En Sıcak Konular

CHP'DE KURULTAY HEYECANI

18 Aralık 2010 20:11 tsi
CHP'DE KURULTAY HEYECANI Saat 11.00'da salona giriş yapan Kemal Kılıçdaroğlu, yoğun ilgiden dolayı kürsüye geçmek sıkıntı yaşadı. CHP Lideri korumaların yoğun gayereti sonucunda salondaki partilileri selamlayarak kürsüye çıkabildi.

CHP'de kurultay heyecanı

CHP kurultayında 22 bin kişiye seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, özgürlüklere vurgu yaptı. "Hazır mısınız" diyen Kılçdaroğlu'nun çağrısı üzerine salondakiler ayağa kalkarken, Deniz Baykal'ın buna uymadığı görüldü

Kongreye damga vuran anlarda şunlar yaşandı:

'HAZIRIZ'

Ben buradayım, ayaktayım. İktidar sonrasında da mücadelemi yürüteceğim. CHP delegeleri sizler de ayakta mısınız? Sevgili CHP’liler siz de ayakta mısınız? Sevgili yurttaşlarım sizler de ayakta mısınız?
Yeter artık diyeceğiz. Hazır mısınız? (Salondakiler ‘evet’ diye bağırdı) Ben de hazırım."

BAYKAL AYAĞA KALKMADI

Kemal Kılıçdaroğlu'nun son sözleri üzerine salondakiler ayağa kalkarken, Deniz Baykal ve yanındakilerin ayağa kalkmadığı görüldü.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum; eğer çözümün bir parçası olmak istiyorsanız CHP çatısı altına gelin" dedi Kılıçdaroğlu, partisinin Ankara Spor Salonu’nda yapılan 15. Olağanüstü Kurultayı’nda, partililere ve delegelere seslendi.

Konya’da dün "bir düğünde, Mevlana’nın düğününde" olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, bugün ise başka bir düğünde olduklarını, CHP’nin yönetici kadrolarıyla partililerin, halkın huzurunda bulunduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Size inanıyor, size güveniyoruz" dedi.

Mevlana’nın "Ey oğul, tutsaklık bağlarını kopar, özgür ol, özgür yaşa" dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Ulusal Kurtuluş Savaşı ile özgürlüğün kazanıldığını, mücadele edildiğini, şehit verildiğini anlattı.

Kılıçdaroğlu, bugün Türkiye’nin farklı bir süreçten geçtiğini, iyimserliğin yerini kötümserliğin aldığını, umut yerine umutsuzluğun yaşandığını, pek çok vatandaşın gelecek kaygısı taşıdığını ifade ederek, CHP iktidarında, halkın iktidarında, karamsarlığa yer olmayacağını, umutlarının halk olacağını kaydetti. Kılıçdaroğlu, halkın desteğiyle bütün Türkiye’yi kucaklayacaklarını belirterek, korkunun değil özgürlüğün, barışın türkülerinin söylendiği bir Türkiye arzuladıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, bunların sadece CHP’nin değil, ülkesini seven, demokrasi isteyen bütün yurttaşların ortak talebi olduğunu dile getirerek, işi, yaşı, rengi, doğduğu yeri, soyu, sopuna bakmadan bütün vatandaşları kucaklamak, haklarını genişletmek ve güvenceye almak istediklerini söyledi.

Bu görev için CHP’liler olarak yola çıktıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum; eğer çözümün bir parçası olmak istiyorsanız, gelin CHP çatısı altına. Gelin, bu çatı özgürlük çatısı olacaktır. Demokrasi, özgürlük, hoşgörü burada olacaktır. Tümünüzü kucaklamaya kararlıyız" diye konuştu.

-"HALKIN İÇİNDE DAHA FAZLA OLACAĞIZ"-

Kılıçdaroğlu, "umudun, uygarlığın, özgürlüğün, demokrasinin, emeğin, çalışanların, alınterinin, Karadeniz’deki kemençenin, Anadolu’daki sazın, Ege’deki zeybeğin" partisi olduklarını kaydederek, halka güvendiklerini, halk için çalıştıklarını kaydetti.

