En Sıcak Konular

KİŞİLERE TAPINMA SENDROMU

24 Mayıs 2010 11:31 tsi
KİŞİLERE TAPINMA SENDROMU Canlı ve cansız varlıklara tapınma eğilimi, gelişmişlik(!) iddiasındaki modern insan soyunda da görülebiliyor.

Kişilere tapınma sendromu

Canlı ve cansız varlıklara tapınma eğilimi, gelişmişlik(!) iddiasındaki modern insan soyunda da görülebiliyor. Bir nevi karakter zedelenmesi olarak algılıyorum bu durumu... Bilhassa devlet adamlarının tanrılaştırıldığı düşüncesindeyim. Onların yanlışlarını bile doğrulaştırmak, çağdaş putperestlik olarak arzı endam ediyor çağımızda... Eleştirel yaklaşımdan yoksun olunca; sevdiğini, saydığını ve korktuğunu öylesine dokunulmazlaştırıyor ki insan, tapınmak kaçınılmazlaşıyor! Tapınılan kişinin hükümlerini sorgusuz sualsiz kabul etmek, dayanılmaz bir hafiflik sunuyor muhatabına... Ne de olsa kendisi adına birileri düşünmüş, taşınmış, kararını vermiş!
Putçuluk, çağımızda da devam ettiriyor varlığını... Yüceltilen kişiler bir ibadet ikonu haline gelebiliyor zamanla! Örneklendirmek gerekirse eğer: Çağdaşlık adı altında insanların bilhassa dinî inançlarını aşağılamayı akılcılık zannedenler; günlük hayatlarında kim bilir nelere secde etmekle meşgul, varın düşünün gerisini... Oyunu verdiği partiye, tuttuğu takımın renklerine, maaşını aldığı işletmeye,  “sensiz cenneti neyleyim”  diyerek tutkunu olduğu kadına, sahibi olduğu eşyaya tapınırcasına bağımlı olanların, akılcılığa sığınarak, din bahsinde eleştirel bir yaklaşım sergilemesi çelişkili olmuyor mu? Oluyor ama ne gam! Konu çerçevesinde, sapkın tarikatların totemist ritüelleri de, anımsanabilir pekâlâ...
İyisiyle kötüsüyle, doğrusuyla yanlışıyla kişileri değerlendirmek ve düşünerek sevmek varken; bütünüyle iyi, bütünüyle doğru olarak algılanan kişilere tapınmak, aklı başında bir insana yakışıyor mu hiç? İnsanı insanlıktan çıkaran, hayattaki her şeye karşı onu kullaştıran her türlü bağımlılığı reddetmek gerekiyor öncelikle...
Canlı ve cansız varlıklara yücelik atfedilmesine karşı tavır takınmadan, sahici bir özgürlükten bahsedilebilir mi?
Dikkat: Sorun, bağlanma biçiminin ilkelliğinden kaynaklanıyor! Çünkü ayarı kaçmış bir bağlılıkla birlikte; evetlerini ve hayırlarını, kabullerini ve retlerini yitiriyor insan... Sorgulamıyor hiç: Bağlılığın ve bağımlılığın böylesi insanı adaletten alıkoymuyor mu?
Gelişmişlikteki ölçüsü merak konusu olan modern insan soyu, sorgusuz sualsiz itaatin, yalnızca tarikatlarda olduğunu zannetmekle öylesine yanılıyor ki...
Hayatın her sahasına sızmış olan itaat, kişiyi Allah’tan başka her şeye kul haline getirebiliyor aslında. Efendi ve köle ilişkisi çağdaşlaşmış vaziyette beliriveriyor. Neler ilahlaştırılmıyor ki? İnsanın şahsiyet kazanması, şahsiyetler topluluğun kişisi olması, pek tabii ki istenmiyor.  “Üretilenin esiri”  olmak varken, ne diye özgürlük dert edinilsin... Kariyer, para, şöhret, nüfuz falan derken, ürkütücü bir böbürleniş, tapınış biçimi olarak yansıyabiliyor insan ruhuna...
Kişi  “diğerlerine”  nazaran,  “ayrıcalıklı”  hissediyor kendisini... Fakat sonrasında şu tip bir soru ile de yüzleşebiliyor:  “Kime teslim oldun, neyin kulusun?”
Öte yandan, bilhassa inananlarda rastlıyorum: Sıkça  “cahiliye dönemi insanı”  söylemi dillendiriliyor. Tapınıcılığın, yalnızca cahiliye dönemine mahsus bir sapma olduğu kanısında değilim açıkçası. Onlar zavallı idi, peki ya biz, peki ya bu çağın çok gelişmiş(!) cahilleri... İnsanüstü yaratıklarımızın kulu olarak edindiğimiz kimlikler, dokunulmazlık hissi uyandırıyor insanda muhtemelen! Kişilere tapınma, güç fetişizmi ile pekişiveriyor böylece...

Afşın Selim-Yeniçağ

Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ,http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=13372


 



Bu haber 960 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,060 µs