BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ VE PKK

13 Eylül 2010 09:43 tsi
Batı, PKK’yı kullanarak Güneydoğu’ya biçtiği coğrafi rolü ve misyonu gerçekleştirmek için son adımları atıyor.

Büyük Ortadoğu Projesi ve PKK  

İngiliz siyasetinin temel amacı Osmanlı tebaası olan Kürtleri bu aidiyetten uzaklaştırmaktır. Kürt aşiretlerle Osmanlı arasına nifak sokmak iin görevlendirilen İngiliz ajan E.W.C Noel, Kürtlerin Osmanlı’ya olan bağlılığını görünce şaşkına döner
Batı, PKK’yı kullanarak Güneydoğu’ya biçtiği coğrafi rolü ve misyonu gerçekleştirmek için son adımları atıyor. Güneydoğudan yükselen “konfederasyon” seslerinin mahiyetini olayı tarihi perspektiften irdeleyerek anlayabiliriz: Osmanlı İmparatorluğu döneminde de üzerinde en çok “oynanan” kimliklerden biri Kürt kimliği olmuştur. İngiltere’nin klasik “böl ve yönet” prensibi, Osmanlı hâkimiyeti altındaki pek çok milleti imparatorluk çatısından koparıp İngiliz menfaatlerine kökten bağımlı uydu devletçikler haline getirmiştir. Başta İngilizler olmak üzere Batılı devletler bu eski ve köklü siyaseti Kürtler üzerinde uygulamak için de büyük çabalar sarf etmişlerdir.

İsyanlar Osmanlı’yı sarstı

19. yüzyılda patlak veren ve daha ziyade feodal bir durum arz eden ayaklanmalar Osmanlı’nın idari yapısını oldukça sarsmıştır. Batının hesabı ise bu ayaklanmaları ileriki tarihlerde etnik ve siyasi bir kimliğe dönüştürebilmek üzerine olmuştur. Bu amaçla birçok yabancı ajan, oryantalist, misyoner kılıflı kişiler Batı yayılmacılığına ileri karakol olarak hizmet edecek olan unsurları devşirmek üzere Osmanlı coğrafyasına yayılmıştır. Bunlar arasında en önemli isimlerden biri İngiliz ajanı Binbaşı E.W.C Noel’dir. Noel, Ortadoğu coğrafyasında gerek Kürtlerin, gerek gayrimüslimlerin yaşadığı bölgelerde hayli önemli çalışmalar yapar.

Kürtleri Osmanlı’dan koparmaya çalıştılar

İngiliz siyasetinin temel amacı Osmanlı tebaası olan Kürtleri bu aidiyetten uzaklaştırmaktır. Ancak Kürtler genel olarak Osmanlı idaresinden memnundur. Noel bu memnuniyeti değişik zamanlarda bizzat müşahede eder. 25 Nisan–10 Mayıs tarihleri arasındaki günlerini Halep’te geçiren Noel, bu süre içinde demiryollarının işleyip işlemediğini kontrol eder.
11 Mayıs’ta Mardin’e gelir. İstanbul’dan gelen Fehim Efendi ile Yakubi Patriği Elias’ın Mardin’deki Osmanlı hâkimiyetinin devamı için müracaatta bulunmak üzere payitahta doğru yola çıktıklarını öğrenir. Bunun üzerine hemen bir rapor yazarak bu kişilerin Halep’te durdurulmalarını ister. Böylece Yakubilerin Osmanlı’ya bağlılıklarını bildirmelerinin önüne geçecektir.

İngiliz ajan şaşırıp kalıyor

Noel 13 Mayıs’ta Mahalami aşiretine konuk olur. Burada ilginç bir olaya şahit olur. Aşirette kabile reisi Şeyh Halil ve kardeşi Hasan ile tanışan Noel, amcaları Halaf Bey’in Türkler tarafından yakalanıp idam edildiğini öğrenir. Bu olayı kullanarak Kürt aşiret arasına Osmanlı aleyhine nifak sokabileceğini düşünen Noel, aşiret reisinin Osmanlı hanedanına olan bağlılığını görünce şaşkına döner. Bir gün sonra Midyat’a giden Noel burada tanıştığı Kürt subaylardan Osmanlı ordusunun sadece Süleymaniye’deki birliklerinde 2000 Kürt’ün olduğunu ve Osmanlı’ya olan bağlılıklarını öğrenince şaşkınlığı daha da artar.

86 yıl sonra amaçlarına ulaştılar

Noel’in gönderdiği raporları değerlendiren İngiliz hariciyesi gönderdikleri karşı raporda, “Bir siyasal ünite olarak Kürdistan mevcut olmamakla birlikte, zamanla gerekli zemin yaratılarak ve Kürt milli bilinci oluşturularak bu amaca ulaşılacağı” tespitinde bulunulur. (Ne garip bir tesadüftür, bu olaydan 86 yıl sonra PKK yanlısı siyasi parti DEHAP’ın Batman İl Başkanı Mehdi Öztüzün ABD Adana Başkonsolosu Scoot W. Reid’in partiye gelerek kendilerine “etnik kimliğinizi, Kürtlüğünüzü tartıştırın, size daha çok para verelim!” dediğini itiraf edecekti.)
Noel’in 30 Ağustos’ta Atmılı Aşireti’nin obasına yaptığı ziyarette Yakup Paşa ve köylülerle görüşmesinden sonra “ziyaretlerimizde Kürt milli bilincinin uyanmasında önemli mesafe katedilmiştir” notunu düşecekti.

