BAHÇELİ: ''HEM FAŞİST DE HEM DE KARDEŞ HADİ ORADAN!''

29 Ağustos 2010 18:44 tsi
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a "Sen ülkücüye kafatasçı- faşistler diyeceksin, sonra gelip 13 Eylül'e kadar Ülkücüler kardeşin olacak. Haydi oradan" dedi.

'Erdoğan iki yüzlü'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ı sert dille eleştirerek, "Sen ülkücüye kafatasçı- faşistler diyeceksin, sonra gelip 13 Eylül'e kadar Ülkücüler kardeşin olacak. Haydi oradan" dedi. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, il il gezerek halka gerçekleri anlatmayı sürdürüyor. Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi anayasa değişikliğinin ötesinde 21. yüzyılı daha anlamlı kılabilmek, 21. yüzyıla daha fazla bir misyon ve vizyon yükleyebilmek, toplumumuzun beklentilerine, toplum dinamiklerine cevap verebilecek bir anayasa değişikliğinden her zaman yana olmuştur" dedi. 

Sivas'ta buluşmalarının temel sebebinin 12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak referandumla ilgili olduğunu ifade eden Bahçeli, 12 Eylül'de herkesin sandığa giderek oy kullanmasının ülke için hayırlı olacağını söyledi.

Bahçeli, Sivas Mevlana Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 12 Eylül'de neden referandum yapılacağı, buna sebep olan olayların neler olduğunu hep beraber düşünmeleri, sabır ve soğukkanlılıkla değerlendirmeleri gerektiğini ifade etti. 
 
1982 anayasasında 12 Eylül'de referandumda yapılacak değişiklik dışında 16 defa değişiklik yapıldığını, bunlardan birisi hariç 15'inin başarıldığını anlatan Bahçeli, 15 değişiklik teklifinin yapıldığı süre içerisinde 1982 Anayasasının 85 maddesinin değişikliğe uğradığını belirterek, "Ve bugün de AKP yönetiminin bir alacakaranlıkta TBMM'ye hazırlanarak göndermiş olan 29 maddelik 17. anayasa değişikliği üzerinde ülkemiz tartışmaktadır" dedi.
Bu anayasanın zaten 85 maddesinin değiştiğini ifade eden Bahçeli, "Yani ne zaman değişmiştir, 82'den bu yana değişmiştir. Hangi dönemlerde değişmiştir, değişik siyasi partilerin iktidar olduğu dönemlerde veya koalisyon şartlarında değişmiştir" ifadesini kullandı.

Partilerinin koalisyon şartlarında iktidar olduğu dönemde, Demokratik Sol Parti ve Anavatan Partisi ile birlikte anayasa değişikliği yaptığını ifade eden Bahçeli, bu dönemde 34 madde değişikliği yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:

"Şimdi bu gerçekler ortada mı? Evet. Peki Sayın Başbakan meydanlarda ne diyor? '12 Eylül ile hesaplaşmak için bu anayasa değişikliğini yapıyoruz'diyor. 

Hangi maddeyle, 29 tane maddeyle. Peki değişen 85 madde hangi anayasasının maddesiydi. Muz Cumhuriyetinin anayasasının 85 maddesi mi değiştirildi bu ülkede?

12 Eylül anayasasının değişikliği yapılmıştır ve 85 madde olmuştur. Şimdi böyle bir durum karşısında hiç kimse Milliyetçi Hareket Partisi'nin anayasa değişikliğinden yana olmadığını söyleyebilir mi? Milliyetçi Hareket Partisi anayasa değişikliğinin ötesinde 21. yüzyılı daha anlamlı kılabilmek, 21 yüzyıla daha fazla bir misyon ve vizyon yükleyebilmek, toplumumuzun beklentilerine, toplum dinamiklerine cevap verebilecek bir anayasa değişikliğinden her zaman yana olmuştur. Ve 18 Nisan 1999 seçimleri sonrası Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 129 milletvekili arkadaşıyla geldiğinde bu düşüncelerini anlatmıştır. Ve siyasi partilerle, kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı hissetmiştir." 

