En Sıcak Konular

ERDOĞAN: ''ADINI WIKI-CHP YAPSIN''

7 Aralık 2010 14:03 tsi
ERDOĞAN: ''ADINI WIKI-CHP YAPSIN'' Başbakan Erdoğan, WikiLeaks belgelerindeki iddiaları gündeme getiren CHP’nin ismini “Wiki-CHP” olarak değiştirmesini istedi. Erdoğan, “İsviçre’deki hesapları bulsun, parayı CHP’ye bağışlayacağım” dedi.

Erdoğan: Adını Wiki-CHP yapsın!

Başbakan Erdoğan, WikiLeaks belgelerindeki iddiaları gündeme getiren CHP’nin ismini “Wiki-CHP” olarak değiştirmesini istedi. Erdoğan, “İsviçre’deki hesapları bulsun, parayı CHP’ye bağışlayacağım” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“(İsrail'e yardım uçağı) Bizim tabiatımız, insanlara ve doğaya yardım etmemizi emrediyor. Biz Mavi Marmara’nın hassasiyetimizi koruyoruz. Gazze’ye yapılanları unutmadık, unutamayız.

Yeni dönem başlatmak isteyen varsa suçunu kabul edip özür dileyecek ve tazminat ödeyecek. Ambargolar kalkacak. Biz kin ve nefretle hareket etmiyoruz. Biz yapılan yanlışı sineye çekmeyiz.

(WikiLeaks belgeleri) Son derece seviyesiz, nezaketsiz bir dil. Belli ki bazı diplomatlar kendi niyetleri doğrultusunda belli bir çerçeve çizmek istemişler. Zaman zaman tehdit olarak kullanmak istiyorlar. Belgelerin sızdırılma sistemi, sadece bazı ülkelerin hedef alınması kuşkularımızı doğruluyor. Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz.

ABD’nin kendi diplomasisiyle ilgili çok ciddi bir sorunu ortaya çıkmıştır. Bu, birinci derecede ABD’nin sorunudur. Ortada büyük birciddiyetsizlik olduğu ne kadar açıksa birilerin de fayda sağlamayı çalışması da o kadar açıktır. Belgelerin sızdırılmasını şeffaflaşma olarak gösterenler büyük resmi göremiyorlar. Kimse her her yerde her zaman şeffaflığı isteyemez.

'ADINI WIKI-CHP YAPSIN'

Ne yazik ki, ana muhalefet partisi böyle yaklaşmaktan hep kaçındı, daha ilk çıkan belgelerle birlikte konuyu iç politika malzemesi yapmak gibi bir fırsatçılığa girdi. CHP'nin yabancı diplomatların hezeyanlarına dayanarak yürüttüğü kampanyanın CHP kitlesinde bile rahatsızlık yarattığını gördük.

CHP lideri kendisi politika üretemediği için ABD'li diplomatlardan medet umar hale geldi. İşi gücü bırakıyor, yabancı diplomatların iddialarına borazanlık yapıyor. İç politikayı dahi, yabancı diplomatlara emanet etmiş durumdalar.

Hatırlayın, Wikipedia'ya dayanıp benim dünyanın sekizinci zengini olduğumu gündeme getirdiler. Wikileaks'e inanıp şimdi de 8 banka hesabını soruyorlar. Oldu olacak, CHP ismini de 'Wiki-CHP' yapsın. Günlerdir bir İsviçre'dir tutturdular, öyle bir şey yoktur diyoruz, belge getir diyorlar. İddia sizin, ABD'li diplomatların, hukukta değişmez kaidedir, iddia sahibi iddiasını ispatlamakla mükelleftir.

Sizin ardı arkasına gelmeyen yalanlarınıza belge yetiştirmeye kalksak, millete hizmet etmeye vaktimiz kalmaz. CHP gitsin, İsviçre'deki 300'ün üzerindeki bankayı dolaşsın, hesapları bulsun, o hesaplardaki tüm parayı CHP'ye bağışlayacağım.

Her zaman söyledim burdan, önceki genel başkanlarına da söylemiştim, gelin siz başka klavuz bulun diye. ABD'li diplomatların iftiraları sizi millete götürmez. Esasen CHP lideri iftirayı ve ardından da pişkinliği bir siyaset haline getirmiş durumda. Bir konuda iftira atıyor, çamur atıyor, ardından cevabını alınca mahçup olmak bir yana işi pişkinliğe vurup sıyrılmaya çalışıyor. 'Dersim'de analar ağlamadı mı?' diyen arkadaşına önce 'Gereğini yap' dedi, ardından 'Konu kapanmıştır' diyor. Bu Meclis'te bunu yaşadık... 'Genel af' dedi, ardından çark etti. Sabah 'başörtüsü' dedi, akşam yalanladı... CHP Genel Başkanlığı için 'Ben aday olmam' dedi, hatta Baykal'ı evinde ziyaret etti, hemen ertesi gün adaylığını açıkladı. Çarşaf liste dedi, ardından blok listeye döndü. 'Gömleğimin parasını verdim, ben aldım' dedi. 'Gömleğimin parasını verip ben aldım' dedi, sonra başka yerlerden çıktı.

SEN BU TOPA NEDEN GİRDİN?

CHP Genel Başkanı 12 Eylül referandumunu SBS sınavı zannetti. Sabah akşam bir havuz problemidir tutturdu, havuz aşağı havuz yukarı derken sonra kendisinin havuzlu villası ortaya çıktı. Liste uzayıp gidiyor... Aynı tavrı İsviçre bankaları konusunda da sergiledi, önce iddialara sahip çıktı, ispata davet edince işi pişkinliğe vurup iddia bizim değil dedi. Eğer iddia sizin değilse, iddia ABD'li diplomatlara aitse o zaman soruyorum, 'Peki o zaman sen bu topa niye girdin? Burada senin rolün ne? Sen küresel yalanların sözcüsü müsün?

