AÇILIMDAN BUZDOLABINA

7 Mayıs 2010 11:45 tsi
Ankara´nın "Ermenistan açılımı"nı sürdürme kararı, Erivan´ın hem de 24 Nisan öncesi "protokolleri dondurduk" açıklaması ile ister istemez sekteye uğradı.

Ankara´nın "komşularla sıfır sorun" stratejisi kapsamında, ülke genelinde ortaya konulan eleştiri ve tepkilere rağmen  "Ermenistan açılımı"nı sürdürme kararı, Erivan´ın hem de 24 Nisan öncesi "protokolleri dondurduk" açıklaması ile ister istemez sekteye uğradı.

Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan tarafından yapılan "protokolleri dondurduk" açıklaması aslında hükümetin istediği ama beklemediği bir hareket oldu. Başbakan Erdoğan açıklamaya ilk tepkisini "kendileri bilir" diyerek gösterdi.

Başbakan, Ermenistan´ın protokolleri dondurması ile ilgili yaptığı değerlendirmede, "Ermenistan´ın protokol süreci ile ilgili olarak özellikle onay süreci ile ilgili olarak alacağı kararlar konusunda yetkili makam Ermenistan Parlamentosu´dur, Onay sürecini nasıl yönetecekleri, kendilerinin bileceği bir iştir" dedi.

Ermenistan ile imzalanan protokollerin hayata geçirilmesi hedefine Ankara olarak bağlığı her zaman ifade ettiğini, özellikle Erivan´a gönderdiği Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile aktardığı mesajında "uluslararası hukukun ahde vefa ilkesi çerçevesinde süreci devam ettireceğimizi, bunun yanında hiçbir milletin kendi hafıza kayıtlarını başka bir millete dayatma hakkının olmadığını hatırlatmıştım" diyen başbakan, protokollerin onay sürecine ilişkin Türkiye´nin tutumunun belli olduğunu, bu konudaki kararlılığın aynen devam ettiğini vurguladı.

Başbakan Erdoğan´ın, Ervian´ın protokolleri dondurma kararının ABD Başkanı Barack Obama´nın 24 Nisan´da yapacağı konuşmayı etkilemeyeceğine yönelik öngörüsü de, Ermenilerin uzun yıllardan beri sürdürdüğü çabaların bu yıl da sonuçsuz kalmasıyla ortaya çıktı. ABD Temsilciler Meclisi´nde Ermenistan´ın istediği şekilde çıkan ve Kongreye sunulmayı bekleyen sözde soykırım yasasına, gerek başkanlık seçimleri sırasında gerekse de Türkiye´yi ziyareti sırasında hem de TBMM´de Ermenilerin istediği şekilde ifadeler sarf eden Obama, 24 Nisan´daki konuşmasında "soykırım" demedi, yine geçen yıl olduğu gibi Ermenice "büyük felaket" ifadesini kullandı.

Aslında "büyük felaket"in ne anlama geldiği üzerinde de durulabilir ama Erivan´ın protokolleri dondurduğu bir noktada şimdilik böyle bir konuya girmek gereksiz.
Obama´nın Kongredeki konuşmasının akabinde gerek Başbakan Erdoğan´ın gerekse Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu´nun açıklamalarından bir çelişki görüldü.

Başbakan Erdoğan, Obama´nın 1915 olayları ile ilgili kullandığı ifadelere yönelik yaptığı ik açıklamada, "Hassasiyetlerimiz içerisinde kaleme alınmış bir açıklamadır. Yapılan eylemlerle norrmalleşme süreci zora girer" ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise açıklamasında başbakanın tersi bir görüş bildirdi. Davutoğlu, Obama´nın Obama´nın 24 Nisan başkanlık açıklamasında 1915 olayları için ´´büyük felaket´´ ifadesini kullanmasına ilişkin,  ´´Sayın Obama´nın açıklamasını doğru bulmuyoruz, kabul edilebilir değildir´´ derken, açıklamasını şöyle sürdürdü:

´´Hep vurguladığımız bir husus, biz tarihin herhangi bir şekilde siyasallaştırılarak değerlendirilmesine karşıyız. Tarihin ancak ve ancak tarihçiler tarafından araştırılabileceğine ve bu tür tarihi olayların, o tarihi olaylarla doğrudan ilgili ülkeler, toplumlar arasında konuşulabileceğine inanıyoruz. Bunun siyasi boyutu olmamalı. Bu açıdan Sayın Obama´nın açıklamasını doğru bulmuyoruz, kabul edilebilir değildir. Hiçbir şekilde ne yürütme, ne de parlamentoların bu tür açıklamalarla tarihi yargılarda bulunması kabul edilebilir bir durum değildir ve tarihi tek taraflı okuma çabaları da bir tür başka bir adaletsizlik doğurmaktadır.´´

Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu´nun açıklamalarına baktığımızda bir çelişki görüyoruz. Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbantyan´ın aynı konudaki açıklamasını da yan yana koyduğumuzda bazı soru işaretleri doğuyor, insanları kafasında. Nalbantyan da Obama´nın konuşmasını, önceki yıllara göre daha olumlu ve sevinçli karşıladı. ABD Başkanı Barack Obama´nın 24 Nisan konuşmasının öncekilerden bir adım ileri olduğunu söyleyen Nalbantyan, "Türkiye ile ilişkilerimiz normalleştikten sonra Türk liderlerinin de Ermeni liderlerle birlikte Ermeni ´soykırım´ kurbanları anıtına çelenk koyacağını umuyorum" dedi.

Sanırım yetkililer, zihinlerde ortaya çıkabilecek olumsuz soru işaretlerini silmek için gerekli açıklamaları yaparlar. Aslında Dışişleri Bakanlığı´nın internet sitesinde yer alan bu açıklama, Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu arasında ortaya çıkan görüş ayrılığının kısa sürede giderildiğini de gösteriyor. Bakanılğın internet sitesinde Obama´nın 24 Nisan´daki konuşması ile ilgili şu açıklama yer alıyor:

"ABD Başkanlarının her yıl 24 Nisan günü yaptıkları yazılı açıklamalar Başkan Obama tarafından bu yıl da tekrarlanmıştır.

Hatalı ve tek yanlı bir siyasi bakış açısını yansıtan sözkonusu açıklamayı esefle karşılıyoruz.
Tarihsel gerçeklerin en büyük düşmanı öznel hafıza kayıtlarıdır. Hiçbir ulus bir diğerine kendi hafıza kayıtlarını dayatamaz.

Üçüncü ülkelerin de Türk-Ermeni ilişkilerinin tarihi konusunda siyasi saiklerle hüküm verme hak ve yetkileri yoktur."

Nihayetinde bu açıklama, Erivan´ın buzdolabına koyduğu protokolleri o buz gibi dolaptan çıkarması için Türkiye´nin bir takım tavizler vermeyeceği izlenimini doğuruyor bende.
"Ermeni açılımı"nda uzlaşmanın Türkiye´den beklenen tavizlerle sağlanmaması temennisiyle.
 
YÜCEL SERHATLI

Bu haber 1,160 defa okundu.