En Sıcak Konular

BAHÇELİ'DEN SABAH'IN HABERİNE YALANLAMA

30 Ağustos 2010 17:14 tsi
BAHÇELİ'DEN SABAH'IN HABERİNE YALANLAMA Bahçeli,"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Barzani’ye yapılan yardıma onay verdiğine ilişkin bir belge varsa Başbakan’ı bunu açıklamaya davet ediyorum"dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli 30 Ağustos 2010 günü Sabah Gazetesi'nde çıkan 'MHP lideri Devlet Bahçeli 57. Hükümet zamanında Barzani'ye silah ve para verdi'  başlıklı habere ilişkin yazılı basın açıklama yaptı.

Bahçeli'nin açıklaması şöyle:

"Başbakan Erdoğan’ın kamu bankalarından usulsüz kredi vererek yandaşlarına peşkeş çektiği Sabah gazetesinin 30 Ağustos 2010 günkü manşetinde “Barzani’ye 57. Hükümet zamanında silah ve para yardımı yapıldığına” ilişkin bir haber yer almıştır.

Sabah Gazetesi’nin ele geçirdiği “çok özel” belgelere dayandırıldığı iddia edilen bu maksatlı haber, İmralı ile referandum pazarlığında suçüstü yakalanan Başbakan’ın ve yandaşlarının içine düştükleri panik hali ve çaresizliğin bir tezahürüdür.

Başbakan’ın emrindeki bu gazetenin meslek ahlakı açısından lekeli sicili esasen bilinmektedir.

Çamura batmış olan Başbakan’ı kurtarmak telaşıyla “kozmik oda”da hayali belge avcılığına çıkması bu bakımdan yadırganmayacaktır.

PKK’nın en büyük destekçisi olan, Türkiye’ye her fırsatta dil uzatma cüretini gösteren Barzani hakkında bugüne kadar söylediklerimizin arkasındayız. Bu peşmerge reisi hakkındaki kanaatimiz hiçbir şekilde değişmemiştir.

Bu husus herkes tarafından çok iyi bilinmelidir.

Çıkan bu haberle ilgili olarak buradan sahibinin sesi maşaları değil, onları kullanan Başbakan’ı muhatap alarak kendisine seslenmek istiyorum:

1.    Devletin arşivi ve gizli belgeleri AKP hükümetinin elindedir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Barzani’ye yapılan yardıma onay verdiğine ilişkin bir belge varsa Başbakan’ı bunu açıklamaya davet ediyorum.

Barzani’ye silah verilmiş midir, kimin aracılığıyla verilmiştir?

2.    Irak’la ilişkiler, Barzani ve Talabani ile son onbeş yıl içinde yapılan temas ve işbirliği hakkındaki devlet arşivlerindeki bilgi ve belgeler de AKP hükümetinin elindedir.

Başbakan Erdoğan’a bu konuda şu açık çağrıda bulunuyorum:

√     Barzani hangi dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından kullanılmış, Barzani’nin peşmergeleri Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın emrinde PKK’ya karşı yürütülen mücadelede hangi görevleri yapmıştır?

√     Barzani’ye PKK ile mücadele için bu dönemde ne kadar para ve silah yardımı yapılmıştır?

√     Barzani’ye bu yardımların verildiği dönem, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in bu peşmerge reisinin “postal yalayıcısı” olduğunu söylediği dönem midir?

√     Barzani’nin desteğiyle hangi PKK yöneticileri Irak’ın kuzeyinde yakalanıp Türkiye’ye getirilmiştir?

3.    ABD’nin Irak’ı işgalinden sonraki dönemde Barzani’nin PKK teröristlerine sağladığı fiziki koruma, lojistik destek ve siyasi himaye ne olmuştur?

4.    AKP hükümeti bugün “ağabey” dediği, kırmızı halılarla karşıladığı Barzani’ye PKK’ya desteğini kesmesi için baskı yapmış mıdır, yaptırım uygulamış mıdır?

5.    Ekim 2009’da Habur’da PKK’lı bir terörist grubunun Türkiye’ye girişinden önce AKP hükümeti Barzani ve onun aracılığıyla Kandil çeteleri ile hangi pazarlıkları yürütmüştür?

Barzani yönetiminin Başbakanı Neçirvan Barzani Habur ihanetini AKP hükümeti ile birlikte hazırladıklarını, dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner’in bu amaçla görevlendirildiğini açıklamıştır.

2 Kasım 2009 tarihli Türk basınında yer alan bu haber yalanlanmamıştır.

Başbakan kendisine bağlı MİT Müsteşarı’na Habur ihaneti planlaması için ne talimat vermiştir, pazarlık nasıl yürütülmüştür?

●     Başbakan Erdoğan’ı dürüst ve namuslu olmaya, elinde bulunan devlet arşivindeki bu konulardaki bilgi ve belgeleri açıklamaya çağırıyorum.

Kendisi açıklamaz, bundan kaçarsa günü geldiğinde bunların açıklanacağını ve kendisinin de çok mahcup olacağını bilmesini istiyorum." [1]

[Sabah'ın o haberi için resme tıklayınız]

Devlet BAHÇELİ,30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle de bir kutlama mesajı yayımladı.

Bahçeli mesajında şöyle dedi:

"Türk milletinin hürriyet ve istiklalini yok etmeye çalışan düşman unsurlarına karşı, Dumlupınar’da kazandığı tarihi zaferin 88.yıldönümüne ulaşmanın coşkusunu yaşıyoruz.