Biz bunları iyi tanırız... Ergenekon'a avukatlıktan sonra Wikileaks'in avukatlığına mı soyundun? Geçen hafta CHP grup toplantısında kullandığı ifade aynen şu: 'Bu iddialar yabana atılacak iddialar değil. İddiaların bir kısmını daha önce CHP dile getirmişti.' Grup toplantısında bunu söylüyor, cevabını alınca da 'Bana ne kızıyorsun, Amerika'ya kız' diyor. Önce AK Parti hakkında yalanlar uyduruyorlar, bazı diplomatlar kriptolarında bunlardan bahsedince dönüp kendi yalanlarına inanıyorlar.

CHP liderine siyasetin bir ciddiyet ve seviye işi olduğunu hatırlatmak istiyorum. Ağzına geleni söylemek siyaset tarzı olamaz. Yüzü kızarmamak, pişkinlak yapmak iyi bir haslet değildir. Yüz kızarıklığı edeptendir. Bunlar tarzı siyaset yapanlar sandıktan çıkamazlar. Esasen son bir haftadır sahnelenen manzaraya bakınca CHP'nin nasıl bir dış politika zihniyetine sahip olduğu ortaya çıkıyor.

Biz WikiLeaks yazışmalarına karşı temkinli olarak yaklaşmaya devam edeceğiz. Şu ana kadar görünen o ki, bu kriptolar bahsi geçen ülkelerin hem iç politikasına hem de dış politikasına şekil vermeye yönelik bir içerik arzediyor. Dosta düşmana şu hatırlatmayı yapmak durumundayım: Türkiye'nin dış politikasını hiç kimse değil, sadece ve sadece milletim belirler. Dış politikada hiç kimse bize istikamet çizemez. Rotayı yalnızca aziz milletim çizer. Türkiye bu anlayışla yürüdü, bundan sonra da aynı anlayışla yolumuza devam edeceğiz.

TRAKYA'YA 3 BİN YABANCI ÖĞRENCİ BAŞVURMUŞ

Dolmabahçe'de üniversite rektörlerimizle biraraya geldik. Yaklaşık 150 rektörümüzün katıldığı iki aşamalı toplantıda hocalarımızın görüş ve önerilerini dinledik. Üniversitelerin özgürlüklere sahip çıkması gerektiğini, soran, sorgulayan merkezler olması gerektiğini ifade ettik. Şunu memnuniyetle gözlemledim, Türkiye'de üniversite eğitiminde artık ciddi bir heyecan oluşmuş durumda. Gaziantep'teki devlet ve vakıf üniversitelerine başta Suriye olmak üzere çok yoğun bir talep olduğunu, sadece Trakya bölgemizdeki öğrencilere 3 bin 200 yabancı öğrencinin başvurduğunu öğrendik. O toplantıda da ifade ettim, AK Parti iktidarına kadar bazı dillerin bile konuşulması yasaktı. Ama görüyorum ki, bundan 5 yıl sonra Hakkari'nin, Ağrı'nın, Van'ın, Iğdır'ın sokaklarında dünyanın dört bir yanından gelmiş farklı dilleri konuşan genç öğrenci kitlelerini göreceğiz. Bizim eğitim noktasında attığımız adımlar Türkiye'nin çehresini daha da değiştirecek.

ELİNDE SOPA OLAN GENÇLERLE KONUŞMAYIZ

Birkaç gündür, gazeteler televizyonlar sürekli olarak oradaki bazı gençlerin provakatif eylemlerine geniş şekilde yer veriyor. Bakınız, protesto şüphesiz ki bir demokratik haktır. Daha önce de söyledim, emniyet tabi ki bu tür bir organizasyonun güvenliğini tesis etmekle mükelleftir. Fakat buraya gelen öğrenciler bir siyasi partinin çatısı altında toplanıp, değişik siyasi partilerden orada toplanmak suretiyle, kalkıp da buraya gelip, burada protesto değil, söyledikleri şey anlamlı, 'Biz de bu toplantıya girmek istedik'... Davetli olan toplantılar vardır, tamamıyle halka açık toplantılar da vardır. Biz sizi davet etmedik.

'DİĞERLERİYLE SİZ ZATEN BUNU KONUŞAMAZSINIZ Kİ...'

Yakında gençlerle de toplantılarımız olacak. Ama kusura bakmayın, elinde sopayla, taşla, molotofkokteyliyle, yumurtayla gezen gençlerle biz toplantı yapmayız. Bunu çok açık net söylüyorum. Biz düşüncesiyle, fikriyle, entelektüel zemini oluşturmaya katkı sağlamaya çalışan gençlerle ülkenin sorununu konuşuruz. Diğerleriyle siz zaten bunu konuşamazsınız ki... Karşı düşünceye saygısı olmayan ve o düşünceye karşı herhangi bir sabır göstermeyen gençlerle neyi konuşacaksınız? Orada önyargılar var... Demokrasi bu değil, demokrasi katkıdır. Özgürlükler bu değil, özgürlükler özgürce düşüncenizi ifade etmektir. Taşla, sopayla, kasaturayla değil... Şimdi önümüzde inşallah yine Dolmabahçe'de gençlerle bir araya geleceğiz.

Kaynak: GAZETEVATAN {http://haber.gazetevatan.com/erdogan-adini-wikichp-yapsin/345135/9/Siyaset}



Bu haber 703 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,692 µs