En Sıcak Konular

BU ZİHNİYET HAYVANCILIĞI DA BİTİRDİ

28 Nisan 2010 10:44 tsi
BU ZİHNİYET HAYVANCILIĞI DA BİTİRDİ Tarım Bakanlığı uyguladıkları IMF talimatlı hayvancılık politikasının sonucu doğan faciadan her zaman olduğu gibi kendi sorumluklularını inkar etmek için “bizimle alakalı değil, suç spekülatörlerin” diyerek topu taca atıyor.

Bu zihniyet hayvancılığı da bitirdi  

Aylardan beri et fiyatları durmaksızın artıyor. İstanbul’da bazı kasaplarda kilosu 40 TL’ye et var. Hükümet Kürt açılımı, Ermeni açılımı, Çingene açılımı diye daldan dala atlarken ve her atladığı daldan küt diye yere düşerken ülke hayvancılığının yok oluşuna giden süreci okuyamadı. Bırakın okumayı, yok oluş sürecini hazırladı.
Bıçak kemiğe dayanınca Başbakan Erdoğan et fiyatlarının halka nasıl yansıdığını öğrenmek için özel bir operasyon başlatmış. Ankara’da 9 ayrı bölgede müşteri gibi davranan “ajanlar”, et fiyatlarını öğrenip doğrudan Erdoğan’a bildirdiler! 
Hürriyet gazetesi bu olayı “et ajanları” manşetiyle verdi.
Başbakan ekip görevlendirmiş, et fiyatlarını öğrenme lutfunda bulunmuş!
İş mi yani bu?
Son bir yıldır sürekli artan et fiyatlarının her kuruş artışını bilmesi, sebepleri üzerine kafa yorması, politika üretmesi gereken başbakan, ülkede hayvancılık sektörü çöktükten sonra “adam görevlendirip et fiyatları hakkında bilgi sahibi olmaya karar vermiş!”
Bravo başbakanımıza!
Ya ülkede tek bir hayvan kalmadığı zaman böyle bir operasyon yapsaydı halimiz ne olurdu!
Et fiyatlarındaki artış üzerine bir de talimat verdi Erdoğan: “Hemen bu işi çözün! Fiyatları indirin! İthalatın kapısını açın!”
Bu emirler üzerine Devlet Bakanı Zafer Çağlayan “Et ve Balık Kurumuna et ithalatı yapma izni verildiğini” açıklıyor.
Yani bundan sonra Hristiyan Yeni Zelandalıların kestiği mübarek etleri dindaşlarına afiyetle yedirecek AKP’liler!
Neyse konumuz olayın dini yönü değil, onu da haza şeriatçı “vakit–şafak” takımı düşünsün.
Tarım Bakanı Mehdi Eker ise ısrarla “ülkede yeterince hayvan olduğunu, krizin sebebinin spekülatörlerin fiyatları yüksek tutmak için ellerinde hayvanları kesime vermemesinden kaynaklandığını” söylüyor.
Bu iddialar tamamen gerçek dışı.
Koç Holding Turizm, Gıda ve Perakende Grubu Başkanı Ömer Bozer diyor ki:
“ Söz konusu büyük ölçekli besicilerin elindeki hayvan sayısı çok ufaktır ve bir manipülasyon yapmaya elverişsizdir. Biz hem besi hem kesim yaptığımız için durumu daha doğru tespit edebiliriz. Rakamlar bunu göstermiyor. Hayvan belli bir ağırlığa geldikten sonra yediği yem boşa gider. Yani ağırlık artmaz. Zaten 8 ay gibi uzun bir besi süresi oldukça önemli finansman yükü doğuruyor. Ahırların tekrar ham hayvan ile doldurulması gerekiyor.”
Tarım Bakanlığı uyguladıkları IMF talimatlı hayvancılık politikasının sonucu doğan faciadan her zaman olduğu gibi kendi sorumluklularını inkar etmek için “bizimle alakalı değil, suç spekülatörlerin” diyerek topu taca atıyor.
Geçen Şubat ayında, adım adım gelen et krizi bu sütunda şöyle yazmıştık:
  “Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Halil Tokoğlu  aylar öncesinden yaptığı açıklamada gelen tehlikenin sinyallerini veriyordu:
“Süt fiyatlarının aşırı düşmesi nedeniyle çok miktarda büyükbaş hayvan kesildi. Yavru alınamaması nedeniyle büyükbaş hayvan sayısında ciddi azalma meydana geldi.