26 Ağustos 1922 sabahı Kocatepe’den top sesleri eşliğinde başlayan Büyük Taarruz; işgalcileri vatan topraklarından söküp atmış ve 30 Ağustosta Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle de Türk’ün varlığına kast edenlere acı bir ders verilmiştir.

26 Ağustos 1071 Malazgirt zaferiyle vatan haline gelen Anadolu’nun, 851 yıl sonra, yine bir 26 Ağustosta başlayan kutlu taarruzla hiçbir güç tarafından ele geçirilemeyeceği böylelikle gösterilmiştir.

Demir ve çeliğin, iman ve inanç karşısındaki çaresizliği Türk milletinin esarete karşı verdiği savaşla daha iyi anlaşılmıştır.

Zira şehit kanlarıyla sulanmış ve yurt yapılmış olan kutsal vatan topraklarının savunulması ve muhafazası için başka türlüsünü düşünmek de mümkün değildir.

30 Ağustos Zaferi emperyalizmin milletimiz aleyhine kurguladığı oyunları bozmuş, yapılan sinsi hesapları alt üst etmiştir.

Bu zaferle birlikte, Türk milletinin son anayurdundan başka gidecek bir yeri olmadığı ve buranın ne pahasına olursa olsun korunacağı muhataplarına duyurulmuştur.

Sevr paçavrasıyla doruk noktaya ulaşan vatanımızı parçalama ve bölme girişimi ağır bir mağlubiyet almış ve bir sonraki fırsatı yakalamak için o günlerden tertipler içine girmekten de geri durmamıştır.

Aynı zamanda, işgalcilerle emel birlikteliği yapan içerideki uzantılar, bundan sonra tüm ümitlerini kaybetmişler ve gelecekte ihanetlerle anılacakları tarihin karanlık sayfalarındaki yerlerini almışlardır.

Aziz ecdadımızın zulüm ve eziyete karşı verdiği kararlı mücadele ve bağımsız yaşamak için her bedeli ödeme niyeti hayranlıkla örnek alınması gereken asil bir ruhun özellikleri arasındadır.

Dün dökülen şehit kanlarının, çekilen çilelerin, uğranılan kayıpların hepsinin; bugün bizim daha rahat ve huzurlu olmamız için yapılan eşsiz fedakârlıklar olduğu unutulmamalıdır.

Ancak bunun farkında olmayan, olsa bile umursamayan, geçmişteki kutlu mücadelelerin anlamına vakıf olamamış bir zihniyet tarafından ülkemiz çözülmenin eşiğine kadar getirilmiştir.

Büyük Taarruzla birlikte def edilen işgalci ve istilacı mihrakların rezil amaçları, bugün iç ve dış tesirlerin bir araya gelmesiyle tekrar dirilmiş ve yoğun bir şekilde faaliyete geçmiştir.

Türk milletinin birliğinden, devamlılığından kim rahatsızlık duyuyorsa aynı safta toplanmış; böylece ihanet sıradanlaşmış, alçaklıklar normalleşmiştir.

Ülkemizi korunaksız ve korumasız bırakan sorumluluk sahibi aciz ve çürümüş yönetim eşliğinde, hiçbir vatan evladının tahammül edemeyeceği küstah ifadeler, bölücü ve ayırıcı niyetler utanmadan dillendirilmeye başlanmıştır.

Ne hazindir ki, 88 yıl öncesinin kutlu hatıralarından çok uzaklara savrulmuş olanlar, bugün ortalıkta cirit atmaktadırlar. Ve demokrasi, özgürlük diyerek de kafaları karıştırmaktan, her değeri istismar etmekten çekinmemektedirler.

Herkes bilmelidir ki, dün Kocatepe’deki milli heyecanın ve şuurun aynısı bugün Türkiye sevdalılarının düşünce ve davranışlarında fazlasıyla bulunmaktadır.

Kim ne derse desin ve ne yaparsa yapsın; bu topraklarda Türk milleti ilelebet varlığını sürdürecektir. Bu tarihi kararlılığın karşısında kim durursa erimeye ve yok olmaya mahkûmdur.

Tarihi zaferlerle dolu olan Türk milleti bu badireleri atlatacak ve güçlükleri alt edecek kudrettedir

Dün kursaklarda kalan ve milli mücadelenin gazabına uğramış işgalci ruh asla aradığı imkâna kavuşamayacaktır.

İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da Türk’ün gücüne tanık olanlar, döküldükleri denizden çıkmanın fırsatını asla bulamayacaklardır.

Dün vaat edilen Türk topraklarını almanın zamanını bekleyenler ise dünya durdukça bu gayelerine ulaşamayacaklardır.

Nitekim Türk milletinin Ağustos ayında kazandığı muazzam zaferleri biraz olsun idrak etmek; girilen yanlış ilişkiler ağından, düşülen teslimiyetçiliğin bataklığından ve hıyanete gösterilen müsamahadan uzaklaşılması için yeterli olacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle; Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı, milletimizin bağımsızlığının tekrar kazanıldığı Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferi’nin 88. yıldönümünü içtenlikle kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kurucu kahramanları ve aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükran hislerimle anıyorum." [2]

 

 

Kaynak: mhp.org.tr

[1]  {http://www.mhp.org.tr/gbk.php?content=2872&cat=50}
[2]  {http://www.mhp.org.tr/gbk.php?content=2871&cat=50}



Bu haber 979 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,244 µs