Tek güvencelerinin halk olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, mücadelelerini, halkın gücünü alarak sürdüreceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buradan bütün yurttaşlara sesleniyorum: Temiz siyaset mi istiyorsunuz, ödediğiniz her kuruş verginin hesabının verilmesini mi istiyorsunuz, yaşamı sorgulayacaksınız. Eğer birilerine, ’onu kullanın, deliğe süpürmeyin’ denildiğinde o kişi sesini çıkarmıyorsa, bu söylem karşısında onurla duran, mücadelesi veren, halka hesap veren bir siyasete yol açın. Artık iktidar, aydınlığa yürümelidir.

Tabanda güçlü bir halkımız var. Halka ulaşmak, her CHP’linin görevidir.

Halkın içinde daha fazla olacağız, daha fazla dinleyeceğiz, konuşacağız, çözümlerimizi kararlılıkla alacağız. Unutulmaması gereken bir şey var, bir iktidar var, söylem ve eylemleri taban tabana zıt. ’Demokrasi’ diyorlar askıya aldılar, kendi mahkemelerini kurdular, kendi yargıçları görev yapıyor, tutukluluğu infaza dönüştürdüler, korku yarattılar, aydınları hapse attılar.

’Çetelerle mücadele ediyoruz’ diyorlar, hangi çetelerle; kendi çetelerini kurdular, kendi çeteleriyle yola çıkıyorlar. ’12 Eylül ile hesaplaşıyoruz’ diyorlar, Kemal Türkler’in kanı yerde kalmadı mı zaman aşımına uğratmadılar mı? Atatürk, ’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ der, TBMM’nin duvarında da bu yazar. Ama TBMM’yi, adeta yürütmenin emrine verdiler, milletvekillerini parmak indirme kaldırma makinelerine dönüştürdüler, Mecliste oy sahtekarlığı yaptılar.

Milletin egemenliği bu değil, milletin egemenliği parlamentoya yansımıyor. ’Özgür medya’ denildi, otosansür uygulayan köşe yazarı mı ceza kesilen gazete patronları mı haberlere sansür uygulayan bir medya mı halkın gözü kulağı olacak. Biz bunları aşmaya kararlıyız. ’Yasakları kaldırıp, özgürlükleri getireceğiz’ dediler.

Yürüyüş yapan, dertlerini anlatmak isteyen üniversite öğrencilerine, coplarla, biber gazlarıyla gittiler. Düşünceye pranga vurdular, düşünmeyeceksiniz dediler.

Düşünenler nerede biliyorsunuz. ’Yoksulluğu kaldıracağız’ dediler, yoksul sayısı artıyor. Yolsuzlukları da kaldıracaklarını söylediler ama gelin görün ki pek çok ülkenin firmaları, kendi muhasebe kayıtlarında Türkiye’deki ödedikleri rüşvetler için hesap açtılar. Bu tablo 21. yüzyılı Türkiyesi’ne yakışmıyor, bunu değiştireceğiz. Geçmişi bileceğiz, iyi tahlil edeceğiz, geleceği geçmişin hataları üzerinde kurmayacağız. Bilinç, akıl, ortak mantıkla yolumuza devam edeceğiz."

-"GENLERİYLE OYNANMAMIŞ"-

Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin binlerce sorunu olduğunu ancak CHP’nin de binlerce çözümünün bulunduğunu belirtti.

CHP’nin, "büyük, köklü, yerli, genleriyle oynanmamış bir parti" olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, yeni bir anlayışla yola çıktıklarını, gençlere ve kadınlara siyasette daha fazla yer vereceklerini vurguladı.

Kadın erkek eşitliğine inandıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Kadınlara sesleniyorum; size seçme ve seçilme hakkını CHP verdi. Sizin yeriniz, ocağınız, siyasal eviniz CHP’dir. 21. yüzyılda 4 milyon kadınımız okuma yazma bilmiyor.

Bunun ayıbı kadınlarda değil, kadınları ihmal eden, siyasete almayan, baskı uygulayan ekonomik özgürlüğü sağlamayan siyasilerin ayıbıdır. Bunu hiçbir kadın unutmamalıdır" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, kadınlara, "Gelin CHP’ye destek verin, beraber, sizin mübarek ellerinizle iktidara taşıyalım CHP’yi. Bütün Türkiye’yi, dünyayı kucaklayalım" diye seslendi.

