölen ve giderek ayrıştıran bu sürecin doğuracağı tehlikeleri göz ardı etmemelidir.

Bu milletin insanlarının etnik ve mezhebî farklılıklarını derinleştirecek uygulamalardan kaçınmak da bu ülkeyi yönetenlerin en fazla hassasiyet göstermeleri gereken bir husustur. Türk milleti bu topraklardaki bin yıllık hayatında “tavaîf-i mülûk” (beylikler), “fetret” ve “işgal” dönemleri yaşamış ama hepsinden de güçlenerek çıkmıştır. Bugün, dünyanın en önemli güçlerinden biri olma yolunda önemli aşamalar kaydeden Türkiye’yi ve Türk milletini, tarihî misyonundan alıkoymaya ve iç kavgalarla birbirine düşürmeye, bu ülkenin ve insanlarının iyiliğini düşündüğünü iddia eden hiç kimsenin hakkı yoktur. Bir yandan üniter yapı ve millî devlet esaslarından taviz vermeden demokrasi ve insan hakları konusundaki eksiklerimizi gidermeli ama öbür yandan da “demokratik özerklik” maskesi altında ülkeyi nihaî kertede bölecek “taslak”lara kesinlikle itibar etmemeliyiz.

Ülkemizin birliği ve bütünlüğünün korunması, sadece Türk milliyetçilerinin ve milliyetçi aydın ve fikir adamlarının değil ülkesini sevdiğini söyleyen herkesin üzerinde titremesi zorunlu bir husustur. Demokrasi ve özgürlükler ile millî bütünlüğümüz birbirine zıt değil birbirini destekleyen kavramlar olarak algılanmalıdır. Milleti oluşturan unsurların farklılıklarına saygı gösterilmelidir ancak bu, “kesret içinde vahdet” anlayışıyla bizi birleştiren ortak tarih, kültür ve ortak gelecek tasavvuru çerçevesinde olmalıdır.

Türk Ocakları Hars Heyeti olarak yapılan tartışmalarda, milleti bölen, “dilimler”e ayıran ve ayrıştıran bölücü bir “dil” yerine bütünleştiren gönül dilinin kullanılmasını ve ülkeyi bölecek adımlara karşı hassasiyet gösterilmesini bekliyoruz.

 

Kaynak: turkocagi.org.tr {http://www.turkocagi.org.tr/modules.php?name=Basin&pa=showpage&pid=452}

 



Bu haber 598 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    115,746 µs