KUR'AN KURSLARI KAPANIYOR KİLİSE EVLER AÇILIYOR

22 Ekim 2010 15:00 tsi
2010 yılı itibariyle 1711 Kurân kursumuz kapanıyor. Tek bir gayr–ı müslimin bulunmadığı Müslüman mahallelerinde binlerce kilise ve kilise evler açılıyor.

2010’da 1711 Kur’an kursu kapandı  

Kurslar kapanıyor, kilise evler açılıyor

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bana gönderdiği bilgi notuna göre, 2010 yılı itibariyle 1711 Kur’an kursumuz kapandı. Ülkemizde restore edilen kilise veya açılan kilise evlerinin sayısını ise, görev alanlarında olmadığı için, Diyanet bilmiyor.
23 Mart 2005 günkü Zaman gazetesi ise, misyonerler faaliyetlerini yaygınlaştırdı, açılan kilise evlerin sayısı 25 bine ulaştı, diyor. Bu rakam 2005 rakamı…
Son 5 yıldaki kilise imarı ve kilise ev açma furyasını ilave ederek varın hesap edin, Türkiye’nin nerelere sürüklendiğini?!

***
Teo–politik mühendislikler…

Ramazan münasebetiyle bulunduğum Avrupa’dan döndüğüm günlerde, 1 Eylül günü “Türk Milleti’nin çoban yıldızı” başlığıyla yazdığım yazının bir bölümünde şöyle demiştim:
“Oryantalizm, Dinlerarası diyalog ve Medeniyetler arası İttifakı manevraları ise “büyük işgal” planın saman altından yürütülen teo–politik mühendislikleri!  
Türkiye’nin ve Türk milletinin başının döndürülmesi hedefleniyor… Aklının başından alınması! Yüreğinin boşaltılması ve medeniyet kimliğinden kopartılması gerekiyor. Bu bireysel ve sosyal temeller örselense de, pörsümeye yüz tutsa da, hala “milli direnç” noktaları var!
Fas’tan Türkistan’a Irak’tan Afganistan’a Türk–İslam hinterlandı, yeni dünya düzenbazlarının her türden “fiili işgal” alanı…
Fiili durumlar malum, dünyanın gözü önünde.

***
AKP’nin üstündeki şalı açınca…

İşin vahim asıl olan tarafı, AKP hükümeti, bu planın ortakçısı… BOP’un ortakçısı!  Medeniyetler arası İttifak’ın baş figüranı! Dinler arası diyalogun siyasi taşeronu! Hükümet icraatları ve beyanları bunu gösteriyor.
AKP hükümetinin üstündeki şalı açınca; ABD görünüyor, AB görünüyor, IMF görünüyor, Vatikan–Kilise görünüyor, Atlantik ötesi görünüyor.
Baksanıza, cümlesi Atlantik ötesine selam duruyor! Huzur duruşları Batıya doğru…
CHP ve MHP başta olmak üzere Meclis içi muhalefet partileri de, maalesef, sadece onların değirmenine su taşıyor.
Bu sebeple AKP hükümetinin icraatlarını, hiç kimse AKP icraatları olarak görmesin; yanılır!

***
Hiçbir icraat tesadüf değil…

İmar yasasındaki değişiklikle birlikte, tek bir gayr–i Müslim vatandaşımızın dahi bulunmadığı yerlerde kiliselerin ve kilise–evlerin mantar gibi türetilmesi tesadüf değil. Domuz etine “kasaplık hayvan eti” statüsü kazandırılması tesadüf değil. Kuş konmaz kervan geçmez dört tarafı suyla çevrili Akdamar adasında, “daha dün Türk kadınlarının namuslarının kirletildiği yer” olarak kullanılan “çok özel kilise”sinin açılması tesadüf değil.
Sümela ayini tesadüf değil. Sırada Ayasof’ya var, naraları tesadüf değil…
Ve bütün bunlara mukabil İmam–Hatiplerin ve Kur’an kurslarının kapanması, camilere kilit vurulması tesadüf değil!
Sözkonusu vaziyetin rakamlarını ve istatistiki bilgilerini, Bilgi Edinme Kanunu kapsamında sordum Diyanet İşleri Başkanlığı’na, cevaplarını bekliyorum!”
Sorularımı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilgili birimlerine 29 Eylül 2009 günü e–mail ile gönderdim. Şube Müdürü Necdet Bal bey, birkaç saat içinde cepten bana döndü, sağolsun.