Kılıçdaroğlu, sosyal devleti yeniden etkin hale getireceklerini belirterek, "Sosyal devleti kurmak CHP’nin boynunun borcudur. Sosyal devlet çağdaşlık, uygarlık tasada ve kıvançta beraber olmak, kimsenin ötekileştirilmemesi demektir. Yoksulluğun tarihe gömüldüğü devlet demektir. Sosyal devlet sadaka dağıtan devlet değildir.

Türkiye’de bütün bireylerin onurla yaşamasının anahtarı demektir" dedi.

Kılıçdaroğlu, Ankara Spor Salonu’ndaki partisinin 15. Olağanüstü Kurultayı’nda yaptığı konuşmada kendilerine destek vermek üzere kurultaya gelen sanatçılara teşekkür etti.

Sanatçıların hem kendi ülkeleri hem de tüm dünya için özgürlük istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Sanatçılara söz veriyorum, yazacaksınız, çizeceksiniz oynayacaksınız. Ne yapacaksanız size özgürlükleri sonuna kadar açacağız. Özgür bir Türkiye yaratacağız ve siz o özgür Türkiye’de sanatınızı icra edeceksiniz" diye konuştu.

Yoksulluğun 21. yüzyılın Türkiye’sinde kader olmadığını, ancak AK Parti iktidarının yoksulluğu yenmek için gerekli politikaları üretmediğini savunan Kılıçdaroğlu, "Buradan tüm yurttaşlarıma sesleniyorum, yoksulluğu yeneceğiz, yoksulluğu tarihe gömeceğiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik sosyal bir hukuk devleti olduğunu" bunun anayasanın değiştirilemez maddeleri arasında yer aldığını hatırlatarak, CHP iktidarının unutulan sosyal devlet kavramını yeniden canlandıracağını kaydetti. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Sosyal devleti kurmak CHP’nin boynunun borcudur. Sosyal devleti kuracağız, etkin hale getireceğiz. Sosyal devlet çağdaşlık, uygarlık tasada ve kıvançta beraber olmak demektir. Sosyal devlet kimsenin ötekileştirilmemesidir.

Yoksulluğun tarihe gömüldüğü devlet demektir. Sosyal devlet sadaka dağıtan devlet değildir. Türkiye’de bütün bireylerin onurla yaşamasının anahtarı demektir." CHP iktidarında aile sigortası uygulamasının başlatılacağını, hiçbir ailenin gelirsiz kalmayacağını anlatan Kılıçdaroğlu, kimseye yiyecek dağıtmayacaklarını asgari ücret miktarındaki paranın kadının hesabına yatırılacağını belirtti. CHP lideri, "Kimse onun yoksulluğunu bilmeyecek.

Bankaya gidecek memur, işçi, emekli gibi parasını çekecek. ’Benim tek güvencem sosyal devlettir’ diyecek. Birilerine minnet duymayacak, özgür bir yurttaş olarak sandığa gidecek ve oyunu kullanacak" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, kendilerine "Aile Sigortası uygulamasının kaynağının nereden bulacaklarını" sorduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini "Sen yolsuzluk yapanlara, ihaleye fesat karıştıranlara, yandaşlarına para buluyorsun. Sıra fakir fukaraya gelince, ’Siz bu parayı nereden bulacaksınız’... Biz o parayı buluruz ve yoksulun hakkını koruruz. Çünkü biz halk partisiyiz, halkın partisiyiz" şeklinde sürdürdü.

-"KUL HAKKI YEMEYENLER İÇİN HER ZAMAN PARA VARDIR"-

Türkiye’nin büyük ve verimli kaynaklara sahip bir ülke olduğunu, ancak bu kaynakların doğru kullanılmadığını da savunan Kılıçdaroğlu, "İmkanınız var.

Yeter ki kul hakkı yemeyecekseniz. Kul hakkı yemeyenler için her zaman para vardır" dedi.

