BBP'LİLER ÖCALAN'LA MÜZAKEREYE NİÇİN SUSUYOR?

2 Ekim 2010 21:48 tsi
BBP,AKP listesinden 5-6, bilemediniz 8-10 milletvekili ile Meclis’e girebilmek uğruna, Erdoğan’ı üzmemek için davayı bir kenara mı itti?...

Referandum süreci ve sonrasında "Hayır" cephesinden MHP'nin karışması beklenirken,"Evet" cephesinden Saadet ile BBP karıştı.
Saadet Partisi'nin Genel Başkanı Kurtulmuş,ekibini alıp yeni bir parti ile yola devam kararı alırken,BBP'nin içi de kaynıyor.
BBP Genel Merkezi,MKYK Üyesi Yavuz Ağıralioğlu'nun genel başkanlık adaylığını destekleyen ve olağan kurultayın önümüzdeki Kasım ayında yapılması için imza veren,aralarında parti kurucuları, eski milletvekilleri, ocak genel başkanları,  MKYK üyeleri, il -ilçe ocak  başkanları, belediye başkan adayları, parti il-ilçe başkanlarının bulunduğu 242 kişiyi "Ergenokoncu" ilan etti...
Her iki partinin önümüzdeki süreçten nasıl  çıkacağını "moda tabir"le zaman gösterecek..
Bizim merak ettiğimiz konu ise BBP'nin gündemle ilgili derin sessizliği...
Ülkücü Dünya Görüşü'nün iki önemli kolundan biri olarak bilinen BBP, hükümetin dolaylı yollardan APO ile aleni olarak yaptığı müzakelelere neden sessiz kalıyor?
23 Nisan 2008 günü TBMM Başkanı'nın verdiği resepsiyonda DTPlilerin eline sıkan Bahçeli'ye tepki gösteren dönemin BBP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gündoğdu,Bahçeli"nin ülkücü camiayı refleksiz hale getirdiğini ileri sürerek, "Türkiye"de anında tepki koyan ülkücü camia vardı, onu da bu tür olaylarla etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar. Milliyetçiyim diyen bir liderin milli reflekslerini aldılar. Bu lider ülkücü kader birlikteliği yaptığı arkadaşlarına göstermediği ilgiyi DTP"lilere göstererek misyonunu, yeni yol haritasını belirlemektedir. Her gün şehit cenazesi gelirken kimse ses çıkarmayacak. Konuşmayacak ve tepki göstermeyecek. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Demokratik tepkiyi her zaman koymak gerekir. Kanunların izin verdiği her türlü tepki koyulmalıdır" diye açıklama yapmıştı.
Bahçeli'ye, uzatılan bir eli sıktı diye demediğini bırakmayanların bugün APO'nun yol haritasında ilerleyenlere karşı sergiledikleri bu derin sessizliğin sebebi nedir?
BBP'nin milli refleksine ne oldu?
Bu soruyu bir kaç gündür biz  sormayı düşünüyorduk ama her an BBP Genel Merkezi'nden bir açıklama gelir diye bekledik.
Yeniçağ Yazarı Sabahattin Önkibar bizden önce davrandı ve o "kahreden soruyu" köşesine taşıdı.

(Mir Haber)

İşte o yazı

BBP’liler Öcalan’la müzakereye niçin susuyor?

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu pek çok BBP’liden daha iyi tanıyorum ki tanışmamız 1978’e kadar
uzanır! Dolayısı ile onun bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne olan imanının yakın tanıklarından biriyim!
Buradan hareketle söyleyeceğim; Sevgili Muhsin Başkan bugün yaşasaydı, emin olun kıyametleri koparır halde olurdu!
Niçin mi?
AKP Abdullah Öcalan’la görüşüp müzakere masasına oturduğu için!
Ama AKP görüşmüyor devlet görüşüyor gibi gizleme ve örtme amaçlı olarak edilen laflara aldırış etmeyin, zira devletin direksiyonunda AKP ve onun Genel Başkanı var! Ne yani MİT, Öcalan’la PKK ve Kürt meselesini görüşecek de bundan hükümetin ve Tayyip Erdoğan’ın haberi ve onayı olmayacak öyle mi?... Komik olmayın!..
Başa dönüp devam edelim...
Peki Muhsin Yazıcıoğlu kıyameti koparacaktı da onun yolunda olduğunu söyleyenler ya da onun siyasi mirasına konanlar niçin susuyor?
Neden BBP bu rezilliğe feveran etmiyor?
Niçin mini Sevr görüşmesi demek olan bu fecaata isyan etmiyor? Dikkatle izliyorum, BBP bu süreçte siperde!
Sakın biz açıklama yaptık ve kınadık demesinler, eğer yaptılarsa böyle bir açıklamayı ben duymadıysam hiç kimse duymadı yani yapılan yasak savma kabilindedir ki o da oldu mu, emin olun bilmiyorum!
Öyle ya Muhsin Bey’in mirasçıları böylesine hayati bir konuda tavır takınacaksa, Genel Başkan Yalçın Topçu ortaya çıkmalı ve yeri-göğü inletmeli. Mesela Mudanya’ya gidip miting yapmalı ya da Ankara’da ortalığı sallamalı!
Olması gereken bu ama yapılan hiçbir şey yok!
Soruyorum niçin?
Suskunluğun iki nedeni olabilir:
1) Referandumdaki yoldaşları AKP listesinden 5-6, bilemediniz 8-10 milletvekili ile Meclis’e girebilmek uğruna, Erdoğan’ı üzmemek için davayı bir kenara itmek!
2) Küresel güçlerin Türkiye’deki acentelerinin güdümüne girmek!

Yazının kaynağı için

Bu haber 1,080 defa okundu.