OSMAN CAN'IN DARBE ÖNERİSİ

17 Haziran 2010 12:32 tsi
Yargı hem içeriden hem dışarıdan kuşatma altında... AKP ve yandaşları, yandaş medyadan sonra yandaş yargı da oluşturmak için canlarını dişlerine takmış çalışıyor.

Osman Can’ın darbe önerisi

Sayın Başbakan'ın "Anamuhalefet mahkemesi" dediği Anayasa Mahkemesi'ne,kurulduğu 1961 yılından bu yana geçen 49 yılda en çok başvuru AKP iktidarı döneminde oldu.
Bu, düşündürücü değil midir?
Yüksek Mahkeme her başvuruyu kabul etmiyor, her başvuruda iptal kararı vermiyor. Bunun sayısız örneği var.
TBMM'den Anayasa'ya aykırı yasa geçirmeyen, Anayasa'ya aykırı kararname çıkarmayan, yani Anayasa 'ya ve hukuk devleti ilkesine bağlı iktidarlar, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı verebileceği endişesi duymaz ve Yüksek Mahkeme'yi hedef haline getirmezler.
Anayasa Mahkemesi'nin varlığından ve kararlarından sürekli şikayetçi olanlar, Anayasa ve hukuk tanımayan dikta heveslileridir.
Anayasa Mahkemesi, 1994'de, Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde, Türk Telekomünikasyon A.Ş'nin yüzde 49'unun özelleştirilmesini Prof. Mümtaz Soysal'ın başvurusuyla iptal etmişti.
O tarihte 30 milyar dolar değer biçilen Telekom'un özelleştirilmesinin iptali büyük fırtına koparmış, fakat Anayasa Mahkemesi'nin kararını "yok hükmünde" saymak ya da yapısını değiştirmek gibi şeytanlıklar kimsenin aklının ucundan bile geçmemişti.
Telekom'u özelleştirmek 2 Temmuz 2004'te yine AKP iktidarına nasip oldu.
*
Anayasa Mahkemesi Raportörü ve Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can, Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliği paketinin bazı maddelerini iptal etmesi durumunda, hükümetin bu kararı "yok hükmünde" sayabileceğini iddia edebiliyor.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner dosyasını Yargıtay'a göndermemekte direnerek, Yargıtay'ı tanımıyor.
Ergenekon davalarının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün'ün telefonlarının yargı kararıyla dinlendiği ortaya çıktı. Şengün, "Birileri yargıya savaş açtı. Hukuka güven kalmadı. Bu böyle gitmez" diyor.
Yüksek Yargı'nın telefonları bile dinleniyor. Hem de mahkeme kararıyla...
Yargı hem içeriden hem dışarıdan kuşatma altında...
AKP ve yandaşları, yandaş medyadan sonra yandaş yargı da oluşturmak için canlarını dişlerine takmış çalışıyor.
*
"Demokrat" ve "Eşbaşkan" gibi sıfatlar kullandığı için kendisine kuşku ile baktığımız Osman Can'ın önerisi kabul görür, yani hükümet Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararını yok sayarsa ne olur?
Sivil darbe olur.
AKP iktidarının örtülü diktatörlüğü, açık ve fiili diktatörlüğe dönüşür.
Osman Can, AKP'ye sivil darbe öneriyor.
Taraf Gazetesi de, "Osman Can'ın formülü hukuka uygun" diyor.
Sevsinler sizin hukuk, demokrasi ve darbe anlayışınızı.
Önceki gün İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Kafes davası görülürken, bindirilmiş bir marjinal grup, dışarıda "darbeye hayır" sloganıyla eylem yapıyordu.
Darbeye evet mi hayır mı, siz onu Osman Can'a sorun!..

Sırrı Yüksel Cebeci-Tercüman

 

Kaynak: TERCÜMAN GAZETESİ,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=13

Bu haber 691 defa okundu.