AK Parti’nin vatandaşa, "CHP iktidara gelirse yeşil kartlarınızı iptal edecek" dediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, bunun bir yalan olduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu, CHP’nin herkesin kaliteli sağlık hizmeti almasını sağlayacağını belirtti.

Klıçdaroğlu, salonda bulunanlara "Değerli yol arkadaşlarım, yoldaşlarım, devrimci gelenekten gelen, halk için çaba harcayan değerli CHP’liler" diye seslenerek, Türkiye’nin en büyük sorunlarından bir diğerinin de işsizlik olduğunu söyledi. AK Parti iktidarının görevde olduğu 8 yıl içinde işsizliğin giderek arttığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "İşsizlik açlıktır, yoksulluktur, kavgadır.

İşsizlik sosyal devletin dibine konmuş bir dinamittir. AKP iktidarının derdi işsizliğe çözüm bulmak, yoksulluğu çözmek değil. Bunlar bizim derdimiz. Halkın iktidarında çözmek için yola çıkacağımız ilk konu işsizlik olacak" dedi.

Konuşmasında öğretmen atamalarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Binlerce okulumuzda öğretmen yok. Vekil öğretmenler çocuklarımızı yetiştiriyor. Ama sokakta atama bekleyen on binlerce öğretmen var. Bütün atanamayan öğretmenlere ve ailelerine sesleniyorum, halkın iktidarında atanamayan öğretmen kavramı olmayacaktır" şeklinde konuştu.

İstihdam yaratmayan bir büyümenin ekonomiye katkı sağlamayacağını da öne süren Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarının ekonomiyi sıcak para spekülatörlerine teslim ettiğini savundu. "İstihdam yaratmayan bir büyüme Türkiye’nin geleceği için sağlıklı değildir" diyen Kılıçdaroğlu, iktidarın üreteni cezalandırdığını ifade etti. Başbakan Erdoğan’ın işverenlere birer işçi işe alarak işsizliği önlemeleri önerisinde bulunduğunu, ancak gerçekçi olmayan bu önerinin ciddiye alınmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Sen devletsin. Sen niye almıyorsun? Senin elinden tutan mı var? Kendi beceremiyor işverene çatıyor. Sen beceremiyorsan beceren bir iktidar gelecektir oraya" dedi.

-"İSTERSENİZ TEK BAŞINA İKTİDAR YAPARSINIZ"-

Konuşmasında emeklilere de seslenen Kılıçdaroğlu, iktidarın emeklilerin milli gelir artışından pay almasını engelleyen yasal düzenlemesiyle "onların başına çorap ördüğünü" söyledi. Kılıçdaroğlu, emekli olduktan sonra yeniden çalışanlardan kesilen sosyal güvenlik destek pirimini kaldıracaklarını, intibak yasasını da çıkaracaklarını bildirdi. Kılıçdaroğlu, emeklilere, "9 milyon kişisiniz. İsterseniz bir siyasal partiyi tek başına iktidar yapabilirsiniz.

Emeklilerden en çok söz eden CHP’dir. O zaman CHP’nin çatısının altına gelin" diye seslendi.

Çiftçinin, köylünün AK Parti iktidarının yanlış uygulamaları nedeniyle yabancı bankaların, tefecilerin kölesi haline dönüştürüldüğünü de savunan Kılıçdaroğlu, bu kesimlerin kendilerine yeniden Büyük Önder Atatürk’ün sözlerindeki gibi "milletin efendisi" yapacak olan CHP’ye destek vermelerini istedi.

Başbakan Erdoğan’ın mazotta ÖTV’nin kaldırılacağı sözünü verdiğini, ancak bu sözü yerine getirmediğini de ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Türkiye’yi gezdi ve ’mazotta ÖTV’yi kaldıracağız" dedi. Köylü vatandaşlarımız da inandılar. Biz söz veriyoruz. CHP olarak ben söz veriyorum, benim sözüm işçi, emekli, memur, yurtsever, halkını seven Kemal’in sözüdür.

Mazotta ÖTV’yi biz kaldıracağız.

