HADDİNİZİ BİLİN!

15 Nisan 2010 11:02 tsi
Bu haddini bilmezler, nerede yaşadıklarını sanıyor? Türkiye bir hukuk devleti, dağbaşı değil. Yargı, her suçlunun cezasını verir. Yumruk atanın da, boğmaya ve hesap sormaya kalkanın da...

Haddinizi bilin!

Bunlar ya bahane arıyor ya da bela... Kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'ün Samsun'da çirkin bir saldırıya uğramasına, Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'ına, muhalefet partilerinin liderlerinden sıradan vatandaşa kadar herkes çok sert tepki gösterdi.
Bu münferit çirkin olayı genelleştirmek ve saldırı bahanesi yapmak isteyenler ise, haddini çoktan aştı.
Hadlerini aşarken, çirkin yüzlerini ve tüyler ürpertici niyetlerini de açıkça ortaya koydular.
Kendilerine 'Barış ve Demokratik Çözüm Platformu' adını veren bir grubun protesto eyleminde taşınan şu pankart dehşet vericiydi:
'Boğacağız, hesap soracağız!'
Kimi boğacaksınız, kimden hesap soracaksınız?
Bu haddini bilmezler, nerede yaşadıklarını sanıyor? Türkiye bir hukuk devleti, dağbaşı değil. Yargı, her suçlunun cezasını verir. Yumruk atanın da, boğmaya ve hesap sormaya kalkanın da...
***
Ahmet Türk'e saldırıyı protesto eylemlerinin tümünde, terör örgütü PKK ve teröristbaşı Abdullah Öcalan lehine sloganlar atılıyor.
'Amed, Samsun'a mezar olacak' ne demek?
'İntikam' ne demek?
'Hiç bir alçak ve şerefsiz benim halkımın sağduyusu ile oynayamaz' ne demek?
Senin halkın kim?
Asıl şerefsiz, bu halkı 'senin halkın-benim halkım' diye bölmeye çalışan değil midir?
Bir kendini bilmezin densizliği karşısında bu derece çileden çıkmak niye?
'Boğacağız, hesap soracağız, intikam, mezar olacak' gibi kışkırtıcı söz ve sloganların, iç savaş çağrıları yapmaktan ne farkı var?
Kendilerini 'Türk' sanan soysuz işbirlikçiler, böyle bir ihtimale hazırlık amacıyla mı Türk ordusunu yıpratmaya ve etkisizleştirmeye çalışıyor?
***
Kimsenin ağlamaya, sızlamaya, tehditler savurmaya, meydan okumaya hakkı yok.
Herkes ektiğini biçer.
Siz Kandil'den ve Mahmur'dan getirdiğiniz teröristlere Türkiye'de gövde gösterisi yaptıracaksınız, 'Kürdistan'ın sınırları yerel seçimlerde çizildi' diyeceksiniz, gencecik askerlerimizi şehit eden teröristlere 'kardeşlerimiz' diyeceksiniz, küçücük çocukların eline birkaç kuruş sıkıştırıp polis taşlatacaksınız, hem 'Samsun-Trabzon hattına dikkat' diyecek ve hem de gövde gösterisi yapmak için Samsun'a gideceksiniz; sonra da 'Ahmet Türk'ün burnunu devlet kırdı' iddiası ile, devlete ve millete etmediğiniz hakareti, savurmadığınız tehdidi bırakmayacaksınız.
Van'da Deniz Baykal'ın da burnunu kırabilirlerdi.
CHP'liler 'intikam' çığlıklarıyla yollara mı dökülecekti?
'Boğacağız, hesap soracağız' diyerek tehditler mi savuracaktı?
Polis mi taşlayacaktı?
Tamam, bir maraza çıkmasın diye Ahmet Türk'e yapılan saldırıyı kınıyoruz.
Ama halkın büyük çoğunluğunun, Samsun-Trabzon hattının tehlikeli olduğunu bile bile Samsun'a giderek kaşınan Ahmet Türk'ün o yumruğu hak ettiği görüşünde olduğunu biliyor musunuz?
Başbakan, Ahmet Türk'ten özür dilemeliymiş!..
Önce siz Türk Milleti'nden özür dileyin.

Sırrı Yüksel Cebeci-Tercüman

Kaynak: TERCÜMAN GAZETESİ,http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=13

 

Bu haber 1,338 defa okundu.