En Sıcak Konular

NEWYORK'TA ''BOŞ'' MİNARE!

10 Kasım 2010 11:58 tsi
NEWYORK'TA ''BOŞ'' MİNARE! Mahsun Kırmızıgül’ün aylardan beri reklâmı yapılan Newyork’ta Beş Minare filmi vizyona girdi.Tamamen bir mesaj vermek amacıyla, bir misyonu icra etmek amacıyla hazırlanmış bir film.

Newyork’ta ‘boş’ minare!  

Mahsun Kırmızıgül’ün aylardan beri reklâmı yapılan Newyork’ta Beş Minare filmi vizyona girdi. Bu film bence Türk sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri, belki de en önemli filmi. Tamamen bir mesaj vermek amacıyla, bir misyonu icra etmek amacıyla hazırlanmış bir film.
Dinlerarası diyalog sürecinde nasıl bir din, nasıl bir aile, nasıl bir toplum, nasıl bir devlet meydana getirilmek istendiğini ortaya koyan ‘çok önemli bir Amerikan projesi’ olarak hazırlanmış bir film.
Önce ne demek istediğimizi biraz örneklendirelim:
Filmde bir “hocaefendi” var. Amerika’da yaşıyor. Etrafında ona bağlı bir cemaat var. Hocaefendi barışsever, kardeşlik yanlısı, bütün insanları seven örnek bir din adamı profilinde tanıtılıyor.
Yani diyor Mahsun’un filmi, “Ey Müslüman! örnek alacaksan böyle bir Müslüman hocaefendiyi örnek al!”
Ama bu hocaefendinin bir karısı var, Hıristiyan! Film boyunca boynunda haçla dolaşıyor.
Bu hocaefendinin bir kızı var, Hıristiyan bir delikanlı ile evleniyor! Hocaefendi bu evliliğe büyük bir coşku ile onay veriyor. Kızının nikâhını kilisede papaz kıyıyor. Hocafendi kızının bu mutlu gününü sevinç gözyaşıyla kutluyor.
Bu “örnek hocaefendi” güya insanlığı İslam’a davet ediyor ama karısını Müslüman yapmak gibi bir derdi yok.  “Neden karın Hıristiyan” diye soranlara “Nasıl olsa hepimizin tanrısı aynı, ne fark eder ki” diye cevap veriyor.
Oysa Hıristiyanlar teslis inancı gereği “üç parçadan oluşan bir tanrıya”, Müslümanlar ise “tevhid” inancı gereği “tek olan Allah’a” inanırlar.
Ama hocaefendinin umurunda değil.
İslam’da Müslüman bir kızın Hıristiyan erkekle evlenmesi yasak (Bakara, 221).
Bu yasak da hocaefendinin umurunda değil.
Hocaefendi adeta “yeni bir din, yeni bir inanç ihdas ediyor.” Ama bunu yaparken öyle yedire yedire yapıyor ki, “öyle örnek bir Müslüman olarak yapıyor ki”  ruhunuz bile duymuyor.
Yani dinlerarası diyalog sürecinde anlattığımız, tehlike gördüğümüz ne varsa Newyork’ta Beş Minare filminde karşımıza çıkıyor.
Bu film tam bir diyalog filmi.
Çok yüksek bütçeyle ve ileri film teknolojisiyle çekilmiş bu filme Amerika’nın büyük destek verdiği açık.
Çünkü hocafendinin ve ailesinin örnek şahsiyetler olarak gösterildiği bu filmin Amerika’da “bu tavizler verilmeden” çekim izni almasına imkân yok.
Bir de “barışsever olmayan, kardeşlik düşmanı” Müslümanlar var filmde. Onlar da habire zikir yapan, Filistin için para toplayan, vermeyenlerin kafasını döner bıçağı ile kesen katil Müslümanlar olarak tiplendirilmiş. Bu katil sürüsüne ise polis operasyon yapıp onlarcasını öldürüyor.
Mahsun Bey, Amerika’nın Irak’ta öldürdüğü, ırzına geçtiği milyonlarca Müslümanın dramını anlatacak yüreğe sahip olmadığı için, tam da Amerika’nın istediği gibi “ortalık katil, kasap, cani Müslümanlarla kaynıyor” mesajını verecek bir senaryoyu eklemiş filmine.
Barışsever ve diyalog sever hocaefendi ve onun etrafındaki Müslümanlar bir tarafta.
Katil, cani, katil Müslüman gruplar öbür tarafta.
Mahsun Bey’in şarkı sözleri genellikle ilk mektep seviyesinde, basit ve zayıf metinlerden ibaret. Ben ona bir kompozisyon ödevi versem on üzerinden beş puan alabileceğini zannetmem.
Ama bu Mahsun, böylesine uluslar arası mesajlar içeren bir filme imza atıyor.
Mesajlar veriyor, dini bilgileri saptırıyor, saptırmadığını varsayarsak “en basit dini bilgilerde bile” büyük cehalet gösteriyor.
Ortaya “Newyork’ta Beş Minare çıkıyor.”
Bu minarenin tepesi boş!
Bizim dinin minaresi değil.
İmamı yok, müezzini yok, hocası bizden değil”
Beş minare değil, boş minare.
Endülüs,  işte tam da Mahsun Bey’in filmde vermeye çalıştığı misyona inanan Müslümanlar yüzünden battı gitti. Şimdi bir Müslümanın çıkıp Endülüs filmini çekmesi gerekmez mi?

Muharrem Bayraktar-Yeni Mesaj*

Mahsun Kırmızıgül çakma Yılmaz Güney mi?

Mahsun Kırmızıgül'ün çektiği filmi izlemem' diyenlerden olmadım hiç. Hatta tam tersine ilk izleyenlerden biri oldum hep.

Geçmiş kariyerini de düşünürsek, filmlerini merak etmemek imkansız bana göre...

Cuma günü, film vizyona girer girmez izledim New York'ta Beş Minare'yi.
Filmin bitiminde salonun tamamı gözyaşlarına boğulurken ben 'Şimdi ne yazacağım' diye kara kara düşünmeye başladım...
Çünkü eğitim düzeyi yüksek biri için oldukça yavan, basit ve başarısız bir senaryoydu. Bana verebileceği, düşündürebileceği tek bir yenilik yoktu içinde.

Diğer yandan ise 'Acaba yaşadığım ülke insanı bu filmle gelişir mi?' sorusunu sormaktan kendimi alamıyordum. Yani bu filmi izleyip İslam dinini kötüye kullanmaktan vazgeçen, ayılan, 'Evet ya biz çok cahiliz hakikaten' diyip silkelenenler olabilir miydi acaba?

Film de görsellik, efektler, mekan kullanımları çok başarılı. Söyleyecek söz yok bu açıdan.

Ama iki arada bir derede kaldım işte. 'Mahsun Kırmızıgül çakma Yılmaz Güney'dir' demekle, 'Mahsun Kırmızıgül sinema aracılığıyla topluma barış aşılama çabasındadır' tespitinin tam arasındayım...

Not: Mahsun Kırmızıgül'ün bundan sonraki filmlerinde sadece yönetmen koltuğunda oturmasını, senaryo ve oyunculuğa bulaşmamasını diliyorum. (Tuğçe Tatari Evliyagil-AKŞAM)

 

 

 

*Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ {http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10004241&tarih=2010-11-10} 

 



Bu haber 1,016 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,597 µs