ERDOĞAN'IN YAZDIĞI TARİH!

9 Mayıs 2010 09:34 tsi
Başbakan Erdoğan şu sıralar sürekli olarak “tarih yazmaktan” bahsediyor. Anayasa değişikliğini gerçekleştirerek tarihe geçeceklerini söylüyor. Sadece Anayasayı değiştirerek tarihe geçilmez.

Erdoğan’ın yazdığı tarih!  

Başbakan Erdoğan şu sıralar sürekli olarak “tarih yazmaktan” bahsediyor. “Bu kadro tarih yazmaya devam edecek” diyor. Anayasa değişikliğini gerçekleştirerek tarihe geçeceklerini söylüyor.
Sadece Anayasayı değiştirerek tarihe geçilmez.
Üstelik Anayasa değişiklik paketinde ön plana çıkan hususlar tamamen “AKP’nin şahsi beklentilerini karşılamaya yönelik” hususlar.
Parti kapatmayı iktidar partisinin tekeline veren madde, Anayasa Mahkemesi’nde hükümetin siyasi kontrolünü sağlamak için yapılacak değişiklikler, HSYK’nın yapısını AKP’nin yapısı haline getirmeyi amaçlayan 23. madde, hiç de “tarih yazmanın parametreleri taşıyan” değişiklikler değil.
Bir parti, kendi geleceği üzerinde tehlike olarak gördüğü Anayasal kurumları değiştirerek tarih yazamaz.
Olmadı bir de köprü koyarız boğazın üzerine al sana tarih yazmak da olmaz!
Erdoğan’ın  “tarih yazmaktan” bahsettiği saatlerde, İzmir’in Basmane semtinde yanan mumun devrilmesi sonucu iki yaşındaki Nazlıcan’ın, dumandan zehirlenerek öldüğü haberi gelmişti.
Nazlıcan nasıl oluyor da mum alevinden ölüyordu?
Tarih yazanların devrinde neden mum kullanılıyordu?
Cevabı acı ve yakıcıydı:
Nazlıcan’ın evinin birikmiş 600 TL elektrik borcu vardı ve bu borç ödenememişti. Bunun üzerine elektrik idaresi 5 ay önce evin elektriğini kesmişti.
Tarih yazan siyasetçilerin yönettiği ülkenin en büyük şehirlerinden birinde minik Nazlıcan, annesi Yasemin, babası Zeki, dedesi Mehmet ve ninesi Hacer ve dört kardeşiyle, 5 aydır mum ışığında aydınlanıyorlardı.
O mum ışığı da 5 ay sonra Nazlıcan’ın ölümüne yol açan dumanları yayacaktı.
Seçim döneminde oy uğruna devletin valilerini köy köy dolaştırıp buzdolabı, kömür servisi yaptıranlar seçim sürecinden çıkınca mumun alevinin boğduğu bebeleri umursamıyorlar bile.
Tarih böyle mi yazılır?
Vatandaşına dünyanın en pahalı benzinini, en pahalı doğalgazını, en pahalı etini, en pahalı elektriğini, en pahalı, en pahalı, internetini, en pahalı veren bir hükümet bu kafayla nasıl tarih yazar?
Anayasa değişikliği oylamasında oy kullanan vekillerin başına onların oyunu denetlemek için “inzibat çavuşu”  atayan, parti kapatmayı düzenleyen madde reddedilince yandaş basının retçi vekillere “y.vş.k” diye küfretmesine sessiz kalan bir hükümetin başı nasıl tarih yazabilir?
Evet, Habur’dan PKK’lıların davullu zurnalı girişiyle, dünya rekoru kıran işsizlikle, katledilen fikir özgürlüğü ile yasadışı telefon dinlemeleri ile tarih yazmış olabilirsiniz, ama bu tarih hiç de iyi yazılmış bir tarih değil.

 

Muharrem Bayraktar-Yeni Mesaj

 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ,http://www.yenimesaj.com.tr/yazarlar.php?haberno=10002028&tarih=2010-05-08
 

Bu haber 636 defa okundu.