En Sıcak Konular

SEMİH YALÇIN'DAN ''ANI'DAKİ CUMA NAMAZI''NA YAPILAN ELEŞTİRİLERİNE SER TEPKİ

5 Ekim 2010 01:20 tsi
SEMİH YALÇIN'DAN ''ANI'DAKİ CUMA NAMAZI''NA YAPILAN ELEŞTİRİLERİNE SER TEPKİ Semih Yalçın,"MHP, Anı ve Alican çıkışıyla ‘dünyaya bir mesaj yeter’ derken Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti silsilesindeki tüm kıymet hükümlerine sahip çıkmaktadır" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Edip Semih YALÇIN,Anı'da kılınan Cuma Namazı'yla ilgili yapılan eleştirilere yazılı basın açıklaması ile cevap verdi.

Yalçın,"MHP, Anı ve Alican çıkışıyla ‘dünyaya bir mesaj yeter’ derken Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti silsilesindeki tüm kıymet hükümlerine sahip çıkmaktadır" dedi.

Semih Yalçın'ın yaptığı yazılı açıklamanın tam metni şöyle:

"ANI’DA KILINAN CUMA NAMAZINI HAZMEDEMEYENLERE…"

"Referandum sürecinde en çok istismara uğratılmaya çalışılan siyasi kitle, Ülkücü hareket olmuştur. Bunun nedeninin, Milliyetçi-Ülkücü hareketin,  Türk Milleti için bir umut olduğu kadar, küresel güçler ve işbirlikçileri için de bir engel ve tehdit olarak algılandığı açıktır.

Anı’da kılınan Cuma namazı Türk milliyetçileri için siyasi içerikli bir davranış biçimi değildir. Nitekim namaz sırasında parti bayrağı veya pankartı açılmamış, siyasi slogan atılmamış, herhangi bir gösteri yapılmamıştır. Daha da önemlisi Cuma namazı sonrasında Sayın Devlet Bahçeli’nin Kars, Ardahan ve Iğdır konuşmalarında bu ibadeti merkeze koyarak siyasi bir söylem geliştirdiği de söylenemez. Görüldüğü gibi Anı’da kılınan Cuma namazı sadece mütedeyyin Müslümanlarca tarihi ve dini bir ritüelin hatırlanması ve hatırlatılmasından ibarettir.

Hal böyleyken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve beraberindekilerin Anı Harabelerinde namaz kılmasıyla ilgili bazı siyasiler ve basın mensuplarınca yapılan açıklamalar maalesef haddi aşan ifadelerdir. “Bahçeli’nin Namazı Kabul Oldu mu?” sorusunu soran bazı AKP’li yöneticiler, referandum sonrasında yaşadıkları şımarıklıkla ortamı geren malum açıklamalarını yapmışlar ve adeta ‘kiramen katipliğine’ soyunmuşlardır. Bir insanın namazının kabul olup olmayacağını sorgulayan bu çürümüş zihniyet acaba kendisinin, başbakanın, AKP’li yöneticilerin veya herhangi bir insanın kıldığı namazın kabul olup olmayacağına hangi yetki ile hüküm vermektedir?  Vahim olan; Anı’da Cuma namazı kılınırken aynı gün alelacele Akdamar’a haç diken bu zihniyetin “Sıkıysa Ayasofya'da kılsanıza” diyerek tahriklerine devam etmesidir. Bu çarpık zihniyetin Sayın Devlet Bahçeli’nin Diyarbakır’a gitme meselesinde; ‘devlet kurumları zarar görmesin, aralarında ki insicam zedelenmesin, halk arasında bir ayrışma olmasın’ diye gösterdiği hassasiyeti anlayamadığı gibi Anı’da kılınan namazı da anlaması imkânsızdır.

Türk milliyetçilerinin imanını sorgulamaya dayanan bu tepki, Cuma namazının şartlarını bilmediği anlaşılan şaşkın bir bakanın; ''Bireysel olarak namaz kılacaksa… namaz kılabilir.” sözleriyle ortaya çıkmıştır. Cuma namazının toplu kılınması gerektiğini bilmediği anlaşılan bu bakanın, “dini istismar” kelimesini kullanması kendisine hiç yakışmamıştır. Bu ülkede namaz kılmak ne zamandan beri dini istismar olarak algılanmaktadır. Her gün demokrasiden bahsedenlerin, özgürlükler genişleyecek açıklamalarıyla oy devşirmeye çalışanların, Anadolu’da ilk Cuma namazının kılındığı mekânda, cuma namazı kılmalarından dolayı bir partinin mensuplarını Anayasayla korkutmaya kalkışmalarının ne anlama geldiğini izah etmek mümkün değildir.