Sayın Başbakan diyor ki ’ÖTV’yi kaldıracağız diyorsun ama parayı nereden bulacaksınız?’ Buradan sesleniyorum, kulağı iyi duysun diye. Benim adım Recep Tayyip Erdoğan değil. Benim adım Kemal Kılıçdaroğlu. Parayı bulacağım diyorsam parayı bulurum. "

ROJİN DE AGOP DA BİZİM. FERHAT İLE ŞİRİN DE MEM-U ZİN DE BİZİM

Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güneydoğu’daki vatandaşlara, "Sizin partiniziz, bizi kucaklayın" diye seslenerek, "Fırat’ın doğusu da batısı da bizim. Berivan da Hakan da bizim.

Rojin de Agop da bizim. Ferhat ile Şirin de Mem-u Zin de bizim. Bütün toplumu kucaklayacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu, 1,5 saat süren kurultay konuşmasında, her kesimden partisine destek istedi, iktidara gelmeleri halinde yapacaklarını anlattı, parti içi demokrasi sözü verdi.

Bugün minarelerde ezan okunuyorsa, Mustafa Kemal’in yüceliğine bakılması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, 12 Eylülcülerin "Atatürk’ün vasiyetini çiğneyerek", Türk Dil ve Türk Tarih kurumlarını kapatıp, buraları devlet dairesi haline dönüştürdüklerini kaydetti. Kılıçdaroğlu, bunu, Mustafa Kemal’in, halkın partisinin düzelteceğini söyledi.

"Vasiyete sahip çıkacağız, çünkü biz inançlıyız, hukuka sahip çıkacağız; hukukun üstünlüğüne inanıyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, yeni, demokratik, güçlü, hak ve özgürlükleri koruyan, bunları güvence altına alan, çağdaş bir anayasa yapacaklarını bildirdi.

"Siyasi Partiler Yasası, Türkiye’de demokrasinin önünü tıkamıyor mu? Recep Bey, hangi milli iradeden söz ediyor?" sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında, halkın iradesini parlamentoya yansıtacaklarını, bugünkü lider sultasını yıkacaklarını, vatandaşın, gidip milletvekillerini seçeceğini, yeri geldiğinde de milletvekilinden hesap soracağını anlattı. Kılıçdaroğlu, "ucube" diye nitelediği yüzde 10 seçim barajını da kaldıracaklarını belirtti.

-"GELİN CHP’YE"-

Kılıçdaroğlu, yapılan anketlerde her 2 vatandaştan 1’inin yolsuzluğun arttığını söylediğini belirterek, Türkiye’nin en temel sorunlarından birinin bu olduğunu söyledi.

"Demokrasi, temiz siyaset, hesap sorulmasını mı istiyorsunuz; gelin CHP’ye" çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, temiz, ahlaklı siyaseti arzu ettiklerini, hesap vermenin görevleri olduğunu kaydetti.

Kılıçdaroğlu, partisinin iktidara gelmesi halinde yapacaklarını şöyle sıraladı: "CHP iktidarında, siyasi ahlak yasasını çıkaracağız, siyasete ahlak getireceğiz, her milletvekili mal varlığını internet sitesinde yayınlayacak. Alın teriyle kazanılmış paradan, herkes onur duymalı. Ama birilerini dolandır, sahtekarlık yap, ihaleye fesat karıştır, çık siyasette memleketi yönet, izin vermezler, yedirmeyeceğiz onu. Bu ülkeye dürüst, temiz siyaset getireceğiz. Bunun için Mecliste kesin hesap komisyonu oluşturacağız. Verilmeyecek bir hesabımız yok. Vatandaştan aldığımız 5 kuruşun dahi hesabını vermek, bizim için onurlu görevdir. Bunun için iktidarı yönetmeye talibiz. Kara parayla siyaset olmaz.

Birileri diyordu ya dışarıda parası varsa, bizim olsun diye, senin kara, haram parana bizim ihtiyacımız yoktur. Dokunulmazlıklar 21. yüzyıl Türkiye’sine yakışmıyor, ayıptır bu. Bu ayıbı kaldıracağız, kürsü dokunulmazlığıyla sınırlayacağız. Köşeyi dön diye değil, millete hizmet et diye vatandaş seni milletvekili yaptı."

