HANEFİ AVCI OLAYI

27 Ağustos 2010 12:47 tsi
Türkiye’nin en namuslu insanı da olsanız eğer cemaatle ilgili olumsuz ve kamuoyunu etkileyecek bir şey söylemişseniz anında “Ergenekoncu olduğunuzu ve PKK ile irtibatınız olduğunu, derin devletin adamı olduğunuzu” iddia etmeye başlarlar.

Hanefi Avcı olayı  

Hanefi Avcı üstelik üzerinde ‘Eskişehir Emniyet Müdürü’ sıfatı varken yaptığı açıklamalar ve yazdığı kitapla Türkiye’ye damgasını vurdu. Devletin aslında kimler tarafından yönetildiğine, cemaatin emniyeti nasıl ele geçirdiğine, dinlemelerin nasıl ve nerelerde yasadışı olarak gerçekleştirildiğine dair ‘sarsıcı’ iddialar ortaya attı. “Elimde deliller var, ihbar ediyorum” dedi.
Avcı devlet içinde bir cemaat örgütü olduğunu anlatıyor ve “Bu örgütün TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen ‘basit suç örgütü’ mü, yoksa ‘anayasayı ihlal’ başlığında düzenlenen, ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ gerektiren ‘yasa dışı örgüt’ olarak mı ele alınması gerektiği sorusuna, “En azından TCK 220’ye oturur ama diğer boyutuna biraz daha bakmak lazım” diyerek, TCK 309’u işaret ediyor.
Yani bazı medya grupları ülkeyi ısrarla ve yılmadan ‘Ergenekon örgütü’ diye haber bombardımanı tutarken ‘gerçek örgütü’ kamufle etme görevini de çok iyi yerine getiriyorlar.
Hanefi Avcı’nın iddialarının ortaya atılmasının üzerinden neredeyse bir hafta geçti. Zaman gazetesi ‘bir zamanlar çok iyi dostları olan’ Hanefi Avcı’dan gelen bu şok açıklamalarla hayli sarsıldılar. Türkiye bu haberle çalkalanırken koskoca gazetede bir haber çıkmadı. Sadece bir yazı yer aldı. Sadece Taraf yazarı Mehmet Baransu’nun “Bir Efsane’nin sonu mu” başlıklı yazısını adeta kurtarıcı olarak manşete taşıdırlar.
Kendileri şoktaydı ve tık yoktu!
Arkasından ilk şaşkınlığı geçen cemaat cephesinin değişik medya unsurları o alıştığınız “matbu çamur atma metinlerini ortaya çıkardı.”
“Avcı, zaten bir  PKK itirafçısına ruhsatlı silah vermişti.”
“Avcı’nın Ergenkon sanıkları ile arası iyiydi.”
“Avcı derin devletin adamıydı.”
“Avcı MİT müsteşarlığı koltuğu kendisine verilmeyince böyle yaptı.”
Bir de kasetini çıkartırlar ortaya, tezgâh tamamlanır!
Türkiye’nin en namuslu insanı da olsanız eğer cemaatle ilgili olumsuz ve kamuoyunu etkileyecek bir şey söylemişseniz anında “Ergenekoncu olduğunuzu ve PKK ile irtibatınız olduğunu, derin devletin adamı olduğunuzu” iddia etmeye bu konuda çarşaf çarşaf haber yapmaya başlarlar.
Hatta ellerinde bu konuda hazır metinler bile vardır!
Birinin ismini çıkartıp öbürünü eklerler.
Fethullah’ın has adamı Hüseyin Gülerce’nin samimi de dostu olan Hanefi Avcı bile gemileri yakarak böylesine sarsıcı iddialarda bulunma gereği duyuyorsa ortada ciddi bir şeyler var demektir. Ama bu ciddi iddiaları soruşturması gereken devlet, jet hızıyla Hanefi Avcı hakkında soruşturma başlattı!
Yani ‘söylediklerinin hepsi doğru olabilir, ama niye söylüyorsun!’ gibi bir durum ortaya çıktı.
Hanefi Avcı’yı  daha fazla emniyet müdürlüğü koltuğunda tutmazlar.
Yakında merkeze çekilir.
Bu da “Hanefi Avcı’nın ne kadar haklı olduğunu” gösterir.
Avcı, bugüne kadar devletin çok önemli birimlerinde görev aldı. Emniyet istihbarın zirvesinde yer aldı. Üstelik bu görevlerde bulunurken hocaefendi grubuna da yakındı. Cemaat hakkında bugüne kadar onların gerçek yüzünü deşifre eden yüzlerce yazı yazan kişilerin geldiği seviyeye “ancak bugün gelebilmesi” acı bir vakıa ama yine de Türkiye’de bir takım şeylerin olabileceğine dair bir umut sinyali.

Muharrem Bayraktar - Yeni Mesaj

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ,http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10003424&tarih=2010-08-27

Bu haber 679 defa okundu.