YETİMHANE TRUVA ATI OLACAK!

27 Kasım 2010 21:24 tsi
Araştırmacı-Yazar Aytunç Altındal, Fener Kilisesi’ne devri kararlaştırılan Büyükada’daki Rum Yetimhanesi’ni ‘Truva atı’na benzetti...

Ahşap yetimhane Truva Atı olacak

Yetimhane ‘Truva atı’

Araştırmacı-Yazar Aytunç Altındal, Fener Kilisesi’ne devri kararlaştırılan Büyükada’daki Rum Yetimhanesi’ni  ‘Truva atı’na benzeterek, bazı önemli taşınmazların, kötü niyetli çevrelerin eline geçebileceğini söyledi

Büyükada’daki Rum Yetimhanesi’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla Fener Kilisesi’ne devredilmesiyle ’Truva atı’işlevi göreceği ifade edildi. Araştırmacı-Yazar Aytunç Altındal, yaptığı değerlendirmede, “Bu devir, Tarlabaşı, Kurtuluş, Feriköy ve Boğaz’da birçok taşınmazın talep edilmesine yol açacak” dedi. Yetimhaneyi tarihteki ’Truva atı’na benzeterek, azınlık maskesi altında çok önemli gayrimenkullerin kötü niyetli çıkar çevrelerinin eline geçebileceği uyarısında bulundu. Vakıflarla ilgili meselelerde çok dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Altındal, şunları kaydetti:

Saraçoğlu da tehlikede
“Rumlara ait olmadığı halde Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’nı talep edebilirler. Kurtuluş, Feriköy ve Boğaziçi’nde hiç ilgileri olmayan çok değerli taşınmazları da isteyebilirler. Tarlabaşı’nda hedeflerine aldıkları bine yakın daire var. Burada tapular nasıl çıkartılıyor ona bakmak lazım. Acaba, AKP’li müteahhit ve çıkar çevrelerinin rolü var mı? Aldığımız bilgilere göre sahipsiz yerler var. 4 tane Rum bulup, onlara vakıf kurduruluyor. ’Biz araziyi bulur sizin adınıza çıkartırız. Ama bunun üzerindeki tasarruf hakkının bize verin. Üzerinde villa, gökdelen vs. yapalım siz de kazanın biz de kazanalım’ şeklinde uygulamalar yapıldığına yönelik şüphe ve iddialar var.”

Tavizlerin sonu yok
Ülkemizde azınlıklara ait 32 adet vakıf varken, son yıllarda bu sayının çok hızlı bir şekilde arttığını kaydeden Altundal, “Kısa bir sürede azınlık vakıflarının sayısı 32’den 138’e çıktı. Bu hayatın olağan akışına uygun bir gelişme olarak görülemez. Kurulmuş olan vakıfların talepleri doğrultusunda daha birçok tapu vermek zorunda kalacaklar. Bu tavizlerin sonu yok” dedi.
 
‘Truva atı’ nedir?
Bir armağan gibi görünen ’Truva atı’, aslında Truva kentini ele geçirecek Yunanlı askerleri taşıyan at şeklindeki tahtadan yapılma heykeldir. Bu heykel sayesinde surları aşan askerler, Truva’yı ele geçirmişlerdi.

Tehlikeli süreç başladı
Büyükada’daki Rum Yetimhanesi’nin AİHM kanalıyla Fener papazına geçmesi, tehlikeli bir süreci başlattı. Devir, Heybeliada, Kınalıada, Büyükada, Burgazada ile Gökçeada’da paha biçilemeyen mülklere sahip 23 vakfın gayrimenkullerinin de önünü açtı. Avrupa’nın en büyük ahşap yapısı olma özelliğini taşıyan Büyükada Rum Yetimhanesi binası bundan sonra “Dinlerarası Diyalog ve Barış Merkezi” olarak hizmet verecek.

