En Sıcak Konular

AMAÇ NE DEMOKRASI NE DE ÖZERKLİK

30 Aralık 2010 17:11 tsi
AMAÇ NE DEMOKRASI NE DE ÖZERKLİK PKK yandaşlarının dillendirdiği ‘demokratik özerklik’ tam bir aldatmacadır. Demokrasi özerklik gibi kavramların tam bir istismarıdır. Asıl amaç bölücülüktür.

Amaç Ne Demokrasi Ne De Özerklik

PKK yandaşlarının dillendirdiği ‘demokratik özerklik’ tam bir aldatmacadır. Demokrasi özerklik gibi kavramların tam bir istismarıdır. Asıl amaç bölücülüktür.

Bugün Türkiye’de en geniş manada ‘kültürel özerklik’ vardır. Herkes ana dilinde ter türlü gazete ve televizyon yayını yapma hakkına sahiptir. Ana dili öğrenme ve öğretme amaçlı özel her türlü girişim serbest olup, bölgesel veya etnik kültürlerin canlı tutulması amacıyla yapılacak hiç bir faaliyet kısıtlanmamıştır.

Maalesef  TRT-6 adıyla bir devlet kanalı resmi dil dışında bir dilde yirmi dört saat yayın yapmaktadır. Demokrat Parti uzmanları tarafından AB üyesi ve üye olmaya hazırlanan toplam otuz civarındaki ülkenin yasal ve anayasal yapıları üzerine yürütülen bir çalışmanın sonucunda böyle bir uygulamanın bu ülkelerden hiç birisinde olmadığını göstermiştir.

Bu ülkelerde resmi dil dışındaki bir dilde devlet kanalında yani devletin parasıyla yirmi dört saat yayın yapılmamaktadır. Normalde Türkiye’de de olmaması gerekir. Yerel düzeyde ve özel sektör yatırımı şeklinde düşünülebilecek bir uygulama maalesef devlet parasıyla ve devlet kanalı üzerinden yürütülmektedir.

Bütün bunlar Türkiye’de Avrupa’nın pek çok ülkesinde olmadığı kadar geniş kapsamlı bir kültürel özerklik uygulamasının hem yasal çerçeveye kavuşturulduğunu hem de uygulamada yasal çerçevenin bile zorlanarak genişletildiğini göstermektedir. O halde PKK yandaşları ne istemektedirler?

Ayrı Devlet İsteniyor

PKK’nın yan kuruluşu gibi hareket eden çevrelerin dile getirdiği ‘Demokratik Özerklik’ talebi aslında ayrı bir devlet kurmayı amaçlamaktadır. Üstelik bu çevreler yaptıkları açıklamalarla bu gerçeği hiç de gizleme gayreti içerisinde görünmüyorlar. Iğdır, Erzurum, Erzincan ve Sivas’ı içine alan, oradan yan bir hatla Mersin’in de dahil olacağı geniş bir coğrafyadan söz ediyorlar.

Ayrıca böyle bir devletin kendi Anayasa’sından, kendi bayrağından, kendi parlamentosundan ve kendi devlet başkanından bahsedilmekte ve savunma güçleri oluşturulacağı böbürlene böbürlene anlatılmaktadır. O halde buna sıradan bir özerklik denemez. Bu, açıkça ayrı bir devlet kurma projesidir. Demokratik kelimesi ise sadece ortaya atılan talebi daha ‘cici’ göstermeye yönelik bir kurnazlıktır.

AKP Bölünmeyi Açıkça Destekliyor

Coğrafyası belirlenmiş, kendi anayasası olan, kendi kendini yöneten ve Kandil’deki PKK militanlarını ‘savunma güçleri’ halinde örgütlemiş bir yapıya başka ne denebilir? İşin esas acı tarafı AKP hükümetinin bu gidişata her manada çanak tutması veya bazen açıktan destek veren girişimden geri durmamasıdır.

Mesele artık belirginleşmiştir. Demokratikleşme adına yapılanların neredeyse tamamı ayrı bir devlet kurma amacına yöneliktir. AKP’nin genel seçimlerden sonra toptan yeni bir anayasa yapacağını açıklaması bölücüleri ayrıca cesaretlendirmektedir. Çünkü onlarca kere değiştirilen ve 12 Eylül anayasası ile fazlaca bir alâkası kalmayan mevcut anayasanın bireysel hak ve özgürlüklerle ilgili kısımları Avrupa ortalamalarının üzerindedir. İstenirse yeni değişiklikler de yapılabilir. O halde anayasa bütünüyle neden çöpe atılmak istenmektedir? Çünkü anayasanın giriş bölümünde özetlenen milli devlet ve devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü esasları yok edilmek istenmektedir. Tek millet esasına dayanan anayasa çok milletli bile yapıya dönüştürülmek istenmektedir.

Çok Milletli Ortaklık Devletleri Yaşayamaz

Bölücülük yapılırken demokratikleşmeden bahsedilmesi sadece ve sadece aldatma amaçlıdır. Çünkü demokrasiler bireysel hak ve özgürlük sorunlarının azaltılmasında ve çözülmesinde işe yararlar. Buna karşılık milli kimlik mücadelelerinin demokrasiler yoluyla çözüldüğü görülmemiştir. Birden fazla milletin ortaklığı esas alınarak kurulan hiç bir devlet ayakta kalmamış ve muhtemelen kalamayacaktır.

1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, eski Yugoslavya, eski Çekoslovakya gibi ülkeler birbiri ardına dağıldılar. Sırada fiilen dağılmış görüntüsü çizen Belçika ile İspanya var. Bu örnekler demokrasinin milli kimlik mücadelelerini dizginleyemediğini ortaya koymaktadır. Ekonomik refah da bu konuda yardımcı olamamaktadır.

Oysa Türkiye’de etnik köken farklılığı sebebiyle hiç bir zaman ayrı bir milli kimlik mücadelesi gelişmemiştir. Farklı etnik kökenlerden gelen insanlarımız arasındaki evliliklerin milyonlarca olduğu, farklı etnik kökenlerden ve bölgelerden insanlarımızın Türkiye’nin her tarafına rahatlıkla yerleştiği, mal mülk ve iş sahibi olduğu ve bu durumun sadece yasal mevzuatın verdiği rahatlıktan değil, bin yılı aşkın bir tarih ve kültür birliğinden kaynaklandığı herkesin malumudur.

AKP, sorunları bireysel hak ve özgürlükler çerçevesinde ele almak ve bölücü taleplerle demokratik çerçevede mücadele etmek yerine Türkiye’yi etnikleştirmek ve etnik kökenleri milli kimlikler haline getirme çabası içindedir. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılı itibariyle mücadele azmini yitirmiş, kolu kanadı kırılmış, psikolojisi bozulmuş bir PKK güruhunun bugünlerde açıkça devlete meydan okunması AKP ile aralarındaki zihniyet benzerliğinden kaynaklanmaktadır.

Bu gidişat bölünme gidişatıdır. Eski Yugoslavya’da yaşanan tartışmalar artık ülkemize gelmiştir. Buradan bir adım sonrası, sonuçları bugünden tahmin edilemez bir bölünme sürecidir ki, bunun tarih ve millet önünde vebali bütünüyle AKP’nin omuzlarında olacaktır.

Prof. Dr. Hasan Ünal

23.12.2010

 

Kaynak: dp.org.tr {http://www.dp.org.tr/HaberDetay.asp?id=131837}



Bu haber 702 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,462 µs