''YAZICIOĞLU HAKETTİĞİ CEZAYI ÇEKTİ'' SÖZÜNE BBP'TEN SERT TEPKİ

22 Eylül 2010 18:39 tsi
Muhsin Yazıcıoğlunu'nu yargılayan ve mahkum eden Ali Fahir Kayacan'ın "Yazıcıoğlu boşuna hapis yatmadı! Hak ettiği cezayı çekti!" şeklindeki sözlerine BBP Camiası'ndan sert cevap geldi.

HaberTürk'te Yiğit Bulut'un Sansürsüz programına katılan Emekli Askeri Hakim Ali Fahir Kayacan Muhsin Yazıcıoğlu'nun neden ve nasıl yargıladığını anlattı. 

Muhsin Başkan'ı yargılayan ve mahkum eden Ali Fahir Kayacan,programda "Yazıcıoğlu boşuna hapis yatmadı! Hak ettiği cezayı çekti!" dedi.

Büyük Birlik Partisi Genel Merkezi bu sözler üzerine haylı sert ifadeler içeren  yazılı bir açıklama yaptı.

İşte o açıklama:

"TİPİK BİR 12 EYLÜL YARGICININ HEZEYANLARI"

"Emekli Askeri Hâkim Ali Fahir Kayacan’ın Rahmetli Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili talihsiz sözleri üzerine BBP Genel Merkezi adına kamuoyuna bir açıklama yapıldı. 

Habertürk Televizyonu’nda yayınlanan bir programda Emekli Askeri Hâkim Ali Fahir Kayacan’ın, Ebedi Siyasi Liderimiz Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun 12 Eylül döneminde haksız ve hukuksuz yargılama süreci neticesinde 5,5 yıl hücre cezası yatmasıyla ilgili olarak ‘ Hak ettiği cezayı çekti’ şeklindeki talihsiz ve adil bir hukukçuya yakışmayan tarzdaki açıklamasını esefle kınıyoruz.

Yazıcıoğlu’nun tertemiz mazisini ve ismini kamuoyu nazarında yıpratma gayesiyle yapıldığını düşündüğümüz böyle seviyesiz açıklamaların O’nun manevi şahsiyetinden ve milletimizin maşeri vicdanındaki sarsılmaz itibarından koparacağı zerre-i miskal toz bile yoktur. Böyle çabalar beyhudedir.

12 Eylül döneminde birçok ülkücü gibi Muhsin Yazıcıoğlu’da Polder’li polislerin işkencesi ve raporlarıyla, hukuki gerekçelerle değil emir ve önyargılarla hareket eden savcıların ve namlu gölgesinde karar veren sözde yargıçların keyfiyet dolu kararlarıyla cezalandırılmıştır.  Daha sonraki yıllarda toplumda ve devlet düzeninde 12 Eylül’ün kurşuni ağırlığı azalınca da bütün davalardan beraat etmiştir.

Nihayetinde Muhsin Yazıcıoğlu, yargılandığı davalardan beraat etmiş fakat haksız ve hukuksuz bir şekilde 5,5 yıl boyunca eziyetlere, baskılara ve işkencelere maruz kalmıştır.

Bu darbe dönemini ve bu karanlık dönemin mahkemelerini savunacak kadar vicdan ve insanlıktan nasip almamış sözde hukuk adamlarının açıklamalarını ilgili kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.     

12 Eylül mahkemelerini, yargıçlarını ve onların kararlarını basitçe inceleyince ortalama hukuk bilgisi olan insaflı sıradan bir insanın bile kanı donmaktayken, Yazıcıoğlu’na verdiği haksız ceza ile övünen bir kişinin nasıl bir vicdan taşıdığını anlamak ve bu tavrın medeni insani değerlerle bağlantısını kurmak bizim açımızdan neredeyse imkânsızdır. Halen söz konusu olağanüstü şartlarda verdiği olağanüstü cezayı savunacak kadar kararmış vicdana sahip bir kişiye söylenecek hangi söz çare olabilir ki…

12 Eylül dönemi mahkemelerinin paçavra kabilinden işkence altında alınan ifadelere dayanan tutanaklarını belge diye ortaya serecek kadar zavallı ve izandan mahrum bir halde olan söz konusu şahsın muhatabı ancak ve ancak ilgili ruh ve sinir hastalıkları mütehassısları olabilir diye düşünüyoruz…

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, siyasi hayatı boyunca, Türkiye’nin demokratikleşmesi, sivilleşmesi, özgürleşmesi, kanun devletinden hukuk devletine geçmesi, temel insan hak ve hürriyetlerinin genişletilmesi için son nefesine kadar saygıdeğer ve çok önemli mücadeleler vermiştir. Bu mücadeleyi verirken kendisinin de mağdur olduğu geçmişe ve malum olağanüstü döneme vurgu yaparak yaşanan büyük haksızlıkları, adaletsizlikleri gündeme getirmiştir. Kendisiyle ilgili haksızlıkları anlatırken ‘devlet-i ebed müddet’ anlayışına zarar gelmesin diye çoğu zaman susmayı tercih etmiştir.  Kısaca Muhsin Yazıcıoğlu isminde bayraklaşan bir kuşak 12 Eylül döneminde kan kusmuş ama kızılcık şerbeti içmiş gibi davranmıştır. Bu hassasiyete rağmen bugün bir emekli askeri yargıcın Yazıcıoğlu ile alakalı olarak edepsizce ithamlarda bulunması en hafif değerlendirmeyle hem hak hem de hukuk bilemezliktir.

Darbe mahkemelerine sahip çıkacak kadar evrensel hukuk değerleri ile alçak seviyeden ilişkisi olan sözde hukukçulardan ve böyle sakat anlayışlardan Türkiye artık kurtulmalıdır. 12 Eylül 2010 referandumunda da zaten aziz milletimiz bu anlayışa haddini göstermiştir. Bu anlayış demokratik hayatımız için bir virüstür, hukuk alanına karabasan gibi çöken bu zavallı anlayıştan ülkemiz mutlaka temizlenmelidir.

Bu vesileyle bir kez daha belirtmek isteriz ki, Rahmetli Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu,  tertemiz mazisi ve ilkeleriyle bizim için hüviyet cüzdanı gibidir. Biz kendimizden bir parçayı O’nda bulduk. Acılarımızla, sevinçlerimizle, heyecan ve ümitlerimizle O’nda kendimizden bir parça bulduk. Sadece biz değil bütün Türkiye O’nda kendisinden bir parça buldu ve Sonsuzluğun Sahibi’ne milyonlar ardından ağlayarak uğurladı.

Birkaç uğursuzun kem sözleri ise kendi seviyelerinden cevapla muhataplığı hak ettiği için onları kendi ideolojik dehlizlerinde yalnızlığa ve muhatapsızlığa mahkûm etmek en doğru ceza olur diye düşünüyoruz.

Ciddiye alınacak bir mevzu söz konusu olsaydı elbette tarafımızdan misliyle ve katlanarak artan bir muameleyle cevap verilirdi.

Bu açıklamanın muhatabı da söz konusu şahıs değil yanıltıcı bilgi ve açıklamalarla yanlış yönlendirilmeye çalışılan ilgili kamuoyudur. "

 

Not: Açıklamanın tam metni, ''bbp.org.tr''den iktibas edilmiştir. [http://www.bbp.org.tr/haber_detail.php?haberid=678]

Bu haber 1,043 defa okundu.