"BİR UZLAŞMA METNİ DEĞİLDİR"

Bu anayasanın neyin anayasa değişikliği olduğunu iyi düşünmek gerektiğini söyleyen Bahçeli, "Bir defa bu milletin anayasası olmadığı açık. İkinci defa siyasi partilerle uzlaşma yolu aranmamıştır. Dolayısıyla bir uzlaşma metni değildir. Peki öyleyse nedir? AKP'nin dayatması, Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasasıdır, bu anayasa" diye konuştu.

Bahçeli, partilerinin anayasa maddeleri üzerinde tek tek durarak, Meclis'in denetim hakkını en iyi şekilde kullanarak, muhalefet görevini en iyi şekilde yerine getirme düşüncesiyle gece gündüz 69 milletvekiliyle mecliste bulunduğunu, bu 29 maddeyi didik didik tartıştığını ve öneriler sunduğunu söyledi. Bahçeli, şunları söyledi:

"Peki dışarıda uzlaşmayı düşünmedin, Meclis'teki tartışmalarda milliyetçi hareketin bir önerisini daha kabul etmedin. Özellikle ülkücüleri istismar ettiğin 12 Eylül Anayasasının 15. maddesindeki MHP önergesini niye reddettin? Çünkü bir aldatma var, bir kandırma var, ülkücülüğü sömürme var, ülkücülüğün şu potansiyelini kendisinin emelleri doğrultusunda kullanabileceği aptallığı var.
 
Bu sebepten dolayı ülkücüler çok daha dikkatli hareket ediyor. Hem bugünü hem yarını düşünüyor. Hem önce ülkem ve milletim sonra partim diyor. Dolayısıyla bu 29 anayasa maddesinin altına, üstüne, içine bakıyoruz. Burada mutlaka bu kadar ısrar  varsa, meclisten alelacele çıkartılmak istiyorsa Anadolu'nun tabiriyle mutlaka burada bir bit yeniği vardır diyoruz. O zaman bu bit yeniği nedir diye bakıyoruz."

AKP'NİN GİZLİ GÜNDEMİ VAR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Herkes anayasa değişikliği üzerinde istediği tercihi kullanabilir. Biz kimseye bir şey demiyoruz. Ama ülkücü kimlikle AKP'ye alet olarak bunu yapmayı ülkücülükle bağdaştırmıyoruz" dedi.

Bahçeli, Sivas Mevlana Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, anayasa paketi çıkarılırken iktidar partisinin milletvekillerini baskı altına aldığını vurguladı.

"Böyle bir denetimle, böyle bir baskıyla, bir AKP zorlaması ve dayatmasıyla 336 milletvekiliyle kabul edilmiş bir anayasa 12 Eylül'de huzurunuza geliyor" diyen Bahçeli, "O zaman bu anayasanın bu şekilde kapkaçla çıkartılmasının, bırakınız milleti kendi milletvekillerini dahi baskı altına almasının mutlaka bir sebebi olsa gerektir. İşte buna baktığımızda burada Recep Tayyip Erdoğan beyin gizli bir gündemi olduğunu tespit ediyoruz" ifadesini kullandı.

Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bir PKK'yı siyasallaştırma için kime nerede, ne söz vermişse, kiminle işbirliğine girmişse o sözü yerine getirmenin gayreti içerisinde, öbür taraftan da 8 yıllık iktidarının yanlışlarının altında ezilip boğulacağı için yüce divandan kendisini kurtarmak açısından yasalar üzerinde oynadığı gibi o yasaları uygulamaya koyacak yargı üstünde de oynamalar yapıyor. Ve bir taraftan PKK siyasallaşması, öbür taraftan Recep Tayyip Erdoğan'ın kurtuluş yolu bu anayasayla gizli gündem olarak üstü örtülü bir tarzda huzuruna getiriliyor. Pekala bunu kabul etmek mümkün müdür? 12 Eylül döneminde ve öncesinde ülkenin birliği, dirliği için her türlü fedakarlığı yapan, mahkumiyetleri yaşayanlar şimdi bu tuzağa düşerek Türkiye'nin bölünmesine AKP üzerinden katkı mı sağlayacaklar?

