BİLE BİLE LADES: ''ÖZERK KÜRTİSTAN''

22 Aralık 2010 14:35 tsi
Terör örgütünün silahla, siyasi kanadının siyasetle ulaşmak istediği hedefin yolunu açanlar, bugün şaşırmış gibi davranarak rol yapıyor.

Bırakın numara yapmayı

 

HERKES BILIYORDU

Terör örgütünün silahla, siyasi kanadının siyasetle ulaşmak istediği hedefin yolunu açanlar, bugün şaşırmış gibi davranarak rol yapıyor

26 yıldır sahnelenen tiyatro!
Eruh’ta 15 Ağustos 1984’te ilk eylemi yaptığı günden beri kanlı terör örgütünün amacını bilenler, bugün gelinen ‘isyan’ aşamasını şaşkın gözlerle izliyormuş gibi yapıyor. AKP döneminde doruğa varan tavizlerle kanıksanan ‘demokratik özerklik’ noktası, aslında 26 yıldır sahnelenen bir tiyatronun sadece son sahnesini oluşturuyor.

En büyük sorumluluk AKP’de
AyrI bayrak ve ‘2 dil’in ardından DTK resmen ‘özerklik’ istiyor. Yetmiyor, TBMM’de ‘Kürtçe şov’ sergilenerek açıkça anayasal suç işleniyor. ‘2 dilli hayat’ fiili duruma dönüştürülüyor. Örgütü İmralı’dan yöneten cani, hükümete yol haritası veriyor. Tarihe geçecek bir gaflet sergileyen AKP Hükümeti ise her şeyi izlemekle yetiniyor.
Terör örgütü PKK’nın, Siirt’in Eruh ilçesinde 15 Ağustos 1984’te ilk eylemi yaptığı günden beri amacını bilenler, bugün gelinen ’isyan’noktasını şaşkın gözlerle izliyormuş gibi yapıyor. AKP döneminde doruğa varan tavizlerle gelinen ’demokratik özerklik’noktası, aslında 26 yıldır sahnelenen bir tiyatronun sadece son sahnesini oluşturuyor. “Ayrı bayrak” ve “2 dil” in ardından Demokratik Toplum Kongresi (DTK) resmen ’özerklik’istiyor. Bu da yetmiyor, TBMM çatısı altında ’Kürtçe şov’yapılarak açıkça anayasal suç işleniyor, “2 dilli hayat” fiili duruma dönüştürülüyor. Terör örgütü PKK’yı İmralı’dan yöneten bebek katili Abdullah Öcalan, AKP iktidarına yol haritası veriyor. Tarihe geçecek bir gaflet sergileyen AKP iktidarı ise her şeyi izlemekle yetiniyor.

Erdoğan cesaret verdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eyalet düşüncesini ilk olarak 11 Aralık 2004’te ortaya attı. Türkiye’nin eyaletlere bölünebileceğini söyleyen Erdoğan’ın yaptığı bu açıklamaya ilk destek Avrupa Birliği’nden geldi. AB, 9 Temmuz 2005’te Güneydoğu’dan açıkça “Kürdistan” diye söz etti, “demokratik federasyon” dayatmasında bulundu. Avrupa’nın Osmanlı’ya dayattığı 12 bölgeli federalizm, 12 Haziran 2006’da “Kalkınma Ajansları” adı altında uygulanmak istendi. Ve 12 Ağustos 2010’da “Özerk Kürdistan” istedikleri için haklarında soruşturma açılan BDP’ler, kendilerini “Kalkınma Ajansları ile zaten bu yapıldı” diye savundu.

Yol haritası Öcalan’dan
Türkiye’nin bugün getirildiği noktaya AKP iktidarı “açilımlar”la yol vermiş, İmralı canisi de ’yol haritaları’ hazırlayarak, “eyalet” sistemini önermişti. Öcalan,  Türkiye’nin bütününü kapsayan yerel yönetim reformunun zorunlu olduğunu öne sürmüştü. Öcalan ayrıca, “Kürtler ibadet eder gibi demokratik özerklik üzerinde çalışmalı. Demokratik özerklik Kürtlere ekmek ve sudan daha önemlidir” demişti. Öcalan’ın “özerklik” projesine örnek gösterdiği Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde, uzun süredir bu projeye uygun faaliyetler yürütülüyor. Halkın bir bölümü, polis ve mahkemeler yerine, sorunlarını çözmek için örgüte yakın kurumlara başvuruyor.