-"DEMOKRASİ EKSENİNDE ÇÖZECEĞİZ"-

Kılıçdaroğlu, Güneydoğu’nun, ciddi, çözülmeyen sorunlardan biri olduğunu dile getirerek, sorun çözülmüyorsa kabahati siyaset kurumunda aramak gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, görmezden, duymazdan gelinmesi, "asker ne istediyse verdik" denilmesinin, işi baştan savmak olduğunu kaydederek, bu konuda en tutarlı partinin CHP olduğunu, 1989’da yazdıkları raporu, şimdi yenilediklerini, sorunu çözeceklerini söyledi.

Bunu, toplumsal uzlaşmayla, kardeşçe, Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkarak çözeceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, çözümün başında Lozan Antlaşması’nın olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, yurttaşlık hukuku, insan hakları çerçevesinde bu sorunu çözmek zorunda olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Biz, birilerinin yaptığı gibi Güneydoğu’da ’size modern hapishane yapacağız’ demeyeceğiz. Dışarıda, başka yerlerde çözüm aramayacağız. Akılla, mantıkla, insan haklarına, özgürlüklerine sahip çıkarak, demokrasi ekseninde çözeceğiz. Fırat’ın doğusu da batısı da bizim. Berivan da Hakan da bizim. Rojin de Agop da bizim. Ferhat ile Şirin de Mem-u Zin de bizim. Bütün toplumu kucaklayacağız. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşlarıyız. Bizi kimse ayıramaz.

Siyasetçinin görevi toplumu ayrıştırmak değildir. Kimlik, inanç temelinde siyaset yapmayacağız; o 19. yüzyıl politikaları. İnsan temelli siyaset yapacağız.

Başbakan’ın, 12 Ağustos 2005’de Diyarbakır’da yaptığı mitingde, bir genç fabrika kurulmasını istiyor, bir kaç kez söylüyor, Başbakan duymamazlıktan geliyor, sonra ’bedavacılığa alışmayın’ diyor. Kim yapacak? Biz, fabrika kuracağız, istihdam yaratacağız. Buradan Doğu, Güneydoğu’daki bütün yurttaşlara sesleniyorum, etnik kimliklerinize saygılıyız, inançlarınıza da saygılıyız; biz üçüncü yoluz. İnsan odaklı, sosyal demokrat, halkçı bir partiyiz, sizin partiniziz, bizi kucaklayın. Etnik kimliklerinizi, inançlarınızı sömürdüler; senin derdin var, biz onu çözmeye hazırız. Onun için biz üçüncü yol, çağdaş yoluz, derdini çözmek benim borcum. 19. yüzyıl politikalarının arkasına kimse çıkmasın." Kılıçdaroğlu, AB yetkililerine, "Bize kimse çifte standart uygulamasın.

Biz nasıl net, tutarlı politikalardan yanaysak, AB yetkililerinin de Türkiye’ye karşı aynı netlik ve tutarlılıkta, görüş bildirmesini isteriz" diye seslendi.

-"KORKAKLAR HER GÜN ÖLÜR"-

Daha önce CHP’de parti içi demokrasiyi getireceğine dair verdiği söze işaret eden Kılıçdaroğlu, bu sözünün arkasında olduğunu bildirdi.

Kılıçdaroğlu, tüzük kurultayının geleceğini, "Tüzüğü göreceksiniz; nasıl ki çok partili rejimi getiren bir CHP varsa, parti içi demokrasiyi getiren, çağdaş bir tüzükle yeni CHP olacak. Bütün siyasi partilere bu örnek olacaktır.

CHP’deki bütün demokratik kanalları açacağız. Başkanlık Divanı önüne gelin imza atın, bunu kaldıracağız. Yeni araçlarımız bütün Türkiye’de olacak, vatandaş araçlarda, bir kaç dakika içinde hiçbir bedel ödemeden CHP kartı alacak. Çünkü biz, düşünce özgürlüğünü savunuyoruz, çağdaşlığı, demokrasiyi istiyoruz, önce kendi içimizde yapacağız" diye konuştu.