***
Diyanet İşleri Başkanlığı’na sorduklarım…

Şunları sordum Başkanlığa:  “2000 yılından bu tarafa ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı kaç tane Kur’an kursumuz ve camimiz çeşitli sebepler (öğrenci yetersizliği, cemaat yetersizliği, bütçe yetersizliği...vs) neticesinde kapanmıştır?!
“Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi rakamlarına göre, öğrencisizlik nedeniyle kapalı olan Kur’an kursu sayısı 2004 yılı rakamlarına göre, 3 bin 25’e ulaştı. En çok kapalı kursun bulunduğu il ise, 223 rakamıyla  Konya. Samsun’da 164, Yozgat’da 125, K. Maraş’da 112, Trabzon’da 108 ve Ordu’da 107 adet kapalı Kur’an kursu bulunuyor” bilgisi doğru mudur?
Bu bağlamda kapanan Kur’an kursu ve camilerimizin 2009 yılı sonu veya 2010 yılı itibarıyla son güncel rakamı kaçtır?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu hususta aldığı veya almayı planladığı, böylece kurslarımızın ve camilerimizin kapanmasını önleyecek bir tedbiri, bir düzenlemesi var mıdır? Varsa, bu hususta nasıl bir yol alınmıştır, gelinen seviye nedir?!
Öte yandan ülkemizde restore edilen kilise veya açılan kilise evlerin sayısı –ki ma’şeri vicdanda bu açılan merkezlerin bir tek Hıristiyan vatandaşımızın dahi yaşamadığı yörelerde devreye sokuldukları şeklinde hakim bir kanaati söz konusudur– hakkında Diyanet İşleri Başkanlığımızın elinde bir istatistiki bilgi veya rakam var mıdır? Varsa bu rakam nedir? Müslüman halkımızın bu merkezlere kaptırılmaması hususunda herhangi bir strateji geliştirilmiş midir, somut tedbirler alınmış mıdır; şayet yapılmış ise bunlar nelerdir?

***
2010 yılı itibariyle 1711 Kur’an kursu kapandı

Sağ olsunlar, Diyanet İşleri Başkanlığı, tarafıma, Necdet Bal imzasıyla, B.02.1.DİB.0.063–622–02–123 sayı ve 18/10/2010 tarihli resmi cevap gönderdi. İşte Başkanlığın verdiği bilgilere göre güncel vaziyetimiz:
“Camilerimiz ve Kur’an kurslarımız, yıllardan beri halkımızın teveccühü sayesinde büyük bir özveri ve çalışma azmi ile inşa edilmiş ve hizmet verilmeye hazır hale getirilmiştir.
2010 yılı itibariyle, Türkiye genelinde yeteri kadar öğrencisi olmayan, dolayısıyla eğitim–öğretime geçici olarak ara verilen Kur’an Kursu sayısı 1711’dir.
E–mailinizde ismi geçen illerde ise Konya’da 101, Samsun’da 115, Yozgat’ta 56, K. Maraş’da 74, Trabzon’da 65 ve Ordu’da 66 Kur’an kursunda eğitime geçici olarak ara verilmiştir.
Başkanlığımızda, görev alanımızda olmadığı için ülkemizde restore edilen veya açılan kilise evleri ile ilgili bir veri bulunmamaktadır.”
2010 yılı itibariyle 1711 Kurân kursumuz kapanıyor. Tek bir gayr–ı müslimin bulunmadığı Müslüman mahallelerinde zamane mevkutenin ifadesiyle on binlerce kilise ve kilise evler açılıyor. Görev alanına girmediği için, Diyanet İşlerimiz, bu kilise açma furyasının boyutlarını bilmiyor.
İcraattan sorumlu AKP hükümeti ve sayın Başbakan, toplumun bilgi edinme hakkı çerçevesinde, ülkemizde tek bir gayr–ı Müslim vatandaşımızın dahi bulunmadığı yörelerde açılan kilise ve kilise evlerin sayısını açıklar mı? Bekliyoruz… Ecnebi Haçlı lobilerinde iftiharla paylaştıkları bu sayıları, Türk milleti ile de paylaşırlar mı, ne dersiniz?!
Bu vahim gidişata, Haziran’ın ilk haftasındaki seçimde “dur” demek üzere, Müslüman milletimizin külahını önüne koyma vakti çoktan gelmiş, geçmek üzeredir… Benden söylemesi!

M. Emin Koç-Yeni Mesaj

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ {http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10004028&tarih=2010-10-22}

Bu haber 1,975 defa okundu.