Burayı iyi anlamak lazım. Evetçi geçinip, 3 gazetede veya televizyonda boy gösteren eski ülkücü diye nitelendirilen kişilere dikkatlerini çekmek lazım. 

Yoksa herkes anayasa değişikliği üzerinde istediği tercihi kullanabilir. Biz kimseye bir şey demiyoruz. Ama ülkücü kimlikle AKP'ye alet olarak bunu yapmayı ülkücülükle bağdaştırmıyoruz. Sen ülkücüye diyeceksin ki, 'bunlar kafatasçı, bunlar kanla beslenenler, bunlar faşistler'diyeceksin. Sonra geleceksin 13 Eylül'e kadar ülkücüler kardeşin olacak. Hadi oradan."

"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ İYİ ANLAMAK GEREKİYOR"

Bu sebeplerden dolayı bu anayasa değişikliğini iyi anlamak gerektiğini ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bunun için de her yolu deniyor. Tokat'a gitmiş esnaflar aklına gelmiş. 

Başka yere gitmiş başka şey aklına gelmiş. Gidiyor Aydın'a rahmetli Adnan Menderes aklına geliyor. Hasan Polatkan'ı Eskişehir'de aklına getiriyor. 

Kurumahmutoğlu şehidimizi Samsun'da aklına getiriyor. Değerli kardeşimiz Muhsin Bey'i Sivas'ta aklına getiriyor. Şimdi de kalkmış Milliyetçi Hareket Partisi'ni suçlamaya çalışıyor. Ramazan ayında, oruçlu ağzıyla yalan, iftirayla MHP'yi karalamaya çalışıyor. Referandum mu yapıyoruz, anayasa değişikli mi yapıyoruz,

yoksa anayasa değişikliğinden aldığın oyla kaybettiğin itibarı tekrar kazanarak yeniden seçimde tekrar iktidar olmanın oyununu mu oynuyorsun, onu da önümüzdeki günlerde göreceğiz."

"Anayasa değişikliğinin olduğu yerde şimdi seçim ekonomisi yaparmışçasına vaatlerde bulunuyor" diyen Bahçeli, şöyle konuştu:

"8 yılda yaptığın bir şey yok tekrar vaatlerle nohutla, fasulyeyle, makarnayla, bulgurla, kömürle, çamaşır makinesiyle bu milleti kandıracaksın. O sebepten dolayı bu istismarcı zihniyete, bu cepheleştirici, kamplaştırıcı, çatıştırıcı, gerilim yaratarak milleti bir kardeş kavgasına sürükleyecek ihanet çalışmalarını sürdürenlere kapılmamak lazımdır. Gün gelecek Milliyetçi Hareket Partisi'nin ne kadar haklı çıkacağına hep beraber şahit olacağız. Ama biz haklı çıkmadan ülkeyi haklı çıkarıp burada istikrarı, kardeşliği, beraberliği bir arada nasıl sürdüreceğimizi bugünden düşünmeliyiz ve önümüze konan tuzaklardan kendimizi kurtarmalıyız."

"BİR ZAMANLAR DA MİLLİ GÖRÜŞ GÖMLEĞİNİ GİYMİŞTİN"

Başbakan Erdoğan'ın "beyaz gömleğimizi giydik" dediğini belirten ve bu sözü eleştiren Bahçeli, şunları kaydetti: "Şimdi de kalkmış rahmetli Adnan Menderes'e referans yaparak biz beyaz gömleğimizi giydik, kefenimiz yanımızdadır'diyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sivaslılar seni çok iyi bilir. Bir zamanlar da milli görüş gömleğini giymiştin. 

