ÇETİN DOĞAN: ''BİR ŞUÇ İSNADI VARSA O SUÇ BENİMDİR''

29 Aralık 2010 10:48 tsi
Eski kuvvet komutanlarının ve bir kısmı muvazzaf 106 askerin aralarında bulunduğu 195 sanıklı Balyoz davasında eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, "Bir suç isnadı varsa o suç benimdir" dedi.

Balyoz davasının bir numaralı sanığı eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan ''Suçlu varsa benim''

Eski kuvvet komutanlarının ve bir kısmı muvazzaf 106 askerin aralarında bulunduğu 195 sanıklı Balyoz davasında eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, "Bir suç isnadı varsa o suç benimdir" dedi.

Askeri mahkeme istediler
Balyoz  davasının devam eden ikinci celsesinde eski kuvvet komutanları dosyaya yetkisizlik kararı verilerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini talep etti. Albay Dursun Çiçek ise iddiaların kendi şahıslarıyla ilgili değil, resmi kişilikleriyle ilgili olduğunu belirterek, askeri mahkemede yargılanmak istediklerini söyledi.

Benim emrimle...
Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, duruşmada verilen arada gazetecilere şunları söyledi: "Evvela davanın CD'ler sahte mi, değil mi bölümünün halledilmesi gerektiğini söyledim. O dönemde 1. Ordu komutanıydım. Seminerler benim emrimde sevk ve idare edilmiştir. Eğer bir suç varsa bana aittir."

Balyoz davasının devam eden ikinci celsesinde eski kuvvet komutanları dosyaya yetkisizlik kararı verilerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini talep etti. Albay Dursun Çiçek ise iddiaların kendi şahıslarıyla ilgili değil, resmi kişilikleriyle ilgili olduğunu belirterek, askeri mahkemede yargılanmak istediklerini söyledi.

Silivri Cezaevi içindeki duruşma salonunda görülen davanın ikinci celsesinde 1. Ordu Komutanı emekli orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli oramiral Özden Örnek, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ve emekli korgeneral Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 181 sanık hazır bulundu. Davanın ilk duruşmasına da katılmayan Eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ergun Saygun'un da aralarında bulunduğu 15 sanık ise duruşmada yer almadı. İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu 7 avukat ve Ankara Barosu'ndan bir avukatın gözlemci olarak katıldığı duruşmada, Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği'nden (Özgür-Der) temsilciler ile gazeteci Abdurrahman Dilipak'ın avukatının müdahillik talebiyle hazır bulunduğu görüldü. Duruşmada söz alan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli oramiral Özden Örnek'in avukatı Dinçer Eskiyerli, "Müvekkilim 2003-2005 yılları arasında görevimin başındaydım. Son yapılan anayasa değişikliği ile görev zamanındaki suçlardan dolayı yüce divanda yargılanmalıdır. Bu konuda yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini talep ediyorum" dedi.

Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halil İbrahim Fırtına'nın avukatı Hasan Fehmi Demir de yetkisizlik talebinde bulundu.

Söz alan Albay Dursun Çiçek ise "İddialar şahsımızla ilgili değil, resmi kişiliğimizle ilgilidir. İddialarla ilgili askeri mahkemede yargılanmamız gerekmektedir. Eğer siz bunu reddedecekseniz üst mahkeme olarak 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilerek, mahkemece değerlendirilmesini talep ediyorum" şeklinde konuştu.

Duruşmada söz alan bazı sanıkların avukatları, 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilen reddi hakim talebinin 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da değerlendirilinceye kadar duruşmaya ara verilmesini talep etti. Bazı avukatlarda, iddianamenin okunmaya başlamasıyla birlikte müvekkillerine savunma sırası gelinceye kadar duruşmalardan vareste tutulmalarını istedi.

1. Ordu Komutanı emekli orgeneral Çetin Doğan da iddianamede adı geçen semineri kendisinin yönettiğini ifade ederek, "Eğer bir suç varsa o suç benimdir. Buradaki arkadaşlarım suçsuzdur" dedi.

Talepler dinlendikten sonra söz alan bazı avukat iddianamenin tamamının, bazıları ise özetlenerek okunmasını istedi.

Öte yandan, Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün eşinin de duruşmada izleyiciler arasında yer aldığı görüldü.

Askeri Mahkeme istediler
Balyoz davasının devam eden ikinci celsesinde eski kuvvet komutanları dosyaya yetkisizlik kararı verilerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini talep etti. Albay Dursun Çiçek ise iddiaların kendi şahıslarıyla ilgili değil, resmi kişilikleriyle ilgili olduğunu belirterek, askeri mahkemede yargılanmak istediklerini söyledi.

"Davanın CD'leri sahte mi, değil mi"
''Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin haklarında dava açılan 196 sanık arasında bulunan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, ''Mahkemede evvela davanın CD'ler sahte mi, değil mi bölümünün halledilmesi gerektiğini söyledim'' dedi.

Doğan, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın duruşmasına verilen arada Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bazı avukatların davanın belli bölümlerinin ayrılması gerektiğini söylediklerini hatırlattı.

Doğan, şöyle devam etti:

''Ben de iddianamenin 50 ve 81. sayfalarında bu davanın temel dayanağının 11, 16 ve 17 numaralı CD'ler olduğunu, öncelikle bu CD'lerin 1. Ordu'dan çıktığına dair TÜBİTAK raporları dahil hiçbir rapor bulunmadığını, bu nedenle 2. TÜBİTAK raporunda özellikle üst verilerle oynanarak sahte CD'ler çıkartılabileceğini ve bizim bu konuda zamansal çelişkiler bulduğumuzu, evvela davanın CD'ler sahte mi, değil mi bölümünün halledilmesi gerektiğini söyledim. Çünkü CD'lerin üzerindeki üst verilerde kullanıcı olan ve burada bulunan 148 kişi öyle sanıktır dedim.''