Büyükbaş hayvan sayısının son yıllarda yüzde 20 oranında azaldı.
 İki yıl önce sattığımız sütün fiyatına ancak ulaştık. Süt para etmeyince hayvanlar kesildi. Maalesef hayvan kesimleri devam ediyor. Bu durum et fiyatlarını artırdı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu`da da küçükbaş hayvancılık bitme noktasına geldi. Bölgedeki hayvancılık ciddi şekilde desteklenmeli.”
Bu duruma gelinmesinde en büyük vebal hükümetin. Süt ürünleri üreten firmalar 3 yıldan beri süt yerine süt tozu kullanmaya başladı. Hükümet  bunun önünü açınca büyük miktarda süt tozu ithal edildi. Kontrolsüz ve GDO’lu süt tozları büyük çaplarda ülkeye girdi. Çoğu firma yerli hayvanların sütünü kullanmak yerine ithal süt tozlarını kullandı. Bazı ürünlere süt oranı yüzde 20’lere düştü. Fabrikaların süte talebi azalınca süt fiyatları 40 kuruşa kadar indi. Oysa Avrupa’da  sütün fiyatı devlet desteği ile birlikte  1 lira 20 kuruş oluyor.
Bu tablo karşısında büyükbaş hayvan sahipleri hayvanlarını kesmek zorunda kaldı.
Demek ki neymiş:
1. Hükümet hayvancılık sektörünü  “kılıç gibi kesmiş ve unutmuş.”
2. AKP döneminde küçük ve büyük baş hayvan sayısı çok büyük oranda azalmış.
3. Artan yem fiyatları, devletin hayvancılığa destek vermemesi, süt tozu kullanımının yaygınlaşarak “batı sermayesinin hayvancılığımıza darbe vurmasının önüne geçilmemesi” bu kaçınılmaz sonu doğurdu.” (M. Bayraktar, 06.02.2010; Yeni Mesaj)
Erdoğan “krizin başlamasından 1 yıl sonra!” Ankara’da et fiyatlarını öğrenmek için “et ajanları tahsis ede dursun”  Türkiye’de besiciliğin en önemli merkezlerinden olan Konya Kırmızı Et Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut, ithalat kararının yerli üreticiyi bitireceğini söyleyerek Ankara’ya şöyle haykırıyor:
 “Bu kararın vebali büyük olur!
İthalat kararı almışlar, hayırlı uğurlu olsun. Ama Tarım Bakanı daha bir ay önce bizim hayvan sayımız yeterli,  ithalat yapılmayacak diyordu, ne oldu 1 ayda? Ne değişti? Ben iddia ediyorum, bu ithalat ile birlikte Türkiye’de üretici namına birşey kalmaz? İthalatı yaptın, etin toptan fiyatı 10 liraya düştü, ne olacak, üretici mi kalır?
Türkiye’de toptan etin maliyeti 14.5 lira. Kaç liraya satacağım ben bunu?
Biz 2002’de 8.5 liraya et satıyorduk. Aradan 7 yıl geçti, 2009 eylülde et hala 9 liraydı. Ama maliyetler uçmuş gitmiş kimsenin sorduğu yok. Benim üreticim inim inim inliyor’ diye bas bas bağırdım o zamanlar, ama ne oldu? Biz 7 senedir zarar ederken hükümet neredeydi?
Getirsinler bakalım ithalatı ne olacak, ortada üretici mi kalacak? Vallahi de bılamaz billahi de kalmaz.”
Evet, üretici “vallahi de billahi de bu zihniyet ile ortada üretici kalmaz” diyor.
Hayır efendim kalır, bal gibi kalır.
Yeni Zelandalı üretici, Kanadalı üretici, Amerikalı üretici bal gibi ayakta kalır.
Türk üreticisi batmış kimin umurunda.
Ülke tarımının bu hale geleceğini, hayvancılığa destek verilmezse sektörün batacağını söyleyen Haydar Baş’a kulak vermeyenler şimdi Yeni Zelanda’nın “gayri müslim kasaplarının” kestiği etleri millete yedirip fiyatları düşürsünler bakalım.

Muharrem Bayraktar - Yeni Mesaj

 

Kaynak:YENİ MESAJ GAZETESİ,http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=10001873&tarih=2010-04-28
 

 



Bu haber 700 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,640 µs