En Sıcak Konular

HAYDAR BAŞ: ''AKP'NİN DEMOKRASİ DİYE BİR DERDİ YOK''

12 Ağustos 2010 11:47 tsi
HAYDAR BAŞ: ''AKP'NİN DEMOKRASİ DİYE BİR DERDİ YOK'' Haydar Baş, 1982 Anayasa’sıyla getirilen antidemokratik seçim barajını hiç gündem etmeyen Başbakan’ın ‘demokratım’ diyerek il il dolaşmasının anlamsız olduğunu söyledi

AKP’nin demokrasi diye bir derdi yok  

Bursa’da vatandaşlara seslenen Prof. Dr. Haydar Baş, 1982 Anayasa’sıyla getirilen antidemokratik seçim barajını hiç gündem etmeyen Başbakan’ın ‘demokratım’ diyerek il il dolaşmasının anlamsız olduğunu söyledi

Bağımsız Türkiye partisi 12 Eylül’deki anayasa referandumunda hayır oyu verecek. Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş referandum çalışmaları kapsamında parti kurmaylarıyla birlikte Anadolu’yu dolaşmaya devam ediyor. Son durak Bursa’ydı. Bursa’da vatandaşlara seslenen BTP Genel Başkanı Haydar Baş neden hayır dediklerini gerekçeleriyle birlikte anlattı. Haydar Baş Bursa’daki konuşmasında Başbakan Erdoğan’ın kendisini Adnan Menderes’le aynı çizgide gösteren açıklamalarını da değerlendirdi. Menderes ve Erdoğan dönemlerinin kısa birer özetini yapan BTP Genel Başkanı , bu dönemleri birbirine benzetmenin mümkün olmadığını örneklerle ortaya koydu.

Hükümet seçim barajında ısrarlı

Bursa’da kalabalık bir vatandaş kitlesiyle buluşan Haydar Baş konuşmasında yüzde 10’luk seçim barajına dikkat çekti ve şu değerlendirmeleri yaptı: “Bu seçim barajı 1982 Anayasa’sında gündem edildi. Bu Anayasa’ya karşı olan iktidar bu barajda ısrar ediyor. Hem bu Anayasa’nın demokratik olmadığını iddia ediyor, hem de o Anayasa’nın en demokratik olmayan bu barajı ısrarla koruyor. Demek ki bunun böyle demokrasiyle şununla bununla alakası yok. Bu kadar antidemokratik olan bir yapılanmayı yüreğine sindiren bir iktidarın, Sayın Başbakan’ın hala ben demokratım diyerek il il dolaşmasına mana vermek mümkün değildir.”

Menderes’i ABD indirdi

Haydar Baş konuşmasında oldukça dikkat çekici bir Erdoğan – Adnan Menderes karşılaştırması da yaptı. BTP Lideri şöyle konuştu: “Sayın Menderes’le kendisini mukayese ediyor. Bu bir defa imkânsız. Neden imkânsız? Menderes’i ABD alaşağı etti. Yani oradan verilen talimatla Cemal Gürsel’in riyasetinde 1960’da bir ihtilal yapıldı ve rahmetlik Menderes iktidardan alındı.

Menderes ABD’ye teslim olmadı

Erdoğan’ın kendisini sık sık Menderes’le aynı çizgide gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında Menderes’i idama götüren nedenleri anlattı. BTP Genel Başkanı şunları söyledi: “O güne kadar olmayan sanayi hamlesi Türkiye’de başlatıldı. Rahmetlik Menderes’le Türkiye sanayiyle tanıştı. Yeraltı kaynaklarımız Lozan’da gündem ediliyor, Amerika Birleşik Devletleri bunlara sahip çıkmak istiyor. ABD Lozan’da alamadığı yer altı kaynaklarını dolaylı yoldan Menderes’ten almak istiyor. Menderes bunlara da imkân vermiyor. O günün şartlarında Menderes’in yaptığı üçüncü bir iş daha var, o da Amerika’nın hiç hoşuna gitmiyor. Çok demokrat görünmesine rağmen Amerika’nın Türkiye’de istemediği din özgürlüğüdür. Rahmetlik Menderes din ve vicdan özgürlüğüne alabildiğine imkân tanımıştır. Ona gelene kadar Türkiye’de ezan, ‘Tanrı uludur’ şeklinde okunurdu. O ise şu andaki şekliyle, ta Peygamber Efendimiz’den günümüze kadar gelen şekliyle okutmaya başladı. Kuran kursları, İmam Hatip okulları ve din eğitim –Allah rahmet eylesin– onun döneminde devreye girdi.”

Menderes’le Başbakan  arasında benzerlik yok

Menderes’in icraatlarını bu şekilde özetleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş daha sonra sözü AKP hükümetine ve Başbakan Erdoğan’ın icraatlarına getirdi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gelelim Sayın Başbakan’ın yaptıklarına. Yer altı kaynaklarını koruyan Menderes Amerika tarafından reddedildi. Peki, bu iktidarı ve bu Başbakan’ı şu anda kim koruyor? Amerika Birleşik Devletleri. Demek ki bu adam bu iddiasında samimi değil. Menderes’i ipe götürenle onu memleketin başına neredeyse musibet haline getiren el aynı… Müslümanlık denildi, İslam denildi bunların döneminde tam 40 bin tane kilise evi açıldı. Bunu mukayese etiğimiz zaman Menderes’le hiçbir alakası var mı? Yok. Rahmetlik Menderes döneminde ABD yer altı kaynaklarını istedi, buna imkân tanınmadı. Peki, bunun döneminde ne oluyor? Anayasa Mahkemesi karşı çıkıyor, Danıştay karşı çıkıyor, şimdi referandum yoluyla bunu ortadan kaldırmaya çalışıyor. Peki, bu şartlarda Sayın Menderes’le Tayyip Bey arasında bir bağ kurabiliyor musunuz? Bunların kaderlerinin aynı olması mümkün mü? Ben ona diyorum ki sana bu son şahadet rütbesi nasip olmaz. Çünkü yollarınız çok farklı…”

 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ,http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?sayfa=anasayfa&haberno=10003274&tarih=2010-08-12


 



Bu haber 925 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,218 µs