Mahkeme heyeti başkanına öncelikle belirttiği konunun halledilmesi gerektiğini aktardığını belirten Doğan, ''Mahkeme başkanına, bundan sonraki süreçte geriye sadece seminerler kalacak. O dönemde 1. Ordu komutanıydım. Seminerler benim emrimde sevk ve idare edilmiştir. Eğer bir suç varsa bana aittir. Ben kefilim, kendi savunmamı kendim yaparım. Bu kadar insanı buraya getirmenin bir anlamı yoktur beyanatında bulundum'' şeklinde konuştu.

Asker kaçağının dosyası sivil mahkemeye gönderildi
Askeri Mahkemeler Kanunu'nda yapılan değişiklikle bakaya ve yoklama kaçağı suçlarına ilişkin davalar sivil mahkemelere gönderilmeye başlandı.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı 6. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahmesi tarafından bakaya kalan Yahya Can adlı şahsın dosyasına takipsizlik kararı verilerek sivil mahkemeye gönderildi. Askeri Ceza Kanunu'nun 63. maddesine göre geçerli bir mazereti olmadığı halde askere gitmeyerek bakaya ve yoklama kaçağı durumuna düşünler, askere teslim olma süresinin uzunluğuna göre 1 ay ile 3 yıl arasında hapis cezasına çarptırılıyor.

Askeri Mahkemesi Hakimliği, "Hükümlü Yahya Can hakkında Mahkememizin 14.04.2004 gün ve 2004/493-103 E/K sayılı ilamı ile kesinleşmiş hükmün konusunun Askeri Ceza Kanunu.'nun 63'ncü maddesinde düzenlenen suç olduğu dikkate alınarak suç tarihinde sivil şahıs statüsünde bulunan hükümlü hakkında 353 sayılı kanunda 05.10.2006 tarihinde yürürlüğe giren 29.06.2006 gün ve 5530 sayılı kanun ile yapılan değişiklik sonucu yargılama görevi adliye mahkemelerine verilmiş olduğundan 353 sayılı kanunun 29.06.2006 gün ve 5530 sayılı kanun ile değişik 9,10,13 maddeleri ile 5278 sayılı yasanın geçici 2 nci maddesi gereğince Askeri Mahkememizin görevsizliğine" karar verildiğini açıkladı.

Kararın kesinleşmesini takiben hükümlü hakkında 5278 sayılı yasanın geçici 1'nci maddesi uyarınca C.M.K'nın 2317nci maddesinin tatbiki ihtimalinin değerlendirilmesi takdir ve ifası için dava dosyasının 5235 sayılı kanunun 10 ve 14'ncü maddeleri uyarınca yetkili ve görevli Mersin İçel Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesi kararlaştırıldı.

Askeri Mahkeme, olayın özelliği dikkate alınarak koşulları oluştuğunda C.M.K'nın 231'nci maddesinin görevli mahkemece tatbiki ihtimalinin mevcudiyeti karşısında bu aşamada sürdürülecek infazın hükümlü mağduriyetine neden olabileceği değerlendirildiğinden 5275 sayılı yasanın 98/3'ncü maddesi uyarınca infazın durdurulmasına, infazın durulması ve buna ilişkin belgelerin dosyaya dönmesi maksadıyla Askeri Savcılığa müzekkere yazılmasını istedi.

353 Sayılı Yasanın 254'ncü, 5728 sayılı yasanın 562'nci ve geçici 1'nci maddesi, 5275 sayılı yasanın 101'nci maddeleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren bir hafta içerisinde askeri veya sivil adli makamlara veya asker kişiler yönünden en yakın askeri birlik komutanlığına veya askeri kurum amirliğine ve hükümlüler yönünden ceza ve tutukevi müdürlüklerine yapılacak sözlü veya yazılı müracaatla Askeri Yargıtay'da itiraz yolu açık olmak üzere karar verildiği bildirildi.

Balyoz davası ertelendi
Balyoz davasının önceki oturumunda yapılan reddihakim talebinin itirazı üzerine sanıklar ve avukatları tarafından verilen bu karara itiraz edilmesi nedeniyle itiraza ilişkin karar verilene kadar duruşmaya ara verildi. Mahkeme, 3. duruşma için 6 Ocak 2011 Perşembe'ye gün verdi.

Balyoz davasının önceki oturumunda yapılan reddihakim talebinin itirazı üzerine sanıklar ve avukatları tarafından verilen bu karara itiraz edilmesi nedeniyle itiraza ilişkin karar verilene kadar duruşmaya ara verildi. Mahkeme, 3. duruşma için 6 Ocak 2011 Perşembe'ye gün verdi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan 106 sanıklı Balyoz davasında taleplerin değerlendirilmesi için verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı Ömer Diken, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin reddihakim taleplerine ilişkin verdiği ret kararına bazı sanıklar ve avukatları tarafından itiraz edildiğini hatırlatarak 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu itiraza yönelik karar vermesinin beklenmesine karar verdiklerini açıkladı.

Yargılamanın Askeri mahkemede görülmesi için görevsizlik kararı verilmesi, Kuvvet Komutanları Özden Örnek ile Halil İbrahim Fırtına'nın yüce divanda yargılanması gibi taleplerin ise, 12. Ağır Ceza Mahkemesinin vereceği karardan sonra değerlendirilmesine karar verilen duruşma, 06 Ocak 2011 Perşembe gününe ertelendi.

 

Kaynak: MİLLİ GAZETE {http://www.milligazete.com.tr/haber/suclu-varsa-benim-186001.htm}

Bu haber 819 defa okundu.