En Sıcak Konular

TANTAN'DAN HANEFİ AVCI'YA DESTEK

25 Ağustos 2010 12:53 tsi
TANTAN'DAN HANEFİ AVCI'YA DESTEK İçişleri eski Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Avcı’nın kitabını değerlendirirken çarpıcı bilgiler de verdi.

Yurt Partisi Genel Başkanı HANEFİ AVCI'ya Sahip Çıktı

Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın “Haliç'te Yaşayan Simonlar / Dün Devlet Bugün Cemaat” kitabı gündemi sarsmaya devam ediyor. Kitabın içeriğinin yankıları devam ederken Avcı hakkında İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma başlatılması da gündemin bağlantılı bir diğer maddesi.
İçişleri eski Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Avcı’nın kitabını değerlendirirken çarpıcı bilgiler de verdi. Olayın Meclis tarafından ele alınması gerektiğinin altını çizen Tantan’ın yaptığı çarpıcı açıklamalar şöyle:

... Hanefi Avcı bir çalışma yapmış. Benim bildiğim Hanefi Avcı elinde bilgi, belge ve somut veriler olmadan bunları yazmaz. Zaten uzun yıllar kaçakçılık ve özellikle de istihbarat alanlarında çalıştı. İstihbarat yönünü ele aldığımızda, bu kitapta yazılanlar dikkate alınmalı.
... Kitabın içeriğinde yer alanlar kesinlikle araştırılmalıdır. Hele ki bir bürokrat feryat edercesine bunu söylüyorsa, çok önemlidir. Gerekirse olaya Meclis el koymalıdır. Oysa Meclis Araştırması veya adli araştırma yapılması gerekirken, Avcı soruşturuluyor.
... Bizim dönemimiz de böyle bir yapılanmadan haberdardık. Zaten yıllardır gündemde olan bir ihbar mektubu söz konusuydu. Bu mektupta cemaate mensup olduğu belirtilen 100 küsür kişinin isminin yer aldığı bir liste vardı. O dönemde bu iddialar incelendi. Disiplin soruşturmaları açıldı. Biz de bu soruşturmalar çerçevesinde bu listedeki kişileri aktif görevden alıp pasif göreve verdik. Böylece etkinliklerini kırmaya çalıştık...
... Mevcut hükümet döneminde bu yapılanma yeniden güçlendirildi. Şimdi Emniyet içinde çok ciddi bir güçleri var. Bizim dönemimizde pasifleştirilen yapı, yeniden aktif hale getirildi...

... Türkiye’de bu olayların yaşanmasının en önemli nedenlerinin başında, istihbarat yapılanmalarıyla ilgili sıkıntılardır. Meclis’in bu konuda yapması gereken bazı şeyler var. Kesinlikle gerek askeri , gerek emniyet, gerekse de MİT olmak üzere tüm istihbarat birimlerini toplamalı ve yeniden bir yapılanmaya gidilmeli. Bu düzenlemeye mali suçları araştıran kurumlar da dahil edilmeli...
... AKP’nin hükümet olması ile birlikte Türkiye’de belli grupların, terör örgütünün ve bazı cemaatlerin etkinliklerinde büyük artış görülüyor. Son 8 seneye bakıldığında belli gruplar, terör örgütü PKK ve bazı cemaatlerle birlikte bu grupların yandaşları hem ekonomik yönden güçlendiler, büyük zenginliğe kavuştular, hem de hakimiyet alanlarını geliştirdiler, halkı büyük baskı altına aldılar ve siyasete etki yapmaya başladılar...
... Türkiye’de yaşanan bu sıkıntıların sorumlusu sadece hükümet değildir. Meclis’in de bu sorumlulukta payı var. Meclis bir an önce kendine gelmeli ve bu konulara el atmalı, araştırmalarını yapmalıdır...
... Bu yazılanlar, Türkiye’nin genel sıkıntılarının yansımasıdır. Buna paralel yaşananları görmeden, bu fotoğrafı yorumlamamız mümkün değil. Örneğin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Azerbaycan’a giderken yaptığı “Devlet teröristle masaya oturmaz, pazarlık yapmaz ama yapılacak her iş için gerekli organları, kurumları vardır. Devlet organları ne yapacaklarını bilir” açıklamasını hatırlayın. Bu açıklama ne anlama geliyor? Devletin kurumları siyasi iradeden ayrı mı hareket ediyor? Bu sorunun yanıtı mutlaka verilmelidir...
... Bugün Başbakan’ın danışmanının açıklamaları önemlidir. Adeta bir itiraftır. Şunu bilmemiz gerekir. PKK organize bir suç örgütüdür. Ayrıca uluslar arası bağlantıları, yaptıkları eylemler göz önünde bulundurulduğunda bir taşeron örgüttür. Yabancı istihbarat servislerinin kontrolündedir. Böyle bir örgütle hükümet pazarlık yapamaz. Yapmaya kalkarsa, yabancı istihbarat servislerinin operasyonlarının parçası haline gelir...

... 2005 yılında Meclis'te hazırlanan Akaryakıt Kaçakçılığını Araştırma Komisyonu raporlarında 18.5 milyar dolarlık kaçakçılıktan kaynaklı bir gelirden söz edilmişti. Bu raporda, terör örgütü PKK’nın sadece bir kapıdaın kaynaklı gelirinin 300 trilyonu bulduğu belirtilmişti. AKP Hükümeti bunu çözmek için neler yaptı? Bu konuyu soruşturdu mu? BU geliri önlemek için hangi çalışmaları yürüttü? Ayrıca OECD’nin Türkiye ile ilgili bir raporunda terörü besleyen kaynaklara el konulmasını isteyerek bu kaynakları kara para, yolsuzluk, kaçakçılık, kumar ve fuhuş parası olarak göstermişti. Bu kaynaklara neden el konulmadığını hükümet halka açıklamalıdır? Bu konuda mücadele için gerek hukuksal gerekse kurumsal altyapı neden oluşturulmuyor?

 

Kaynak: yurtpartisi.org.tr,http://www.yurtpartisi.org.tr/haber_ayrinti.php?HaberID=544

 



Bu haber 710 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,285 µs