CHP’nin, bürokratik devlet solculuğu yapan bir parti değil, halkın partisi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP delegesi, üyesi, sempatizanı olmanın önemli olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, yaratılan korku imparatorluğunu yıkmaları, özgürlüğü, barışı, hoşgörüyü ülkede egemen kılmaları gerektiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşadamı, sanayici, esnafa sesleniyorum, kapalı kapılar arkasında Hükümetin sizi nasıl tehdit ettiğini, cezalar yağdırdığını biliyorum, ama artık ayağa kalkın, korkmayın, beraber yürüyelim. Memurlara sesleniyorum, siz devletin işini yapacaksınız, siyasi partinin değil, çekinmeyin, yürekli olun, siz de ayağı kalkın. Çiftçi kardeşlere sesleniyorum, sen de ayağa kalk, CHP saflarına gel, sen de yürekli ol. Mehmet Haberal içeride, ona rapor veren 4 üniversite hocası, başınızı kaldırın, özgürsünüz, vicdanınız özgür sizin. Üniversite hocaları siz de ayağa kalkın, üniversiteleri ayağa kaldırın. Adalet değil siyaset dağıtması istenen yargıçlar, sizler de itiraz edin, isyan edin. Medya, halkın iktidarında özgür olacaksınız, siz de kalkın ayağa. Korkaklar hergün ölür, yürekliler ise bir gün." Kılıçdaroğlu’nun, salonda bulunan delegelere, partiye destek verenlere "Ayakta mısınız?" diye sorması üzerine salondakiler ayağa kalktı. Kılıçdaroğlu "Yeter artık diyeceğiz; ezilmeye, sömürülmeye, korku imparatorluğuna yeter.

Hazır mısınız?" diye sordu ve "Hazırız" cevabı aldı. Kılıçdaroğlu, "Ben de hazırım" diyerek, sözlerini tamamladı.

KURULTAY HEYECANI

Saat 11.00'da salona giriş yapan Kemal Kılıçdaroğlu, yoğun ilgiden dolayı kürsüye geçmek sıkıntı yaşadı. CHP Lideri korumaların yoğun gayereti sonucunda salondaki partilileri selamlayarak kürsüye çıkabildi.

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP 15. Olağanüstü Kurultayı’na sunulacak Parti Meclisi listesi için "Çok güzel bir liste. Bütün dengeler var" dedi.

Kılıçdaroğlu, kurultayın gerçekleştirileceği Ankara Spor Salonu’na gitmek üzere evinden eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte ayrıldı.

CHP lideri, kendisini bekleyen gazetecilerin son bir değerlendirme yapmasını istemeleri üzerine "Hava bugün çok güzel. Göreceksiniz kurultay da çok güzel geçecek" dedi.

Bir gazetecinin "Heyecanlı mısınız? Nasıl hissediyorsunuz, dün de çok yoğundunuz?" şeklindeki sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu "Bu kadar güzel bir günde heyecanlı olmamak mümkün değil. Konya’dan gece oldukça geç saatte döndük.

Dinlendim, iyiyim, mutluyum. Kongre de güzel geçerse çok mutlu olacağım" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Umuyorum kongrenin sevinci ve heyecanı benim bütün yorgunluğumu alır " ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Kurultay için nasıl bir liste hasırlandığının" sorulması üzerine de "Çok güzel bir liste" dedi. Kılıçdaroğlu başka bir gazetecinin "liste hazırlanırken dengelerin gözetilip gözetilmediğini" sorusunu, "Bütün dengeler var" diye yanıtladı.

Bir gazetecinin "Kurultayın gerçekleştirileceği Ankara Spor Salonu’nu görüp görmediği ve nasıl bulduğunu" sorması üzerine "Çok güzel, gelin evi gibi" diyen Kılıçdaroğlu, delegelelere yönelik mesajının sorulması üzerine de "Onları seviyorum " karşılığını verdi.

Selvi Kılıçdaroğlu da kurultaya ilişkin değerlendirmesinin istenmesi üzerine "Kurultayın hayırlı olması" temennisinde bulunarak, "Her şeyin çok güzel olacağına inanıyorum " dedi.