Bizim tarafımızdan anlaşılması mümkün olmayan bir diğer beyanda Amerikancı bakanın; “…Maun suresini de okusunlar. Orada dikkat etmeleri gereken bazı uyarılar var” sözü, ancak Şeytanın çıraklarının söylem biçimi olabilir.

Sekiz yıldır dini istismar edenler bu tür bir münafıklığı içselleştirdikleri için siyasi rakiplerinin uygulamalarına da aynı çarpıklıkla bakmaktadırlar. Bu bakış bize “Dinime dahleden Müslüman olsa bari” darbımeselini hatırlatmaktadır.

Bu nevi söylemlerle; tenkit ediyorum diyerek tahrip eden AKP yöneticileri, haddi ve edep ölçülerini aşmışlardır. Anı'da Fethiye Camisi'ndeki Cuma Namazının, gökyüzünün kubbeleştirildiği bir çekim merkezi olduğunu anlayamayan iktidar mensupları, Türk Dünyası'nın kalbinin o gün Anı'da attığını hissedememişlerdir. Çünkü Sayın Devlet Bahçeli, Anı’da cumasını eda ederken AKP iktidarı aynı gün Akdamar’a haç takmakla meşguldü. Yine Sayın Devlet Bahçeli’nin Alican sınır kapısına gitmesi AKP’yi, Ermenileri, Rumları ve bunların medyadaki uzantılarını rahatsız etmesi bizim için sürpriz olmamıştır. MHP ile AKP zihniyetleri arasındaki fark da budur.

Diğer taraftan, “Osmanlı gidip Anı'da cuma namazı kılar mıydı?” diye soracak kadar cehaletini ifşa eden ‘mümtazerleşememiş müptezellere’ verilecek cevap, öncelikle Türk tarihini bilmeden yorum yapılmasının ilmen ayıplı bir davranış olduğudur. İkincisi, Anı’da namaz kılanların Osmanlının ataları olduğunun göz ardı edilmiş olmasıdır. Üçüncüsü ise tarihte kurulmuş bütün Türk devletleri, Osmanlı gibi büyük düşünmüş ve büyük işlere kalkışmıştır. Bu sebeple aralarında hâkimiyet mücadelesi eksik olmamıştır. Buna rağmen Türk devletlerinin milliyetçilik anlayışları düşmanlıkları çözen, herkese hayat hakkı tanıyan, herkes için kurtarıcı olabilen insanlık adına bütüncü bir vizyona sahiptir.

Hal böyleyken, Okyanus ötesinin kuklası haline gelmiş sözde aydınlar, MHP liderinin namazıyla, Osmanlı vizyonun neresinde bir çatışma gördüklerini izah edememişlerdir. Bu tip evcilleştirilmiş kişiliklerin MHP’nin muhatabının, sadece Rumlar ya da “üç milyon” Ermeni olmadığını görememiş olduğu açıktır. Bu tip sözde aydınlara verilecek cevap; Osmanlıyı Cumhuriyetin yıkmadığı, Osmanlı yıkıldığı için Cumhuriyetin kurulduğu gerçeğinin idrak edilememesidir.

MHP, Anı ve Alican çıkışıyla ‘dünyaya bir mesaj yeter’ derken Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti silsilesindeki tüm kıymet hükümlerine sahip çıkmaktadır. Sultan Alparslan Anı’da Cuma namazı kılmış, O kıldığı için Osmanlı gerek görmemiş, ama bugünün şartlarında Sayın Devlet Bahçeli, şairin ‘Ülkümüzün cihân varsın farkına’ çağrısındaki anlayışla kılmıştır.

Türk kamuoyuna saygı ile duyurulur."

 

Kaynak: mhp.org.tr,http://www.mhp.org.tr/haber.php?id=2887



Bu haber 597 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,982 µs