En Sıcak Konular

BAŞBAKANI PROTESTO ETMEK (ÖRGÜTLÜ) SUÇ MU OLDU?

21 Eylül 2010 22:04 tsi
BAŞBAKANI PROTESTO ETMEK (ÖRGÜTLÜ) SUÇ MU OLDU? Anayasa Değişiklik Paketi Kabul Edildi,Başbakanı Protesto Etmek (Örgütlü) Suç Mu Oldu?

Anayasa Değişiklik Paketi Kabul Edildi:
Başbakanı Protesto Etmek (Örgütlü) Suç Mu Oldu?

Önce haberleri okuyalım:

Birinci haber:

Özak: Terbiyesizler cezalarını çekecek

Bakan Faruk Nafiz Özak, Dünya Basketbol Şampiyonası'nda Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ı protesto edenleri 'seviyesiz ve terbiyesiz' olarak nitelendirdi. Özak, 'Halkı küçük görenler cezasını çekecek' dedi.

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, Dünya Basketbol Şampiyonası madalya töreninde yaşanan olaylar ile ponpon kızların gösteri yapmaması nedeniyle verilen cezayı değerlendirdi.

Faruk Nafiz Özak, kısaca şunları söyledi:

'Madalya töreninde devlet erkanı yuhalanıyor. Biz, bu şampiyonayı hükümetin büyük desteğiyle ülkemizde yaptık. Final maçından bir gün önce VIP tribününde insanlar 'hayır, hayır' diye bağırıyorlardı. Nasıl VIP insanlarsa...
Final maçından sonra madalya töreni sırasında ise bir uğultu koptu. Seviyesiz ve terbiyesiz insanlar büyük ayıp işledi. Daha ağır ifadeler de kullanabilirim. Bütün dünyanın izlediği bir organizasyonda bu yaşandı. Amerika takımı olsun, basketbolu yöneten insanlar olsun, 5 kıtadan gelen yaklaşık bin gazeteci olsun büyük şaşkınlık yaşadı. Sayın Cumhurbaşkanımız, Meclis Başkanımız büyük üzüntü yaşadı. Yaşanan olaylar milli basketbolcuları da üzdü.

'CEZALARINI ÇEKECEKLER'

Bu ilkesiz, seviyesiz azınlık ne demek istedi? 'Siz bu ülkeye yönetemezsiniz, Çoban Ahmet'in oğlu ya da emekli Mehmet Bey'in oğlu bu ülkeyi yönetemez' mi demek istediler?

Türkiye yapılanlar yüzünden küçük düştü. Halkı küçük görenler cezasını çekecek. Bu şampiyona zorlukla Türkiye'ye verilmişti. Bu anlayışı spor salonlarından çıkarmalıyız.

'BÖLÜCÜLÜKTÜR'

Bayram evini cenaze evine çevirdik. Bu bölücülük değil de nedir? Bu ülkede Atatürkçü gibi olanlar, Atatürk'ten geçinenler ve bizim gibi Atatürkçüler var. Kimse bizim kadar Atatürkçü olamaz. Bizden de laiki yok. Laiklik çağdaşlık demektir.'

'PON PON KIZLARA ŞAHSEN KARŞI OLSAM DA...'

Pon pon kızların sahneye çıkmaması nedeniyle Türkiye'nin aldığı cezaya da değinen Özak, şöyle konuştu:

'Eğer sportif bir organizasyon yapıyorsanız, uluslararası kurallara uymanız gerekir. FIBA istiyorsa pon pon kızlar çıkmalıdır. Ben kendim şahsen buna karşı olsam da kurallara uymak gerekir.

Hergün gazetelerde çıplak kadın fotoğrafları var. Ama ne yapıyoruz o gazeteleri yine de okuyoruz. Mini etekli, bikinili kadınlarımız da bizim başımızın tacı. Biz, önce çarşafa rozet takıp daha sonra çarşafı ayaklar altına almıyoruz. Bizim için mayolu, çarşaflı ya da başörtülü kadın da birdir.'

Şimdi ikinci haberi okuyalım:

"PROTESTOCULARA CSI TAKİBİ

Başbakanlık, Dünya Basketbol Şampiyonası sırasında Başbakan Erdoğan'ı protesto eden izleyicilerin peşinde.

Kamera kayıtlarından görüntüleri tespit edilen bazı protestocuların kimlikleri aranıyor.

2010 Dünya Basketbol Şampiyonası sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto eden seyircilerin tespiti için Başbakanlık tarafından başlatılan çalışmalarda, Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Spor Güvenliği Büro Amirliği de devreye girdi. Polis protestocular arasında bir bağ olup olmadığını araştırıyor.

