KRAL ÖLDÜ YAŞASIN YENİ KRAL

19 Mayıs 2010 13:00 tsi
Kral" güç kaybetmeye başladığı zaman sıkça tekrarlanan bir söz vardır;"Kral öldü, yaşasın yeni kral"...

Kral öldü, yaşasın yeni kral!

DÖVÜŞTE usta olanlar öfkelenmez, kazanmakta usta olanlarsa korkmazlarmış...
Dolayısıyla akıllılar dövüşmeden önce kazanır, cahiller ise kazanmak için dövüşürlermiş.
Türkiye'de siyaseti bir dövüş sanatı gibi görmek haksızlık mıdır bilinmez ama bildiğimiz bir gerçek var; Türkiye'de siyaset, sorunları sürdürerek kazanma sanatı haline dönüşmüştür.
Ve ne yazık ki, çıkar döngüsünün hakim olduğu toplumlarda ister monarşik ister demokratik yönetim biçimleri olsun halk genelde kraldan çok kralcıdır.
O nedenle de "Kral" güç kaybetmeye başladığı zaman sıkça tekrarlanan bir söz vardır;
"Kral öldü, yaşasın yeni kral" diye.
*
Her liderin partisini ve ülkesini yönetme biçimi ile milletin refleksleri birbirinden çok farklıdır.
Bu durum son derece de doğaldır.
Çünkü ülkeleri oluşturan halklar, çok farklı tarihsel süreçlerden ve etnik kökenlerden gelmişlerdir.
Aslında bugün ülkemizde de sıkça yaşadığımız, "Kral öldü, yaşasın yeni kral" psikolojisinin kökleri tarihimizin derinliklerinde yatmaktadır.
Hani başka bir deyişle böyle gelmiş böylede gitmektedir.
*
Deniz Baykal'ın istifası ile başlayan ve günlerdir hepimizin başını döndüren CHP'deki liderlik yarışı süreci, bu sözü bizlere bir kez daha tekrarlatmıştır.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıklamasının ardından CHP'de tam anlamıyla yer yerinden oynadı.
Düne kadar, "Baykal için kendimi yakarım" diyen birçok isim, bugün "En büyük Kemal Kılıçdaroğlu" demeye başladı.
Yani yıllardır Deniz Baykal'a "Emredin efendim" diyerek yağ çeken dalkavuklar bir anda Baykal'ı satıverdiler.
*
Yazdıklarımdan sakın kimse Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı olduğumu düşünmesin.
Kemal bey siyasete girmeden önce tanıdığım ve adamlığını her zaman takdir ettiğim değerli bir dostumdur.
Ayrıca "halk adamı" görüntüsü ile "halkçı" bir parti CHP'nin başına çok yakıştığına inanıyorum.
Benim serzenişim, daha 15 gün önce Deniz Baykal'a "ibrikçilik" yapan bazı insanların son üç gün içinde CHP Genel Merkezi'nde şahit olduğum büyük değişime nasıl uğradıklarıyla ilgilidir.
Gerçekten bu tür insanları gördükçe "omurgasızlık" ne demek bir kez daha anlayabiliyorum.
*
Son iki gün içerisinde Deniz Baykal ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında adeta liderlik satrancı oynandı. Bu süreçte, Baykal'ın istifa zamanlaması kadar, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını ilan etme zamanlaması da tam yerindeydi. Kılıçdaroğlu, Baykal'ın MYK hamlesini, il başkanları hamlesi ile bertaraf ederek, dün CHP'nin yeni lideri olduğunu ilan etti.
Kılıçdaroğlu'nun ikinci hamlesi Baykal'a giderek desteğini almak ve "CHP'de bölünme yok" mesajı vermek olacak.
Sonrasında Baykal'a yönelik iddialar ile ilgili partide milletvekili arkadaşlarından oluşan bir araştırma komisyonu kurdurarak , "Onursal Genel Başkanımızın yanındayız" mesajı verecek.
Daha sonra Tunceli'den başlayarak yurt gezilerine çıkıp, Başbakan Erdoğan'a da "Sivas'ın ötesine böyle geçilir" mesajı verecek.
Yani Kemal Kılıçdaroğlu halka daha çok inecek.

Metin Özkan-Tercüman

Kaynak: TERCÜMAN GAZETESİ,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=108

 

Bu haber 646 defa okundu.