EGEMENLİK KAYITSIZ SARTSIZ AKP'LİLERİN Mİ?

10 Eylül 2010 12:25 tsi
Jurnalcilik, ihbarcılık, rontgencilik, iftira, tertip, şantaj, terör, yalan, hırsızlık, dolandırıcılık, yolsuzluk gibi insanlık dışı mesleklerin ülkemizde kökleşmesini istemiyorsak, AKP’ye ve anayasasına «HAYIR» demek mecburiyetindeyiz!...

Egemenlik kayıtsız ve şartsız  AKP’lilerin mi?
 
AKP’ye ve Anayasasına HAYIR
 
İstanbul’da önceki ismiyle Yeşilköy, şimdiki ismiyle Atatürk Havaalanında referandum için oy kullanmak isteyen bir gurbetçiyi masasında oturan bir bayan iyice inceledi. Bu inceleme sonucu bayan kararını verdi :  «Beyefendi bilgisayarımız bozuk, oy kullanamayacaksınız...» Gurbetçi olacak ya bir hiç için orada oturan bayanı izlemeye koyuldu. Uzaklaştı, yakınlaştı... Oy kullanan var mı diye referandum bürosunu gözlemeye koyuldu.

Gelen sakallıya, giden sakallıya, referans veya kart gösteren millî görüşçülere oy kullandırıldığını oradan çıkanlardan da öğrendi. Orada  sol görüşlüler ve ülkücüler, yani AKP’li olmayanlar bıyıklarından  veya kıyafetlerinden değerlendirmeye alınıyor! Onlar bir şekilde yumuşak yöntemlerle  oy kullandırılmadan  gidecekleri yerlere uğurlanıyordu. Bunu öğrenmek için «Havaalanlarından kaç gurbetçi giriş yaptı? Kaç kişiye oy kullandırıldı?» Oy çoğunluğu Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme yönünde mi, değil mi bunu öğrenmek yeter?

Bir başka konu; gurbetçiler için konulan oy sandıklarının başlarında siyasi partilerin temsilcileri var mı, yok mu? Bu sandıklar bütün partilerin temsilcilerinin şahitliğiyle açılacak mı, açılmayacak mı? Bu sandıklar gece nerede saklanıyorlar? Sandık güvenliği ve halk egemenliği şantaj ve tehditler içinde bulunan AKP güdümünde tehlikede değil mi?

Dikkat ederseniz AKP yöneticilerinin izlediği kirli siyasetle, baskılarla, tehdit ve şantajlarla referandum konusunun üzerine gölge düşürüldü. İster istemez muhalefet partileri de AKP’nin oluşturduğu bu siyasi havaya uydular. Şu an ABD güdümünde olan AKP’ye evet mi yoksa hayır mı boyutuyla Cumhuriyetin temel nitelikleri sorgulanır hale getirildi.
 
AKP’lileri ve yandaşlarını işledikleri suçlar bitirecek!
 
Gurbetçilerimizden  Sivas’lı Tahsin  ayağının tozuyla vilayetine ve evine ulaşır ulaşmaz kapısı çalındı. Yahovacı siyasetiyle iki kişi destursuz evlerine girdiler. Eh oradan buradan derken konu «oruçlu musun, oruçlu değil misin?»’ne dayandı. «Demek iki gün yolculuk nedeniyle oruç tutamadın. Bunun kefaretini vermen lazım, biz ..... Gazetesi’nden geliyoruz. Bu kefareti ayağına geldik, bize öde,  borçtan kurtul! Seni bu yükten kurtarmış olalım...» dediler. 

Gurbetçi oyuna gelmedi, onları «size verecek param yok» diyerek münasip bir şekilde evinden uzaklaştırdı!  
 
..... gazetesi mensuplarının izlediği yöntemler para fabrikası gibi onları maddi güç olma yoluna götürüyor... Bak dükkanına vergi memurları gelmeden, ya da Ergenekon’cu diye hapishanelerde çürümeden bizim gazeteye abone ol, ya da abone olamayanların paralarını öde risksiz yaşa! Eğer abone olursan biz seni bir çok şekilde himaye ederiz, diyorlar.
 
AKP’nin yukarıda Recep Tayyip Erdoğan seviyesinden başlayarak aşağılara kadar yaygınlaştırılan bu manzaraların,  Cumhuriyetle, halk iradesiyle, milletin egemenliğiyle, demokrasiyle, hukukla, adaletle, insanlıkla, Müslümanlıkla hiçbir ilgisi yok!
 
Jurnalcilik, ihbarcılık, rontgencilik, iftira, tertip, şantaj, terör, yalan, hırsızlık, dolandırıcılık, yolsuzluk gibi insanlık dışı mesleklerin ülkemizde kökleşmesini istemiyorsak, AKP’ye ve anayasasına «HAYIR» demek mecburiyetindeyiz!

 
Veli Kalli

Paris, 09.09.2010 

[http://site.mynet.com/veli.kalli/Denizli/index.htm]

Not: Bu Yazı Mir Haber'e Üzeyir Lokman Çaycı tarafından gönderilmiştir.  
 

Bu haber 1,149 defa okundu.