SİZ NE BESLİYORSUNUZ?

31 Ekim 2010 11:25 tsi
Daha düne kadar "iki kutuplu" dünyada "tek bağımsız Türk Devleti" olarak bildiğimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin dostları ve düşmanları, hatta korkuları vardı.

Siz Ne Besliyorsunuz?

Daha düne kadar "iki kutuplu" dünyada "tek bağımsız Türk Devleti" olarak bildiğimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin dostları ve düşmanları, hatta korkuları vardı.

***

"Demirperde" ülkeleri SSCB'nin lideri olduğu Rusya'nın "Varşova Paktı-Komünist Blok"u karşısında, ABD'nin başını çektiği "Kapitalist ve Liberal" batı dünyası, "Nato Paktı-Batı Blok"u bulunuyordu.

Bloklar içinde ülkemize "dost veya düşman" devletler mevcuttu.

***

Çevremizdeki ülkelerden Ermenistan; "Büyük Ermenistan, Bulgaristan; "Büyük Bulgaristan", Yunanistan; "Megola İdea ve Enosis", Suriye; "Hatay meselesi", Irak; "Kürdistan, Dicle - Fırat Suları", İran; "Rejim ihraç etme çabası", Gürcistan; "Gürcü Krallığı", Rusya; "Boğazları ele geçirme ve sıcak denizlere inme" hayalleri peşinde koşuyordu.

***

Bunlara ilave diğer devletlerin gayeleri doğrultusunda faaliyetleri karşısında elbette Türkiye'de de bir korku oluşmuştu;

Bölünüp, parçalanma korkusu!..

***

SSCB (yeni Rus İmparatorluğu)'nin de hedefi olan ülkemizde alenen yürütülen "bölünme ve parçalanma" faaliyetlerine karşı "Milliyetçi Hareket" dişe diş bir mücadeleye vermişti.

***

Ülkücüler - Türk milliyetçileri bu meseleyle ilgilenirlerken daha farklı bir korkusu vardı;

"Dünyada ki son bağımsız Türk Devleti işgal edilip yıkılırsa!.."

"Esir Türk devletleri" için kurtuluş meşalesi ve yegane ümit olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti yıkılırsa!

Evet milliyetçilerde böylesi bir korku vardı!..

***

Şimdi yok mu, var elbet.

Hem de eskisinden çok daha fazla!..

***

Sadece Türk milliyetçilerinde değil, milletimizin büyük çoğunluğunda "derin bir endişe ve kaygı" belirgin bir şekilde kendini göstermektedir.

***

Her ne kadar dünya konjonktürü değişmiş, bloklar kalkmış ve "Tek Kutuplu" bir görüntü oluşmuş ise de "Bölünme korkusu" artarak devam etmektedir.

***

Üstelik bu korkuya başka korkular da ilave olarak;

"Dinlenme korkusu",

"Bertaraf olma korkusu",

"Maliyeci korkusu",

"Polis korkusu",

"İktidarın hışmını çekme korkusu"

"İzlenme korkusu" şeklinde yeni yeni sosyal fobilerde oluşmuştur.

***

Korkunun büyüğü dün "dışarıdan", şimdi de "içerden" pompalanmaktadır.

***

"Devlet büyüklerinin korunmasında" da benzeri bir korku kendini gösteriyor.

Döner başlıklı mobil kameralar, jamerler, koruma şemsiyeleri, teknik özellikleri yüksek silahlar, gözlüklü - mikrofonlu yakın korumalar, uzak koruma, eskortlar yanında havada, karada, denizde helikopterler, zırhlı araçlar, botlar, motosikletler ve çok sayıda araçlar yapılan koruma halk arasında "nedir bu ya" denmesine yol açıyor.

***

İçeride "yerli veya yersiz" bunca "tedbir" olduğuna göre, demek ki bir "tehdit" veya "korku" var, biz farkında değiliz!

***

İki kutuplu dünyada "alenen" tehdit ediliyorduk, bunun içinde "korkuyorduk"

Peki şimdi, içerde ki korku neyin nesi, niye kimden bu korku?

***

Kızılderili kabilelerinden Cherokee'nin yaşlılarından biri "hayat" üzerine konuşur;

"İçimizde iki kurt var, bunların arasında da korkunç bir savaş. Kurtlardan biri;

"korku, öfke, kıskançlık, pişmanlık, açgözlülük, kibir, kendine acımak, küskünlük, aşağılık duygusu, yalanlar, bencillik ve üstünlük taslamayı temsil ediyor."

Diğeri de; "zevk, huzur, sevgi, umut, paylaşmak, cömertlik, dinginlik, alçak gönüllülük, nezaket, yardımseverlik, dostluk, anlayış, merhamet ve inancı temsil ediyor."

Gençlerden biri;

"Hangi kurt kazanacak?" diye sorunca yaşlı adam kısaca cevap verir;

"Beslediğiniz!.."

***

Söyleyin bakalım siz ne besliyorunuz?
 

 

Dr. Hüseyin H. Serdar- Ortadoğu

 

Kaynak:

Bu haber 792 defa okundu.