Kurultay’ın yapılacağı salona girerken de Kılıçdaroğlu, "Listeler tamamlandı mı?" sorusuna "Tabii. Her şey zamanında olacak" yanıtını verdi.

"Çarşaf liste-blok liste" tartışmalarının anımsatılması üzerine, bu tartışmaların doğal olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "kurultaydan sonra ne tür değişiklikler olacağı" yünündeki bir soru üzerine "Türkiye’yi değiştireceğiz. Çağdaş, özgür bir Türkiye olacak" dedi.

BAYKAL VE SAV DA SALONDA

CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal ve eski Genel Sekreter Önder Sav da 15. Olağanüstü Kurultay’ın yapıldığı Ankara Spor Salonu’nda yerlerini aldılar.

CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal ve eski Genel Sekreter Önder Sav da salondaki yerlerini aldı. Sav, milletvekilleriyle otururken, Baykal kurultaya kızı Aslı Baykal ile geldi.[1]

80 kişilik PM üyeliği için adaylar açıklandı

CHP 15. Olağanüstü Kurultayı’nda, 80 kişilik Parti Meclisi (PM) üyeliği için adaylar açıklandı.

Divan Başkanı Aziz Kocaoğlu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer alan isimleri okudu. Buna göre listede yer alan isimler şöyle: "Yaşar Ağyüz, Yakup Akkaya, Engin Altay, Ali Arslan, Sencer Ayata, Enver Aysever, Süheyl Batum, Gülsün Bilgehan, Mehmet Volkan Canalioğlu, Osman Coşkunoğlu, Muhammet Çakmak, İzzet Çetin, Doğa Çiğdemoğlu, Mesut Değer, Turgut Dibek, Zeki Durmaz, Atila Emek, Didem Engin, Aykan Erdemir, Haluk Eyidoğan, Levent Eyipişiren, İsa Gök, Gökhan Günaydın, Mehmet Zeki Gündüz, Hurşit Güneş, Emrehan Halıcı, Turan İçli, Sena Kaleli, Osman Kaptan, Atilla Kart, Ayten Kayalıoğlu, Sema Kendirci, Osman Korutürk, Ali İhsan Köktürk, Bülent Kuşoğlu, Faruk Loğoğlu, Aylin Nazlıaka, Bertil Emrah Oder, Ekrem Kerem Oktay, Gülseren Onanç, Melda Onur, Umut Oran, Oğuz Oyan, Ensar Öğüt, Veli Özdemir, Ramazan Kerim Özkan, İhsan Özkes, Mehmet Ali Özpolat, Faik Öztrak, Ali Arif Özzeybek, Hüseyin Pazarcı, Zuhal Samlı, Perihan Sarı, Atila Sav, Vahap Seçer, Mehmet Ali Susam, Bihlun Tamaylıgil, Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Gürsel Tekin, Binnaz Toprak, Erdoğan Toprak, Faik Tunay, Muhammet Rıza Yalçınkaya, Hüseyin Yaşar, İrfan Hüseyin Yıldız, Ayşe Ataç Yılmaz ve Alaaddin Yüksel.

12 isimden oluşan Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu üyesi olarak PM’de yer alacaklar da 18 aday arasından belirlenecek. Bu isimler de şöyle: "Önay Alpago, Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Ufuk Ataç, Deniz Pınar Atılgan, Selçuk Şafak Demirbulak, Seyhan Erdoğdu, Birgül Ayman Güler, Hülya Güven, Ercan Karakaş, Ömer Kurtaş, Nihat Matkap, Nur Serter, Nurcan Şanlı, Alper Taşdelen, Ali Tezel, Servet Ünsal, Sacid Yıldız ve Nuran Yıldız." PM üyeliği için ayrıca 200 kişinin başvuruda bulunduğu öğrenildi. [2]


Kaynak: MİLLİYET GAZETESİ

[1] {http://www.milliyet.com.tr/80-kisilik-pm-uyeligi-icin-adaylar-aciklandi/siyaset/sondakika/18.12.2010/1327978/default.htm}

[2] {http://www.milliyet.com.tr/chp-de-kurultay-heyecani/siyaset/sondakika/18.12.2010/1327916/default.htm}



Bu haber 710 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,487 µs