ALPERENLER AYASOFYA'YA GİTMEKTEN VAZGEÇTİ

8 Eylül 2010 03:35 tsi
Sümela Manastırı'ndaki ayine tepki olarak bayram namazını Ayasofya'da kılmak için harekete geçen Alperen Ocakları neden geri adım artı?

Geçtiğimiz hafta  Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Derneği Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada Ayasofya'da Bayram Namazı kılma kararlılığı şu şekilde belirtilmişti:

"Meşru isteğimizin, gerekli yetkili mercilerce dikkate alınmasını istiyoruz. Biz Müslümanların bu haklı istek ve talebinin karşılanması, mevcut iktidarın yüzünü Müslüman Türk milletine dönmesi olacaktır. Saf ve ihlâslı milletin evladları bizler; siyasi söylemden uzak, menfaatten uzak bir taleple buraya geldik. Bayram Namazında İnşaallah AYASOFYA’da olacağız. Bu meşru isteğimizi, bu haklı talebimizi aynı zamanda izin isteyerek yapmak isteyişimizin akabinde, oluşabilecek bütün gerginlik ve kargaşadan, içişleri bakanlığı ve devletimizin ilgili birimleri sorumlu olur."

Aynı merkezden yapılan yeni basın açıklamasıyla ise bu talepten vazgeçildiği bildirildi.

İşte o açıklama:

AYASOFYADA KILINMASI MEŞRU VE LEGAL YOLLARDAN TALEP EDİLEN BAYRAM NAMAZI İLE ALAKALI BASIN AÇIKLAMASI

Geçtiğimiz hafta hukuki olarak müze hüviyeti taşıyan Sümela Manastırın’ da  Kültür Bakanlığının özel bir statü ile  ülkemizde yaşayan Ortodoks vatandaşlarımıza bir günlüğüne ayin yapabilmeleri yönünde vermiş olduğu izinden yola çıkarak Alperen Ocakları olarak yurt genelindeki tüm temsilcilikleri ile birlikte bulunmuş oldukları illerde Ramazan Bayramındaki Bayram namazını aynı statü uygulamaya geçirilerek Ayasofya’ da kılınabilmesi için yasal başvurularda bulunup basın açıklamaları yapmıştık.

Hükümetin ve hususiyetle de Kendi kültüründen yoksun Kültür Bakanının bu girişimimiz karşısında bir kez daha bu ülkede Müslüman-Türkün isteklerine ne kadar değer verdiği ortaya çıkmış ve talebimize kayıtsız kalınmıştır.  Sayın Başbakan Sümela’ da ayin yapılması sonrasın da meydanlarda her zamanki gibi içi boş beylik laflarla ‘İnancına güvenenlerin İnanç hürriyetinden korkmaması gerektiğini’ ifade ederken Alperenlerin’ madem inancına güveniyorsun Ayasofya’ da da bayram namazının kılınmasına müsade etme cesaretini göster de senin ne kadar inancına güvenebildiğin millet tarafından anlaşılsın’ kartına karşı her zamanki gibi ancak sessiz kalabilmiştir.

Yine Sayın Başbakan  o günlerde bu organizasyonu savunurken ‘Yunan Başbakanını arayıp  bizim camiyi ne zaman açıyoruz diye artık sorabiliyorum’ gibi milletimizi rencide eden söylemlerde de bulunabilmiştir. Bakın dizinin dibinde yetiştiği Necip Fazıl milli ve manevi değerlerini savunabilen bir devlet adamı portresini tarif ederken Ulu hakan Abdülhamit hanın tavrını aşağıdaki satırlarla ifade ediyordu.    

‘O Abdülhamit Han ki bunca ordusundan yalnız bir tanesi ile birkaç gün içerisinde Atina kapılarında görünüvermiş küçücük bir Yunan şımarıklığını onlara İstanbul’ dan bahsettirmek yerine Akropol önlerinde ordugah kurmakla cezalandırmıştı. ‘ Bu iki devlet adamı portresini yan yana koyduğumuzda sizin sadece ‘sosyeteye girmeye çalışan Anadolu çoçuğu’ hafifliğinde bir duruşunuz olduğunu bu vesile Aziz milletimizin dikkatlerine bir kez daha sunarız.

Referandumdan iki ay öncesinde gerek yapmış olduğumuz basın açıklamaları ve gereksede vermiş olduğumuz mülakatlarda  bu sürecin bir kutuplaştırma siyasetine dönüştürüleceğini ve buradan medet umanların her türlü art niyetli organizasyonu tertipleyebileceğini milletimizle paylaşmış ve bu oyunlara gelinmemesi gerektiğini vurgulamıştık. Ama maalesef ülkemize dair yapmış olduğumuz öngörüler bugün gelmiş olduğumuz noktada yine doğru çıkmıştır.

Bu bağlamda Müslüman-Türk’ ün en doğal hakkı olan Ayasofya’ da ibadet etme özgürlüğünü  milletimiz adına yine milletimizin değerlerini savunabilecek son kurumu ve temsilcisi olarak dile getirdik. Ancak anlaşılan o ki gelmiş olduğumuz noktada bir referandum konusu haline dönüştürülse ülke insanımızın belki de yüzde doksan beşinin ‘EVET mutlaka Ayasofya ibadete açılmalı’ diyeceği bir talep bu süreçte birilerinin gri propaganda malzemesi haline dönüştürülmeye müsait hale gelmiştir.
Hükümet ve son dönemde adete hükümetin güvenlik görevlisi imajını bizlere veren Emniyet mensupları burada orantısız bir güç kullanımı ile Aziz milletimizin ekser çoğunlukla arzuladığı meşru ve legal talebini sanki marjinal bir istek gibi gösterme gayretinde olacağı ile alakalı bir izlenim almış bulunuyoruz. Başka bir taraftan da referandum arifesinde konu ile hiçbir alakası olmamasına rağmen  her geçen gün millet nezdinde kendisine olan teveccühü artıran Alperen Ocakları ile alakalı çirkin bir görüntü ortaya koymak için fırsat kollayanların  yine pusuya yatmış olduklarını gözlemliyoruz.

Merhum Şehit Liderimizin ‘ Biz bir dönem Türkiyede inandığımız değerler için mücadele verdik. Ama netice itibari ile ortaya konulan senaryo inandığımız değerlere hizmet etmedi’  öğretisi doğrultusunda Ayasofyanın ibadete yeniden açılabilmesi ile alakalı sürece zarar verebileceği kaygısı ile önümüzdeki bayram namazı günü her hangi bir protesto gösterisi  yapmayacağımızı Aziz milletimizle bugünden paylaşmayı uygun buluyoruz.

Müslüman-Türk’ ün en meşru talebi olan Ayasofya’nın ibadete açılması ile alakalı istek ve kararlığımızın bundan önce olduğu gibi bundan sonrada devam edeceğini bu vesile dosta düşmana bir kez daha ilan ediyoruz.  Bu talebi toplumun tüm kesimlerine yayarak zaman içerisinde bir platform oluşturulması, yurt çapında bir çok kişi ve kurumun bu sürece dahil edilmesi, konu ile alakalı bir kamuoyu oluşmasını tesis etmek, konferanslar, paneller düzenlemek ve çok geniş katılımlı bir Ayasofya mitingi düzenlemek bundan sonraki süreçte  Alperen Ocaklarının en önemli vazifeleri arasında olacaktır.

Bekle bizi Ayasofya

Bir gün Mutlaka geleceğiz..

Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur

Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Derneği Genel Merkezi

 

Kaynak [http://alperenocaklari.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=1095&Itemid=144]

Bu haber 639 defa okundu.