ADLİ TIP MAVİ MARMARA ŞEHİTLERİNİN RAPORUNU AÇIKLADI

28 Haziran 2010 22:44 tsi
Mavi Marmara gemisine yapılan saldırının sonucunda katledilen 9 Türk vatandaşının Adli Tıp raporu açıklandı.

Adli Tıp raporu açıklandı 

Cesetlerde alkol tespit edildi

Mavi Marmara gemisine yapılan saldırının sonucunda yaşamını yitiren 9 Türk vatandaşının Adli Tıp raporu açıklandı. Raporda cesetlerin Türkiye’ye gönderilmeden önce yıkandığı belirtildi. Cesetlerin üzerinde etanol ve metenol olarak tanımlanan alkol maddesi de tespit edildi. Derneğin avukatı Yasin Dıvrak, raporla ilgili şu bilgileri verdi: “Rapor sonuçlarına göre, ölümlerin tamamı ateşli silah yaralanmaları sonucunda meydana gelmiş. Ölümlerin bir çoğunda, kafatası kemiği kırığı, iç organlarının parçalanması şeklinde iç kanama veya beyin kanaması sonucu meydana geldiği tespit edilmiş. Tüm cesetler yıkandığı için üzerlerinde herhangi bir kimyasal madde veya barut izi elde edilemedi. Ayrıca tüm cesetlerde az miktarda alkol bulundu.”

Delil karartmaya mı çalıştılar?

Cesetlerin üzerinde alkol bulunmasının ne anlama geldiğini İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’den Prof. Dr. M. Fatih Yavuz’a sorduk. Yavuz, cesetlerin otopsi yapıldıktan sonra yıkanmasını gerektiğini belirterek “Mavi Marmara Gemisi’nde ateşli silahlarla yaşamını yitirenlerin adli tıp incelemesi için yıkanmaması gerekir. Ateşli silahla yaralanma var ise ciltten örnekleme yapılabilmesi için cesetlerin yıkanmaması gerekir. Çünkü ölüme neden olan atış mesafesinin tayini için giysilerin giriş çevresindeki atış artıklarının incelenmesi gerekiyor. Ceset yıkanırsa bunu tayin etmek çok güç. İsrailli yetkililerin otopsiden önce cesetleri yıkaması delil karartmak için de olabilir. etanol ve metenol yani alkol türevleriyle cesetlerin yıkanması rutin bir uygulamadır. Tabii ki otopsi yapıldıktan sonra bu uygulama yapılır.” (Arif TAŞKIN - Serdar VARDAL / VATAN) [1] 
 
ABD, Furkan için mücadele edecektir  

Basın toplantısında Obama ile Mavi marmara konusunu da konuştuklarını anlatan Başbakan Erdoğan, İsrail’in saldırısında hayatını kaybeden 19 yaşındaki Furkan Doğan’ın ABD vatandaşı olduğunu anımsattı ve şunları söyledi: “Furkan Doğan, ABD vatandaşıdır. Dolayısıyla bizler Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, ABD de Amerika Birleşik Devletleri olarak herhalde vatandaşının hukukunu, bizler nasıl koruma mücadelesini ulusal ve uluslararası bazda veriyorsak, vereceksek, aynı şekilde ABD bunu, uluslararası bazda da ulusal bazda da gereğini yapacaktır.”

‘Türkiye’den özür dilemeliler’

Başbakan İsrail’le ilgili talepleri ise şöyle sıraladı: “Öncelikli 3 talep gündemde. Bunlardan biri İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkidir ki bu Türkiye’den özür dilenmesidir. İkincisi Türkiye Cumhuriyeti bandralı bir gemi var. Bayrağımız var, bu bayrağın olduğu bir gemiye karşı böyle bir saldırı. Hem denizden, hem havadan indirme bindirme harekatı yapılıyor. Üçüncüsüyse biz bölgede bir barışın tesisi için Filistin’e ambargonun artık kaldırılmasının gereğini istiyoruz. Artık bu daha fazla uzatılamaz. Aksi takdirde geleceğe yönelik süreci bu işin olumlu etkilemesi de mümkün değil. Eğer olumlu bir süreç isteniyorsa bu adımların atılması lazım. Çünkü eğer Filistin’de 2 devletli bir yapı istiyorsak bu adımın atılması olmazsa olmaz bir şart konumuna gelmiş Çünkü orada insanlar yaşıyor. Bu konuda BM’nin elimizde raporları vardır. Bu raporlar, her konuda en sıkıntılı dönemini yaşadığını ifade ediyor. Bunların takipçisi olacağımızı açıkça söylemek isterim. Temenni ederim ki Obama’ya 7 Temmuzda ABD’ye İsrail Başbakanı’nın yapacağı ziyaret, olumlu neticelerin alınmasına vesile olur.”

‘İsrail bir silah bile bulsa dünyayı ayağa kaldırırdı’

ABD’nin Türkiye ile İsrail arasında nasıl bir arabuluculuk sergileyeceği sorusu üzerine ise Erdoğan şu cevabı verdi: “Kimse İsrail’e bir saldırı, bir tecavüz ifadesini kullanamaz. Kullananların hepsi bir defa önyargılı veyahut art niyetli olduğunu kabul edebileceğimiz tipler olabilir. Ülkeler bile demiyorum çünkü ülkeler, ülke halklarının bunu kabul etmesi mümkün değil. Burada aslolan bir şey var. Olay tamamen uluslararası sulardadır. İkincisi tamamen sivil toplum kuruluşlarının Filistin’e insani yardımıdır. Eğer bu gemilerde bir tane silah yakalanabilseydi, İsrail’in dünyayı ayağa kaldıracağını herhalde sizler de takdir edersiniz. Bir tane silah dahi bulunamamıştır. Adli tıp raporlarının paylaşılması söz konusudur. Bu belge ve bilgileri de tabiiki paylaştık, paylaşıyoruz. Uluslararası mahkemelerde de zaten bunlar oralarda değerlendirilecektir.” [2]

Kaynak: GAZETEVATAN

[1].http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=313705
[1].http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=313704

Bu haber 1,558 defa okundu.