En Sıcak Konular

FANATİK ZAVALLILAR

8 Mayıs 2010 10:41 tsi
FANATİK ZAVALLILAR Türkiye’de de akıl tutulması yaşanıyor. Fanatizm doruklarda. 12 Eylül öncesi için nasıl fanatizmimize şaşırıyorsak gelecek yıllarda da bugünler için şaşıracağız.

 Fanatik zavallılar

GEÇEN Pazartesi, parti kapatma ile ilgili madde oylanıyor ve reddediliyor. İktidar, Fener yenilgisi sonrası Galatasaraylı modunda, muhalefet ise Türkiye Kupasını Fener’i yenerek kaldıran Trabzon gibi. Salı Anayasa Mahkemesi ile ilgili madde için referanduma gidebilme sayısı sağlanıyor, bu sefer iktidar ve muhalefetin havası 180 derece değişiyor. Birilerine göre daha önce ‘Hain’, ‘Ergenekoncu’ olanlar ‘Kahraman’, oluyorlar ve milli irade tecelli ediyor. Bir diğer gruba göre ise tam tersi. Meclis dışında terör, yoksulluk ve yolsuzluk milleti sinir küpü yapmışken çak yapmalar, adaba aykırı el hareketleri gırla gidiyor. Tam bir fanatizm örneği... Lakin, fanatiklik milletvekilleri ile sınırlı kalmıyor, basın mensupları ve maalesef bir kısım seçmen de benzer tavırlar sergiliyor. Yazımın başında futboldan örnek vermemin sebebi futbol fanatizmini de hatırlatmak. Ancak, siyasetteki fanatizm futbolu çoktan geçti. Futbol fanatizmi vurma-kırma safhasını aşmak üzere hatta ‘İnternet geyikleri’ ile mizahi bir yön kazanarak, olgunluk emareleri de göstermeye başladı.
Kutuplaşma sonucu ortaya çıkan fanatizm konusunu merak edip, inceledim. Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın Toplum Psikolojisi kitabının 104’üncü sayfasında fanatizmle ilgili hayli ilginç bir bölüm yakaladım sizlerle paylaşmak istedim;
“Fanatik kişilerin en büyük özelliklerinden biri de bağlandığı kişiyi egosunun bir parçası olarak görmesidir. Türkiye’de ataerkil kültürlerde erkekler karısını uzvu gibi görür. Narsistik kişilik de aynı şekilde bağlandığı kişiyi veya parayı uzvu gibi görür. Parası alındığında uzvunu kaybediyor gibi hisseder. Aynı psikoloji, bir gruba veya ideolojiye bağlanmada da kendini gösterir. Bağlandığı gruba zarar gelince sanki uzuvlarından koluna, bacağına zarar verilmiş gibi aşırı tepki gösterir. Bu tür bağlanmalarda kişi egosunun bir bölümünü atar, onun yerine bağlanmayı koyar. Böylece kişi egosunu grubun içinde tanımlar. Kişi benliğini ideolojisi ile betimler. Aklı yok sayarak bağlanma söz konusu olduğu için grupta bir kişi suç işlese onun suçunu sahiplenir. Bu duygu ile grupçuluk, cemaatçilik ortaya çıkar ve kendi camiasından adam kaptırma duygusu oluşur”.
Maalesef Türkiye’de de akıl tutulması yaşanıyor. Fanatizm doruklarda. 12 Eylül öncesi için nasıl fanatizmimize şaşırıyorsak gelecek yıllarda da bugünler için şaşıracağız.
Çocuğuma siz bakın
YAZIYORUZ, söylüyoruz inandıramıyoruz; Vatandaşın ekonomisi gerçekten kötü. 52 bin 220 aile “Çocuğuma siz bakın” bakın diyerek SHÇEK’e başvurmuş. TÜİK’in soru işaretli rakamlarını geçin, bu SHÇEK rakamı Türkiye gerçeği. Tayyip Bey duyabildi mi acaba?
Dış politikada iniş dönemi
DIŞ politikada Davutoğlu’nun gelişi ile farklı kavramlar ve politikalar devreye giriyor intibaı edinildi. Komşularla ilişkiler, kalkan vizeler ile sanki başarılı bir dış politika uygulanıyor sandık. Davutoğlu’nun bir yılı geçen hafta doldu, yapılan değerlendirmeler çok parlak olmadı. Bu gün, dünkü sorunlarımıza bir de Azerbaycan sorunu eklendi. Suriye, Hatay konusundaki inadını sürdürüyor, Kıbrıs, AB ve Ermeni sorunları daha da büyümüş vaziyette ve yanımızda bu sefer İsrail olmadığı gibi Arap ülkeleri de yok.. Geçenlerde İran, arabulucu olarak çok talep etmemize rağmen nedense Brezilya’yı seçti.
AKP’nin en başarılı olduğu alan dış politika derken o da tersine dönüyor. Bakalım Tayyip Bey gündemi nasıl değiştirerek sorunları unutturacak? Bu sefer İnönü’nün faşistliği yetmez, Fatih Sultan Mehmet’in kardeş katili veya Hıristiyan olduğunu iddia etmeli ki hükümetin başarısızlıkları ve yolsuzluklar karambole gelsin...
Haftanın fıkrası
ADAMIN biri eşini çok seviyor ve her fırsatta ve her gece dua ediyormuş;
“Allah’ım, Onun başı ağrımasın, benimki ağrısın. Onun bir yeri kırılmasın, benimki kırılsın. O üzülmesin, ben üzüleyim.”
Duasını şöyle bağlıyormuş,
“Allah’ım, onu dul bırakma, beni dul bırak...”
...
SİYASİ partilerin genel başkanları da benzeri şekilde çok sevilirler ama iş bir yere gelinceye kadar. Duanın sonunu unutmasınlar. Özellikle bugünlerdeki Tayyip Bey...

Bülent Kuşoğlu-Tercüman

Kaynak: TERCÜMAN GAZETESİ,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=140


 



Bu haber 829 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,414 µs