En Sıcak Konular

KADINA KARŞI ŞİDDETTE ARTIŞ

19 Ekim 2010 18:40 tsi
KADINA KARŞI ŞİDDETTE ARTIŞ Türkiye’de her gün 5 kadın; koca, eski koca ya da sevgilisi tarafından öldürülüyor. Suçlular ‘haksız tahrik’ gerekçesi ile bir çok kez ceza indirimi alıyor...

Kadınlara yönelik şiddette artış  

Türkiye’de her gün 5 kadın; koca, eski koca ya da sevgilisi tarafından öldürülüyor. Suçlular ‘haksız tahrik’ gerekçesi ile mahkemelerde birçok kez ceza indirimi alıyorlar

Dünya genelinde her 3 kadından 1’i fiziksel şiddet görüyor. Türkiye’de ise her gün 5 kadın koca, eski koca ya da sevgilisi tarafından öldürülüyor. Türk Ceza Kanunu’ndaki ‘haksız tahrik’ gerekçesine sığınan suçlular, çoğunlukla ceza indirimi alabiliyor!

Öte yandan fiziksel şiddet, yani tokat, itip kakma, dayak vb. şiddetin en tanınmış biçimi. Ancak şiddet bununla sınırlı değil. Yapılan çalışmalar kadına yönelik şiddetin çok yönlü olduğunu, alay etme, suçlama, çocukları uzaklaştırma, güveni yok etmeye çalışma, kıskançlık, para vermeme gibi duygusal, sözel, ekonomik biçimleri bulunduğunu ortaya koydu. Bütün bunlar sadece bedende değil, her kadının iç dünyasında da kalıcı izler bırakıyor. Üstelik şiddetin mağduru sadece kadınlar değil, aynı zamanda buna tanık olan ya da bizzat yaşayan evdeki çocuklar. Birleşmiş Milletler’in Kadın Yönelik Her Türlü Ayrımcılığı Engellenmesi Sözleşmesi, şiddetin kaynağında toplumda kadınlara uygulanan ayrımcılığın yattığını belirtiyor ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu imzacı devletlere ayrımcılığın önlenmesi ile ilgili sorumluluk yüklüyor. Son yıllarda şiddetin ve ayrımcılığın önlenmesi amacıyla yapılan birçok yasal düzenleme mevcut. Ancak bunların uygulanmasında ciddi sorunlar bulunuyor ve kadına yönelik şiddetle ilgili rakamlarda ne yazık ki hâlâ iyileşme yok. Yasaya göre nüfusu 50 bin olan tüm belediyeler şiddetten uzaklaşmak isteyen kadın ve çocuklar için sığınak evi açmalı, ancak sığınak açan belediye sayısı yalnızca 19... SHÇEK’e bağlı ise 40 kadar sığınak evi bulunuyor. Mevcut sığınaklarda kadınların güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yetersiz. Bu nedenle şiddet ortamına geri dönmek zorunda kalan kadınların oranı yüzde 86’ya yaklaşıyor.

Özel açık artırma

Şiddet gören kadın ve çocuklara hukuki, sosyal ve psikolojik destek veren Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı 20. yılında büyük bir buluşmaya ev sahipliği yapıyor. Sanatçılar, iş insanları ve aydınlar Mor Çatı’ya yeni bir sığınak kazandırmak için Otto Santral’de 8 Kasım’da yapılacak gecede bir araya gelecek. Mor Çatı dostu sanatçıların kostümlerinin açık artırma ile satışa sunulacağı geceden elde edilecek gelir, kadın sığınıklarının açılması ve yürütülmesi konusunda öncü olan Mor Çatı’ya yeni bir sığınak kazandıracak.
 Santral İstanbul’da Otto Santral’de yapılacak gecede; Ajda Pekkan, Emel Sayın, Gönül Yazar, Hülya Koçyiğit, Hülya Avşar, Lale Belkıs, Nilüfer, Orhan Gencebay, Sezen Aksu, Tarkan, Tuncel Kurtiz Türkan Şoray ve Zuhal Olcay gibi Türk sanatçıların yanı sıra Buika ve Monica Molina gibi yabancı sanatçıların da kostümleri satışa sunulacak. Kadına yönelik şiddet tüm dünyada öncelikle yaşam hakkı üzerinde önemli bir tehdit oluşturuyor. (YENİ MESAJ – İSTANBUL)

Kuran´da kadın dövmek izni yok 

Kuran-ı Kerim, getirdiği hükümler ve oluşturduğu iklim ile bütün insanlığı etkiledi; İslam Medeniyeti oluştu ve insanoğluna medeniyet aşıladı. Alman alim Sigrid Hunke’nin “Avrupa’nın Üzerinde Doğan İslam Güneşi” adlı eseri bu gerçekleri güzel anlatır.