Tapusunu almak için bekliyor
Türkiye’de ilk kez azınlıklarla ilgili bir sorun iç hukuk yolları tüketilmeden sonuca kavuşturuldu. Büyükada’daki yetimhanenin Fener Rum Kilisesi’ne teslim edilmesi için bütün işlemler tamamlandı. Sıra pazartesi günü tapunun alınmasına geldi. Hürriyet gazetesinine konuşan Fener Rum Kilisesi Avukatı Cem Sofuoğlu, bu gelişmenin AKP Hükümeti’nin eseri olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Belki kimse farkında değil ama bu müthiş bir şey. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez böyle bir şeye tanık oluyoruz. Ancak hemen ifade etmek isterim ki, siyasi irade olmasa herhangi bir sonuç alınamazdı. Çünkü, bu dava Yargıtay’a giderdi ve oradan da azınlıklar lehine bir şey çıkması maalesef mümkün değildi. Bu kararın alınabilmesinde siyasi iradenin ağırlığının büyük rolü var. Dışişleri ve Adalet bakanlıklarının yaptığı yazışmalar bu doğrultuda bir kararın alınmasında son derece etkili oldu. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne attığı imzaya bağlı kalmış ve AİHM’nin aldığı kararı, 3 aylık süre içinde yerine getirmiştir. Yanlış bilmiyorsam bu durum Avrupa Konseyi bünyesinde de ilk defa olan bir şeydir. Temennimiz bundan sonra benzer uygulamaların ’ancak, ama, fakat’ve benzeri gerekçelerin hışmına uğramadan devam etmesi ve mahkemelerimizin de bu kararı örnek almasıdır.”

150 lira harç ödeyecek
Avukat Cem Sofuoğlu, pazartesi günü Büyükada’daki Tapu Dairesi’ne gidip 150 liralık bir harç yatıracaklarını ve böylece yetimhanenin tapusunu alacaklarını söyledi. Daha sonra deniz otobüsü ile Fener’deki Patrikhane’ye gideceklerini belirten Sofuoğlu, burada tapuyu Bartholomeos’a teslim edeceğini açıkladı. 

Vahim bir hukuk hatası
Hukukun Egemenliği Derneği (HED) Başkanı Avukat Erdem Akyüz, Büyükadadaki yetimhanenin devir işlemine sert tepki gösterdi. Akyüz, “Tapuda kayıtlı bir mülkün tescili için mahkeme kararı olmaksızın, idari bir işlemle tescilinin yapılarak tapusunun verilmesi mümkün değildir ve bu durum vahim bir hukuk hatasıdır” dedi. İç hukuk yollarına başvurulmadan ve iç hukuk yolları tüketilmeden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidilemeyeceğini ifade eden Akyüz şunları kaydetti: “Tapu tescilinin yapılması ve buna ilişkin kararın alınmasında Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığının tesir ve talimatının olduğu açık bir şekilde ifade edilmektedir. Bu bakanlıklar, bir mülkün şu veya bu kişi adına kayıt yapılması için yetkili makamlar değildirler. Bu itibarla alınan karar ve yapılan işlem hukuken geçersizdir.” Bir takım kişi ve kuruluşların, bu kaydın iptali için dava açması halinde, yapılan tescil işleminin de iptal edileceğini savunan Akyüz, “Bu karar ve yapılan işlem Lozan Anlaşmasına da tamamen aykırıdır ve bu anlaşmanın derece derece rafa kaldırılması sonucunu getirmektedir” şeklinde konuştu.

Kilise tapu maliki olamaz
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Özbek, tüzel kişiliği olmayan Fener Rum Kilisesi’ne tapu verilemeyeceğini söyledi. Özbek şunları söyledi: “Adalet Bakanlığı’nın yazısında ’yetimhane Patrikhane adına kaydedilecek’deniyor. Patrikhane’nin bir tüzel kişiliği yok. Patrikhane adına tescil edilemez. Edilirse yolsuz tescil olur. Hukuken bir geçerliliği bulunmaz. Eğer Bartholemeos adına fert olarak, gerçek kişi adına kaydedildiyse, bu da hukuken mümkün değildir.” Ancak, tüzel kişilerin tapu maliki olabileceğini kaydeden Özbek, “Birincisi, Patrikhane tapu maliki olamaz. İkincisi, gerçek kişi adına da kaydedilemez. Gerçek kişi adına niçin tescil edildiğinin bir hukuksal nedini olması gerekir. Bu da yok. Patrikhaneye tüzel kişilik verileckse de bu ancak Türk hukukuna göre verilebilir. AİHM’in böyle bir yetkisi yoktur” dedi.(Haber: Salim YAVAŞOĞLU)

Kaynak:

 

Bu haber 878 defa okundu.