İngiliz istihbaratının amacı Kürt devleti kurmak

İngiliz istihbaratı Kürtlerden yeni bir millet, yeni bir devlet yaratma çabalarını hiç terk etmedi. Kürt aydınları olarak ortaya çıkan Kürt Teali Cemiyeti, Kürdistan Teali Cemiyeti, Kürt Millet Fırkası gibi partiler Batının Kürt etnisitesi oluşturma çalışmalarına kapıldılar.
Kürdistan Teali Cemiyeti kurucuları Molla Sait, Motkili Halil ve Mukuslu Hamza Bey’di. İlk kongresinde Abdulkadir başkanlığa, Emin Ali Bedirhan ve Fuad Paşa başkan yardımcılığına getirilecekti.
Bu cemiyet kurulur kurulmaz Kürdistan’ın kuruluşunu gerçekleştirmek için başta İngiltere olmak üzere yabancı misyon şefleri ile temasa geçeceklerdi.
Daha önce ise Bedirhan Emin Bey’in oğlu olan Süreyya Bedirhan’ın da Mısır’da Kürt İstiklal Cemiyeti’ni kurduğu ve bu süreçte İngiliz istihbaratı ile içli dışlı olduğu bilinmektedir.

İngiliz istihbaratıyla içli dışlıydılar

Kürt Teali Cemiyeti’nin ise Kürt Demokratik Partisi adı altında İngiliz istihbarat birimlerine yazdığı bir mektup çok büyük önem taşımaktadır.
Bu mektup şöyledir:
“Ulusal Kürt Demokratik Partisi Genel Kurulu iş bu tezkereyi ekselanslarının yüksek görüşlerine sunmayı saygıyla istirham eder.
Partimize bağlı tüm aydın Kürtler soylu İngiliz ulusunun, müttefiklerinin ve dostlarının başında olarak kutsal demokrasi ülküsü ve ezilen ulusların haklarının ve çıkarlarının korunması için savaşması ve yiğit evlatlarının kanını vermesi gerçeğini şükranla takdir eder.
İttifak devletlerinin Başkan Wilson’un kabul edilen ilkelerini Kürt ulusunun lehine de uygulayacağınıza katiyetle inanırız. Çünkü Kürtler de ezilen halklardan birisidir ve dolayısıyla gelişmeyi ve kurtulmayı hak etmektedir.
Şimdi genç Türk aydınları Büyük Britanya ve Müttefiklerinin himayesinde açılan özgürlük ve demokrasi çağını kıvançla alkışlamaktadır. Kürt aydınlarının savaş çıkmadan önce İngiltere’yle bir anlaşmaya ulaşamamış olmaları bir talihsizliktir. O sırada zalim hükümetin yönetiminde yaşıyorduk.
…Bununla birlikte yüce İngiliz ulusunun bizim var oluş hakkımızı ve kendi sınırlarımız içinde bağımsızlığımızı reddetmeye tenezzül etmeyeceği umutlarını muhafaza eder.
Önceki gün Amerikan soruşturma heyetine de aydın Kürtlerin yalnızca İngiliz destek ve himayesini arzuladıklarını beyan etmiş olduğumuz gibi şerefli ve soylu hükümetinizden bağımsızlığımızı tanımayı ve medeniyet yolunda ulusumuza rehberlik ve önderlik etmenizi dileriz.
Biraz izan sahibi her Kürt gelecekteki bir Kürdistan’ın İngiltere’nin iyi niyetine ve desteğine malik olmadan yaşayamayacağına ve gelişemeyeceğine inanmıştır. Hepimiz ülkemizin kaderini İngiltere’nin rehberliğine bırakmaya ve karşılığında İngiltere’nin bu yardımını hak etmek ve geri ödemek için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız. Eğer İngiltere hedef ve amaçlarımızda bize yardım etmeye razı olursa bizi sonsuz bir minnettarlığa gark etmekle kalmayacak fakat nesillerimizin şükran dolu sadık kalplerini de kazanacaktır.” (Mesut Ahmet, İngiliz Belgelerinde Kürdistan, 1918–1958, sf.95)

İngilizler organize etti

İngiliz siyaseti, dernekleşmelerinden partileşmelerine, ayaklanmalarından ayrılıkçı örgütlenmelerine kadar her aşamada Kürtleri organize etmiştir. Kürtlerin açıkça İngiliz mandasını kabul ettiklerini “Yüce İngiliz ulusuna” olan sempatilerini kabul ettiklerini söylemekle birlikte, o günlerde bütün Osmanlı coğrafyasında “İngiliz muhibbi, Amerikan sevdalısı” birçok örgütün kurulu olduğunu, bu örgütlere mensup siyasi ve askerî bürokrasinin mandayı kabul etmek için her yolu denediğini biliyoruz.
Ancak Türk Bağımsızlık Savaşı sonrasında mandacı özlemler yerine kendi ayakları üzerine duran bir Cumhuriyet rejiminin ortaya çıkması, etnik ayrımcılık peşinde olanları da hüsrana uğratmıştır.

 

Muharrem Bayraktar-Yeni Mesaj

 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ,http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10003608&tarih=2010-09-13

 

Bu haber 1,004 defa okundu.