Gül’den ‘Kürdistan’ ifadesi
Bölücülere en büyük desteği veren Amerikan kuklası Mesut Barzani ile ilişkilerin normalleşmesinde ilk fitili ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ateşledi. Gül, 23 Mart 2009’da Irak’a giderken uçakta, “Kuzey Irak Yönetimi” yerine, ilk defa “Kürdistan Bölgesel Yönetimi” söyleminde bulundu. ’Kürdistan’ı tanımaya giden süreçte ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu önemli bir rol üstlendi. Davutoğlu, 30 Ekim 2009’da peşmerge reisi Mesud Barzani ile Erbil’de görüşerek bu kenti ziyaret eden ilk dışişleri bakanı oldu. ’Kürdistan’ ifadesini kullananlar kervanında AKP eski Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat da yer aldı.(Haber: Macit SOYDAN-Yeniçağ) [1]

Kürtçe tabela asıldı su faturası yolda...

Anadil konusunda devletin düzenlemelerini beklemeyeceklerini duyuran BDP, tartışılacak adımlar atmaya başladı. BDP yönetimde olduğu 99 belediyede, resmi hizmetlerin neredeyse tamamını Türkçe-Kürtçe yapmaya hazırlanıyor. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, “Didim’de çok sayıda yabancı yaşadığı için belediye İngilizce-Türkçe fatura basıyor. Bizim belediyelerimiz de Kürtçe fatura basarsa hukuka aykırı olmaz” sözlerinin hemen ardından Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (DİSKİ) bu konuda çalışma başlattığı öğrenildi.

Resmi belgede iki dil
İdare, vatandaşlara gönderilen su faturasında bilgileri Türkçe’nin yanı sıra Kürtçe de yazacak. BDP genel merkezi, il ve ilçe teşkilatı, belediyelerle yazışmalarında da Kürtçe’yi kullanacak. Başta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, BDP’li belediyeler, imar, su ve kanalizasyon, ulaşım, temizlik, zabıta, itfaiye, acil yardım, ambulans, defin, turizmtanıtım, gençlik ve spor, sosyal hizmet ve yardım, meslek kursları gibi hizmetlerde Kürtçe kullanımı aktif hale getirecek. Belediyeye ait toplu taşıma araçlarında güzergâhı gösteren tabelalarda da yerleşim birimlerinin Kürtçe isimleri yazılacak. Nikâhlar da vatandaşların tercihine göre Kürtçe ya da Türkçe yapılacak.

Diyarbakır girişine Kürtçe
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır’a gelenleri iki dille karşılayacaklarını belirterek, “Diyarbakır’ın tüm girişlerine Türkçe ve Kürtçe ’Hoş geldiniz’tabelaları asacağız. Türkçe ’Hoş geldiniz’tabelasının yanına, Kürtçe tabelaları büyük bir memnuniyetle koyacağız” dedi. Diyarbakır’da yapılan Demokratik Toplum Kongresi’ne de “iki dil” tartışmaları damgasını vurdu. DTK tarafından hazırlanan taslakta da, “Hizmet dili Kürtçe olmalı, yerleşim yerlerinin orijinal isimleri iade edilmelidir” ifadelerine yer verildi. (Haber: Bilun ÇELİK-Yeniçağ} [2]

 

Demokratik Özerklik ve Kürtlerin Geleceği-Sabahattin Talu yazdı

http://www.mirhaber.com/artikel.php?artikel_id=1044

BDP'den Küstah Açıklamalar-Helin Demir yazdı

http://www.mirhaber.com/artikel.php?artikel_id=1047

 

Kaynak:

[1]

 

 

[2]

Bu haber 2,017 defa okundu.