Nerede o gömlek, ne zaman çıkarttın? Yerine neyi giydin. Giydiğin bir tişört, batı yapımı bir tişört. Önünde ABD yazıyor, arkasında AB yazıyor."   

BU TUZAKLARDAN ÜLKEYİ KURTARMAK İÇİN

Geleceğin ne olacağı hakkında iyi düşünmek, bu oylama sonucunda 'evet' veya 'hayır'çıkarsa neler olabileceğini iyi düşünmek gerektiğini aktaran Bahçeli, şunları söyledi: "Bütün bunları Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz tarttığımızda kendi değerlendirmemiz ve inancımızla, hiçbir yerin tesiri altında kalmaksızın bu 29 maddelik anayasa değişikliği aldatmacasını milleti kandırmaya vesile ettirmemek için 'Hayır'oyu kullanacağımızı söylüyoruz. Kabul eden eder, etmeyene saygı duyarız. Ama biz buna inanıyoruz. Bu tuzaklardan ülkeyi kurtarmak, önümüzdeki bölünme felaketine Türkiye'yi düşürmemek için, bir kardeş kavgasına sebebiyet verdirmemek için bunu bu şekilde düşünüyoruz."

Başbakan Erdoğan'ın "Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğünden yanayız" sözünü de hatırlatan Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

"Pekala bu üstünler kim? Cumhurbaşkanına bakıyorsunuz AKP'li. Meclis Başkanına bakıyorsunuz AKP'li. Başbakana bakıyorsunuz AKP'li. Meclisin 341 milletvekiline bakıyorsunuz AKP'li. Bürokrasiye bakıyorsunuz AKP'li. Sivil toplum kuruluşlarını kuşatmış, oraları baskıyla ele geçirmiş onlar AKP'li olmuş, yoldaş ve yandaş medyalar AKP'li. Oralarda beslenen konuşmacılar, sözde aydınlar AKP yandaşı. Öyleyse Türkiye'de üstünler kim? AKP, yandaş ve yoldaşları. Pekala bunun hukukunu düzenlemekle hukukun üstünlüğünü değil, üstünlerin hukuku olarak kendinizi bir hukuki fanusun içerisine alıp korumaya çalışıyorsunuz. 
 
Sayın Başbakan ne yaparsan yap, panik atağa düşmüşsün. Öfkelisin, sinirlisin, kağıdın dışında ne konuştuğunu bilmiyorsun. İftira, yalan ramazan ayında dahi üslubun olmuş. Çirkinleştirdin, Türk siyasetini yozlaştırdın ve toplumu çöküntüye sürükledin. Artık senden kurtulma zamanı geliyor. Onun için bunun bir işareti olsa gerek. İşte o 12 Eylüldür. 12 Eylül'de bu korku imparatorluğunu sarsın ama bayramı yaşamalarına da fırsat verin. 2011'deki genel seçimde yerle bir edin. O sebepten dolayı Milliyetçi Hareket Partisi 'Hayır'diyor."
Mitingin ardından Taşlıdere mevkisinde bir restoranda düzenlenen iftar yemeğine katılan Bahçeli, daha sonra kentten ayrıldı. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün de partisince Tokat'ta düzenlenen mitinge katıldı, Amasya İl Başkanlığının düzenlediği iftar programına iştirak etti. 

Bahçeli, "Kesinlikle 12 Eylül'de sandıklara gidin. Çok önemli bir mazeretiniz yoksa siz, aileniz, yakınlarınızla birlikte, oturduğunuz bölgedeki insanlarla birlikte mutlaka gidin, kesinlikle sadıktan kaçmayın ve vereceğiniz oylarla hükümete gereken dersi verin" çağrısı yaptı

 

Kaynak: ORTADOĞU GAZETESİ

[http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=17461]

Bu haber 1,008 defa okundu.