Başbakan Erdoğan, 30 Ağustos'ta A Milli Basketbol Takımı'nın Rusya ile yaptığı maçta ve 12 Eylül'de İstanbul'da Türkiye ile ABD arasında oynanan, tüm dünyada naklen yayımlanan final maçı sonrası düzenlenen madalya töreni sırasında bazı seyirciler tarafından protesto edilmişti.

Protestocuların 'özellikle bu amaçla oraya geldiği' ihtimalini değerlendiren Başbakanlık ekibi, bu şahısların herhangi bir parti veya örgüte üye olup olmadığını ortaya çıkarmaya çalışacak.

Kimlikleri arıyorlar

Kamera kayıtlarından görüntüleri tespit edilen protestocuların, oturdukları koltuk numaralarından kimliklerine ulaşılmaya çalışılıyor. Bu nedenle, biletlerin satıldığı internet sitelerindeki bilgiler ile kredi kartı kayıtlarının incelendiği ortaya çıktı. Polisin ayrıca Dünya Basketbol Şampiyonası'nda sponsor olan şirketlerle de irtibata geçerek protestocuların kimliklerine ulaşmaya çalışacağı belirtildi. Asayiş Şube'ye bağlı Spor Güvenliği Büro Amirliği tarafından yürütülen çalışmalara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde bulunan Spor Bürosu da katılıyor.

CSI NEDİR?

"Crime Scene Investigation" kelimelerinin baş harflerinden oluşan CSI, Olay Yeri İnceleme anlamına geliyor. ABD'deki dizide polis dedektifleri, suçluya ulaşmak için gelişmiş teknoloji ürünü araçları kullanıyor.

ERDAL KILINÇ Milliyet"

İkinci haber de bu kadar.

Şimdi soralım:

Başbakanı protesto etmek artık suç mu oldu?

Stadyumlarda veya spor salonlarında protesto gösterisi yapanların arkasında "terör örgütü" mü aranacak?

Başbakan'ı veya Cumhurbaşkanı'nı protesto edenler Silivri'ye mi yollanacak?

Tam HSYK ve dolayısıyla Türkiye'deki yargı yeniden yapılandırılırken akla gelen sorular bunlar.

Bu söylenenler ve bu yapılanlar pek hayra alamet değil...

Hiç de referandum sonrasında "Türkiye'nin daha ileri bir demokrasiye geçtiğini" göstermiyor...

Emre Kongar (Kongar.org)

Demokrasi bu boşverin

BAŞBAKAN’ı uluslararası bir organizasyonda, bir spor karşılaşmasında “yuhalamanın” pek de hoş olmadığını ilk gün söyledim.

Eleştirdim.

Ama “demokrasi” dediğin şey gerçekten varsa, işin içinde bu da var.

Bazen alkış, bazen yuh.

Yersiz de olsa, zamansız da olsa.

Yuhalanan için sindirmek kolay mı?

Asla.

Ben de yuhalansam içime oturur.

Ama demokrasi bu.

Almanya’da adamın biri, Başbakan’a tokat atmıştı.

İtalya’da Berlusconi’ye heykel fırlattılar.

Almanya’daki adam galiba serbest bırakılmıştı.

Berlusconi’ye heykel atan kişi ise, adam yaraladığı için tutuklandı. Sonrasını bilmiyorum.

Demokrasi bu.

Vatandaş bazen alkışlar, bağrına basar, bazen yuhalar.

Yersiz de olsa.

Ama o yersiz yuhalamadan daha ayıp olanı, sonrasında olanlar.

Bakan Özak çıkıp “yuhalayanlara” ağır laflar etti. “Başbakan’a yaranma çabası” deyip geçmek mümkün belki.

Ama öğreniyoruz ki, Başbakan’a “yuh”u başlatanlar tespit edilmiş.

20 kişiymiş.

Şimdi onlar hakkında soruşturma başlatılacakmış.

Uluslararası bir organizasyonun finalinde, bir spor karşılaşmasında Başbakan’ı yuhalamak ayıp ama bu yapılan daha büyük ayıp.

Yuhaladıysa yuhaladı.Ayıpsa yapana.

Ama madem demokrasiyiz, madem vatandaş başımızın tacı.

O zaman Başbakan Erdoğan bu soruşturmayı kim açtıysa, kim yürütüyorsa onlara talimat vermeli, “Bırakın, yapmayın” diye.

Demokrasi bu.

Bazen alkış, bazen yuh.

Kimi alkış, kimi yuh.

Beğensek de, beğenmesek de!

 

Fatih Altaylı-HABERTÜRK [2]

 

Kaynak:

[1].http://www.kongar.org/

[3].http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli/553694-demokrasi-bu-bosverin

 


 



Bu haber 1,207 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    12,051 µs