Ancak!

Kuran-ı Kerim birinci derecede Müslümanların ana kaynağıdır. Bindörtyüzkırk yıldan beri Müslümanları etkiliyor ve dünya durdukça da etkileyecek. Öyleyse bu Kutlu Kitabı anlamakta yapılacak bir yanlışın Müslümanların hayatındaki etkilerinin sorumluluğu büyük olacaktır.

Kuran-ı Kerim’de inanç temelleri vardır; kulluk kuralları anlatılır; ahlak ve erdem esasları açıklanır ve insanlar arası ilişkilerde tavsiyeler verilir.

Bu tavsiyelerden birisi de Nisa (Kadınlar) Suresi 34. Ayetindedir. Aslında bu ayet; (kimi bilginlerce ve bence) “kadının onur ve iffet dışı davranışları sebebiyle” boşanmanın kurallarını anlatır ama bir kelimedeki çeviri yanlışı veya inadı yüzünden, bambaşka bir anlam ortaya çıkarılmıştır.

İslam’da, sanıldığı ve söylendiği gibi öyle “boş ol!” demekle boşanma olmaz. Önce nasihat edilecektir. Sonra yataklar ayrılarak bir deneme süresi yaşanacaktır. Sonra da hala düzelme yoksa boşanma gerçekleşecektir.

Önce ayetin Türkçe anlamını Dr. Edip Yüksel’in çevirisinden verelim; 

 “Erkekler kadınları gözetmekle yükümlüdür. Zira Allah her birine farklı yetenekler ve özellikler vermiştir. Nitekim erkek de evin geçiminden sorumludur. Erdemli kadınlar (Tanrı’nın yasasına) boyun eğer ve Allah’ın korumasını emrettiği (onun ve iffetlerin) tek başlarına bile olsalar korurlar. Onur ve namusları konusunda endişe duyduğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarınızı ayırın ve İDRİBUHUNNE…”

İDRİBUHUNNE Kelimesini fiil kökü DARABA… Darada’nın Arapçada 37 anlamı olduğu söyleniyor. Kuran-ı Kerim’de ise seyahat, dışarı çıkmak, vurmak dövmek, ortaya koymak, örneklemek, muaf tutmak, mahkum olmak, kapamak, örtmek ve açıklamak gibi ve yerine göre anlam kazandığı biliniyor.

DARABA’yı dövmek diye anlamlandırıp, bundan erkeklere eşlerini dövmek yetkisi çıkarmak ise asıl sapma noktası.

Ne yazık ki Diyanet İşlerimizin ve başkalarının meallerinde bu yanlış tekrarlanıp duruyor.

Halbuki:

-Zina’da bile ceza 100 kere celde (küçük değnek) ile vurmak iken burada sınırı belli olmayan vurma olamaz.

-İslam Ceza Hukukunda “bizzat cezalandırma” yoktur. Bu konuda da olamaz. Cezayı ancak kamu kurumları verebilir.

-İslam Peygamberi “Kadınlarınızı dövmeyin; dövdüğünüz kadının koynuna nasıl girersiniz.” Derken Kuran-ı Kerim de “dövün” emri olamaz. Kuran-ı Kerim “dövün” demişse Peygamber nasıl “dövmeyin” diyebilir.

Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk’ün “Surelerin İniş Sırasına Göre Kuran-ı Kerim Meali”nde, DAREBE’yi ÇIKARIN diye çevirdiğini, Prof.Dr. Hüseyin Atayın ise SEVİŞİN anlamını verdiğini de bu arada belirtmeliyiz.

Yani artk, hiçbir Müslüman erkek, Kuran izin veriyor diyerek eşini dövmeye kalkmasın diyorum…

Yine diyorum ki, ya eşiniz, sizden daha güçlü veya dövüş ustasıysa ne olacak?

DİYANETE AÇIK BAŞVURU

Değerli Başkan, lütfen, lütfen, lütfen bu ve benzeri konularda bir bilim kurulu oluşturup bu yanlıştan mealleri kurtarınız. Elbette Hüseyin Atay’ı ve Yaşar Nuri Öztürk’ü de çağırarak… (Namık Kemal Zeybek-Aygazete) [2]
 

 

Kaynak:

[1] YENİ MESAJ GAZETESİ,http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10003987&tarih=2010-10-19

[2] AYGAZETE,http://www.aygazete.com/Anasayfa.php?58270

 



Bu haber 867 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,971 µs