ÇİFTÇİ ''KREDİ'' EKTİ ''BORÇ'' BİÇİYOR

6 Haziran 2010 12:42 tsi
Şubat 2010 itibariyle kullanılan tarımsal kredilerin toplamı 15 milyar 662 milyar TL’yi geçti. Bu miktarın 945 milyon 667 bin TL’si ise takibe düştü

Çiftçi ‘Kredi’ ekti ‘Borç’ biçiyor!

Şubat 2010 itibariyle kullanılan tarımsal kredilerin toplamı 15 milyar 662 milyar TL’yi geçti. Bu
miktarın 945 milyon 667 bin TL’si ise takibe düştü Eğer bu borç ödenmezse, icra kararları nedeniyle haciz memurları çiftçilerin kapısına dayanacak
ÜRÜNÜNÜ “kredi” ile eken çiftçiler, hasatta “borç” biçiyor! Çiftçinin tarladan kazanacağı paranın önemli bir kısmı borç ödemelerine gidecek. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in açıkladığı rakamlar bunun kanıtı. Şubat 2010 itibariyle kullanılan tarımsal kredilerin toplamı 15 milyar 662 milyar TL’yi geçti. Bu miktarın 945 milyon 667 bin TL’si ise takibe düştü. Eğer bu borç ödenmezse, icra kararları nedeniyle haciz memurları çiftçilerin kapısına dayanacak. MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın soru önergesini yanıtlayan Bakan Eker, çiftçilerin kullandığı kredilerden 10 milyar 941 milyon TL’sinin kamu bankalarınca verildiğini bildirdi. Asıl çarpıcı bilgi ise özel ve yabancı bankalardan kredi çeken çiftçiler oldu. Verilere göre, üreticilerin yerli sermayeli özel bankalardan aldığı kredi tutarı 2 milyar 432 milyon TL’yi bulurken, yabancı sermayeli bankalardan alınan kredi de 2 milyar 289 milyon TL’ye ulaştı. Ödemeler konusunda yabancı sermayeli bankaların tavizsiz tavrı nedeniyle çiftçiler sıkıntı yaşıyor.
Tarlaları elden gidecek
Aralık 2002’de kamu ve özel bankalardan kullanılan toplam kredi miktarı 4 milyar 186 milyon TL iken, 2010 yılı Şubat ayında bu rakamın 13.4 milyar TL’ye yaklaşması da, çiftçilerin ne kadar krediye bağımlı hale geldiğini gözler önüne serdi.
En çarpıcı bilgi ise çiftçilerin yabancı sermayeli bankalardan çektiği krediler konusunda geldi. 2002 sonunda sadece 9 milyon 122 bin TL’lik tarımsal krediyi yabancı sermayeli bankalar verirken, bu rakam 2010 Şubat itibariyle 2.3 milyar TL’ye yaklaştı. Bu miktarın da 117.2 milyon TL’den fazlası takipte.
Gelen verilere dikkat çeken Akçay ise, tarımsal desteklerin artırılmasını isterken, yabancı sermayeli bankaların tavrına dikkat çekti. “Çiftçinin ödeme gücüne bakmaksızın üretime değil, tüketime yönelik krediler veren bu bankalar, çiftçileri ödeme güçlüğüne düşürmekte ve haciz uygulamalarıyla topraklarına el koymaktadır” diyen Akçay, yaşanan sıkıntı nedeniyle birçok çiftçinin tarlasını bile kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu savunuyor.

Anız yakana ceza var!
HASAT mevsiminin gelmesiyle birlikte “anız yakma” vakaları yeniden gündeme taşındı. Yasalara göre anız yakmak yasak ve yakanlara para cezaları uygulanacak. Her yıl ormanların yanmasına ve ekosisteme zarar veren anız yakma olayları nedeniyle, doğanın da dengesi bozuluyor. Çevre Kanunu gereğince, anız yakanlara her dekar için 26 TL’lik idari para cezası verilecek. Anız yakma işlemi, orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenirse, ceza 5 kat artırılacak. Çevre ve Tarım Bakanlıkları da il müdürlüklerini uyararak, gerekli önlemlerin alınmasını ve kanunun uygulanmasını istedi. Anızların yakılmasına meydan vermemek için biçme yüksekliğinin düşürülmesi isteniyor. Anız yakanların ihbarı için de Alo 177’ye bilgi verilmesi istendi.

Arıcılara ‘bal ormanı’ müjdesi
TARIMSAL alanlarda yer, maliyet ve tarım ilacı sorunları yaşayan arıcılara “bal ormanı” müjdesi geldi. Çevre ve Orman Bakanlığı, bal üretim ormanları kuruyor. Ormanlara konulan arı kovanları için herhangi bir ücret talep edilmiyor.
40 bin köye 40 bin orman
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz da, bal ormanı kurulması için büyük talep geldiğini belirterek, “Arıcılık sezonu başladı. Yaylalarda durum gayet iyi. Ancak arıcıların bazı yerlerde konaklama sorunları devam ediyor. Tarımsal arazilerde, ilaç atılması, yer sorunu gibi sebeplerle arıcılar sıkıntı yaşıyor. Kimi yerel yöneticilerin de, yasa ve yönetmeliklere aykırı şekilde yer parası istemesi sorun yaratıyor. Bal ormanları ise birçok arıcı için önemli bir adım oldu. Çevre ve Orman Bakanlığı, ‘40 bin köye, 40 bin orman’ sloganıyla ‘bal ormanı’ çalışmalarını hızlandıracak. Bu hem ülke için hem de biz arıcılar için büyük önem taşıyor” dedi. Özel sahalarda, tamamen organik bal üretimi yapıldığını kaydeden Yılmaz, “İlk açılış Afyon-Şuhut’ta gerçekleştirildi.
22 orman kuruldu
Şu ana kadar 22 orman kuruldu. Binlercesinin de kuruluşu için çalışma yapılıyor. Devlet ormanlarına ve orman sayılan alanlara konulan arı kovanları için; sahiplerinden ormanlara zarar verilmeyeceğine, idarenin şartlarına uyulacağına dair taahhüt alınmak şartıyla herhangi bir ücret istenmeyecek” ifadesini kullandı. Türkiye’de ticarete konu bal üretimi yıllık ortalama 70 bin tonu bulurken, bunun piyasa değeri de 300 milyon Dolar civarında. Bal üretiminin yaklaşık yüzde 25’i çam balı ile doğrudan ormanlardan elde ediliyor. Çam balının, yüzde 90 oranında Türkiye’de, yüzde 10 oranında da Yunanistan’da bulunduğunu hatırlatalım.

Hakkı Kurban- Tercüman

Kaynak: TERCÜMAN GAZETESİ,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=127

Bu haber 796 defa okundu.