En Sıcak Konular

TÜRK; TANRI'DAN BAŞKA GÜCE SORUN OLMAZ,ONA DA İMANI MANİDİR

22 Nisan 2010 21:09 tsi
TÜRK; TANRI'DAN BAŞKA GÜCE SORUN OLMAZ,ONA DA İMANI MANİDİR Memlekette ısrarla kaşınan “Kürt Sorunu” nun karşılığı olarak, kendini mazlûm hisseden, yaralanmış, hakir görülmüş hisseden bir “Türk Sorunu” oluşmaya başlamışmış!Yapmayın Allah aşkına!

Türk; Tanrı’dan başka güce sorun olmaz, ona da îmânı mânidir...

Bugün sadece Türk’e sesleneceğim!
Türk’ün; edibine-şairine, âlimine-câhiline, askerine-siviline, bürokratına-teknokratına, sanatçısına-sanatseverine, demokratına-anti demokratına, sağcısına-solcusuna, ülkücüsüne-devrimcisine, ümmîsine-okuruna, köylüsüne-kentlisine sesleneceğim.
Sesimi duyan her Türk, beni anlayacaktır emînim. İnsan ana diliyle düşünüp, ana diliyle konuştuğuna göre Türkçe seslenen Türk’ü, duyan her Türk anlayacaktır.
Kadın ile erkeğin bir araya gelmesiyle eşler oluşur. Eşlerin anne-baba olmasıyla aile meydana gelir. Ailelerin bir araya gelmesiyle sülâle, sülâlelerin bir araya gelmesiyle aşîret, aşîretlerin bir araya gelmesiyle halklar oluşur. Halklar içinden biri, bir araya getirilen halkları bir düzen içinde tutmak için töreler oluşturur. Töreye göre yaşanan asırlar içinde töreleri de halklar yaşayarak geliştirir kültürleştirirler.
“Ulus” ları toplayıp  “budun” laştıran Türk’ün kurduğu devletin adı Göktürkler’di. Beylikleri bir araya toplayıp milletleştirerek devletleştiren Selçuklunun devletinin adı Selçuklular; yine beylikleri toplayarak milletleştiren devletin adı, hâkim beyliğin adıyla anılarak Osmanlı olmuştu. İmparatorlaşarak ayrı dillerden, ayrı dinlerden halkları ve milletleri de yönetimi altına alan, tebaa eden Osmanlı’nın imparatorluk devrinden sonra; şimdilerde unutturulmak istenen  “Kurtuluş Savaşımız” dan sonra, devlet kurucusu Türklere Osmanlı’dan bakîye kalan halkları, yeniden milletleştirerek devlet kuran erk te kurduğu devletin adını Türkiye Cumhuriyeti, kurtardığı vatanın adını Türkiye ve vatandaşlık bağıyla yönetimini kabûl eden halkların adına da 1200 sene sonra yeniden Türk dedi...
Yeni Türk Devleti’nin kurucusu Atatürk’ten sonra onlarca yıl;  “halklar, halkların eşitliği, halklara özgürlük, halkların kardeşliği”  gibi demokrat-diplomat maskeli, art niyetli, ayrıştırıcı sloganlarla milletliğimizin hedef alındığını, en milliyetçi kalemlerin  “Türk Halkı” demesinin millet bütünlüğümüze zarar vereceğini yırtınarak söyledik durduk!
Şimdilerde, -çok yeni- Samsun’da devletin sahibi millet refleksiyle; baş kaldıran âsîlere -askerin ve güvenlik güçlerinin aynı üslûpla cevap verdiği-, bölücülerin siyâsallaşmış diplomat-demokrat maskeli organizatörlerinden birine vurulan bir tokatla, yeni bir söylem çıktı!
Memlekette ısrarla kaşınan  “Kürt Sorunu” nun karşılığı olarak, kendini mazlûm hisseden, yaralanmış, hakir görülmüş hisseden bir  “Türk Sorunu” oluşmaya başlamışmış!
Yapmayın Allah aşkına!
Halkları toplayıp milletleştiren, milletleştirdiği halkları bir arada ve düzen içinde tutmak için yasalar koyan, uygulayan, devletin aslî sahipleri, kime karşı sorun oldu? Irak gibi işgalde miyiz yoksa?
Allah(c.c.)’tan gayrı hiç bir güce ve devlete baş eğmemiş tebaa olmamış Türk Milleti, kime karşı sorun oldu?
On bin yıllık teamülleri gereği Türk Milleti’nin tavrı; başlıya baş eğdirmek, dizliye diz çöktürmektir. Bunun bedeli de cansa candır, kansa kandır! Dünyanın en kalıcı barışları da en kanlı savaşlarla sağlanmıştır.
Millet olmanın, devlet olmanın; hâli muhafaza etmenin, candan başka bedeli yoktur. Sadece Çanakkale’de 253.000 kişi olarak, ölmeseydik, bu gün yetmiş milyonun hür olarak yaşaması söz konusu olamazdı.
Ölmekten korkan, canını seven evinden çıkmayacak ve tebaalığa razı olacak! Süvâri olmayan ata binmeyecek!
Türk’ün devletlikten başka bildiği yol yoktur. Devletlik de yasalarla, disiplinle devâm ettirilir. Canının Türk yanının ağrıdığından emîn olduğum, söylem ve isâbetli tespitlerinde müşterek olduğum bir Türk Münevveri’nin, can havliyle söylediği ve bana göre kastını aşan bu  “Türk Sorunu”  adından vaz geçmesi, Türkçe dileğim, Türk Milliyetçisi yüreğimin ricasıdır.
Ümitsizlik, îmansızlıktır vesselâm...

Mustafa Arslan-Yeniçağ

Kaynak: YENİÇAĞ GAZETESİ,http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=12957

 



Bu haber 590 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,838 µs